Dondurma yemek. Keşke dondurma ve tatlı yemek kalorisiz olsaydı.
Hayatının emniyetini ve olağan düzeni bozacak tüm işleri kendi kontrolünde tutmaya çalış. Hiçbir zaman başkasına güvenme.
Yanlış anlamayın ancak şöyle bir yorum yapmak istiyorum. kontrolcülüğün ve başkasına güvenmemenin çok riskli, tehlikeli olduğunu düşünüyorum ve deneyimlediğimi zannediyorum. Herkes elinden geleni yapacak, gerisini Allah'a bırakacak. İnsanlara güvenmesini de bilecek ama en çok Allah'a güvenecek. Mütevekkil, müdebbi, cesur olacak. Ben böyle düşünüyorum, cümlelerim yargı içeriyor gibi oldu ancak acizane benim fikirlerim böyle, kendime söylediklerim bu şekilde :)
Cümlelerinizin yargı içerdiğini siz bile fark etmişsiniz. Allah'a inancımın ne boyutta olduğunu bilmeden ya da neyin üstüne bunu yazdığımı bilmeden vardığınız bu yargının tamamen ön yargı olduğunu söylemek isterim.
Yanlış anlaşılmışım. Ben size herhangi bir şey demedim, sizin görüşünüz karşıma çıkınca benim de aklıma bir şeyler geldi ve paylaşmak istedim. "Yapacak, edecek" ile biten cümlelerden kastımın da kendime olduğunu son sözlerimle belirtmiştim. Uslup farkı. Yoksa katılıp katılmamanızı beklemedim, sizi yargılamadım, herhangi bir inancınızı sorgulamadım. Bunda da çok samimiyim, sizi eleştirmedim. Ben böyle düşünüyorum diye vurguladım.
Hiç güvenim kırılmamış gibi her defasında bambaşka insanların güvenilir olmasına nasıl da bel bağladığımı düşününce bu konuda cesur hissediyorum.
(bkz: #1981)
Sol taraftan açınca "kim neden ev arkadaşını devrediyor?" Diye şaşırmama neden olan başlık. Doğru okumak çok önemlidir.
Dersler konusunda hissettiğim şeylerin, ders çalışmanın hayatımdan çaldığı zamanın kalan hayatımın tamamına yansıma şekli.
Zengin bir aileye doğmuş olup yüksek refah seviyesinde yaşamak sosyal dengeyi bozan şey değildir. Denge zaten bozuktur. Ancak bu bozuk dengeye tuz biber olanlar, bazı imkanları sağlayamayacağını bildiği halde kontrolsüz bir şekilde çoğalan insanlardır.
Bir insan ailesinden kaynaklı bir maddi doyum nedeniyle hem herkesin özendiğim mükemmel hayatı yaşarken hem de aynı anda çok güzel ve başarılı olabilir. Üstelik varlıklı bir insan aynı zamanda yardımsever ve iyi kalpli de olabilir. Durun daha bitmedi. Varlıklı bir insan tüm bunlarla birlikte dini ve ahlaki değerler olarak o kadar donanımlı olabilir ki kendinizi onun yanındayken bu konuda yetersiz hissedebilirsiniz. Para kimseyi bozmak gibi bir getirisi yok. Para sadece kendisine ulaşmayı başarı sanan ancak onu nasıl kullanacağını bilmeyen cimri insanları bozar. Bunu sadece Para bazında düşünmeye gerek yok. Dünya adil bir yer değil. Adalet isteyen tartılmak istediği kefeye çıkana kadar kendi çabalamak zorundadır. Bazıları adalet terazisinde doğdu diye terazinin dengesini bozan bazıları olmuyor.
Ve bu kimseleri çamurlamamak gerekir. :)
Tüm niceliklerinden sıyrıldığında kalan kişilik ne ise muhatap odur. Bazı insanların niteliği maalesef ki sağlam olmuyor :) kişiliklerinin kurtarır yanı yok
Doğru söylüyorsunuz sayın armut. İnsanlar hep kendi pencerelerinden bakıyorlar, kendi sahip olmadıkları üzerinden değerlendiriyorlar. Ama onları da anlamaya çalışmak lazım. Bazı kişilere hayat bazı kişilerden daha zor.
Ben de ağzımda altın kaşıkla doğmadım. Ama paranın ne kadar zehirli olduğunu biliyorum. Başkasının parası üzerinden kıyas yaparak kendi hayatının daha kalitesiz olduğunu fark etmek çok zedeleyici olabiliyor. Bu nedenle bir başkasının hayatıyla kıyas yapmak yerine elde olan imkanlarıyla istediği hayatı yaşamak için çaba göstermek benim için daha doğru bir yol gibi geliyor. Hayat hepimize zor. Başkasının acıları bazen düşüncesiyle bile bizi yıpratabiliyor. Öte yandan dışarıdan bakınca kimin hayatı neden zor belli de olmuyor. Herkesin kafasına taktığı, üzüldüğü şey bambaşka. Bazen insanlar üzülmüş gibi görünüp ilgi toplamayı sevdiği için drama oynuyor.
Haklısınız sayın armut. Dileyelim ki herkes hayatından tatmin olabilecek seviyeye gelsin. Gelsin ki toplum daha sağlıklı olsun. Hepimizin huzuru için. Tabi ne kadar mümkün bu bilemiyorum.
Liseden mezun olana kadar hala şansımın olduğunu düşündüğüm ve üzerinde çok düşündüğüm bir konuydu bu başlık. Ancak tıp kazandıktan sonra kesin olarak bildiğim bir şey var ise o da hem tıp okuyup hem de iz bırakmanın çok zor olduğu. En fazla 2 neslin benden sonra beni anacağı kadar iyi bir doktor olabilirim. 3.nesilden sonrasına uzanmak için hayatıma dair ne varsa hepsinden vazgeçip çalışmam ve çabalamam lazım. Bu noktada iz bırakmanın hala mümkün olduğunu ancak ne kadar zor olduğunu söylüyorum. Öyleyse iz bırakmak hala mümkün. Ancak bir kere var olduğum bu hayatta bir kere iz bırakmak karşılığında hayatın bana sunduğu tüm mutluluklardan vazgeçip bu hayatın sonunda başarısız olmayı da göze almam gerekiyor. Öbür türlüsünde ise yok olacağımın farkında ve ölmekten korkmadan yaşayarak gülebildiğim kadar gülmek için elimden gelen her şeyi yapmak var. Ben sonunun daha kesin olduğu öbür yolu tercih ediyorum. Belki dünya için ya da bu ülke için önemsiz birisi olmaya devam etsem de kendi hayatımda iz bırakmak için bir sürü imkanım olacak.
Konuya şu şekilde yaklaşmak daha tatmin edici geliyor. Çevrenizdeki insanların gönlünde iz bırakmak daha önemli. O insanda bıraktığınız iz ile o da başka birinde iz bıraktığında sizin bıraktığınız izin kalıntıları ile sürekli devam edecek bir iz olması da tatmin edici olacaktır. :)
Gönüllerde iz bırakarak başkalarının hayatını değiştirip onlarında başkalarının hayatının değişmesine katkı sağlamak da diyebiliriz buna 😇
Gönüllerde iz bırakarak başkalarının hayatını değiştirip onlarında başkalarının hayatının değişmesine katkı sağlamak da diyebiliriz buna 😇
Bu da sizin bakış açınız sayın ruhdoc. İsterseniz entry olarak da ekleyebilirsiniz. Uzun ve farklı bir bakış açısı olmuş
:)
Daha iyi çalmak için parmak perdelerini kesen, sinestezi sahibi piyanist.
Bu sorunun cevabını belirlediğimde çok küçük bir çocuktum. Çocuk aklım büyümeye başladığında ise asla doktor olmamam gerektiğine karar vermiştim. Ancak tercih yaptığım sene geleceğim için olası kötü son senaryoları vardı ve kendi tercih listeme bir sürü tıp fakültesini sıraladım. O gün tekrardan çocukluk hayalimi yaşamak istedim. Bana uygun mu? Tartışılır. Ama en iyisi olamasam bile o branşta iyi bir hekim olmak için çabalayacak motivasyona sahibim.
Aşamadıklarımı fark etmiş hissediyorum
İç Anadolu mevsimi itibariyle yağan kırkikindi yağmurları nedeniyle hissedilen durumdur. Aslında yaz geldi ve hava sıcak. Ancak normalde yılın bu mevsiminde bu şehirde bulunmuyorduk. Tarihi yaz sonuna kadar uzayan okulumuz sayesinde Ankara'da yaza tanıklık etmiş olduk.
doğma büyüme ankaralı olarak söylüyorum haziranda dolu yağdığına hiç tanık olmamıştım
Haziran sonu belki biraz geç oluyor ama Mayıs sonu ve haziran başı gibi dolu ve yağmura şahit olmuşumdur diye düşünüyorum. Ben pek garipsemedim.
Kişisel bakım ile ilgili çok şey biliyorum. Kuaför çırağı olarak çalışabilecek kadar iş gelir elimden. Ama dişini bile ayda bir fırçalayan bazı erkekler ve bazı kadınlar tarafından bakımsız olmakla ithaf edildiğim de oluyor. Çünkü fazla kilolarım var ve kilolu olmayı bakımsızlık olarak değerlendiriyorlar.
Serdar ortaç'ın 2006 çıkışlı albümü. İçerisinde çoğunlukla söz ve müziği kendisine ait olan parçalar bulunuyor. Albüm içerisinde yer alan ve albümle aynı ismi taşıyan mesafe şarkısı dışında sanatçının en çok dinlenen parçalarından olan sor, dansöz, gitme gibi parçalar da bu albümde yer alıyor. Albümün 14.senesinde nüksetmesine sebep olan şey ise Bartu ve Melikşah tarafından sunulan mücbir sebepler isimli popüler magazin yayınında mesafe şarkısının çalınmasıdır.
Teyzem. Teyze anne yarısı olarak anılsa da benim Teyzem annemin en az 0.9 katı kadar vardır. Hatta küçükken sürekli "keşke Teyzemiz annemiz olsaydı" diye dua ederdik geceleri. Sabah uyandığımızda Teyzem ve annem mucizevi bir şekilde yer değiştirir sanıyorduk.
Dahiliyeden kalma
Duygularımı gizleyemiyorum. Her yerimden jest ve mimik akıyor.
Hassas kalpler için cehennemdir. Hassas kalpli insanlar başkasını kırmamak için herkesi kendi içinde affeder. Affettiğin sadece kendisi bilir.
Yürürken önüne bak
aşık olmak için güzel bir gün :)
Bugün aşık olmak için mi güzel bir gün yoksa aşık olduğunuz için mi güzel bir gün sayın armut? :)
Hava çok romantik göründüğü için öyle demiştim sayın yazar :) yoksa sabahtan beri ders çalışmak ve benzeri şeylerle meşgulüm. Böyle havaları değerlendirecek vaktim yok şu an maalesef ki :,)
aşı olmak için güzel bi gün diye okudum hhshjdjdjdj
Her gün aşı olmak için güzel bir gün :) gündem neyse ona dikkat ediyoruz sayın yazar
kessssinlike öyle sayın armut :))
Her şeye bir şey söyleme
Hayatı erteleme
Sosyal ilişkiler yeterince sağlam olsaydı çoğu insan romantik bir ilişkiye ihtiyaç duyduğunu hissetmezdi. Arkadaşlar gerektiği kadar güven ve destek sağlamadığı için yalnızlıktan kurtulmak isteyen insanlar, kendisi tarafından yalnız bırakılmayacağına emin olmak istedikleri türde bir ilişki arayışına giriyorlar.
Edit: bu bir itiraf mı bilemiyorum
Edit Not: Romantik ilişkiler ansızın gelir. Birisine karşı olağan halimizden bambaşka biri olduğumuzu ya da olmak istediğimizi fark ederiz. Hiç kaybolmamış bir şeyi/birisini fellik fellik arayıp zorla bulmak bana samimi hissiyat vermiyor. Sırf birisi olsun diye halden meyve-sebze seçer gibi insan bulmak da ayrıca ayıp geliyor.
Edit: bu bir itiraf mı bilemiyorum
Edit Not: Romantik ilişkiler ansızın gelir. Birisine karşı olağan halimizden bambaşka biri olduğumuzu ya da olmak istediğimizi fark ederiz. Hiç kaybolmamış bir şeyi/birisini fellik fellik arayıp zorla bulmak bana samimi hissiyat vermiyor. Sırf birisi olsun diye halden meyve-sebze seçer gibi insan bulmak da ayrıca ayıp geliyor.
of bilemiyorum armut bilemiyorum. Bu entryin beni çok düşündürdü. Arasak dert aramasak dert. Gözü kapatsam dert, açsak dert. Şöyle yapınca ayıp, böyle yapınca sonuçsuz. Sağlıklı sosyal iliskilerimiz olsa dahi çift olmak dahası aile kurmak da cemiyetteki bağını kuvvetlendirmek için şart gibi geliyor bana. Hatta kuvvetlendirmek değil, cemiyete bir yerden daha tutunmak gibi.
Bazen nasıl olursa olsun ister araya araya ister tevafuk olarak bı insanla tanışmak gerekiyor. O insanı da beğendiğin yönleri dışında hoşuna gitmeyen yönleriyle de kabullenmek lazım geliyo sanki. Öngörülen şu ki gelecek çağımız pert.
Bazen nasıl olursa olsun ister araya araya ister tevafuk olarak bı insanla tanışmak gerekiyor. O insanı da beğendiğin yönleri dışında hoşuna gitmeyen yönleriyle de kabullenmek lazım geliyo sanki. Öngörülen şu ki gelecek çağımız pert.
niye dertlendiysem bı anda, Mevlana hazretlerinin sözünü küpe edeyim de gözlerimi dinlendireyim, neyi arıyorsan osun sen
Bir insanın diğerine değer verdiğinin kanıtı olan en önemli ve en değerli paylaşımın zaman olduğunu düşünüyorum. İki insan birbirine zaman verecek kadar, kendi hayatından bir parçayı düşünmeden verecek kadar değer vermiyorsa kendi zamanına karşı ihanet etmiştir bence. Kendi zamanıma be kendime olan saygımdan ötürü yeterince değer vermediğim birinin zamanına da aynı şekilde saygısız bir tutumda bulunmam. Kimsenin bir başkasının hayatından bir parçayı sırf heyecan olsun diye almaya hakkı yok.
haklısın. vaktimi ağlamaya veya hüngür hüngür ağlamaya ayırmanın kendim için daha iyi olacağı kanaatindeyim
Ağlamayın lütfen :(
Bu arada her türlü fikre dertlenebilirsiniz. Fikir paylaşımı ve tartışma ortamı sözlük olmanın getirisidir.
sağ olun değerli armut, mutlu günler:D
İnsanlara hak ettiklerinden çok daha fazla sevgi bahşediyorsın ancak bunu hissettirmiyorsun. Ne hissettiğini bilmelerini sağla. Varlıklarının sendeki kıymetini bilirlerse giderken daha çok zorlanabilirler.
Şekerinin ısırılarak yenildiğini çok geç keşfettiğim için içindeki elmanın varlığından yıllarca bihaber olduğum şeker. Elmasını göremediğim için neden elma şekeri dendiğini de anlamamıştım tabi.
Anasınıfından liseye kadar çok çalışkan ve disiplinli bir öğrencilik hayatım olduğu için henüz 10 yaşımdayken saçlarımın bir tutamı stresten beyazlamıştı. Yaşım o kadar küçüktü ki o yıllarda annemden daha çok beyazım vardı. Çalışmaya ara verme lüksüm olduğunu bilmediğimden bu durumu kafaya takacak kadar zamanım olmamıştı.
Bebekliğimde bile fotoğraf makinesi görünce ünlüler gibi poz veren birisi olarak başarılı sayıldığım konu. İnsanlardan sürekli fotoğraflarda daha iyi çıktığıma dair geri dönüşler alıyorum. Bu, gerçekte daha çirkinsin demenin kibar hali oluyor.
Gece yarısından sonra sözlüğün boş olduğu bir saatte seri halde girdi girmesi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?