Şimdiden koşarak kaçan
İlk göz ağrım mehmet abiydi. Düşündüm de benim küçüklüğüm hep yarım kalmışlıklarla dolu galiba. Neyse mehmet abi beni 3 yıl okula getir&götür yaptı. En arka sağ tarafa otururdum. Aslında daha da taşırdı mehmet abi de, bi yaz evimde cortoon network izlerken mehmet abi motorsiklet kazası yapmış haberi geldi. Ev de camiyi görebiliyordu. Cenaze namazını uzaktan izlemiştim, sene 2008
Sonra yücel abi taşıdı. Bir gün beni okuldan almadan gitmişti hatta, diğer servisçiye söylemiştim de beni o götürmüştü Sene 2009
Lisede erkan abi taşıdı. Kendi halinde birisi default profil. Onun ortağı sadık abi vardı. O kraldı bi tık. Bir gün tüm servise çerez dağıtmıştı, durduk yere. Sadık abiyi geçen yaz gördüm su dolduruyordu çeşmeden bidona. a101'e mi ne geçmiş. Tır sürüyormuş artık. Erkan abiyi de düğünde gördüm o da takılıyor kendi halinde galiba, konuşmasan yanında konuşmadan beş gün yaşabilir falan bence
Sonra yücel abi taşıdı. Bir gün beni okuldan almadan gitmişti hatta, diğer servisçiye söylemiştim de beni o götürmüştü Sene 2009
Lisede erkan abi taşıdı. Kendi halinde birisi default profil. Onun ortağı sadık abi vardı. O kraldı bi tık. Bir gün tüm servise çerez dağıtmıştı, durduk yere. Sadık abiyi geçen yaz gördüm su dolduruyordu çeşmeden bidona. a101'e mi ne geçmiş. Tır sürüyormuş artık. Erkan abiyi de düğünde gördüm o da takılıyor kendi halinde galiba, konuşmasan yanında konuşmadan beş gün yaşabilir falan bence
Severek dinlediğim. Antikası ayrı güzel oluyor. Geçmişi anısı eskilere dayanıyor. İlkokul falan..
O zamanlar taşımalı okula giderdim uzaktı. 40 dakika yol vardır tahmini. Şoförümüz Mehmet Abi'ydi. Şu tv olur ya servislerde, hiç açıldığını görmediğimiz. Bir gün binmişim saat 14.45 gibi servise baktım tv-ekran açık, oha dedim bu çalışıyormuş. Arabalar yeni çıkmış o aralar ilk 40 dk'sını izleyebilmiştim yol bitmişti öyle ekrana bakarak inmiştim servisten. İşte o ekran açılmazdı genelde. Mehmet abi de cd falan yapmaz flash'tan da anlamazdı. Radyo açardı. Trt fm dinlerdik yol boyunca. O yüzden 2006-7-8-9 türk top listeleri benden sorulur. Müzik zevkim de o saat aralığındaki programla şekillenmişti. İlkokul bilinçaltıma öyle işlemiş ki ritmi nerde duysam tanırım, Derim işte bu da oradan bir şarkı:
O zamanlar taşımalı okula giderdim uzaktı. 40 dakika yol vardır tahmini. Şoförümüz Mehmet Abi'ydi. Şu tv olur ya servislerde, hiç açıldığını görmediğimiz. Bir gün binmişim saat 14.45 gibi servise baktım tv-ekran açık, oha dedim bu çalışıyormuş. Arabalar yeni çıkmış o aralar ilk 40 dk'sını izleyebilmiştim yol bitmişti öyle ekrana bakarak inmiştim servisten. İşte o ekran açılmazdı genelde. Mehmet abi de cd falan yapmaz flash'tan da anlamazdı. Radyo açardı. Trt fm dinlerdik yol boyunca. O yüzden 2006-7-8-9 türk top listeleri benden sorulur. Müzik zevkim de o saat aralığındaki programla şekillenmişti. İlkokul bilinçaltıma öyle işlemiş ki ritmi nerde duysam tanırım, Derim işte bu da oradan bir şarkı:
Adamın biri varmış mutluymuş, gezermiş. Bir gün yüzesi gelmiş atlamış göle, atlamış ama ne atlama! Balıklama... Kafası hafif taşa çarpar gibi olmuş. Bir dakika taş değil, bir sandığa çarpar gibi olmuş. Direkt sandığı dışarı çıkarmış. Açmış içini bir de ne görsün; hayır altın değil, bir mektup. Poşetin içine koyup bırakmış birisi mektubu. Üzerinde ali'ye iletin aliii.. ali bakırcıgil.
Direkt ali bakırcıgil'i bulmak için yola düşmüş. Bakırcıgillerin yoğunlukta olduğu köyü bulmuş. Karşısına çıkan ilk amcaya sormuş, ali bakırcıgil'den bizim köyde çok var demiş amca. sen hangisini arıyorsun demiş. Mektuba bir daha bakmış, heh sağ alt köşedeki mermerci ali notunu görmüş. Mermerci ali sizlere ömür geçen kış vefat etti, ani oldu hatta az ileriye hayratı diye bir çeşme yaptılar demiş amca. Hemen çeşmeye gitmiş adam. Çeşmeden bir yudum su aldığı gibi uyuma- yok bayılması bir olmuş. Rüyasında çeşmenin altına bak diyen ak sakallı dedenin sözünü duymuş, uyanmış direkt çeşmenin altına doğru kazmış. Bir cüzdan. İçinde ailesinin olduğu fotoğraf. Telaşla eşini aramış. Eşi, senin arkadaşın geldi onunla çay içiyoruz demiş. Ali, ali neydi ya bakırcıoğlu muydu yok
ali.. ali... bakır..cıgil
Direkt ali bakırcıgil'i bulmak için yola düşmüş. Bakırcıgillerin yoğunlukta olduğu köyü bulmuş. Karşısına çıkan ilk amcaya sormuş, ali bakırcıgil'den bizim köyde çok var demiş amca. sen hangisini arıyorsun demiş. Mektuba bir daha bakmış, heh sağ alt köşedeki mermerci ali notunu görmüş. Mermerci ali sizlere ömür geçen kış vefat etti, ani oldu hatta az ileriye hayratı diye bir çeşme yaptılar demiş amca. Hemen çeşmeye gitmiş adam. Çeşmeden bir yudum su aldığı gibi uyuma- yok bayılması bir olmuş. Rüyasında çeşmenin altına bak diyen ak sakallı dedenin sözünü duymuş, uyanmış direkt çeşmenin altına doğru kazmış. Bir cüzdan. İçinde ailesinin olduğu fotoğraf. Telaşla eşini aramış. Eşi, senin arkadaşın geldi onunla çay içiyoruz demiş. Ali, ali neydi ya bakırcıoğlu muydu yok
ali.. ali... bakır..cıgil
Eee sonra ne olmuş?
Devamı uzadıkça etkisi azaldı ben de silip attım
Peki:) böyle de güzel sonunu da biz tamamlayalım.
Önceki entrymin üzerinden tam olarak bir yıl geçmiş, ne gelişmeler olmuş diye yine kısa bir araştırma yaptım bulduklarımı şöyle bırakayım
Öncelikle somut niceliklere bakalım. Vinç vardı o söküldü :) çevresindeki dağınıklık da hafif giderildi gibi. Barınakta gece hala nöbet tutan birisi var.
bir yıl içerisinde neler gerçekleşti diye internette araştırdığımda iki tane veri bulabildim. Birisi yapı denetim dairesi tarafından stratejik planda geçen binanın varlığına dair bir veri: (varlığına dair diyorum çünkü eski entrydeki link üniversite sitesinde patlamış, yani gazi üniversitesi acil ve onkoloji hastanesi diye bir binanın varlığı üniversiteye göre şu an yok)
Bu veride 2021 yılında yapı denetimin bütçe&ödenek ve yaptığı harcama gözüküyor. Sağlık kısmında acil ve onkoloji hastanesi ikmal ve inşaat adı altında ayrılan ödenekten hiç para harcanmamış. Ki biz inşaatta taşın oynamadığını zaten yaşayarak gördük. Diğer hastane onarım projesinin ne olduğunu ben de bilmiyorum ama ona da yüklü bir ödenek ayrılmış (belki binanın dış cephesine tadilat düşünülüyordur -bir umuttur yaşamak-)
Ben de baktım ortada bütçe var ve birinci kısım ikmal, ikinci kısım inşaat deniliyorsa böyle bir düşünce var demek. Yani bina atıl halde bırakılmayacak. bunun için ihaleye çıkmak gerekir. Biraz sitelerde dolandım.. evet güzel haber ki ihaleye çıkılmış ve sonuçlanmış :)
Hizmet işi altında çıkılan ihale. Hizmet işi; getir&götür işleri, çevre düzenlemesi, belgede belirtildiği gibi ne var ne yok, burada nasıl bir süreç izlenmeli tarzı bir düşünce. Tahmini maliyet ve ihaleyi kazanan şirketin ne tür bir şirket olduğuna bakılınca da öyle bir yaklaşımla ihaleye çıkıldığı belli oluyor.
Lakin belgedeki Tarihler için zaman bitmiş gözüküyor. Bunun için de birkaç tahminim var:
1) şirket sözleşmeyi feshetti
2) ekonomik vb. sıkıntılar yüzünden sözleşme geçerli ama süreç yavaş ilerliyor
3) belirtilen tarihte süreç tamamlandı ve üniversite yakın zamanda yeni bir farklı ihaleye çıkacak
Araştırmalarımdan emin olduğum tek şey, üniversite tarafından böyle bir binanın bitirilmesi gerektiği bilinci var ve bu süreç çok yavaş da olsa ilerliyor
Öncelikle somut niceliklere bakalım. Vinç vardı o söküldü :) çevresindeki dağınıklık da hafif giderildi gibi. Barınakta gece hala nöbet tutan birisi var.
bir yıl içerisinde neler gerçekleşti diye internette araştırdığımda iki tane veri bulabildim. Birisi yapı denetim dairesi tarafından stratejik planda geçen binanın varlığına dair bir veri: (varlığına dair diyorum çünkü eski entrydeki link üniversite sitesinde patlamış, yani gazi üniversitesi acil ve onkoloji hastanesi diye bir binanın varlığı üniversiteye göre şu an yok)
Bu veride 2021 yılında yapı denetimin bütçe&ödenek ve yaptığı harcama gözüküyor. Sağlık kısmında acil ve onkoloji hastanesi ikmal ve inşaat adı altında ayrılan ödenekten hiç para harcanmamış. Ki biz inşaatta taşın oynamadığını zaten yaşayarak gördük. Diğer hastane onarım projesinin ne olduğunu ben de bilmiyorum ama ona da yüklü bir ödenek ayrılmış (belki binanın dış cephesine tadilat düşünülüyordur -bir umuttur yaşamak-)
Ben de baktım ortada bütçe var ve birinci kısım ikmal, ikinci kısım inşaat deniliyorsa böyle bir düşünce var demek. Yani bina atıl halde bırakılmayacak. bunun için ihaleye çıkmak gerekir. Biraz sitelerde dolandım.. evet güzel haber ki ihaleye çıkılmış ve sonuçlanmış :)
Hizmet işi altında çıkılan ihale. Hizmet işi; getir&götür işleri, çevre düzenlemesi, belgede belirtildiği gibi ne var ne yok, burada nasıl bir süreç izlenmeli tarzı bir düşünce. Tahmini maliyet ve ihaleyi kazanan şirketin ne tür bir şirket olduğuna bakılınca da öyle bir yaklaşımla ihaleye çıkıldığı belli oluyor.
Lakin belgedeki Tarihler için zaman bitmiş gözüküyor. Bunun için de birkaç tahminim var:
1) şirket sözleşmeyi feshetti
2) ekonomik vb. sıkıntılar yüzünden sözleşme geçerli ama süreç yavaş ilerliyor
3) belirtilen tarihte süreç tamamlandı ve üniversite yakın zamanda yeni bir farklı ihaleye çıkacak
Araştırmalarımdan emin olduğum tek şey, üniversite tarafından böyle bir binanın bitirilmesi gerektiği bilinci var ve bu süreç çok yavaş da olsa ilerliyor
Uyku tutmayan gecelerde ışıklar sönük yapılan oda sohbeti mi dersin, Gecenin yarısı oynanan batak gürültüsüne duvarı yumruklaması yetmediği gibi odayı basan beyler yarın sınavım var biraz sessiz reisi mi dersin, Hiçbir şey ortada yokken yok mu bi dürüm yememiz sözüne tüm odanın gecenin ikisinde hatay usulü zurna dürüm gömmesini mi dersin..
Kulakları her gün çınlayan yusuf müdür'den, ketıl dızlayan temizlikçi mahmut abisine; az biraz fazla koyar mısın yemekhaneci abladan, şu kağıda geç kalma nedeninizi yazın güvenlikçisine; kardeş yalnız orası benim masam kalkıver diyen çalışma salonundaki elemandan, burası 10.5 yapıyor diyen kantinci dayısına..
ellerde şampuan boş kabin bekleme sırasından, penceri açık uyuma kavgasına; bir kişinin öksürmesiyle iki gün içinde herkesin öksürmeye başlamasından, milli takım maçının olduğu gün dolup taşan kantinine; olur olmadık zamanda ortaya çıkan hamam böceğinden, alakasız bi anda aşk acısı çekmeye başlayan oda arkadaşına..
odada horlayan yok di mi beylerinden, deodarantı dışarıda sıkın beylerine; odada sivri var beylerinden, metroda bir kız görmüşüm beylerine; kupon tutmuş haydi aspavaya beylerinden, eski sevgilim aklıma geldi beylerine..
Ranza altlarına kazınmış tüm isimlere selam olsun!
Kulakları her gün çınlayan yusuf müdür'den, ketıl dızlayan temizlikçi mahmut abisine; az biraz fazla koyar mısın yemekhaneci abladan, şu kağıda geç kalma nedeninizi yazın güvenlikçisine; kardeş yalnız orası benim masam kalkıver diyen çalışma salonundaki elemandan, burası 10.5 yapıyor diyen kantinci dayısına..
ellerde şampuan boş kabin bekleme sırasından, penceri açık uyuma kavgasına; bir kişinin öksürmesiyle iki gün içinde herkesin öksürmeye başlamasından, milli takım maçının olduğu gün dolup taşan kantinine; olur olmadık zamanda ortaya çıkan hamam böceğinden, alakasız bi anda aşk acısı çekmeye başlayan oda arkadaşına..
odada horlayan yok di mi beylerinden, deodarantı dışarıda sıkın beylerine; odada sivri var beylerinden, metroda bir kız görmüşüm beylerine; kupon tutmuş haydi aspavaya beylerinden, eski sevgilim aklıma geldi beylerine..
Ranza altlarına kazınmış tüm isimlere selam olsun!
Keşke kimse mezun olmasa. kare'de çs'de, yemekhane'de, dekanlık'ta gördüğüm ama hiç sohbetimin olmadığı kişilerin varlığının birden yok olması üzüyor
Büyükşehir insanı konuşmaz
A o ne h&m poşeti
Ne var içinde acaba
Sormaz..
Ne varsa var canım
Sana ne insanların zevkinden falan
Sorsan -sapık mısın
Ya belalı sevgilisi vardır olm
Bulur seni iki hafta kyk'dan çıkmaya g.tün yemez di mi
Boşver h&m çantasında ne var canım kız istediğini alır
Sen yaslan arkana kapat gözünü müzik dinle
Pat desen mesela
Ne aldınız desen gülümsesen falan
Bağırır mı ki sapık var diye
Bağırmaz canım
Ne almış olabilir ki
Aman boşver
Büyükşehir insanı işte
Konuşmamalı..
A o ne h&m poşeti
Ne var içinde acaba
Sormaz..
Ne varsa var canım
Sana ne insanların zevkinden falan
Sorsan -sapık mısın
Ya belalı sevgilisi vardır olm
Bulur seni iki hafta kyk'dan çıkmaya g.tün yemez di mi
Boşver h&m çantasında ne var canım kız istediğini alır
Sen yaslan arkana kapat gözünü müzik dinle
Pat desen mesela
Ne aldınız desen gülümsesen falan
Bağırır mı ki sapık var diye
Bağırmaz canım
Ne almış olabilir ki
Aman boşver
Büyükşehir insanı işte
Konuşmamalı..
Odundur yeaa!
1) Aklıma kadın ve erkek birbirini tamamlıyor başıma ne geldiyse kendimi tamamlama çabasından geldi diyen "ben pes ettim" arkadaş geldi:
"Ben pes ettim" arkadaş bir kadın tarafından yontulmamış has odun olduğu için pes etti.
2) Yine insanları incelediğim bir anda "bir erkek" espri yaptı. Espri değil odunluktu. Dedim bu odun hiç ama hiç yontulmamış.
Çevresindeki çok erkekle muhatap olmaktan hakaretle espri çizgisi iç içe geçmiş "bir erkek"
*Odunluk mevzusu kadınlar tarafından erkeklere öğretilmeli. Bizler kendi haline bırakılırsa sonuç "ben pes ettim" arkadaşa çıkıyor
Not: bu yazı bir arkadaşımın biz kadınları hiç anlamıyorsunuz sözü üzerine düşünmemle oluşmuştur
1) Aklıma kadın ve erkek birbirini tamamlıyor başıma ne geldiyse kendimi tamamlama çabasından geldi diyen "ben pes ettim" arkadaş geldi:
"Ben pes ettim" arkadaş bir kadın tarafından yontulmamış has odun olduğu için pes etti.
2) Yine insanları incelediğim bir anda "bir erkek" espri yaptı. Espri değil odunluktu. Dedim bu odun hiç ama hiç yontulmamış.
Çevresindeki çok erkekle muhatap olmaktan hakaretle espri çizgisi iç içe geçmiş "bir erkek"
*Odunluk mevzusu kadınlar tarafından erkeklere öğretilmeli. Bizler kendi haline bırakılırsa sonuç "ben pes ettim" arkadaşa çıkıyor
Not: bu yazı bir arkadaşımın biz kadınları hiç anlamıyorsunuz sözü üzerine düşünmemle oluşmuştur
Odun metafor olarak kullanıldı
İkiyi geçmiş bu saatte duygusal entry girilmez
Geçen biri dedi sen iyi yaşıyosun diye, niye dedim. fakültenin yarısı iyi sallıyo arkandan dedi. lisedeki hocamın sözü vardı arkadaş dediğin arkanın kollayan anlamının yanında arkanı deşen anlamına da gelir diye. O söz aklıma geldi, gülümsedim :)
Ayın bir'i
İki taraftan da açılan kapının kollarını beyaz atletle birbirine bağlamak
Nöro anatomi pratik sınavında karşılaşılmıştır
:)
Hızlı gitmek istiyorsan yalnız git. Uzağa gitmek istiyorsan birlikte gidelim
Bugün ders çalıştım yarın daha çok çalışmam lazım
Bilimsel olarak sanmıyorum. İnanç bir iddiadır tutturursan ne alâ tutturamassan ömrüne heba
Aklıma bir hikayeyi hatırlatan durum,
Futbolda santrafor sadece bekler, koşar ve bekler, biraz daha koşar ama anahtar beklemekte yatar. şans ayağına bir defa gelir. O şansı bekler. Şans topu ayağına geldiğinde tek hakkı vardır. Kendisini 90 dakika o vuruşa hazırlar. Sonunda top ayağına geldiğinde gol olması, kendisini şansına ne kadar hazırladığına bağlıdır. eğer zamanlamasını doğru ayarlayamassa o golü atamaz
Hikayedeki doksan dakika senin hayatın; şans topu senin doğru kişin; yanlış zaman da üzgünüm ama senin beceriksizliğindir
Futbolda santrafor sadece bekler, koşar ve bekler, biraz daha koşar ama anahtar beklemekte yatar. şans ayağına bir defa gelir. O şansı bekler. Şans topu ayağına geldiğinde tek hakkı vardır. Kendisini 90 dakika o vuruşa hazırlar. Sonunda top ayağına geldiğinde gol olması, kendisini şansına ne kadar hazırladığına bağlıdır. eğer zamanlamasını doğru ayarlayamassa o golü atamaz
Hikayedeki doksan dakika senin hayatın; şans topu senin doğru kişin; yanlış zaman da üzgünüm ama senin beceriksizliğindir
Hep kötü haber veriyorsun birce. seninle de anlaşılmıyor dersi bitiriyorsun
Ne olur bana bi torpil geçsen
Yarından itibaren dört buçuk liradan hizmetine devam edecek. Birtakım güncellemelerle hizmete devam
Yenilikler sıralı tam liste:
-peçete yok
-sıra var
-dikey masa yok
-yatay masa var
-sürahiler devrede
-az porsiyon
-tek taraftan hizmet
-asansörler tıklım tıklım
.
.
Yenilikler sıralı tam liste:
-peçete yok
-sıra var
-dikey masa yok
-yatay masa var
-sürahiler devrede
-az porsiyon
-tek taraftan hizmet
-asansörler tıklım tıklım
.
.
💩
Dün birinin kim milyoner olmak istere katıldığını öğrendim. Bugün Direkt insta vb. Yerden iletişime geçtim; uzun uzun yazılarımla tesadüfümsü yarışmaya nasıl denk geldiğimi, onu görünce nasıl oha'ladığımı anlattım. Random ve kısa geçiştirmeli cevap verdi. Sonra yine uzun uzun hevesli bir şeyler yazdım. Yine aynı tepki.. fazla zorlamamak lazım önceden de yazmışım zaten:
(bkz: #26956)
(bkz: #26956)
Geldim, esenboğa, havaş, kızılay.. sonra sessizlik, atla ankaray. Ama ankaray'ın varlığından habersiz ankaray.. example: Ankaray'a bincez diyor yanımdaki, ankara'ya nasıl biniliyor diye düşünme falan olayları. Ankaray'a binme (bunegalabalık diyen tavuk ifadesi) bahçelide iniş hava açık, aylardan eylül. bildiğimiz baharın ankara kokusu var havada, bahçeli metro çıkışı fakülteye kadar o kokuyla yürüyüş. Fakülteye geliş, binaya bu ne kulübesi acaba bakışı. Kareçarşı burası mıymış acaba kare mi sorgusu, ego'ya bincez sözüne ego ne demek açılımı ne acaba cevabı... ohooo neler neler
ya ben de ilk geldiğimde ankarayın adı aşti sanıyodum, aştiye binicem ben falan diyodum gssxgvhc
Zor günlermiş iyi atlattık vesselam hsbdld
Görücü usulü evlenilen kişiye benzetmişti birisi, umudu vardı bir gün seveceğim diye geziyordu
Burayı okursa ifşalanırım kesn fazla yaymayalım bu entryidjhxdldm
Malumunuz yeniler(22' girişliler) gelmeden yerimizi alalım, buralar dutluktu deme entriyğsii.. entry konumuz: nasıl girdi girilir
Önce uygun başlığımızı buluyoruz, füze flan başlığı değil şu renkli yazılar başlık veya kendimiz konuyu aratıp henüz girilmedi istersen bi şeyler karala bölümüne bi şeyler karalayıp kendimiz başlığımızı yaratıyoruz ve girdilerimiz giriyoruz. Ama nasıl girdiler buranın yazılı olan hiç okumadığım kuralları dışında yazılı olmayan herkesin kendine göre töresi var. O töre zaten üslubu belirliyor törenin sınırları fazla aşılınca çatışma çıkıyor harfler falan (aman ortalık kafamda karıştı yazması bile korkunç #savaşahayır)
Tanım yaparak girmek sözlüğün ilk amacı, kim bulduysa sözlük tabirini o yüzden eklemiş herkesin kendince tanımı oluyo mekanda. Ben özgün olsun diye arada t: (tanımın t'si) yazarak giriş yapıyorum (geliyo ıhımm) misal1:
t: (geldi) Şimdi üç tane hayat var (izci selamındaki gibi değil elleri birleştirmeden açarak üç tane) bunlardan birincisi yaşadığımız gerçekli hayat, ikincisi ahiret (bence var ya), üçüncüsü de sanallısı.. gütfsözlük de bunlardan sanallısında hüküm sürer.
Veya misal2:
t: gütf harf olarak g ü t f harflerinden oluşur sırasıyla, "gazi üniversitesi tıp fakültesi"nin baş harflerinden esinlenir. Sözlük ekiyse, sözlükte aratıldığında birinci anlamı kelimelerin anlamına bakılmak için olan şey değil; ikinci anlamındaki misal1'de bahsedilen şey anlamını taşır. Zamanla ilk amacı olan -tanım entrysi girme- anlamını kaybeden "sözlük" kelimesi bağımsızlığını yitirir ve gütf'e bağlanır ve gütfsözlük kelimesi açığa çıkar
ver sloganı:
Tarzlar üsluplar gütfsözlüğe renk katar!
Önce uygun başlığımızı buluyoruz, füze flan başlığı değil şu renkli yazılar başlık veya kendimiz konuyu aratıp henüz girilmedi istersen bi şeyler karala bölümüne bi şeyler karalayıp kendimiz başlığımızı yaratıyoruz ve girdilerimiz giriyoruz. Ama nasıl girdiler buranın yazılı olan hiç okumadığım kuralları dışında yazılı olmayan herkesin kendine göre töresi var. O töre zaten üslubu belirliyor törenin sınırları fazla aşılınca çatışma çıkıyor harfler falan (aman ortalık kafamda karıştı yazması bile korkunç #savaşahayır)
Tanım yaparak girmek sözlüğün ilk amacı, kim bulduysa sözlük tabirini o yüzden eklemiş herkesin kendince tanımı oluyo mekanda. Ben özgün olsun diye arada t: (tanımın t'si) yazarak giriş yapıyorum (geliyo ıhımm) misal1:
t: (geldi) Şimdi üç tane hayat var (izci selamındaki gibi değil elleri birleştirmeden açarak üç tane) bunlardan birincisi yaşadığımız gerçekli hayat, ikincisi ahiret (bence var ya), üçüncüsü de sanallısı.. gütfsözlük de bunlardan sanallısında hüküm sürer.
Veya misal2:
t: gütf harf olarak g ü t f harflerinden oluşur sırasıyla, "gazi üniversitesi tıp fakültesi"nin baş harflerinden esinlenir. Sözlük ekiyse, sözlükte aratıldığında birinci anlamı kelimelerin anlamına bakılmak için olan şey değil; ikinci anlamındaki misal1'de bahsedilen şey anlamını taşır. Zamanla ilk amacı olan -tanım entrysi girme- anlamını kaybeden "sözlük" kelimesi bağımsızlığını yitirir ve gütf'e bağlanır ve gütfsözlük kelimesi açığa çıkar
ver sloganı:
Tarzlar üsluplar gütfsözlüğe renk katar!
Hayat maximumda ta taa ta ta ta taaaa gibi entry
Elinize sağlık
Bugün doksanlık bir dedemden duyduğum söz aklımda şu an, gülerek ben çok zengin bir insanım dedi zengin birine. Yürek ister mertçe konuşmak. Sen kim zenginlik falan di mi? Sonra dedi herkesin dedesiyim abisiyim. Çok insan biriktirdim, hepsi beni tanır, en zengin benim dedi güldü. Ben de şahit oldum zenginliğin ne olduğuna. Ben de zengin bir insan olmak istiyorum
Her yerden farklı tür insanla karşılaşılabilme durumu mevcut. Belki de beni buluyorlar
bir gün klasik arkadaş geyiği yapılarak metroda gidiliyor. Birden solumdaki henüz farkına bile varmadığım insandan gençler öğrenci misiniz size kısa bi olay anlatacağım denilerek girilen sohbetin süresi otuz dakikayı geçiyor
Anlatılan konunun içeriği de bu entry'nin konusu. Abimiz ya psikiyatri hastası ya da ayaklı efsane gibimsi, bir arkadaşın tabiri var böylelerine iyi gidiyor: değişik.
Abimiz üçüncü sınıfa kadar matematiği sıfırlamış, sonra siyasi olaylar sonucu annesini hapse attırınca hırslanmış ve derse vermiş kendini lise sınavında ilk 200'ü basmış. Odtü biyolojiye birincilikle girmiş. Oradaki bir hocası demiş "başarılı olmak için önce dibi görmelisin! Dibi görmelisin ve oradan çıkmayı bilmelisin!" Ona bunu hocası demiş, evet o dibi görmüş. Hayatının her anında görmüş üstad. Kendi çabasıyla amerikaya gitmiş burslu, orada görmüş. İşe girmiş siyasi sebeple her şeyine el koymuşlar yine durmamış çıkmış bataklıktan. İtü'de hoca olmuş, bir master öğrencisine "olum senden hiçbir ... Olmaz. Senin önce bi dibi görmen gerek!" Deyip master öğrencisinin tezini yırtmış. Ertesi gün de kendisine dibi görmen gerek diyen hocasının vefat haberini almış
Aradan yıllar geçmiş o çocuğa ne olduğunu merak edip araştırmış ki çocuğun otuz iki bilimsel yazısı olduğunu ve helsinki'de prof. Yaptığını görmüş, direkt ona mail çekmiş beni hatırlıyor musun diye.. zamanın çocuğu bugünün prof.'u hatırlamış üstadı ve evet hocam o gün ben dibi gördüm ve kendi çabamla çıktım ve durmadım cevabını vermiş. Üstad kendisine söylenen dibe batma sözünün borcunu hocası ölmeden önce gerçekleştirmiş. O gün bugündür yaşatırmış hocasının sözünü
Abimiz sansürsüz. Bu ülkede sizi yerler'le devam ediyor, kaçın buradan her yerde adam kayırma var. Birisinin torpiliyle göreve gelenler zamanı gelince o birisinin borcunu ödemekle ülkenin kaderiyle oynuyorlar. Benim görüşlerim yüzünden yapmadıkları kalmadığı gibi.. (boğazı düğümleniyor) kafama silah dayamaklı bile tehdit aldım diyor. Sizin burada canınızı okurlar kaçın kurtulun boğulursunuz burada o kadar saçma sistemler var ki, dar alanınızda kapalı kalırsınız, vizyon görmezsiniz. Yurt dışında rotanızı çizersiniz burada çizmek mümkün değil, mümkün değil çünkü "su" bulanık. Önünü göremediğin yerde rota çizmek de mümkün değil
Duraklar devam ediyor abinin zamanı darmış gibi hararetli anlatması durmuyor, kelimeleri anlamak zorlaştıkça üstad tüm tecrübelerini on beş dakikaya sığdırmaya çalışan insan rolünü oynamakta zorlanmıyor. "Sınırlarını zorla, altı'ncı seviyeye çıkman için üç'ü görmen gerek. Üç'ü görmek için de bir'i geçmen gerek. Bir kere aştığında o sınırı, dur durak bilmeyeceksin. Yeri geldiğinde Kendin bile inanamayacaksın başardıklarına, sınırlarını genişletmeye bak.."
Sanki hiç durmayacakmış gibi giden metroda önünde ve arkasındaki dağcı çantasına bir sürü eşya sığdıran abimiz açılan kapıdan bunlara dikkat et dediklerimi unutma diyerek koşarak gidiyor
Ufak bir kader kesiştirmesi yapan ankara, birbirinin adını sanını bilmediği iki insanın on beş dakikalık sohbetine ev sahipliği yapıyor, bu da tarihe not olsun
bir gün klasik arkadaş geyiği yapılarak metroda gidiliyor. Birden solumdaki henüz farkına bile varmadığım insandan gençler öğrenci misiniz size kısa bi olay anlatacağım denilerek girilen sohbetin süresi otuz dakikayı geçiyor
Anlatılan konunun içeriği de bu entry'nin konusu. Abimiz ya psikiyatri hastası ya da ayaklı efsane gibimsi, bir arkadaşın tabiri var böylelerine iyi gidiyor: değişik.
Abimiz üçüncü sınıfa kadar matematiği sıfırlamış, sonra siyasi olaylar sonucu annesini hapse attırınca hırslanmış ve derse vermiş kendini lise sınavında ilk 200'ü basmış. Odtü biyolojiye birincilikle girmiş. Oradaki bir hocası demiş "başarılı olmak için önce dibi görmelisin! Dibi görmelisin ve oradan çıkmayı bilmelisin!" Ona bunu hocası demiş, evet o dibi görmüş. Hayatının her anında görmüş üstad. Kendi çabasıyla amerikaya gitmiş burslu, orada görmüş. İşe girmiş siyasi sebeple her şeyine el koymuşlar yine durmamış çıkmış bataklıktan. İtü'de hoca olmuş, bir master öğrencisine "olum senden hiçbir ... Olmaz. Senin önce bi dibi görmen gerek!" Deyip master öğrencisinin tezini yırtmış. Ertesi gün de kendisine dibi görmen gerek diyen hocasının vefat haberini almış
Aradan yıllar geçmiş o çocuğa ne olduğunu merak edip araştırmış ki çocuğun otuz iki bilimsel yazısı olduğunu ve helsinki'de prof. Yaptığını görmüş, direkt ona mail çekmiş beni hatırlıyor musun diye.. zamanın çocuğu bugünün prof.'u hatırlamış üstadı ve evet hocam o gün ben dibi gördüm ve kendi çabamla çıktım ve durmadım cevabını vermiş. Üstad kendisine söylenen dibe batma sözünün borcunu hocası ölmeden önce gerçekleştirmiş. O gün bugündür yaşatırmış hocasının sözünü
Abimiz sansürsüz. Bu ülkede sizi yerler'le devam ediyor, kaçın buradan her yerde adam kayırma var. Birisinin torpiliyle göreve gelenler zamanı gelince o birisinin borcunu ödemekle ülkenin kaderiyle oynuyorlar. Benim görüşlerim yüzünden yapmadıkları kalmadığı gibi.. (boğazı düğümleniyor) kafama silah dayamaklı bile tehdit aldım diyor. Sizin burada canınızı okurlar kaçın kurtulun boğulursunuz burada o kadar saçma sistemler var ki, dar alanınızda kapalı kalırsınız, vizyon görmezsiniz. Yurt dışında rotanızı çizersiniz burada çizmek mümkün değil, mümkün değil çünkü "su" bulanık. Önünü göremediğin yerde rota çizmek de mümkün değil
Duraklar devam ediyor abinin zamanı darmış gibi hararetli anlatması durmuyor, kelimeleri anlamak zorlaştıkça üstad tüm tecrübelerini on beş dakikaya sığdırmaya çalışan insan rolünü oynamakta zorlanmıyor. "Sınırlarını zorla, altı'ncı seviyeye çıkman için üç'ü görmen gerek. Üç'ü görmek için de bir'i geçmen gerek. Bir kere aştığında o sınırı, dur durak bilmeyeceksin. Yeri geldiğinde Kendin bile inanamayacaksın başardıklarına, sınırlarını genişletmeye bak.."
Sanki hiç durmayacakmış gibi giden metroda önünde ve arkasındaki dağcı çantasına bir sürü eşya sığdıran abimiz açılan kapıdan bunlara dikkat et dediklerimi unutma diyerek koşarak gidiyor
Ufak bir kader kesiştirmesi yapan ankara, birbirinin adını sanını bilmediği iki insanın on beş dakikalık sohbetine ev sahipliği yapıyor, bu da tarihe not olsun
Düşünürken aklına gelmeyenler konuşurken aklına gelir bazen, ortaya lafı atttıktan sonra harbi len moduna evrilirsin. Söylediğine inanırsın, şöyle bir olay:
Biden, tv'de konuşurken birden yanımdaki şahıs belki de bu adam trump'tan da ırkçı aslında dedi. Ben de refleks olarak "istediği gibi olsun, o konumdaki birinin göründüğü önemli" dedim. Şimşekler ampuller kapıştı birden. Dilim durmadı devam etti. "Benim nasıl biri olduğumun önemi yok; davranışlarımın ve sözlerimin beni gösterdiği kişiyle içi-dışı bir olan kişinin davranışlarıyla sözleriyle aynı kapıya çıkar. İcraata geçirdiğim kişi, ben'im. içimde olup yansıtmadığımın varlığı belli olmuyorsa aslında o yoktur." Dedim ve sustum. Bunları konuşan kimdi nerden çıktı hiçbir fikrim olmasa da Kendimi bu düşünceye ikna ettim. Evet bence biden'ın ırkçı olmama rolünü oynamasıyla gerçekten ırkçı olmaması aynı şeydi
Biden, tv'de konuşurken birden yanımdaki şahıs belki de bu adam trump'tan da ırkçı aslında dedi. Ben de refleks olarak "istediği gibi olsun, o konumdaki birinin göründüğü önemli" dedim. Şimşekler ampuller kapıştı birden. Dilim durmadı devam etti. "Benim nasıl biri olduğumun önemi yok; davranışlarımın ve sözlerimin beni gösterdiği kişiyle içi-dışı bir olan kişinin davranışlarıyla sözleriyle aynı kapıya çıkar. İcraata geçirdiğim kişi, ben'im. içimde olup yansıtmadığımın varlığı belli olmuyorsa aslında o yoktur." Dedim ve sustum. Bunları konuşan kimdi nerden çıktı hiçbir fikrim olmasa da Kendimi bu düşünceye ikna ettim. Evet bence biden'ın ırkçı olmama rolünü oynamasıyla gerçekten ırkçı olmaması aynı şeydi
Rezelatler silsilesine ek bi olay. Çözümü olacağına umudum yok da tarihe not düşülsün efenim. (Başlığı hala niye açılmamış ona da ayrı şaşkınlık)
Dönem 1'lerin final sınavı 6 Temmuz'da gerçekleşti. Cevap açıklanması için çarşamba öğleden sonra dahil olmak üzeri 8 temmuz cuma mesai saati sonuna kadar süre vardı çünkü malumunuz bayram tatili (8-9 gün civr). Dediler bi ihtimal açıklanır, (umut vermeseydiniz be bari) Sonra da her zamanki gibi çok itiraz oldu, hocalara sorular iletilemedi vb. Olaylar derken haber geldi, bayramdan sonraya açıklanacakmış sonuçlarımız. Yani 18i gibi sonuçlar açıklanırsa (açıklanırsabdkdldn o bile kesin değil) 21sinde zaten pratik büt sınavı var. 3 gün kala açıklanacak en iyi ihtimal. Ankara'ya otobüsle 20 saatlik yoldan gelen tanıdıklarım var, ışınlanmamızı mı istiyorsun sn gazicim
Neyse Pratik sınavların doğru cevaplarını verin bari dedik, notlarımızı hesaplarız hani?? Puahhasktrbjdmsbdlfş o da mümkün değilmiş. Ana bilim dalı diye ayrı bi ego var fakültemisde..
Özüsözün İnş final sonuçları bütten önce açıklanır
Dönem 1'lerin final sınavı 6 Temmuz'da gerçekleşti. Cevap açıklanması için çarşamba öğleden sonra dahil olmak üzeri 8 temmuz cuma mesai saati sonuna kadar süre vardı çünkü malumunuz bayram tatili (8-9 gün civr). Dediler bi ihtimal açıklanır, (umut vermeseydiniz be bari) Sonra da her zamanki gibi çok itiraz oldu, hocalara sorular iletilemedi vb. Olaylar derken haber geldi, bayramdan sonraya açıklanacakmış sonuçlarımız. Yani 18i gibi sonuçlar açıklanırsa (açıklanırsabdkdldn o bile kesin değil) 21sinde zaten pratik büt sınavı var. 3 gün kala açıklanacak en iyi ihtimal. Ankara'ya otobüsle 20 saatlik yoldan gelen tanıdıklarım var, ışınlanmamızı mı istiyorsun sn gazicim
Neyse Pratik sınavların doğru cevaplarını verin bari dedik, notlarımızı hesaplarız hani?? Puahhasktrbjdmsbdlfş o da mümkün değilmiş. Ana bilim dalı diye ayrı bi ego var fakültemisde..
Özüsözün İnş final sonuçları bütten önce açıklanır
Sayın deli dumrul d3ler olarak benzer bir olay yaşadık. Büte altı gün kala hala açıklanmamıştı. Okula bir 10 kişi civarı insan gitti. Herkesle kavga ettik, tamam yrın açıklanıyor dediler. Bir saat geçmeden açıkladılar. Bütü de 10 gün sonra açıkladılar. Hiçbir açıklaması yok. Biraz gidip hakkınızı aramanız lazım.
Ben bu hakkın aranmak zorunda kalınmasına ayrı ayar oluyorum, güya köklü üniversite, meh
Çok haklısınız sayın gri. Ancak gerçekten gidip kavga etmek işe yarıyor bunu gördük. Bu durum rezillik tabi ki o ayrı konu.
Olaylara şaşırma refleksim dökülen takvim yapraklarının üzerinde tepindikçe zorlaşıyor
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?