Ağzına kürekle vurulası insanımsıdır..birkaç gün önce ankarayda bir velet diğerine inene kadar boş yapma,boş insan,amma boş konuştun ha falan diye söyleniyordu. Dostum bu iletişimin hangi seviyesi ? Ulan kendisi ordinaryus olmuş da millete kılıf biçiyor bir de yer elması..
Arkadaşlar normalde ben de dikkat ediyorum ksns.yazım yanlışı yapıyorsak bir sebebi var.klavyemdeki tuşlar parmaklarıma küçük geliyor. Bu da bir YouTube(tiktokmuş ne bileyim) yorumum:
bir insan benim sahip olduğum imkanlara sahip olamayınca üzülüyorum.yani baya o günüm kötü geçiyor.o yüzden yediğimi içtiğimi fotoğraflamak bana göre değil. ya da birisine yardım edecekken yanlış anlaşılmak en kötü senaryolar benim için.
kısa bilgilendirmeden sonra olaya geçelim. dersaneden çıkıp direkt eve giderdim lise sonda.zaten uykusuzum, yemek yiyip yatmam gerekiyor bu yüzden hep bir telaş hali.ama benim biraz da ters bir huyum var yürürken karşıdan gelen insanlara bakarım böyle dik dik, gözlemlerim, mimiklerini kontrol ederim falan manyaklık yani.
Hallerinden anladığım üzere maalesef durumu pek de iyi olmayan bir anne, 20 metreden gördüğüm kadarıyla yüzünde mahzun bir ifade, ağlamaklı kaşlar, yılların yorgunluğuyla eğilmiş bel bir de pazar poşeti.annenin yanında ağlayan bir kız çocuğu.4-5 yaşlarında o kadar içli ağlıyor ki salya sümük karışmış Bir yandan da bir şeyler anlatıyor anneye.yaklaşıp yanımdan geçerken onlar şu cümleyi duyabildim.
- onlar hep güzel giyiyor.sen bana hiç giyecek şeysi almıyosun.
Hala daha unutamıyorum ben.sen bana hiç giyecek şeysi almıyosunu.inşallah değişmem,inşallah paraya tapmam ilerde ve hala bu hassasiyette olurum.bana yetecek kadarını aldıktan sonra, o parayla değiştirmek,güzelleştirmek,güldürmek istediğim o kadar yüz ve çocuk var ki..
Ulan ders çalışacağım durduk yere tribe girdim.notun başına oturamıyorum.elimde bir fotoğraf o şimdi burda olmalııı.yurtta agalarla sesli dinliyoruz bir de çıt yok şu an.gideyim bi şişe cappy bahçe açayım zalimin hatrına.
duygular ve mantık terazinin iki kefesinde.. hangisinin üzerine titrer diğerini ihmal edersen diğeri "düşer". Ama iyi olanın her zaman eşit ve dengede olması olduğunu söyleyemeyiz.duygulara esir olmadan önce mantık süzgecinden geçirmek.bir hissedip iki düşünmek sizi asla pişman etmez.
Benden uzak Allah'a yakın olsunlar. görünce şizofreniye bağlıyorum birden. adam benim hayalimi gitmiş test etmiş, beğenmemiş simülasyona geri gelmiş. hayır cenneti garantilemek için kendine eziyet mi ediyosun birader. (tamam memleket özlemi, havasına suyuna taşına toprağına)
ben ilkokul zamanlarındayken cuma geceleri beyaz show vardı.ışığı kapatıp çerezleri alır geçerdik karşısına ailecek. önümüzdeki günler tatil istediğimiz saatte uyuyabiliriz.mutlu eden, bir program izlemek değil bugünden o zamana baktığımda gördüğüm kalabalık.okullar, işler devreye girince yaşlar ve yüzler değişince bir araya gelmek zor oluyor.
Her zaman geçerli olan ise çaydanlığın ocakta olması.bizim evde ne olursa olsun çaydanlık sulh ve mutluluk demekti. her akşam insanın canı çay içmek istemez ama çaydanlığın kaynaması bir anlam ifade ettiğinden devamlı yapılırdı çay.hani pek olmazdı ama tartışma, soğukluk falan olursa evdekiler arasında, ateşin ince sesi beyaz bayrak demekti.
ay gerçekten ocağın üzerinde hep çaydanlık bulunur, her sabah her akşam demlenir bizde de, bir huzur belirtisi olarak düşünsem de sizin kadar derine inememişim sn poyrazkarayel
artık bu işe birinin el atması gerekiyordu yeter.ünlüler aleminde olsun, cemiyetlerde olsun hatta dümdüz halkta olsun..hep bir ben güzelle yakışıklıyla evleneyimler, eşim best model gibi olsunlar..bu nedir dostlar..güzel güzelle evlenirse otomatikman güzel olmayan at hırsızıyla evleniyor e çocuklar da cennet mahallesi aliş oluyor.başlatacağım kampanya ile her güzel bir at hırsızıyla evlensin 150 seneye hepimiz Yunan tanrısı gibi olacağız söz.
İlk adım olarak ben bir güzelle evleniyorum kabul mü?
dükkana giriyoruz adamın, daha bismillah ağzımızı açmadan kardeşim bak normalde 700 lira siz tanıdıksınız 600 olur bak son, millete 700 den satıyorum.aynen dayı yedik biz de.400 lük malı kar koyup satacak aklınca.
Bu numaranın kontra atağı belli kesin işliyor arkadaşlar.iyi o zaman abi daha pazarlığa başlamadan 600 e indiysen biz burdan güzel ayrılacağız gibi,pazarlık sünnettir biliyorsun ;).
kızım ben casanovayım diyorum ne anlatıyosun,ağzım fena laf yapar bak, 10 kız var peşimde;
van persie falan barcelona falan diyosun ayıp ertem barce… barcelonayı falan seyrettim o barcelonayı falan adını falan yani yani geçmesi falan filan yani biraz ayıp olur neymara falan suarezlere falan bizim arda falan oynicak işte gelicek ondan sonra oynicak falan messi falan filan
Ben,sen,o,biz,siz,onlar..bu adam rol falan yapmıyor bence normal yaşıyor ve kamera kayıt alıyor absürt komediden fazlası.
Erdemin atletik olması hasebiyle kokariç dükkanı açmak zorunda kalan,kimsenin onu yılgın bir hoşgürüyle benimsemesine ihtiyacı olmayan,hayatın acı gerçeklerini yaşadığı yetmiyormuş gibi bir de başkalarından dinleyen adamdır kendisi.
Ne verirsen ver senden eksilmez,paranı ver paylaş arkadaşlarınla, zamanını ver, ömrünü ver bir şeylere..ne verirsen ver ama bir kıza umut verip üzme kimseyi.onun ahı alır seni.
Benimki markette oldu ama genel olsun diye böyle bir başlık açtım.dışarıdan eve yeni gelmişim valide sultan sağ olsun her zamanki gibi kapıda diyor ki ekmek al yufka al falan.arasana be kadın.neyse hızlı hızlı markete gidilir bir an önce alıp çıkmam lazım çok açım.neyse yufka seçiyorum daha doğrusu ayırt etmeye çalışıyorum hangisi diye.arkadan bir dayı şey diyo evladım köftelik bulgur ne tarafta.ulan bulgurun çeşidi mi varmış (içimden).
-amca bilmiyorum vallahi pirinç falan şu tarafta herhalde.
Neyse yufkayı aldım gidiyorum kasaya doğru.bir kız şey diyor bu cuma günü gelen ürünler bitti mi falan. Arkadaş ne bileyim lan ben.sabah gelip sayım mı yapıyorum.
-bilmiyorum ben çalışana sorun isterseniz.
+Siz burda çalışmıyor musunuz?
ah ulan ya.bu markette çalışanlar kırmızı t-shirt giyiyor.tahmin edin benimkisi ne renk.neyse sonra benim vardiya amiri geldi dedi ulan kereste daha demin bir müşteri seni şikayet etti.bulguru sormuş adamı başka yere göndermişsin.sana boşuna mı para veriyoruz biz.
-tamam abi ne kızıyosun ya.
Öyle sayın yazarlar 3 yıldır.markette çalışıyorum.yol-yemek onlardan 5400 maaş alıyorum.(bu arada bana t-shirt vermediler benimkisiyle devam ediyorumnjdjsl)
benim yaşadığım muhit tamamen Karadenizli ile dolu tamamen,böyle Egeli falan görürsek ibreti alem olsun diye yakıyoruz falan sjsnsn şaka, kreuzberg gibi düşünün
Ya teyzecim bizim evin içinde çekmiyor.ablam beni boğazladı modemin konumu odasına uzakmış diye.şifreyi alıp napacaksın.ayrıca Allah'ın cimrisi ver 100 lira al bir modem.bir de napacaksin sen interneti çocuğun falan da yok git mügeyi izle.
saçlarım hafiften dökülmeye başlamış.yanlardan biraz açılmış üzdü beni baya.benim küçüklükten beri en büyük korkumdur bu dökülür mü falan diye darlarım bizimkileri.birkaç yıldır annem beni ikna etmeye çalışıyor sen dayına benziyorsun dökülmeyecek diye.al anne dökülmüş.buradan saç ekim merkezi önerileri varsa yoruma bekliyorum djsbs. Hepsi dökülmeden birini aynen şu şekil kandırmam lazım.
Günlük hayatta replay modu keşke olsa..bazı insanlar iğneleme,alttan alttan laf sokma,mış gibi yapma konularında master yapmışlar ben o an anlayamıyorum,ne yazık ki dümdüz biriyim skdn.keşke tekrar izleyebilsek o anı, hoca da durur mu yapıştırmış cevabı olsam.
ahaha ne kizmasi ya :) ben de laf sokulduğunu anlayamıyorum ya da cok gec jeton düsüyor sn. poyraz ama flashbacklerin bir faydasi olmuyor unutmak daha kârlı olduğu için öyle dedim :'(
sözlükte samimiyeti neşeyi temsil eden yazarımız.sözlük yönetimi bu ayki maaşını yatırmadığı için sanırım yazmıyor daha.yoksa öncede 10 entry giren yazar bir anda bırakabilir mi ? azaltarak bırakılır işin raconu budur hanımefendi.
Dost acı söyler.berk öyle biri kızlar bilin istedim.bu bukalemun içten pazarlıklı bir cingöz Recai olduğundan mütevellit sizi kafalıyor.yok arkadaş olarak görüyor beni falan hey yavrum hey..bu Berk Allah bilir gece duvarda haritalarla masada uçuşan kağıtlarla binbir türlü kurnazlıkla bu yolu seçmiş.belli eder mi hiç..benden demesi berklerden uzak durun..
“Tenhalığı seviyorum, sık görüşülmeyen ama bağı da koparılmayan dostlukları, sakin mekanları, az rastlanılmayı, kendimle kalmayı, kendimi saklamayı ve de sınırlarımı."
içimde bir yerde sakladığım dillendirmek istemediğim söze dökülmemiş düşünceleri böylesine apaçık yazması korkutuyor Tezer özlü'nün..
her hafta kendimi bu tip başlıklarda bulmak beni yıpratmaya başladı.şu an 5. veya 6. sınıf olan hatta varsa asistan olan sözlük yazarlarından bir ricam var.eminim onlar daha fazla bilgi birikimine ve temasa sahiptir.yurt dışında hangi ülkede imkanlar nelerdir.türk hekimlerinin kabulu açısından yoruma ya da özelden yardımcı olurlarsa memnun olurum.halihazırda Almanca çalışıyorum ama isveçi öven çok tanıdığım var.
bakın bu ümitsizlik falan değil ben artık bu insanların bencilliği ve barbarlığından yıldım üstelik ben daha öğrenciyim.işin kötü yanı avrupaya bir an önce gitmek istesem de her ihtimale karşı (yasa falan çıkarılır,bir şey olur gidemem diye) dershaneye de kaydoldum.ve bazı arkadaşlarımın aksine önümüzdeki yıllarda da bu konuda en ufak bir değişimin olmayacağının farkındayım.benim sonsuz bir ömrüm yok çürütemem burada.
Şu aşağıdaki fotoğrafları görünce kan beynime sıçradı ders yapamıyorum.
Kimsenin umudunu kırmak istemem ama ben de en azından yakın zamanda hicbir seyin düzeleceğine inanmıyorum.ülkenin çoğu özellikle de cahil ve kompleksli insanlar doktorlardan nefret ediyor ve şimartiliyor.
"naber"e kıyasla çok sevdiğim soru kalıbıdır.naber bana o kadar samimiyetsiz ve baştan savma geliyor ki.naber şu demek ; yani gördüm seni pek yakın da değiliz bari konuşmuş olalım,birbirimizi önemsiyormuş gibi yapalım..nasılsın; seni önemsiyorum,sağlığın sıhhatin nasıl,moralin bozuk değildir inşallah,bir derdin varsa ben buradayım her zaman..bana naber diyenler zaten dönüşü olmayan bir manyaklığa doğru girmiş ruhum delirtmeyin beni sjhs.