İnsanlara istediği şeyi onların istediği yoldan vermezsen daha değerli biri olursun. Çünkü çaba gösterilmeden elde edilen hiçbir kazanç başarıdan sayılmıyor.
Bir evlenme teklifinde teklif eden erkek, kızın sevdiği bir şiirden alıntı yapmış ve ardından şiire gönderme yaparak dolaylı yoldan evlenme teklif etmiş. Kız beyefendinin şiirle ilgili edebi bir şeyler söylediğini zannetmiş ve evlenme teklifini anlayamamış.
Diyebilirsiniz ki bu armut neden yine anılarının arasına daldı
Ancak benim burada olayı götürmek istediğim yer her konuda dürüst olunması gerektiği. En zeki insan bile dolaylı şeyleri anlamakta zorlanabiliyor. Bu ülkenin insanı sevgi göstermekten çekiniyor fakat siz yine de açık olun. Yoksa koskoca evlilik organizasyonu çöp olabilir.
Edit: bu olay bizzat yaşandı ben olaydaki şiirdim.
Sevilmek çok güzel bir şey. İnsanlar bazen sevilmekten geri kalmamak için de fark etmiyor gibiler. Yine ben de açık olunmazsa anlaşılmayacağını düşünüp kendimi teskin ediyorum.
Her şeyiyle kendini istediği şeye odaklarsa korkmaz. Gözü kararır. Mantıklı düşünme yetisini kaybeder. O şeyi elde eder fakat zamanla pişmanlıklar ve tereddütler açığa çıkar. Bu nedenle isteklerimiz bizim gözümüzde büyüyüp bizi yönetmesin diye isteklerimizden korkmamız gerekir.
Biz gidiyoruz. Kalanlarımız da aklının yarısında hala gitmek fikri ile yaşamaya devam ediyor. Ülke ne olacak bilemem. Ama biz gidiyoruz ya da gitmeyi düşlüyoruz.
Kaç senelik öğrenciyim, 1 kere bile ders çalışmaktan keyif aldığımı hatırlamıyorum. Belki üzücü gelecek ama gerçek benim için böyle. Tamamıyla sorumluluk bilinci kapsamında çalışıyorum. Bu bilincin de %90'ını kaybettim.
Lisede yakın olduğum herkesle az ya da çok iletişim halindeyim. Bu hayatta ufkumu açan, yol gösteren, destekleyen ve her şeyimi dinleyip çözüm odaklı davranan birden fazla aklı başında insanı 30 kişilik sınıftan topladığım için çok mutlu ve şanslı hissediyorum. Eskisi kadar yakın değiliz tabi değişen çok şey var. Ama yine de bir şekilde bir aradayız.
Benden beklenenden çok daha kaba, saldırgan ve ofansif biriyim. Eskiden bunu alenen yansıtıyordum. Geri bildirimler nedeniyle kendimi töpüleyemediğim yerlerde kendimi başka şekilde ifade etmeye çalışma derdine düştüm.
Buna duygusuzluk olarak yaklaşmayın. Aileniz kim olursa olsun sevmek zorunda kalıyorsunuz zaten.
Edit 2: sizin abes bulduğunuz bir düşünce bir açıklamaya sahip değilse olabilecek en kötü şeyi düşünüp empati yapmaya çalışın lütfen. Herkes rahat bir hayat yaşamıyor. Kardeşlerimle bile aynı evin farklı maddi ve düşünsel süreçlerinde büyüdük biz.
Acizlik değildir. Çaresizliktir. Acizlik güçsüzlük, beceriksizlik demektir. Çaresizlik çıkar yol bulamamak demektir.
Ağlamanın gizli tutulması çaresizliğin üstünün örtülmeye çalışılmasıdır. Ama hepimizin üstü örtülmemesi gereken çaresiz anları vardır. Nihayetinde insan öyle bir oluşumdur ki her işi kendi başına halletmeye kalksa mutlaka aciz düşeceği durumlara rast gelecektir. Fakat bir insanın acizliği çaresizliğine denk düşüyorsa o zaman bu insan çevresindeki herkes tarafından her işi kendi kendine yapmakla yükümlü hissettieilmiştir. Çevresinde acizliğine çare olacak onlarca insan varken çaresiz bırakılıyorsa bence bu çaresizlik herkesin bilmesi ve görmesi gereken bir çaresizliktir. Çünkü hiçbir insan aslında bir başka insan olmaksızın tek başına bırakılmamıştır. Size ruhen çok uzak bir noktada sandığınız öylesine bir kişi dahi ansızın size uzatılan yardım eli olmak ister. Kimse yalnız değildir. Ancak başkalarının yalnız bırakılmasının haz duyan kötü kalpli kişiler tarafından yalnız bırakılmışlardır. Böyle bir durumda bu kötü kalpli kişilerin kim olduğunu herkes bilsin diye ağlamak güzel bir çaredir aslında.
Çalışırken önce komiteye ait anatomi notlarını sonrasında histoloji notlarını en son fizyoloji çalışırsanız öğrenmeniz açısından daha faydalı olur. Ayrıca konularının yetişmese dahi yetişmeyen fizyoloji kısmı hakkında zaten fikir sahibi olmuş şekilde sınava giriyorsunuz.
Ağladığımız konunun bizim halledebileceğimiz bir çözümü yoksa ağlarız. Yani genel olarak çaresizlik diye tanımlayabilirim. Ayrıca ağlayana acıyan birine denk gelirsek belki de bir kurtuluşumuz olabilir. Son çıkış kapısıdır.