Tuna tavus
Kabusların beni bulduğu saat. Gecemin dönüm noktası.
Ne demek istiyorsanız yüzüme söyleyin lütfen. Ben artık her şeyi düşünmekten her şeyden vazgeçmek istediğim noktaya yaklaşıyorum. Sizin için öylesine şeyler ya da hayatınızdan çıkan sıradan biriyim ama bu sıradanlıktan bütünü tamamıyla benim. Beni bana kırdırmayın. Yorgunum.
Yaşamak
Onun gülüşü
Sevilmek, ansızın
Hiç beklemediğim anlarda birilerinin ısrarla neden iyi olmadığımı sorması. Mutsuzluklar, paylaşan kişi paylaşmak istediği anda azalır. Ağızdan lafı zorla çekerek çareyi değil çaresizlikleri göstermiş olursunuz.
Ben gidince boş kalabiliyor. Çok konuşup dolduruyorum.
+1 mdblue da yazdı sayalım.
Yıllar yıllar önce annemle babamın organik olma takıntısı nedeniyle köylerden yumurta almaya başlamıştık. Ortaokuldan beri hamur işi yapmak konusunda meraklı biriyim dolayısıyla kardeşlerimden farklı olarak organik yumurta ile ebeveynlerim hariç muhatap olan tek kişi benim. Her ne hikmetse kahverengi büyük yumurtaları kırdığım zamanlarda içlerinden hep henüz olgunlaşmamış aşırı minik civcivler ya da kan pıhtısı çıkmaya başladı. O gün bugündür kırıldığını görmediğim yumurtayı yiyemiyorum. Ne sarısını ne beyazını... Hazır paketli yumurta en iyisidir.
Saçımın okşanması ve alnımın öpülmesi. Küçükken rüyalarımdan korktuğumda babam beni bu şekilde uyuturdu. Huzurlu ve güvende hissettiriyor.
Kendimi çok çirkin hissetmeme vesile olan bir şey yapıyorlar ve kimlerin buna dahil olduğunu da olayın benle ilgisini de anlayamıyorum.
Sayın armut çoğu zaman ben de bu hisse kapılıyor, üzülüyorum. İnsanlardan çok kendime bu kötülüğü ben yapıyorum. Gerçekten her insan bana güzel gelirken kendimi bir türlü sevemem :(
Bana öyle bir üslupla yaklaştılar ki kendimi çok değersiz ve çok çirkin hissediyorum şu an için. Güzel miyim değil miyim tekrar değerlendirecek özgüvene sahip olmam için üstünden zaman geçmeli biraz. Hepimiz daima güzel insanlarla karşılaşalım umarım
Umarım. İnsanlar cok kırıcı :(
Gütfsözlük sadece yıkıkların kullandığı bir sözlüktür
Zaman durdu sanki
Beklerken seni
Ben bir tek sevgiye
Bağladım kalbimi
.......
Eskiden korkardım yalnızlıktan
Korkmam artık sen varsın
Beklerken seni
Ben bir tek sevgiye
Bağladım kalbimi
.......
Eskiden korkardım yalnızlıktan
Korkmam artık sen varsın
Gözden uzak olan gönülden de uzak olabiliyor gerçekten. Bunu halledebilirim.
Bugün eldivenimin tekini hastanede düşürmüşüm. Hava soğuk bir de her şeyin fiyatı ortada olunca biraz moralim bozuldu. Elimdeki tek elidivene bakarak üzgünce dolmuşa bindim. Dolmuştayken arkamdan birisi omzuma dokunup öteki eldivenimi uzattı. Adam hastanede tek eldiven bulmuş ve benimle aynı dolmuşa binmiş. Tesadüfler, şanslar, tevafuklar... Ya da bilemiyorum her neye inanıyorsanız bugün onlar hep benimleydi. Hala bir çift eldivenim var ve mutluyum.
Sanmıyorum
Mutlulanmak. Mutlu olmak manasında kullanıyorum.
Mutlu etmek manasında ise mutlulandırmak...
Mutlu etmek manasında ise mutlulandırmak...
Aniden gelen sevilmemek, çirkin hissetmek, dışlanmak gibi çirkin hislerin fiziksel dışa vurumudur. Kısa saçın elegant bir havası vardır. Saçın fazlasında kurtulunca daha güzel ve özgür hissetme dürtüsü aslında başka şeylere yüklediğimiz benzer hislerin saça hükmetmesine izin vermektir.
Ya da sadece kısa saç seviyorumdur. Olamaz mı? Olabilir.
Ya da sadece kısa saç seviyorumdur. Olamaz mı? Olabilir.
Farklı insanların farklı zamanlarda içime işleyerek derinleştirdikleri his. Bazen beni tamamen sarıyor, işte o zaman çok çaresiz hissedip kendime iyi gelmek için merhamet etmek konusunda kendime sınırsız taviz veriyorum. Her şey bitse bile bana kalan yine ben olacağım. Taviz verme hakkım olmalı diye düşünüyorum. Beni bu hisse iten herkese karşı kırgınım
Bir arkadaşım aşk mevsiminde olduğumuzu iddia etmişti. Dikkat etsin herkes kendine.
Birbirine aşık olduğunu düşündüğüm iki kişinin bu şarkıda birbirlerinin gözlerine bakarak nasıl dans ettiğini gördükten sonra hiçbir zaman o kadar sevilmeyeceğime kanaat getirdiğim şarkıdır. mahvolmuş hissettirir, geç kalmış hissettirir. Ağlama isteği uyandırır.
Bebeğimin, ilk göz ağrımın en sevdiği dizi
Kalbinde, gerçekten hak eden insanlara ulaşması gereken çok büyük bir sevgi var ancak içinden gelenleri başkasına pay ederken kendinden eksiltmiş olabileceğini unutma. Her kime karşı olan sevgin biterse bitsin kendine karşı olan sevgi payından kısma. Senin, başkalarının getirilerinden kaynaklanmayan değerli bir kişiliğin var. Kendini sev. Sevilmeyi hak ediyorsun.
Ps: Seni sevmekten vazgeçen herkes için kendini daha çok sev.
Ps: Seni sevmekten vazgeçen herkes için kendini daha çok sev.
Kaç kere okul değiştirdim kaç kere dersane değiştirdim hatırlamıyorum ama yüzlerce öğretmenim olmuştur. Aralarından iyi hatırladığım 5 tanesi ya vardır ya da yoktur. Öğretmenler benim için hep eğitim konusunda da öğretim konusunda da çok eksikleri olan insanlardı. Defalarca kez dayak yedim. Şişko ve çirkin olmamla dalga geçen öğretmenim oldu. İnanır mısınız, daha kötü şeyler de yaşatan oldu.
Lise bitene kadar evimizden çok okulumuzda vakit geçirdik. Ben, sürekli maruz kaldığım öğretmen kişisinin böyle olması gerektiğine kendimi inandırmıştım, ta ki üniversiteye başlayana dek. Hem tıp alanında hem de eğitim vermek konusunda ciddi zaman ve emek harcayan hocalarımızın bize karşı ilgili ve bilgi sahibi olmaları hali, özellikle de öğretmek konusundaki çabaları benim öğretmenler konusundaki kötü düşüncemi yıktı.
Eskiye baktığımda anladım ki bahsettiğim öğretmenler bilmeleri gereken konulara hep yüzeysel olarak hakimlerdi. Araştırmak konusunda hepsi çok kötüydü. Yeni şeyler öğrenmeye açık değillerdi. Hayattaki yegane sorumlulukları olan bilgili olmak konusundaki büyük açıklarının fark edilmesine karşı yaşadıkları korkudan ötürü mesleğini sevmeyen, asabi ve sorumsuz insanlar olmuşlar zamanla. Dersi anlatmasa dahi maaşları almakla bizi tehdit ediyorlardı hep, hatırlıyorsunuz değil mi?
Oysa burada ömrünü tıp alanında harcamış hocalarımızın bir şeyleri bilmediğini söylerken çekince yaşamadığını gördüm. Bilmemenin bir erdem olduğunu böylece anladım.
Bir yanda alanında isim yapmış, dünyaya açılmış bir doktorlar öbürü de küçük bir şehrin öğretmenleri...
Eğitim fakültesinin kimseyi öğretmen yapmadığını böylece daha iyi anladım. Öğretmen olmak için ilk olarak bilmeyi öğrenmek sonrasında öğrenmeyi öğrenmek gerekliymiş.
Lise bitene kadar evimizden çok okulumuzda vakit geçirdik. Ben, sürekli maruz kaldığım öğretmen kişisinin böyle olması gerektiğine kendimi inandırmıştım, ta ki üniversiteye başlayana dek. Hem tıp alanında hem de eğitim vermek konusunda ciddi zaman ve emek harcayan hocalarımızın bize karşı ilgili ve bilgi sahibi olmaları hali, özellikle de öğretmek konusundaki çabaları benim öğretmenler konusundaki kötü düşüncemi yıktı.
Eskiye baktığımda anladım ki bahsettiğim öğretmenler bilmeleri gereken konulara hep yüzeysel olarak hakimlerdi. Araştırmak konusunda hepsi çok kötüydü. Yeni şeyler öğrenmeye açık değillerdi. Hayattaki yegane sorumlulukları olan bilgili olmak konusundaki büyük açıklarının fark edilmesine karşı yaşadıkları korkudan ötürü mesleğini sevmeyen, asabi ve sorumsuz insanlar olmuşlar zamanla. Dersi anlatmasa dahi maaşları almakla bizi tehdit ediyorlardı hep, hatırlıyorsunuz değil mi?
Oysa burada ömrünü tıp alanında harcamış hocalarımızın bir şeyleri bilmediğini söylerken çekince yaşamadığını gördüm. Bilmemenin bir erdem olduğunu böylece anladım.
Bir yanda alanında isim yapmış, dünyaya açılmış bir doktorlar öbürü de küçük bir şehrin öğretmenleri...
Eğitim fakültesinin kimseyi öğretmen yapmadığını böylece daha iyi anladım. Öğretmen olmak için ilk olarak bilmeyi öğrenmek sonrasında öğrenmeyi öğrenmek gerekliymiş.
Ne kadar kötü insanlar var hayatta,üstelik bir eğitimci olarak bunu yapmaları rezalet
Eğitim son zamanlarda çok iyi hale geldi. Ben eski düzenin sonuna yetiştim. Artık daha iyi olduğunu bilerek avutuyorum kendimi :)
Neye göre iyi derseniz mesela dayak çok yaygındı. Kimse dayak atan öğretmende suç bulmazdı. Hatta "öğretmenin vurduğu yerde gül bitermiş" denirdi. Ülkece eğitim cahiliymişiz.
Hâlâ öyleyiz bence,daha az öyleyiz ama
“Şişko ve çirkin olmamla dalga geçen öğretmenim oldu. “ Bu kadar iğrenç insanımsılar var mı gerçekten ? Bunu yapan akranlar olsa neyse anladım diyeceğim ama yaşını başını almış öğretmen mi yapıyor ?
Evet benim de 32 yaşında kadın bir öğretmenim vardı,evde kaldığını düşünüyordu. Çok mutsuzdu.
Ben de lisede bazı büyük problemler yaşamıştım arkadaşlarımla. Bir gün o hocama soru sorcaktım heralde,kadın bana aşırı çıkıştı. 1 gün sonra da lafı yalnızlığa,dışlanmaya getirip beni aşağıladı sınıfta. Daha birçok kötü anımız var onunla ama neyse demem o ki var gerçekten öyle zalimler.
Ayrıca o kadın şu anda bir özel okulda yönetici.
Ben de lisede bazı büyük problemler yaşamıştım arkadaşlarımla. Bir gün o hocama soru sorcaktım heralde,kadın bana aşırı çıkıştı. 1 gün sonra da lafı yalnızlığa,dışlanmaya getirip beni aşağıladı sınıfta. Daha birçok kötü anımız var onunla ama neyse demem o ki var gerçekten öyle zalimler.
Ayrıca o kadın şu anda bir özel okulda yönetici.
Şu işe bak ya. Ülkemizin gençleri kimlere emanet edilmiş. Yazıklar olsun.
Benimle dalga geçtiğini belirttiğim ve sizin de şaşırdığınız öğretmenim henüz 21 yaşındaydı o zamanlar ilk görev yeriydi okulumuz, yeni mezundu. Şu an aramızdan birisi 12 yaşında bir çocuğa böyle bir şeyler dese hepimiz sinirleniriz ve kendisine kızarız. Ancak 4 sene boyunca eğitimini alan bir öğretmen bunu deyince olay öylece sıradan bir şey gibi geçmiş gitmiş zamanında
Eğitim fakültesinde eğitim almadığı halde kafamdaki kötü eğitmen/öğretmen figürünü yıkan tüm hocalarımın öğretmenler gününü kutlarım🌸
Varlığını reddettiğim duygusal oluşum
Edit: reddetmek değil benimki inanmamak.
Edit: reddetmek değil benimki inanmamak.
kişisel ya da toplumsal kazanç sağlamak dışında kalan eylemlere düşkünlüğü ile bilinen insan grubu. Kahvehanelerde ve kent meydanlarında lokalize olurlar. Ayırıcı tanı olarak soluk renkli, enine çizgili polo yaka t-shirtleri kullanılabilir. Genç kızların, kadınların huzurunu kaçırmak konusunda doğal yetenekleri vardır. Başkasının cebinde bulunan telefonun modelini görmek konusunda meraklı oldukları da son dönemlerde edindiğimiz bilgiler arasında yer alıyor.
En son 2.5 sene önce sınavda düz vitesli araba sürmüştüm. Başıma ani bir şey gelse ve düz vitesli araba sürmek zorunda kalsam ne yapacağımı düşünüyorum bazen uyumadan önce.
Bir dahaki buluşmaya gelebilirim artık herkes beni tanıyor
Ben hariç :'(
Sizle de tanışmış oluruz 🥲
İnsanlara istediği şeyi onların istediği yoldan vermezsen daha değerli biri olursun. Çünkü çaba gösterilmeden elde edilen hiçbir kazanç başarıdan sayılmıyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?