Bas artık düğmeye bas bitsin çivisi çıktı, merak etmiyorum daha sonunu falan bas bitsin tam şu anda ben kabul
sarılmak. şöyle sımsıkı..
Bir şeyler var içimde farkındayım. Bir anda ele geçiriyorlar ruhumu,yakıyorlar canımı. Ama ne olduklarını bilmiyorum. Bulamıyorum. Yazmak istiyorum sayfalarca,dökmek istiyorum ne varsa ama bulamıyorum ne olduğunu. Çok garip geliyor bu durum bana. Bildiğim tek yol yok olmuş da kaybolmuşum gibi hissettiriyor. İçimi dökemiyorum orada saklanmayı tercih ediyorlar
İnsan ıssız bir soğukta tek başına yürürken bazen de üşümesinin birileri tarafından umursanmasını umuyor.
“aklı başında olan kişi hoş olanın değil, acı vermeyenin peşindedir.”
Uzakları yakın eden
Ben
Ahxbwbbajanajnxjdbshanakamjxnskam
Fluoksatin- mor ve ötesi-daha mutlu olamam
Bupropiyon- Ferdi Tayfur-sigarayı bıraktım
Ketamin- teoman-renkli rüyalar oteli
Dantrolen- zakkum-ben ne yangınlar gördüm
Digoksin- duman- kırmış kalbini
Diklofenak- adamlar-acının ilacı
Adrenalin- bee gees-stayin' alive
Salbutamol- redd-nefes bile almadan
Memantin- esmeray-unutama beni
Siklofosfamid- sezen aksu-her şeyi yak
Diazepam- güllü-ödüm kopuyor
Bupropiyon- Ferdi Tayfur-sigarayı bıraktım
Ketamin- teoman-renkli rüyalar oteli
Dantrolen- zakkum-ben ne yangınlar gördüm
Digoksin- duman- kırmış kalbini
Diklofenak- adamlar-acının ilacı
Adrenalin- bee gees-stayin' alive
Salbutamol- redd-nefes bile almadan
Memantin- esmeray-unutama beni
Siklofosfamid- sezen aksu-her şeyi yak
Diazepam- güllü-ödüm kopuyor
Bu entry beni çok güldürdü sağ olun sayın yazar sjsjdjdsj
Siz sağ olun başlık için
Özlemek, hiç gelmeyecek birini özlemek.
Hızlı gitmek istiyorsan yalnız git. Uzağa gitmek istiyorsan birlikte gidelim
“Nereye gideceğimi bilsem koşa koşa gideceğim”
Hafif yağmur, yürüyüş, kahve
Yani tam şu an :)
Yani tam şu an :)
allah senin evlatlarını da sen gibi yapsın başka hiçbişi demiyorum
Kişilerden bağımsız, Şu iki profil fotoğrafı birbiriyle konuşuyormuş gibi birbirlerine bakıyorlar ve ben ikisi alt alta gelince mutlu oluyorum çünkü birbirleriyle iletişimleri daha sağlıklı oluyor.
Biraz sizi izinsiz olarak entry'e konu ettim ama kusura bakmayın schlimazl ve shogun
Ve sayın shogun'la hiç konuşmamış olan ben :/
Saygıdeğer schlimazl ile birçok düşüncemiz benzer zaten entrylerini ben yazmışım gibi katılıyorum bazen
Teşekkürler sayın shogun. Düşüncelerime Ayna görevi gördüğünüz için bazen entry girmeme gerek kalmıyor :)
Shogun bey Bir de entry silmese daha güzel olacak değil mi schlimazl :)
Evet ilele. Kendisinin Kaliteli entryleri vardı :/
Bir ülke sana kucak açıyor, orda güvenli bir şekilde barınıyorsun ve müteşekkir olman gerekirken yaptığın şeye bak! Ben bunu gerçekten anlamıyorum. Son günlerde sık sık taciz olaylarını görüyoruz, duyuyoruz mesela. Ya da zaman zaman şiddet olayları yaşanıyor. herhangi bir Avrupa ülkesinde bunu yapabilirler mi acaba? Hiç sanmıyorum. Başka yerde yapamayacakları şeyleri bizim ülkemizde neden ve nasıl bu kadar rahat yapıyorlar? Bence bunu bir düşünmeliyiz.
Tamam, insanlar savaştan kaçıp geldiler, yıllardır ev sahipliği yapıyoruz vs. Ama bir şeyler çığırından çıkmaya başladı. Toplumda çok büyük bir öfke var mültecilere karşı ve herhangi bir önlem de alınmıyor bu konuda. Önlem almayı bırakın, birçok konuda daha da fazla hak tanınıyor ülkemizdeki yabancı kişilere ve bu da insanların öfkesini iyice artırıyor. Bu öfkenin ve insanların içindeki birikmişliğin ileri zamanlarda şiddetli bir patlak vereceğini düşünüyorum. Keşke bu konuda bir şeyler yapılsa, daha da geç olmadan.
Tamam, insanlar savaştan kaçıp geldiler, yıllardır ev sahipliği yapıyoruz vs. Ama bir şeyler çığırından çıkmaya başladı. Toplumda çok büyük bir öfke var mültecilere karşı ve herhangi bir önlem de alınmıyor bu konuda. Önlem almayı bırakın, birçok konuda daha da fazla hak tanınıyor ülkemizdeki yabancı kişilere ve bu da insanların öfkesini iyice artırıyor. Bu öfkenin ve insanların içindeki birikmişliğin ileri zamanlarda şiddetli bir patlak vereceğini düşünüyorum. Keşke bu konuda bir şeyler yapılsa, daha da geç olmadan.
(bkz: dönem1ken çsden kovulmak)
Adamları eskiden çs'den atıyorlarmış, şimdi flörtleşiyorlar. İşte ben kazanım elde etmek diye buna derim. Takdir ettim.
Tanım: yine de bir şans verilebilir diye düşündüğüm durum.
Adamları eskiden çs'den atıyorlarmış, şimdi flörtleşiyorlar. İşte ben kazanım elde etmek diye buna derim. Takdir ettim.
Tanım: yine de bir şans verilebilir diye düşündüğüm durum.
Deniz tekin ablamız demiş
“Doğru zaman, doğru insan, yanlış karar yok işin özünde. Sen beni istemedin.”
“Doğru zaman, doğru insan, yanlış karar yok işin özünde. Sen beni istemedin.”
Sen kitapsızsın canozan
Sen vefasızsın
Bana öyle bir şey söylenmedi. Söylenseydi ben gelmezdim.
bazı başhekimler tarafından yasal hakları olan grevleri bile yapamaz hale gelmiş ülkenin cefakar takımı. elbet bir gün değerleri anlaşılacak ama korkarım bu insanlar çoktan göçüp gitmiş olacak. buradaki mesele onca laf edip bir parmak bal çalmak değil ağızlarına.
"Yetiş doktor!! demesi kolay, bir doktorun yetişmesi 30 yıl.."
"Yetiş doktor!! demesi kolay, bir doktorun yetişmesi 30 yıl.."
bazılarına oyun gelendir..çünkü kendisi şu an dünyanın en korunaklı ve en sarsılmaz bölgesinde yaşıyor.hayatı ders, sosyal medya ve yatak arasında geçen bu primatlar savaşı görünce bir çığırtkanlığa bürünür. ülkelerden birini seçer, filmlerden gördüklerine devlet başkanının afilli sözlerine falan bakar ve oyun başlar.nasıl olsa kendisi rahat değil mi?
Değil ulan.hemen üstümüzde oluyor bu savaş ve bu savaşın daha doğrusu işgalin müsebbibi adam yayılmacı politika ve kadim Rus hayalperestliğiyle bezenmiş bir "şey" ( site kuralları).onlarca Ukraynalı askerin öldüğü söyleniyor.düşünsene dün akşam ailenle konuşuyorsun, karargahta arkadaşlarla oturuyorsun falan sabah 6'da yoksun.çok korkunç lan şaka değil bu.twitterda bir video gördüm çocuk bisiklet sürüyor yolda Ukrayna konum.3 saniye sonrası bomba yağıyor gökten.çocuğun zihnini düşünün sizce planları arasında ölmek yok olmak var mı? Sanmıyorum.bize çook uzak gelen bu korkutucu "oyun" Allah korusun başımıza gelirse o anki çaresizliğinizi düşünün hiçbir yere kaçamayacak oluşunuzu.yolun sonuna geldiğinizi, yanarak veya daha ızdırap dolu bir şekilde öleceğinizi. bu olay şaka veya oyun değil bir simülasyon değil bu ve maalesef bize çok yakın..
"harp zaruri ve hayati olmalıdır. hayat-ı memleket tehlikeye ma'ruz kalmadıkça harp bir cinayettir."
Mustafa Kemal Atatürk
Değil ulan.hemen üstümüzde oluyor bu savaş ve bu savaşın daha doğrusu işgalin müsebbibi adam yayılmacı politika ve kadim Rus hayalperestliğiyle bezenmiş bir "şey" ( site kuralları).onlarca Ukraynalı askerin öldüğü söyleniyor.düşünsene dün akşam ailenle konuşuyorsun, karargahta arkadaşlarla oturuyorsun falan sabah 6'da yoksun.çok korkunç lan şaka değil bu.twitterda bir video gördüm çocuk bisiklet sürüyor yolda Ukrayna konum.3 saniye sonrası bomba yağıyor gökten.çocuğun zihnini düşünün sizce planları arasında ölmek yok olmak var mı? Sanmıyorum.bize çook uzak gelen bu korkutucu "oyun" Allah korusun başımıza gelirse o anki çaresizliğinizi düşünün hiçbir yere kaçamayacak oluşunuzu.yolun sonuna geldiğinizi, yanarak veya daha ızdırap dolu bir şekilde öleceğinizi. bu olay şaka veya oyun değil bir simülasyon değil bu ve maalesef bize çok yakın..
"harp zaruri ve hayati olmalıdır. hayat-ı memleket tehlikeye ma'ruz kalmadıkça harp bir cinayettir."
Mustafa Kemal Atatürk
Kimsesiz. Kalabalığın içinde,günün sonunda, yol bitiminde,gecenin zifirinde, her “şey” in bitiminde kimsesiz kalanım ben
"ona kötü bir şey olsun istedim.
bana aşık olsun istedim."
Bazen insan boş ver diyemiyor, imkansız aşklar için yaratıldığını bilse bile.
bana aşık olsun istedim."
Bazen insan boş ver diyemiyor, imkansız aşklar için yaratıldığını bilse bile.
1 saat süren bir biyokimya dersinin ardından yazar schlimazl ile tanışıp yemek yemeye gitmiştik. Mütemadiyen yemek yeme etkinlikleriyle taçlandırılmış buluşmalarla ilişkimizi sürdürmekteyiz.
Korkaktır, cesaretsizdir, özgüvensizdir.
İnsan hareket halindedir. Bazı hareketlerin doğrultuları bir başka insanın hareketleri ile rast gelecektir. Ancak bu tesadüfler bazen birbirini teğet geçmek suretiyle sonuçlanır.
A)Teğet geçmeler üç yeni ihtimali doğurur.
1 yalnızca karşılaşmışlardır, birbirlerinden bihabermiş gibi devam ederler
2 selamlaşmışlardır, birbirlerinden haberdardırlar
3 (küçük bir ihtimalle) teğet geçtikleri yerde el ele tutuşmuşlardır ve artık paralel olarak hareket ediyorlardır.
Bazen ise bu tesadüfler çarpışma ile sonuçlanır.
B)Bu çarpışmalar da üç yeni ihtemelle sonuçlanır.
1 yalnızca çarpışma gerçekleşir, iki kişi de hemen toparlar. Eski yollarına çabucak geri dönerler. İkisi de kariyer insanıdır. Hatalara yer yoktur.
2 çarpışma gerçekleşir ancak bunun sonucunda rotalar değişir. Kişiler de çabucak toparlayamaz üstelik.
3 büyük çapta bir tartışma gerçekleşir. Zaman durur sanki. Çarpışan kişiler ne gitmek ister ne de kalmak... Arzuları hareket halindeki hayatın devamı için yanıp tutuşmalarına sebep olur. Fakat bu çarpışma öyle güçlüdür ki akıllarında eski hareketlerine ait tek bir koordinat kalmamıştır. Kişiler asla toparlanamaz. Değişmek zorunda kalacak bazı yönleri olduğunun farkındadırlar. Ancak ne değişecek ve ne kadar değişecek üstelik değişim olacaksa da nasıl değişilecek kimse bunları bilmiyordur.
Peki insan neden kaçar? Büyük çarpışmalarda bilinmeze yenik düşmekten korkar. Değişmekten korkar. Değiştiği yönde barınamamaktan korkar. Ne değişmeye cesareti vardır ne de değiştirecek özgüveni...
Neden kaçar? Korkaktır, cesaretsizdir, özgüvensizdir.
İnsan hareket halindedir. Bazı hareketlerin doğrultuları bir başka insanın hareketleri ile rast gelecektir. Ancak bu tesadüfler bazen birbirini teğet geçmek suretiyle sonuçlanır.
A)Teğet geçmeler üç yeni ihtimali doğurur.
1 yalnızca karşılaşmışlardır, birbirlerinden bihabermiş gibi devam ederler
2 selamlaşmışlardır, birbirlerinden haberdardırlar
3 (küçük bir ihtimalle) teğet geçtikleri yerde el ele tutuşmuşlardır ve artık paralel olarak hareket ediyorlardır.
Bazen ise bu tesadüfler çarpışma ile sonuçlanır.
B)Bu çarpışmalar da üç yeni ihtemelle sonuçlanır.
1 yalnızca çarpışma gerçekleşir, iki kişi de hemen toparlar. Eski yollarına çabucak geri dönerler. İkisi de kariyer insanıdır. Hatalara yer yoktur.
2 çarpışma gerçekleşir ancak bunun sonucunda rotalar değişir. Kişiler de çabucak toparlayamaz üstelik.
3 büyük çapta bir tartışma gerçekleşir. Zaman durur sanki. Çarpışan kişiler ne gitmek ister ne de kalmak... Arzuları hareket halindeki hayatın devamı için yanıp tutuşmalarına sebep olur. Fakat bu çarpışma öyle güçlüdür ki akıllarında eski hareketlerine ait tek bir koordinat kalmamıştır. Kişiler asla toparlanamaz. Değişmek zorunda kalacak bazı yönleri olduğunun farkındadırlar. Ancak ne değişecek ve ne kadar değişecek üstelik değişim olacaksa da nasıl değişilecek kimse bunları bilmiyordur.
Peki insan neden kaçar? Büyük çarpışmalarda bilinmeze yenik düşmekten korkar. Değişmekten korkar. Değiştiği yönde barınamamaktan korkar. Ne değişmeye cesareti vardır ne de değiştirecek özgüveni...
Neden kaçar? Korkaktır, cesaretsizdir, özgüvensizdir.
toparlaningidiyoruz
Bu başlık benim sözlüğe girmekle birlikte konuşmak istediğim ilk konulardan biri olduğu için açtığım başlıktı. Ben doğduğum ilk günden beri hep böyle hissettirildim. Bunu dile getirenleri ayıplayan hiçkimse olmadı. Ancak bana ısrarla kızanlar, çirkinliğin göreceli olduğunu söyleyenler oldu. Bir kere hepimizin ortak estetik kaygılarla sahip olduğunu kabullenelim. Mesela sınıfın en güzel üç kızı kim diye sorarsanız muhtemelen hep aynı isimleri duyacaksınızdır. Çünkü aynı toplumdan çıkan insanlarız; reklamlarda, dizilerde, televizyonlarda ve daha pek çok yerde gördüğümüz başroller hep güzel algısı adı altında bize sunulan insanlardı. Aynısı erkekler için de geçerli tabi ki. Şimdi de size bir kadın nasıl çirkin hissettirilir madde madde bana söylenen bazı şeyleri sıralayacağım:
- Kendimi çok güzel hissettiğim ve kendime çok özendiğim günlerde diğer kızların aldığı gibi şımartıcı güzel iltifatlar alamıyorum. En fazla tatlı olduğum söyleniyor. Zaten büyüdükçe emin olduğum şeylerden birisi de insanlar güzel bulamadıkları kişilere iltifat ederken hep tatlı kelimesini kullanıyor.
- Çok severek aldığım şeyleri giydiğimde bana değil kıyafete övgü geliyor. Mesela etek mi giymişim, ne kadar güzel olduğu söyleniyor ya da rengi çok beğeniliyor mesela. Ancak bana yakıştığını söyleyen kimse olmuyor. Ve bu durum o kadar sık oluyor ki bir yerden sonra neden olduğunu anlıyorsunuz.
- Doğduğum günden beri defalarca kez bizzat suratıma karşı ne kadar çirkin ve şişko olduğum söylendi. Hatta inanmazsınız belki ama çekirdek ailem tarafından bile buna maruz kaldım. Bir insanın en bağlı kalabileceği yer olan annem tarafından bile...
Şimdi kimse bana gelip de "yaratılan her canlı güzeldir", "sadece kendine güven sen çok güzelsindir eminim ki" gibi yeni atanmış influencer sözleriyle beni kandıramaz. Güzel olduğumu hissetmek için artık çok yaşlıyım. Ancak uzun süredir çirkin bir şekilde yaşamak bana bu konuda çok güzel bir tecrübe kazandırdı. Onları da şöyle aktarayım:
1. Güzel insanların var olması gibi çirkin insanların var olması da doğaldır. Olabilir böyle şeyler. Onların varlığının reddedilmesi asıl garip olandır.
2. Çirkin olduğuna defalarca kez inandırılmış birine gidip de " hayır ya öyle deme çok güzelsin" " hayır bir daha böyle deme" gibi komik cümleler kurmanız onun ölü özgüveninin üstüne toprak atmaktan başka bir şey değildir. Her türlü çirkinliğin ya da hangi konu olursa olsun yetersiz hissettiğiniz her şeyin tek çözümü sevilmektir. Birilerinin sizi herhangi bir koşulda sadece olduğunuz insandan ötürü sevdiğine şahit olunca kendi sevmediğiniz her yönünüzün başkaları için ne kadar önemsiz olduğunu görüyorsunuz.
3. Çirkin olmak konusunda çok düşünüp çok kafa yormuş birisi olarak söyleyebilirim ki bir insanın nasıl göründüğü öylesine bir şeydir. Çok da bir önemi yoktur. Seven insanın gözleri zaten her canlıyı güzelleştirir.
Ve hayatım boyunca böyle hissettiğim her an için her ne hikmetse hep yalnız oluşuma rağmen kendime öğütler verip kendimi çok iyi toparlamıştım. Ancak son zamanlarda bu konuda olan özgüvenimi çok derinden sarsan kötü şeyler yaşadım. Bir süre daha bu şekilde çirkinliğimi hissederek yaşayacağım. Geçici bir süreç olduğuna inanıyorum. Beni mazur görün, bana karşı çıkmayın, sadece anlamaya çalışın.
- Kendimi çok güzel hissettiğim ve kendime çok özendiğim günlerde diğer kızların aldığı gibi şımartıcı güzel iltifatlar alamıyorum. En fazla tatlı olduğum söyleniyor. Zaten büyüdükçe emin olduğum şeylerden birisi de insanlar güzel bulamadıkları kişilere iltifat ederken hep tatlı kelimesini kullanıyor.
- Çok severek aldığım şeyleri giydiğimde bana değil kıyafete övgü geliyor. Mesela etek mi giymişim, ne kadar güzel olduğu söyleniyor ya da rengi çok beğeniliyor mesela. Ancak bana yakıştığını söyleyen kimse olmuyor. Ve bu durum o kadar sık oluyor ki bir yerden sonra neden olduğunu anlıyorsunuz.
- Doğduğum günden beri defalarca kez bizzat suratıma karşı ne kadar çirkin ve şişko olduğum söylendi. Hatta inanmazsınız belki ama çekirdek ailem tarafından bile buna maruz kaldım. Bir insanın en bağlı kalabileceği yer olan annem tarafından bile...
Şimdi kimse bana gelip de "yaratılan her canlı güzeldir", "sadece kendine güven sen çok güzelsindir eminim ki" gibi yeni atanmış influencer sözleriyle beni kandıramaz. Güzel olduğumu hissetmek için artık çok yaşlıyım. Ancak uzun süredir çirkin bir şekilde yaşamak bana bu konuda çok güzel bir tecrübe kazandırdı. Onları da şöyle aktarayım:
1. Güzel insanların var olması gibi çirkin insanların var olması da doğaldır. Olabilir böyle şeyler. Onların varlığının reddedilmesi asıl garip olandır.
2. Çirkin olduğuna defalarca kez inandırılmış birine gidip de " hayır ya öyle deme çok güzelsin" " hayır bir daha böyle deme" gibi komik cümleler kurmanız onun ölü özgüveninin üstüne toprak atmaktan başka bir şey değildir. Her türlü çirkinliğin ya da hangi konu olursa olsun yetersiz hissettiğiniz her şeyin tek çözümü sevilmektir. Birilerinin sizi herhangi bir koşulda sadece olduğunuz insandan ötürü sevdiğine şahit olunca kendi sevmediğiniz her yönünüzün başkaları için ne kadar önemsiz olduğunu görüyorsunuz.
3. Çirkin olmak konusunda çok düşünüp çok kafa yormuş birisi olarak söyleyebilirim ki bir insanın nasıl göründüğü öylesine bir şeydir. Çok da bir önemi yoktur. Seven insanın gözleri zaten her canlıyı güzelleştirir.
Ve hayatım boyunca böyle hissettiğim her an için her ne hikmetse hep yalnız oluşuma rağmen kendime öğütler verip kendimi çok iyi toparlamıştım. Ancak son zamanlarda bu konuda olan özgüvenimi çok derinden sarsan kötü şeyler yaşadım. Bir süre daha bu şekilde çirkinliğimi hissederek yaşayacağım. Geçici bir süreç olduğuna inanıyorum. Beni mazur görün, bana karşı çıkmayın, sadece anlamaya çalışın.
Sevgili armut geçenlerde seninle dekanlık binasında karşılaştım,ev arkadaşın olsaydı yanındaki kız gelirdim ama utandığım için gelmedim.
O gün üzerinde etek vardı,siyah da bir boğazlıkazak vardı.
O tip eteği başka beden çok zor kaldırırdı,tam kalıp bir boğazlıkazağın da yakıştığı nadir insanlardansın. Senin üzerinde çok güzel durmuştu etek,yoksa öyle çok matah değildi eteğin kendisi. Ne cemil ipekçi imzası vardı etekte ne de aşırı çarpıcı başka bir yönü vardı.
Sana karşı çıkmıyorum,seni anlıyorum da aynı zamanda. Neden ve kim seni üzdü bilmiyorum ama birçok kişi seni güzel buluyor. Mesela çok temiz bir cildin var. Bak bana,2. Sınıfa geçeli ergenlik sivilcelerim yeniden hortladı. Tedavi almaya başladım. Ama şu an yanağımda acıyan genç bir sivilceyle yaşıyorum:(
Seni güzel bulan tek kişi ben değilim. Ve insanlar senin sadece saçını,sadece temiz cildini güzel bulmuyor. Seni,direkt seni güzel bulan insanlar var. Bir entry'in var ki kalbimi çaldı. Seni o entry'yi okuduğumdan beri seviyorum. Ve seninle henüz tanışmamıştım o zaman.
Evet insanlar sen güzelsin demiyor. Bana da saçların güzel diyorlardı. Bak şimdi uzun saçlarım da yok,çirkin mi oldum onlar için? Muhtemelen evet. Ama yapcak bir şey yok.
O gün üzerinde etek vardı,siyah da bir boğazlıkazak vardı.
O tip eteği başka beden çok zor kaldırırdı,tam kalıp bir boğazlıkazağın da yakıştığı nadir insanlardansın. Senin üzerinde çok güzel durmuştu etek,yoksa öyle çok matah değildi eteğin kendisi. Ne cemil ipekçi imzası vardı etekte ne de aşırı çarpıcı başka bir yönü vardı.
Sana karşı çıkmıyorum,seni anlıyorum da aynı zamanda. Neden ve kim seni üzdü bilmiyorum ama birçok kişi seni güzel buluyor. Mesela çok temiz bir cildin var. Bak bana,2. Sınıfa geçeli ergenlik sivilcelerim yeniden hortladı. Tedavi almaya başladım. Ama şu an yanağımda acıyan genç bir sivilceyle yaşıyorum:(
Seni güzel bulan tek kişi ben değilim. Ve insanlar senin sadece saçını,sadece temiz cildini güzel bulmuyor. Seni,direkt seni güzel bulan insanlar var. Bir entry'in var ki kalbimi çaldı. Seni o entry'yi okuduğumdan beri seviyorum. Ve seninle henüz tanışmamıştım o zaman.
Evet insanlar sen güzelsin demiyor. Bana da saçların güzel diyorlardı. Bak şimdi uzun saçlarım da yok,çirkin mi oldum onlar için? Muhtemelen evet. Ama yapcak bir şey yok.
Ayrıca her kadın güzeldir filan demediğimi birçok arkadaşım bilir. Bazı kadınların gözümü tırmaladığını da söylerim sorulduğunda.
Her kadın güzel değildir,ben de birilerinin gözünü tırmalıyorumdur muhakkak.
Bu arada ahkam kesmek için filan yazmadım,özgüven eksikliği yaşadığım bir konu bu benim de.
Mesela hoşlandığım kişiye tek adım atamıyorum. Gerek bazı düşüncelerim olsun gerekse onun iyi bir sosyal statüde olması sebebiyle onunla ilişki kurmak isteyecek benden kat be kat ideal kadınların(güzel,manken gibi)olduğu gerçeği özgüvenimi kırıyor.
Her kadın güzel değildir,ben de birilerinin gözünü tırmalıyorumdur muhakkak.
Bu arada ahkam kesmek için filan yazmadım,özgüven eksikliği yaşadığım bir konu bu benim de.
Mesela hoşlandığım kişiye tek adım atamıyorum. Gerek bazı düşüncelerim olsun gerekse onun iyi bir sosyal statüde olması sebebiyle onunla ilişki kurmak isteyecek benden kat be kat ideal kadınların(güzel,manken gibi)olduğu gerçeği özgüvenimi kırıyor.
Teşekkür ediyorum ruhsuz iyi ki varsınız
🙏💫
Okulu bitirdiğinizde sadece hekim olmuş olmayın, varsın geç bitirin ama fazladan bir şey öğrenin. Bir şeyler çalın, çizin, oynayın ya da yazın. Kendinizi ifade etmeyi bilin. 6 sene 3-5 arkadaşla geçmez, insan tanıyın; konuşun, dinleyin, hitap edin. Ne olursa olsun okuyun, okuyun, okuyun. Ezbere değil, mantığa dayalı okumalar yapın. Biri size günaydın dediğinde, karşılık veremeyecek kadar özgüvensiz ya da önyargılı olmayın. Biri sizinle konuştuğunda cevap veremeyecek acizlikten azad olun. Hayatınız sizin hayatınız ve ortalama yaşamınızın %10'u. Sadece meslek edinebilmek için geçirilemeyecek kadar fazla. Fazlası içinse eksik.
izleyici olarak geldim ben yarışmacı arkadaşlara başarılar
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?