Daha keyifli ne vardır gerçekten bilmiyorum. Bir sonraki evrede de can sıkıntısı o kadar geçer ki espriler havada uçuşur ve seratonin zirvedir.(daha az önce yaptım da ehehehe)
Son zamanlarda podcast dinlemek sanırım. Şu an da emsa gazinin bilimum podcastinden yaşa(t)ma şansımızı dinliyorum. hem fikir hem de içerikler açısından oldukça hoş :)
Eski dostları habersiz aramak :) Şaşkınlıklarını ve mutluluklarını fark edip huzur hissettiğim çok olmuştur. Özellikle karantina döneminde tekrar iletişime geçtiğim insanlar olmasaydı karantina tatsızlığı çekilmezdi.
daha az önce ilk kez denediğim yöntem: youtube'dan just dance videolarından açtım rastgele. şarkısına göre seçtim. sonra baktım hareketlerde iş yok, kendi kendime kolları sallamalı, odanın ortasında dönmeli, tekmeli yumruklu güzeeeel bir dans ettim. sonra bu kesmedi dedim bir tane daha açayım. 2. şarkıdan sonra baktım bitmişim ham olmuşum, bu sefer de laktik asiti yakayım diye (şu tıp bilgisinin muazzamlığına bakar mısınız) tee ortaokulda koreografisini kullanarak 19 mayısta dans ettiğimiz şarkıyı açtım (everything at once). komik hikaye, videosunda çok fazla işaret (?!), tek göz çizimi falan var diye illuminatinin şarkısı bu diyorduk... o dönem çok popülerdi bi de bu illuminati muhabbeti hatırlarsınız... o kadar tırsıyoduk ki beden hocamız saçmalamayın yok öyle bi şey diye müdahale etmişti hocam şarkıyı değiştirelim dediğimizde hahaha
bu illuminati olayının bi de tuttu fırlattı'nın klibini tersten izlemelisi var oralara hiç girmeyeyim :D
edit: dayanamadım. şu yaşa geldim hâlâ tırsıyorum bundan ama bir yandan da izlemeden duramıyorum ajhsdjsh
resim yapmak. (İsteğe bağlı olarak müzik eşliğinde) Kuru boya, pastel boya, sulu boya. Hangisini seçerseniz.. Tıpkı çocukken yaptığımız gibi. Sonra da yaptığınız resmi mıknatısla buzdolabına asıp ev halkına sergileyebilirsiniz :))