"Abla valla işi biliyon sen...Yani eviriyon çeviriyon lafı çaktırmadan istediğin yere getiriyon 6 sene boşuna okunmuyor demek ki"
burada anonimim, isterseniz bu entry de beğenmeyin hatta eksileyin ama duyar kasmak için falan değil gerçek düşüncemi söyleyeceğim. bu başlıktaki diğer entryler benim gibi ciddi yazmıyor biliyorum ama benim uzun yazasım geldi :d çirkin insan hayatımda hiç görmedim. insanlar çirkin derken neye göre der anlamıyorum. bazı insanlar görünüş olarak gözüme gerçekten daha çok çarpıyor ve ne güzelmiş diyorum. ama çirkin? dişi mi çarpık o beni rahatsız etmiyor gözleri kocaman geliyor onu beğeniyorum, ne biliyim çok kısa ve çok mu kilolu bana tatlı geliyor ya da yüzünden boyundan posundan ziyade neşesi bana çekici geliyor gözüme güzel gözüküyor. bir hastalığı var cildinde öyle birini görünce de çirkin gelmiyor sadece çektikleri için üzülüyorum. yani demem o ki cidden güzel bir şeyler hep var. ama bir lafına kırk yalan sığdırıp rahat rahat gözümün içine bakan insan gördüm mü bana iğrenç geliyor o sırıtışı o bakışı... böyle konuştuğuma bakmayın kendimi beğenmediğim için kendimi üzen de biriyim ama ne başkasına ne kendime hiç kimseye çirkin diyemem. ama değiştirmek istediklerimizi kendimizi yıpratmadan değiştirebiliriz ama değişmeyecekse de inanın çirkin değiliz
başlığı açarken düşündüğüm şey güzel birisi olmamak olsa kendimi daha iyi ifade edebilirdim sanırım zira dediklerinize aynen katılıyorum. Güzel olan insanların sosyal hayatlarında tercih edilmeleri üzerine giriş yapmıştım hatta.
bu başlıkta bir entryim olsa bu olurdu, ellerine sağlık
Neticede olay, güzel insan aramak değil insandaki güzelliği aramak.
armut kardeşim biliyorum öyle demek istemediğini aslında güzel olanlara olan yüksek ilgiyi kastetmişsin böyle bir olay da var haklısın. asla yazanları hedef almadım, ben çirkin i görünce içimdekileri yazasım geldi
kalpler bir kimliksizot kardeş
O kadar iyi tercüme etmişsin ki hislerimi üzerine yazacak bir şeyim kalmadı. Ben de yorumlara geldim. ;)
hoşgeldin blue ;)) birden çok konuda seninle benzer hislere sahip olduğuma inanıyorum entrylerden dolayı
sen mavilik ben yeşillik katıyoruz gidiyoruz xp bu sözlüğe mavilik daha uygun olsa da (:
Hoş buldum :)) ben de öyle düşünüyorum o zaman buraları renklendirmeye devam edelim :))
Aslında gereksiz derecede düzgün duran uslu bir çocukmuşum ama ben 8 yaşlarımdayken aşırı sevdiğim benden 2 yaş büyük bir arkadaşım vardı bir gün bir teklifte bulundu ben de o istedi diye kabul ettim xd onun evine gideceğim balkona çıkacağız boş şırıngalara su doldurup kaldırımdan geçen insanların yüzüne su sıkıp eğileceğiz, görünmeden balkon demirlerinden bakıp eğleneceğiz. Neyse başladık yapmaya, bir türlü denk getiremedik olmuyor falan diye pes edip aşağıda sabit duran kedilere falan sıkarken ben bir şırınga su doldurup aşağıda duran adama doğru hedef alıp kel adamın kafasınaaaaaa diye coşkuyla yolladım ve işte o adamın kafasına denk geldi dkdjdnndndndndnndn biz tabi gelmeyeceğini düşündüğümüz için ilk etapta eğilmemiştik ama sonra adam bu tarafa doğru dönerken hemen eğildik sonra birkaç dakika sonra aşağıdan zilimize basıldı biz tabi çok korktuk açmadık birkaç dakika sonra aşağıdan adamların bağırarak konuşma sesi geliyor şu terbiyesizliğe bak ben göstericem bilmemne falan sonra polis sireninin sesini duyduk ama nasıl korkuyoruz dhjdjdjdnnemd ben bin pişman...arkadaşım bile pişman olmaya başladı xd neyse sonra adam gitmiş neyseki, daha sonradan öğrendik ki adam kafasına su gelince 4.kattan birilerinin eğildiğini fark etmiş apartmanın 1.katının balkonunda oturan komşuya söylemiş o da 4.katta öne bakan 3 daire var birinde evde değiller, birinde bir çocuk var ama o yapmamıştır(o çocuk benim djjdjsn), diğerindekidir o evde de çocuk var ve o yapmış olabilir demiş (o da doğru adres yani arkadaşımın evi) o yüzden adam doğru zile basıyor biz açmıyoruz sinirlenip komşuyla konuşurken bağırarak konuşuyor biz duyup korkuyoruz polis arabası da tamamen tesadüf ndndndjdjjdjdjdj
"insanın aklından günde 60 bin civarında düşünce geçermiş.
bunun 50 bini geçmişe aitmiş.
geriye kalan 10 bini ise geleceğe..."
demek ki insan yaşamaktan çok yaşadığına kafa yorup enerjisini israf ediyor en kötüsü de zamanını :(((
Bu bilgiyle yazarları daha az geçmişi düşünmeye davet ediyorummm ;))
bunun 50 bini geçmişe aitmiş.
geriye kalan 10 bini ise geleceğe..."
demek ki insan yaşamaktan çok yaşadığına kafa yorup enerjisini israf ediyor en kötüsü de zamanını :(((
Bu bilgiyle yazarları daha az geçmişi düşünmeye davet ediyorummm ;))
Entryi okuyunca aklıma bi söz geldi.
Bugünümüzü çalan iki hırsız vardır,bir geçmiş pişmanlıklar,iki gelecek kaygısı :)
Bugünümüzü çalan iki hırsız vardır,bir geçmiş pişmanlıklar,iki gelecek kaygısı :)
anlamlıymış shogun teşekkürler :)
Rica ederim darkgreen
Nasıl yani ölçmüşler mi, nasıl ölçmüşler dediğim; romantik bakamadığım bir entry oldu sayın darkgreen:)))
Realist bakışımı çöpe atmam sayın elegantmoon biz büsbütün romantik insanlar değiliz ;)
Kaynak geçiyor linklerde : Azim Jamal: “Gündelik Hayatta Mevláná ve Sufizm”, Pegasus, 2007.
https://www.google.com/amp/s/www.hurriyet.com.tr/amp/gunde-kac-sey-dusunuruz-7027137
https://www.google.com/amp/s/www.kigem.com/gunde-kac-sey-dusunursunuz.html/amp
Kaynak geçiyor linklerde : Azim Jamal: “Gündelik Hayatta Mevláná ve Sufizm”, Pegasus, 2007.
https://www.google.com/amp/s/www.hurriyet.com.tr/amp/gunde-kac-sey-dusunuruz-7027137
https://www.google.com/amp/s/www.kigem.com/gunde-kac-sey-dusunursunuz.html/amp
az uykuyla yetinebilmek, enerjik olmak
yüksek olasılıkla zaman geçtikçe hayattan en büyük darbeyi alacak olan kesimin üyesidir ya da daha da beteri hayatta sahip olduklarının kıymetini anlama yetisi oluşmamış eksik insandır.
Tıp kullanımında kısaca "fark" demek. Tıpa yeni başlamışken biyofizik notlarında hep geçen ama anlamı yazmayan bu basit kelime canımı sıkmıştı zamanında :))
Biyofiziği ismen görünce bile çarpıntım başladı sayın darkgreen, başka hiçbir dersin bu etkiyi yaptığına inanmıyorum.
Aahaha haklısın sayın kaira, benim de dersini de dinlesem notlarını da okusam sınav soruları bambaşka bir şeymiş gibi gelen hep baraj yediğim bir dersti
Bu sanırım tıp fakültesindeki, en azından gazideki, çoğu öğrencinin ortak paydası😅
Anlattığı ile sorduklarının arasında fark olan malum hocamız yokken de bu kadar sıkıntılı bir ders miydi merak ediyorum...konular tek başınayken de basit konular değil ama
-beni yanlış anlamandan korkmasam seni ne kadar çok sevdiğimi söylemek isterdim-
bu cümleyi kurmak isteyip ama hiç kurmadığım bir sürü kişi olmuştur. bazen arkadaşça bazense sadece insanca (arkadaşım olmasa da karakterine saygı duyduğum insanlara) ama hiçbiri aşk anlamında değil, öyle olsa zaten söylemiş olurdum yanlış anlamasından korkmadan. neyse zaten söyleseydim de hayatlarında bir şey değişmezdi
bu cümleyi kurmak isteyip ama hiç kurmadığım bir sürü kişi olmuştur. bazen arkadaşça bazense sadece insanca (arkadaşım olmasa da karakterine saygı duyduğum insanlara) ama hiçbiri aşk anlamında değil, öyle olsa zaten söylemiş olurdum yanlış anlamasından korkmadan. neyse zaten söyleseydim de hayatlarında bir şey değişmezdi
duygularıma çok güzel tercüman olmuşsunuz sayın darkgreen. ben de bu yüzden birçok kişiye sevdiğimi söyle(ye)medim. ve bu kişilerle bu şekilde bir bağım oluştuktan sonra bir daha hiç söyleyebileceğimi de zannetmiyorum. umarım bundan sonra hayatımıza giren ve bunu söylemek istediğimiz kişilere söyleyebiliriz.
umarım :):))) @mandalinasoydumbasucumakoydum
Dinlemeyi bilmesi, yardımı sadece yardım etmek için yapması, başına ne gelirse gelsin doğru olduğunu düşündüğü yolda yürümesi
"Benim söylemek için çırpındığım gecelerde, siz yoktunuz."
tıp öğreniminde, görerek, uygulayarak öğrenim amacıyla üzerinde çalışmalar yapılmak üzere hazırlanmış, ölü insan ya da hayvan vücudu. "burada ölüler dirileri eğitir!"
1ken bazı üst dönemlerce hor görülüp itiraf sayfalarında yazılıp çizilip çsden kovdurulmaya çalışılmıştık. o zamanlar yeni başlamış bir tıp öğrencisi için o dersler zordu ama sanki kendileri hiç o dönemi yaşamamış gibi ahkam kesmişlerdi. kardeşim herkese açık çs alanında başkalarını rahatsız etmeden çalışmak herkesin hakkı beğensen de beğenmesen de acımasız olma bencil olma. üzerinden yıllar geçti aynısını alt dönemlere yapmayı asla düşünmediğim bir harekettir
katılan tıp öğrencisinin insani güzel duygularını besleyen kesinlikle faydalı iyilik hareketidir, hasta çocukların 1 dileklerini gerçekleştirmeyi ve onlarla vakit geçirmeyi onlara yanlarında olduğumuzu hissettirmeyi amaç edinir
Kuruluşu: Onkoloji servisi ziyaretlerinden birinde tanıştıkları Leyla'nın minicik dileğini gerçekleştirmek için harekete geçen üç tıp öğrencisinin ne yazık ki başarılı olamadan leylayı kaybetmesiyle daha fazla çocuk için pişmanlık duymamak için kurulmuş olan bir ekiptir
Kuruluşu: Onkoloji servisi ziyaretlerinden birinde tanıştıkları Leyla'nın minicik dileğini gerçekleştirmek için harekete geçen üç tıp öğrencisinin ne yazık ki başarılı olamadan leylayı kaybetmesiyle daha fazla çocuk için pişmanlık duymamak için kurulmuş olan bir ekiptir
Uzun süre bön bön bakan, kasti sizi süzen insanlar. Ya sizi bakışlarıyla yargılarlar ya da bakışlarıyla tsciz ederler.
kendi hayatlarını yaşıyor sanan insanları gerçekte kendi hayatlarına seyirci bırakmaktır
Özetle: öyle olmaması gerektiğini bildiğin ya da hissettiğin bir şeyin içinde olmak en büyük mutsuzluk kaynaklarından biri bana göre. İçinde olsan da o bütünün parçasından biri olmadığını hissediyor olmak, uymayan yerde, uymayan insanlarda, uymayan işlerde, aitliğini hissedemediğin bir hayatta parça olmak
memento
fight club (en azından türünün ilk örneğiyken şaşırtıcıydı)
who am i
gone girl
The Illusionist
The Usual Suspects
The Prestige
The Sixth Sense
Black Swan
Shutter Island
hepsi de izlediğimde gerçekten beğendiğim filmlerdir :)
fight club (en azından türünün ilk örneğiyken şaşırtıcıydı)
who am i
gone girl
The Illusionist
The Usual Suspects
The Prestige
The Sixth Sense
Black Swan
Shutter Island
hepsi de izlediğimde gerçekten beğendiğim filmlerdir :)
Gone girl ve shutter island... düşündükçe hayranlıkla karışık bir hayrete düşüyorum. Adamlar nasıl senaryolar yazıyorlar; biz de komedi/dram/aşk üçlüsüne sıkışmış, her şeye rağmen hayata tutunmaya çalışıyoruz:(
o kadar haklısın ki...
nedense diğer tüm dersaneler arasında bana en uzak gelendir. hep ilk 20 de değilsem ikinci sınıf insan muamelesi görecekmişim hissi uyandırır
"Bir kıyıdan baktım dünyaya
Ellerimde tuz avucumda sedef
Bir mavilik bir açıklık
Özgürlük hasreti yüreğime vuruyor
Nerede nerede insanlar
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
0 üzüntü birden gelir
Yağmurlu havalarda
Yeniden kurarım dünyayı ben
Kederlerle
Kimseler aşık değil mi bu şehirde
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
Havada martılar, ışıklı şehir
Sarhoş ediyor beni yosun kokusu
Hilesız kucaklamak istiyorum
Dünyayı şehri ve seni
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey"
Ellerimde tuz avucumda sedef
Bir mavilik bir açıklık
Özgürlük hasreti yüreğime vuruyor
Nerede nerede insanlar
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
0 üzüntü birden gelir
Yağmurlu havalarda
Yeniden kurarım dünyayı ben
Kederlerle
Kimseler aşık değil mi bu şehirde
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
Havada martılar, ışıklı şehir
Sarhoş ediyor beni yosun kokusu
Hilesız kucaklamak istiyorum
Dünyayı şehri ve seni
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey"
Hacettepeden Kafkas tıpa kadar her yerde okuma ihtimalime sıcak olmama rağmen bir yanlış anlaşılmadan dolayı gazi tıp asla yazmam derken şu an kendi isteğimle bu okulda okumam...
House reis tabiki haklı... hasta aktarımı öykünün ötesinde de ihtimalleri değerlendirmek hayat kurtarabilir
*hayatta da bu sözü dikkate almak bizi koruyacaktır :)
*hayatta da bu sözü dikkate almak bizi koruyacaktır :)
Naif bir çiçek mutlu ettiğinden daha fazla üzen
Bir kez daha: keşke Ankara'da olabilseydim dedim :')
tercih hakkı olmayana zordur.
zorunda bırakılan hangi tarafsa ona zordur. çünkü bu çaresiz bırakılmaktır, hiçbir çabayla değiştirilemeyecek olan.
zorunda bırakılan hangi tarafsa ona zordur. çünkü bu çaresiz bırakılmaktır, hiçbir çabayla değiştirilemeyecek olan.
ne yazık ki çoğu acı verici şeyler. Tek tek yazmayacağım çünkü birileriyle paylaştım hem de sakınmadan paylaştım ki azalacağına çoğalmıştı, saklamadım, saklamamam gerektiğini savundum ama zorla inandıklarımın bana zarar vermesine sebep oldular çünkü çoğu insanın başkalarının zor durumlarına karşı destek olmak için toleransı düşük. sonra da susmanın daha iyi olduğuna karar verdim. her duygu gibi hüznün kederin de saklanmaması gerektiğini savunuyorum halen ama belki de sadece kendimize karşı saklamamamız daha iyidir. her anın düşüncelerine ve hissettirdiklerine dibine kadar sarılan biriyseniz umudu kedere tercih etmeyi unutmayın bir konuda olmasa da başka sayısız konuda umut mutlaka vardır :) buraya bir anı yazmam gerekiyordu galiba ama ben başka açıdan yaklaştım neyse bakalım :d
Entrydeki bazı cümleleri tekrar tekrar okudum sayın darkgreen, o kadar güzel ifade etmişsiniz ki. Bu arada çok da üzüldüm açıkçası :'(
teşekkür ederim clarice (hem sayın hem sevgili clarice), beni anlayabildiğin için mutlu oldum :)) lütfen üzülme uzun zaman geçse de üzülmemek için uğraşmaya devam edeceğim belki bir gün başarırım🌤
Umarım başarırsınız, umarım hepimiz bir gün bizi çok üzen şeylere üzülmemeyi başarırız :))
:))
"Ağacı sevecektiniz,
Yoldunuz, dal bırakmadınız.
Kadını sevecektiniz,
Aldınız, ver bırakmadınız..
Ona ben değil, sen diyecektiniz...
Büyünürken zamanla,
Küçüldünüz."
Yoldunuz, dal bırakmadınız.
Kadını sevecektiniz,
Aldınız, ver bırakmadınız..
Ona ben değil, sen diyecektiniz...
Büyünürken zamanla,
Küçüldünüz."
Daha az üzücü, daha çok pişmanlık verici
Normal, standart bir arkadaş nasıl oluyorsa ona çok ihtiyacım var
"İleriye bakarken yaşamınızdaki noktaları birleştiremezsiniz, o noktaları ancak geriye baktığınızda birleştirebilirsiniz.” birleşmiş olan noktaların var ettiği doğrularımıza baktığımızda yönümüzün ne zaman çevrildiğini anlarız. Hayatımın dönüm noktası için biraz daha ilerlemem ve sonra geriye dönüp bakmam gerekecek gibi gözüküyor :)
Dışarıdan bakınca güzel gözüken şeyler kıskanma değil merak uyandırıyor bende örneğin bu kadar çok gezebilmek nasıl bir duygu, başka ülkeden insanları yaşadıkları yerlerde gözlemlemek nasıl bir histir ki, bu kadar severken çok sevilmeyi nasıl başarıyorlar? Bu kadar iyi anlaşabilen insanlar nasıl tanışmış nasıl denk gelmişlerdir ki?
Ne zaman birinin hayatında bir şeyi güzel bulsam ve imrensem kendi kendime yerinde olmak ister miydim diye sorduğumda hep o yere ait olmadığımı hayalimde bile hissederim ve bu kıskanmamama, üzülmememe sebep olur. Ait olduğum hayatta imkanlarımı zorlamayı ve çıkan sonuçla her şartta yaşamayı isterim,tercih ederim
Ne zaman birinin hayatında bir şeyi güzel bulsam ve imrensem kendi kendime yerinde olmak ister miydim diye sorduğumda hep o yere ait olmadığımı hayalimde bile hissederim ve bu kıskanmamama, üzülmememe sebep olur. Ait olduğum hayatta imkanlarımı zorlamayı ve çıkan sonuçla her şartta yaşamayı isterim,tercih ederim
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?