Malumunuz yeniler(22' girişliler) gelmeden yerimizi alalım, buralar dutluktu deme entriyğsii.. entry konumuz: nasıl girdi girilir
Önce uygun başlığımızı buluyoruz, füze flan başlığı değil şu renkli yazılar başlık veya kendimiz konuyu aratıp henüz girilmedi istersen bi şeyler karala bölümüne bi şeyler karalayıp kendimiz başlığımızı yaratıyoruz ve girdilerimiz giriyoruz. Ama nasıl girdiler buranın yazılı olan hiç okumadığım kuralları dışında yazılı olmayan herkesin kendine göre töresi var. O töre zaten üslubu belirliyor törenin sınırları fazla aşılınca çatışma çıkıyor harfler falan (aman ortalık kafamda karıştı yazması bile korkunç #savaşahayır)
Tanım yaparak girmek sözlüğün ilk amacı, kim bulduysa sözlük tabirini o yüzden eklemiş herkesin kendince tanımı oluyo mekanda. Ben özgün olsun diye arada t: (tanımın t'si) yazarak giriş yapıyorum (geliyo ıhımm) misal1:
t: (geldi) Şimdi üç tane hayat var (izci selamındaki gibi değil elleri birleştirmeden açarak üç tane) bunlardan birincisi yaşadığımız gerçekli hayat, ikincisi ahiret (bence var ya), üçüncüsü de sanallısı.. gütfsözlük de bunlardan sanallısında hüküm sürer.
Veya misal2:
t: gütf harf olarak g ü t f harflerinden oluşur sırasıyla, "gazi üniversitesi tıp fakültesi"nin baş harflerinden esinlenir. Sözlük ekiyse, sözlükte aratıldığında birinci anlamı kelimelerin anlamına bakılmak için olan şey değil; ikinci anlamındaki misal1'de bahsedilen şey anlamını taşır. Zamanla ilk amacı olan -tanım entrysi girme- anlamını kaybeden "sözlük" kelimesi bağımsızlığını yitirir ve gütf'e bağlanır ve gütfsözlük kelimesi açığa çıkar
Bugün doksanlık bir dedemden duyduğum söz aklımda şu an, gülerek ben çok zengin bir insanım dedi zengin birine. Yürek ister mertçe konuşmak. Sen kim zenginlik falan di mi? Sonra dedi herkesin dedesiyim abisiyim. Çok insan biriktirdim, hepsi beni tanır, en zengin benim dedi güldü. Ben de şahit oldum zenginliğin ne olduğuna. Ben de zengin bir insan olmak istiyorum
Her yerden farklı tür insanla karşılaşılabilme durumu mevcut. Belki de beni buluyorlar
bir gün klasik arkadaş geyiği yapılarak metroda gidiliyor. Birden solumdaki henüz farkına bile varmadığım insandan gençler öğrenci misiniz size kısa bi olay anlatacağım denilerek girilen sohbetin süresi otuz dakikayı geçiyor
Anlatılan konunun içeriği de bu entry'nin konusu. Abimiz ya psikiyatri hastası ya da ayaklı efsane gibimsi, bir arkadaşın tabiri var böylelerine iyi gidiyor: değişik.
Abimiz üçüncü sınıfa kadar matematiği sıfırlamış, sonra siyasi olaylar sonucu annesini hapse attırınca hırslanmış ve derse vermiş kendini lise sınavında ilk 200'ü basmış. Odtü biyolojiye birincilikle girmiş. Oradaki bir hocası demiş "başarılı olmak için önce dibi görmelisin! Dibi görmelisin ve oradan çıkmayı bilmelisin!" Ona bunu hocası demiş, evet o dibi görmüş. Hayatının her anında görmüş üstad. Kendi çabasıyla amerikaya gitmiş burslu, orada görmüş. İşe girmiş siyasi sebeple her şeyine el koymuşlar yine durmamış çıkmış bataklıktan. İtü'de hoca olmuş, bir master öğrencisine "olum senden hiçbir ... Olmaz. Senin önce bi dibi görmen gerek!" Deyip master öğrencisinin tezini yırtmış. Ertesi gün de kendisine dibi görmen gerek diyen hocasının vefat haberini almış
Aradan yıllar geçmiş o çocuğa ne olduğunu merak edip araştırmış ki çocuğun otuz iki bilimsel yazısı olduğunu ve helsinki'de prof. Yaptığını görmüş, direkt ona mail çekmiş beni hatırlıyor musun diye.. zamanın çocuğu bugünün prof.'u hatırlamış üstadı ve evet hocam o gün ben dibi gördüm ve kendi çabamla çıktım ve durmadım cevabını vermiş. Üstad kendisine söylenen dibe batma sözünün borcunu hocası ölmeden önce gerçekleştirmiş. O gün bugündür yaşatırmış hocasının sözünü
Abimiz sansürsüz. Bu ülkede sizi yerler'le devam ediyor, kaçın buradan her yerde adam kayırma var. Birisinin torpiliyle göreve gelenler zamanı gelince o birisinin borcunu ödemekle ülkenin kaderiyle oynuyorlar. Benim görüşlerim yüzünden yapmadıkları kalmadığı gibi.. (boğazı düğümleniyor) kafama silah dayamaklı bile tehdit aldım diyor. Sizin burada canınızı okurlar kaçın kurtulun boğulursunuz burada o kadar saçma sistemler var ki, dar alanınızda kapalı kalırsınız, vizyon görmezsiniz. Yurt dışında rotanızı çizersiniz burada çizmek mümkün değil, mümkün değil çünkü "su" bulanık. Önünü göremediğin yerde rota çizmek de mümkün değil
Duraklar devam ediyor abinin zamanı darmış gibi hararetli anlatması durmuyor, kelimeleri anlamak zorlaştıkça üstad tüm tecrübelerini on beş dakikaya sığdırmaya çalışan insan rolünü oynamakta zorlanmıyor. "Sınırlarını zorla, altı'ncı seviyeye çıkman için üç'ü görmen gerek. Üç'ü görmek için de bir'i geçmen gerek. Bir kere aştığında o sınırı, dur durak bilmeyeceksin. Yeri geldiğinde Kendin bile inanamayacaksın başardıklarına, sınırlarını genişletmeye bak.."
Sanki hiç durmayacakmış gibi giden metroda önünde ve arkasındaki dağcı çantasına bir sürü eşya sığdıran abimiz açılan kapıdan bunlara dikkat et dediklerimi unutma diyerek koşarak gidiyor
Ufak bir kader kesiştirmesi yapan ankara, birbirinin adını sanını bilmediği iki insanın on beş dakikalık sohbetine ev sahipliği yapıyor, bu da tarihe not olsun
Düşünürken aklına gelmeyenler konuşurken aklına gelir bazen, ortaya lafı atttıktan sonra harbi len moduna evrilirsin. Söylediğine inanırsın, şöyle bir olay:
Biden, tv'de konuşurken birden yanımdaki şahıs belki de bu adam trump'tan da ırkçı aslında dedi. Ben de refleks olarak "istediği gibi olsun, o konumdaki birinin göründüğü önemli" dedim. Şimşekler ampuller kapıştı birden. Dilim durmadı devam etti. "Benim nasıl biri olduğumun önemi yok; davranışlarımın ve sözlerimin beni gösterdiği kişiyle içi-dışı bir olan kişinin davranışlarıyla sözleriyle aynı kapıya çıkar. İcraata geçirdiğim kişi, ben'im. içimde olup yansıtmadığımın varlığı belli olmuyorsa aslında o yoktur." Dedim ve sustum. Bunları konuşan kimdi nerden çıktı hiçbir fikrim olmasa da Kendimi bu düşünceye ikna ettim. Evet bence biden'ın ırkçı olmama rolünü oynamasıyla gerçekten ırkçı olmaması aynı şeydi
Rezelatler silsilesine ek bi olay. Çözümü olacağına umudum yok da tarihe not düşülsün efenim. (Başlığı hala niye açılmamış ona da ayrı şaşkınlık)
Dönem 1'lerin final sınavı 6 Temmuz'da gerçekleşti. Cevap açıklanması için çarşamba öğleden sonra dahil olmak üzeri 8 temmuz cuma mesai saati sonuna kadar süre vardı çünkü malumunuz bayram tatili (8-9 gün civr). Dediler bi ihtimal açıklanır, (umut vermeseydiniz be bari) Sonra da her zamanki gibi çok itiraz oldu, hocalara sorular iletilemedi vb. Olaylar derken haber geldi, bayramdan sonraya açıklanacakmış sonuçlarımız. Yani 18i gibi sonuçlar açıklanırsa (açıklanırsabdkdldn o bile kesin değil) 21sinde zaten pratik büt sınavı var. 3 gün kala açıklanacak en iyi ihtimal. Ankara'ya otobüsle 20 saatlik yoldan gelen tanıdıklarım var, ışınlanmamızı mı istiyorsun sn gazicim
Neyse Pratik sınavların doğru cevaplarını verin bari dedik, notlarımızı hesaplarız hani?? Puahhasktrbjdmsbdlfş o da mümkün değilmiş. Ana bilim dalı diye ayrı bi ego var fakültemisde..
Özüsözün İnş final sonuçları bütten önce açıklanır
Sayın deli dumrul d3ler olarak benzer bir olay yaşadık. Büte altı gün kala hala açıklanmamıştı. Okula bir 10 kişi civarı insan gitti. Herkesle kavga ettik, tamam yrın açıklanıyor dediler. Bir saat geçmeden açıkladılar. Bütü de 10 gün sonra açıkladılar. Hiçbir açıklaması yok. Biraz gidip hakkınızı aramanız lazım.
Valla hiç afilli şekilli şey istemiyorum tek bir planım var dönem bitsin öylece boş boş yatıp oturacağım, bir dönem koştur koştur bıkhtım bıkhtım. Yatıp hiçbir şey yapmamayı özledim, hatta ikinci planım da hiçbir şey yapmamazken geri kalan tatilde neler yapacağımı planlamamak. Anlık düşünmeye üşendim
Dönüş yolundakiyle serseri köpekleriyle meşhur. Gece 3 suları ne akla hizmet sabahlamaktan vazgeçtim döneceğim. Öyle yürüdüm yürüdüm yürüdüm biraz daha yürüdüm.. karşıdan karşıya geçerken soluma baktım sonra sağıma baktım 5-6 köpek benden tarafa doğru koşuyor. Diller dışarıda tazı mübarek, içimden dedim bunlar nereye koşuyor bu saatte delirmişler galiba. Meğer bana koşarlarmış. Öyle koştular koştular en son bekledim öyle bi şe mi dicektiniz tarzı, uzun uzun bakıştık sonra etrafımda gezindiler de yollarına devam ettiler.
Yine başka bir gün kulaklığımla takılıyorum dönüş yolunda (Dövüşe giderken dinlenecek müzikler çalıyor) sol tarafımdaki ağaçların arasından 3-5 köpek koşarak fırladı üzerime doğru.. (mesafe 4 metre var yoktur) hayatta kalma içgüdülerim "hoşşşt" diye bağırdı. Köpekler aynı hızda geri gitti (hepsi manyak bunların) Artık korkudan nasıl bağırdıysam boğazım yerine gelemedi 5 dk civarı. Adrenalin dolu yol valla arada nefes aldığını hissetmek için gitmek gezmek lazım
Merhabalar efenim.. tnm: gökçe sena bayramoğlu'nun kısaltması, troll kız. Videoları eğlenceli. İzlerken arada çok yaşamaz bu diyom ama özeleştirici yapınca ben de çok yaşamam gibi. İşte az önce baktım yaşıyo mu diye çalışıyomuş yaşamaya, hani bir sektöre girerken herkesin yaptığı basit şeyleri yap ama iyi yap mevzusu gibi. Çevredeki her doktorun dediğini özgün edit ve montajla yapıyor hamfendi
(Normalde bir cümle yazıp bırakmıştım da içim rahat etmedi) Fakültemin Bakımsızlıktan duvarları dökülmeye başlamış, başlamıştı da daha bi görünür halde artık diyelim.
Biz Öğrenciler olarak üzerimize düşen sorumluluklarımızın farkında olduğu gibi fakülte yöneticileri de sorumluluklarının bilincinde olsa keşke. (Gazi Tıp yazısının ışığının düzgün yanmaması dersin, son bir aydır karede ve e9'da internet'in sıkıntılı olmasını mı dersin..)
Fakültenin çeşitli sıfatlarını isminin önünde kullananlar bu gibi şeylere dikkat ederse güzel olur çünkü fakültenin önünden geçen öğrenci-sivil-bürokrat ilk bu gibi şeylere bakar. Akıl vermek için değil de hatırlatmak için yazdım, ne de olsa mevki koltuğunda oturanlar bunları en iyi bilenler kişiler olduğu için orada oturtulmaya layık görülmüş olduğunu düşünüyorum
Bu duyguyu da hatırlatılmasını da sevmiyorum. Ulan, Zaman o kadar hızlı geçiyorsa onu uzatalım di mi, uzatalım nasıl olacak? Hmm, Zamanı nasıl verimli geçiriz veya uzatırız? Araştıralım uzatmayı..
Yaşamı alışkanlık haline getirmememiz lazımmış. Ne yapıyorsak ilk kez yapıyormuş gibi aynı merak ve şevkleymiş. Belki o zaman zamanı uzatabilirmişiz. Bi sny 3 saat uyku da var alttaki sitede (aynen hocam bunlar çoksel doğru)
Her neyse Zamanı uzatmak eşittir zihni kandırmak. Kandırmak benlik değil verimli geçirelim hadi en iyisi. Bakıyorum üst yaşlara üstadlar devirmiş nice yıllar: 60-70-80.. peki ben? Nasıl bir hayat inşa etmek isteği..?
sildiğim bir entry'm vardı otobiyografiyle alakalı, torunları dizdin karşına, yaşı almışsın. Seni, senin ağzından dinleyecekler. onlar da kendi torunlarına anlatır zamanı gelince dedelerini. İşte adını 3-5 nesil daha yaşatmak amaçlı aldın eline mikrofonu aslında.. kendini anlatacaksın nasıl bir ben anlatmak istersin torunlarına? Ne anlatsan memnun olursun, duruyor önünde gayet lekesiz yıllar. Hadi buyur, çık meydana doldur yılları, neyle istersin?
her şeyi denemeliyim insanı gibi oraya buraya saldırmak mı istersin, her türlü tecrübeyi tatmakla mı geçirmek istersin hayatını? (Belkii..) kariyer hocam herkes beni parmağıyla göstersin insanı da var şurda (ahahahhaha di mi belki...) Kendi halinde olayları uzaktan izleyen biri de oturuyor köşede ona ne dersin (al abi bi snickers..) fuckültedeki profesörlerden birini vereyim mi, derse gelirsin anlatırsın bir şeyler (hıh olur mu?)
İnsanlar idöl demiş bunlara, kişisel gelişimci pro'ların "HERKESİN BİR İDÖLÜ" olmalı sözünün dayanağı. Senin ilerde olmak istediğin kişiliğe hayata en yakın kişi kim, onun ayak izlerinden git.. hatta ne gitmesi koş, ne de olsa zaman çok hızlı geçiyor..
Nt: şu tepede hiç ayak izi basılmamış karlı bi yamaç var oraya gidebilir miyiz annee, ilk ben basmak istiyorum o karlara lüüüüüütfen olur muu? Hadiiii ;)
Virgülsüz noktasız itiraf mı denir ehh denmez gibiii Uzun zaman sonra youtube'a girdim şöyle bir baktım takip ettiğim kanallara çook güzel video çekmişler sonra sürelerine baktım hep ikişer basamaklı yok hocam zaman yok kim oturup izleyecek dedim kapattım youtube'u daha ne zaman girerim bilmiyorum izlemeye mi üşendim uzunluğu mu bahane ediyorum takipçisi olduğum kanalların takip et butonlarına basan ben'le aramdaki fark mı açıldı deli sorular ve de düşünmek için gözümü kapattığımda gözümün önüne gelen m. brachioradialis kadavrası
Ya bu başlığı ağlama duvarına döndürme gibi bir niyetim yok ama (capslock açık) kirli çorabın neyini çalıyonuz abi şaka mısınız?
Lavobaya gideceğim diye 10 dk afk bıraktım çorabı banyoda (çorabım yine kalmamış, elimde yıkayacağım) geldiğimde çorap yerinde yok!!? Tavaf ettim tüm yurdu valla yemişler çorabı yok hiçbi yerde, fakültesi ayrı yurdu ayrı alla allaaa
Anatomi abd "Gazide kadavra yok len" meydan okumasını ciddiye almış :)
Eğer saygıdeğer kadavra ben10'daki dört kol değilse iki tane hayatını bilime adamış insanın kolları bugün dönem1 laboratuvarını ziyarete gelmiştir..
Lab'a girmeden önce içeriden gelen derin bir koku, Lan bu morg kokusu değil mi düşüncesiyle Kapıdan giriş. masamda lan bu neeee!! maket değil bu şaşırması ve inceleyiş
Soyulmuş bir deri, dua eder gibi duran el parmakları, etrafa saçılmış yağlar, biraz koku, fotoğraf çekmeeeyyyyiiiin (ilk defa kadavra görmüş alfa d1 hareketi), kafa yapan biraz daha koku, bakın arkadaşlar bu n. Medianus sözleri söylenirken duyulan küüüüt diye bayılma sesi, çabuk ayran alın su verin banaaalar ve ayılış, yüzüne kadavra suyu Fırlayan öğrenci (nasıl gerçekleştiğine dair fikrim yok jbskdjdkfl), hayatında zibilyon kadavra görmüş asistan showu, biraz daha ve daha koku (cam aç cam), "bakın bunu çekecem şimdi heh evet bu n. Ulnaris bakın hareket ediyor" sözü, tırnakları da uzunmuş, doğru mesleği mi seçtik acaba, cerrah olunur mu, hocanın midesi nasıl bulanmıyor, arkadaş kaş göz hareketi, "lan olm kadavra kokusu şifadır indirin maskeyi" diyen ve kadavra derisini kaldırıp "hocam bu facia mı" diye soran troll öğrenciler .d
Bunu bir kere yaptım. Böyle sordu sessiz kaldım tekrar sordu iyi değilim dedim. Sonra da "aaa neden" yapmacıklığı sezdim aynı kişide. Döndüm derin nefes alıp "heh anlatıyom ne yapabilceksin, çok merak ediyorsun madem al" üslubumla anlatmıştım derdimi
Bugün balkon açık uyayım dedim, yine balkonu açık uyuyan birisinin derin soluklarıyla balkonu kapatmaya karar verdim. Islık sesi gibi ama değil. Birileri sağlam uyuyor maşallah tü.tü.tü.tü.tü
Hey gidi... Cuma hutbesinde uyuyan cemaat neymiş veya teravihdeki imamla yarışan cemaat kimmiş.. açılın karşınızda tesbih namazı
Ramazanın son günü dediler tesbih namazına gidelim, tamam gidelim memleketimin cemaatini özlemişim hasbihal ederiz
(Bilgi:"Subahannallahivelhamdülillahivelailaheillalah" her rekâtta, aklınıza gelinen her aralıkta söyleniyor. E haliyle de dört rekâtın süresi tesbih namazına gülümsüyor)
Niyetler edilmeden önce imam, cemaatle kılınmanın mekruh olduğunu söyleyen alimlere meydan okuduğunu belirterek "kılacağım ama ben" der ve "hoca noluyo noluyo" diyen 3-5 cemaat de aynı anda camiden çıkar.
Namaza başlanır: Tüm ciddiyetimle ibadetimi yerime getirirken ben'in yanında birden şeytan beliriverir. Sa dumrul -as, sağındaki amca var ya -evet var, şimdi onu iyi takip et -lan var get namaz kılıyom, -bak ciddili iyi takip et -olm işin gücün yok mu, eheheheh işim bu -ok
İkinci rekatta herkes oturur, ama söylenen "Subahannallahivelhamdülillahivelailaheillalah" sözünün uzunluğu dolayısıyla, secdeler arası oturma süresi de tahiyyatta kalma süresiyle yarışır. Ve insan şüpheye düşer şu an ben hangi hareketi yapıyorum diye.
Şeytanın konuşması benim aklımda dönüp dolaşırken birden herkes tahiyyattan ayağa kalkar ama sağımdaki amca secdeye gider. Şeytan yine belirir, ahahahhaah bak ne yaptım -olm troll müsün, komik di mi sence de -komik ama gülemem, gülmen lazım -olmaz bu rekâta kadar geldim bir sene daha bekleyemem bu namazı, bak şimdi nasıl kalkıyor yeni fark etti herkesin ayakta olduğunu -şrfsz evladıgıyfhı...
Amcama gülmemeye başarmış şeytanın ağzının payını vermiş namazımı da bitirmişim. Dua edilirken ne değişik bir ortam lan burası farkındalığına da varmışım: mekruh deyip cemaatle namazı kıldıran hoca, jet hızında söylenen Subahannallahivelhamdülillahivelailaheillalah, sağımdaki amca...
Neyse ki imam efendi işini iyi yapıyor da yanlış kılmadık namazı dedim (demez olaydım) ve imam efendi de dua sonuna bir fıkra anlatacağım der. Duayı bitirir herkes sörvayvır acun'un ödülü açıklamasını bekler gibi fıkrayı bekler ve imam hoca başlar:
Adamın biri varmış imansızmış ama oğlu müminmiş. Oğlu buna demiş baba ölümün yaklaşıyo ibadet et, yok demiş ne ibadeti. Yıllar geçmiş, adam ölmedikçe oğlunun sözüne tamam deme isteği yükselmiş. Yıllar sonunda tamam lan hadi demiş, bugün de kadir gecesi hem camiye giderek başlıyorum sözünü de basmış sonrasına. Her şey de dört dörtlük devam: Camiye girerken Sa, Oturup vaaz dinleme, kafada takke.. ezan okunmuş sonra da İmam başlamış yatsı, devam etmiş teravih.. adam alışkın olmadığından sıkılmış, teravih de bitince "oh" diye sevinirkennn, imam demiş tesbih var, bizim adam "tamam dört rekat bir şeymiş zaten" diyerek eh püh oflayarak demiş kılayım. En son dört rekât uzadıkça adamın takâti kalmamış, namaz bittiği gibi "bu bilmemneettiğimin imamı, bana inadına yaptı di mi bunu" demiş. -daha cenazem gelir bu camiye ben gelmem- diyerek de kaçmış.
Ben de acı gülümsememle kalktım kaçtım (Bu camide imamından cemaatine normal insan yok, olamaz)
Efenim entry hoşgeldiniz. Malum bayramcılıklar falan ziyaretleri. Dede evi baktım herkes var, burada iyi geyik döner. Ama konu lazım.. biraz da modumdayım (her zamanki halimiz) aç abi bir siyaset
İşte akşam 22 suları, öylesine dedeme sataşma esprileri ciddiye biner saatler olur ertesi günün 01'i. Konu konuyu açar açılmadık kapı girilmedik delik bırakılmaz c'anım ülkemin
İçerideki akrabalar odaya da doluşur, ortamdaki 7 kişi olur 17 kişi. Ws'ler +9 dolunaylar kdp'ler çıkar meydana. Bendeki trollemeler de sonunda ciddiyete çıkar. Dedem desen solumda, elinin tersindeyim .d neyse en son tansiyondur şekerdir aman sus dumrul, senden deliler de var dedim
Sonuç, ertesi gün dedemin bana trip atmasıyla sonuçlandı. Şakası bile yapılamıyor cânımm memleketimde