confessions

gluteusmaximus

2. nesil Yazar - Yazar -

  1. toplam entry 99
  2. takipçi 7
  3. puan 5930

alınan en güzel iltifat

zazabey
lisede öğleden sonraki dersleri ekip cs oynamaya gitmiştik arkadaşlarla. açtık oyunu oynuyoruz, bunlar doğar doğmaz öldürüyorum, göz açtırmıyorum hiçbirine. biraz daha oynadıktan sonra sende hile var diyip kapattılar oyunu. çok gururlandığım bi andı.
3
darklife darklife
Dust 2, avm, kapı aralığı diye tahmin ettim :))
zazabey zazabey
sadece sniper alınabilen bir keskin nişancı map'iydi sanırım sayın darklife. ama dust 2'yi de az oynamadık :)
gluteusmaximus gluteusmaximus
Epic bı an olmuş ;')

türkiyede emlak

inthebleakmidwinter
emlak sektörünün fahiş olduğu hiçbir ülke gelişmiş ve medeni sayılamaz. Vatandaşının yaşayacağı evinden gelir elde etme üzerine kurulu hiçbir düzen de kalkınma vaadedemez.

Kiraların ve/veya ev fiyatlarının konuşulmadığı bir Türkiye, bana kalırsa gerçekten gelişen bir Türkiye'nin başlangıcı olacak.

rahatsız edici gerçekler

mandalinasoydumbasucumakoydum
1 tl'nin maliyetinin 2 tl 92 kr olması (28 mart 2022'de yayımlanmış habere göre. Kaynak cumhuriyet gazetesi. daha güncelini bulamadım) kasım ayında da darphane 1 tl'nin maliyetinin 3 tl olduğunu yalanlamış. Bi de parayı eritip metal alaşımlar elde etmeye kalkanlara cezai işlemler uygulanacakmış. Para üretiminden bile zarar etmemize sebep olanlara herhangi bi cezai işlem yok sanırım. Hâlâ koltuklarındalar çünkü 🤔
1
mandalinasoydumbasucumakoydum mandalinasoydumbasucumakoydum
Eksi atan arkadaş 1 tl'nin maliyetinin 2 tl 92 kr olmasından rahatsızlık duymuyor diye yorumladım ✍🏻

prometheus

ruhsuz
T:2020 girişlilerin her komite not çıkarmış olan not grubu.

Öncelikle şunu belirteyim: not yazan öğrenciler,not yazmayan ve yıllardır not yazmamasına rağmen güncel not okumasıyla övünen diğer dönemdaşlarının gözünde enayidir,kerizdir,kendini düşürmüş insandır. Evet bu pek zeki,büyük resmi görmüş arkadaşlarımızın bir yaradan idrarlarını sakınacak kalitede olduğunu benden iyi biliyorsunuz.

Renkli notu not yazdığın hafta ücretsiz,yazmadığın hafta indirimli alma hakkına sahip olmak için not yazılır mı? Tabii,yazılabilir ama 2. Yarıyıl boyunca babam notları benim için renkli çıkardı. Evet 0 indirimle. Yani arkadaşlar afedersiniz ama allah düşürmesin tabii de kimse o meblağ için o işe sürdürülebilir bir biçimde katlanamaz.

Motivasyon nedir?

Hani okul şöyle,okul böyle diye bikbiklenmeyi biliyoruz ya;elimizi taşın altına ne kadar sokuyoruz? (Okulu aklamıyorum,yanlış anlaşılmasın. Okul bizi mahvediyor,bu cepte.)

Hadi elini taşın altına sokmadın güzel arkadaşım,o zehirli pis sözlerini ne demeye etrafa saçıyorsun?
Biz sizin 20 kişi birleşip,bir not alıp,taratıp tabletten okuduğunuzu bilmiyor muyuz?
Kendisi ortak sınıf grubunda zehrini çok akıttı diye grup kapalıya dönünce kız arkadaşının yazar grubuna katıldığını bilmiyor muyuz? Gelsin. Başımız gözümüz üstünde yeri var. Zaten prometheus öyle bir yer olduğu için ben de oradayım. Bana da 'gel,sen bizim için kıymetlisin.' dendi. o yüzden major problemlerim olmadıkça terk etmedim.

Said abi ilk toplantıda bir şey söylemişti ve hala kulağımdadır. 'Bizim grup notun arkasındaki renkte bile anlaşamıyordu,en son dağıldık.'

Ben yeri geldi textbook okuyup yazdım notu,yeri geldi 12 saatte 1 not yazdım. Benden daha iyi yazanlar var. Hepsinin eline,emeğine,yüreğine sağlık. Geçen seneki sabit denetmenim ses kaydını dinleyerek notu denetlerdi. Bu sene sabit denetmenim değildi ama aynı kişi yine aynı özveriyle notumu denetledi.

Ne hakkım varsa benden yana helâl olsun,bir de huzursuz insanların zehriyle uğraşamam.hem zaten alt dönemler benim yazdığım notu çalışırken bana fotoğraf yolluyorlar ya vatsaptan,yetiyor o bana. :)😇😌 eriyeveriyorum hehe 🤭

intörn olmak

armut
Öncekle korkmayın. Hiç zorlanmayacaksınız. Beyninizi alıp koltuk altınıza koysanız dahi hepinizin rahatça yapabileceği personel-sekreter arası bir muamele ile dolu 1 sene geçireceksiniz. Ama kesinlikle yorulacaksınız önceden bunu kabullenmeniz gerekiyor ki şaşırmayın.

Herhangi bir ideolojinin altında bulunmadığınızı, fikirlerinizin son derece önemsiz olduğunu unutmayın. Siz bulunduğunuz servislerde insan değil doktor hiç değil sadece bir intörnsünüz.

Her ne koşulda olursanız olun bu hastanede siz olmazsanız hastanenin normal düzeninde işlemeyeceğini asla unutmayın. Sadece bir intörnsünüz ancak pek çok şey de sizsiniz.

Bulunduğunuz serviste hemşire ya da personelin 1 kere bile olsa yapabildiğine şahit olduğunuz hiçbir şeye elinizi sürmeyin. Çok acilse, önemli bir durum varsa bunun istisnası olsun. İstisnalar dışında kendinize tek 1 tane bile işi fazladan yüklemeyin.

Siz gidersiniz ve gittiğiniz yerde personel ile hemşire kalır. Hiçbir kalıcı sağlık çalışanı sizi kollamaz. Ancak çalıştığınız her yerde personelinden hemşiresine temizlik görevlisine kadar herkes kalıcıdır. Hatta muhtemelen bu saydığım herkes zaman içerisinde arkadaştan öte aile gibi olmuşlardır. Böyle bir ortamda haklı olsanız dahi kimsenin hakkınızı vermek için öncü olmayacağı gerçeğini unutmayın. Hakkınızı siz arayın.

Kıdem olarak altınızda çalışan herhangi bir sağlık çalışanıyla abi-abla olmayın. (İntörnken olmayın.) Sizi bir daha görmeyeceklerini bildikleri için kendi sorumluluklarını size yükleyebilirler.( Bu gruba bazen maalesef ki asistanlar da dahil olabiliyor.) Ancak hanımefendi/bey diyerek mutlaka teşekkür edin kolay gelsin diyin nezaketi eksik etmeyin. Çünkü hastanenin asıl yöneticileri personellermiş. Sonradan anlayabildim.

Belki de saatlerce uğraşıp peşinde koştuğunuz işler için size 1 teşekkür çok görülecek. Yaptığınız işler için beklentiye girmemenizi tavsiye ederim.

Genel olarak acil durumlarla karşılaşmayacaksınız. Karşılaştığınızda bile unutmayın ki siz doktor değilsiniz. Resmi olarak yetkisi olan kişi veya tedavi verici olan kişi siz değilsiniz. Hastaların kaderi birilerinin elindeyse maalesef ki o kişi şu an siz değilsiniz. Dolayısıyla bir intörn arkadaşınız bir işi yapmaktan kaçıyorsa sakın o işe elinizi sürmeyin. Hiçbir şeyi düzeltmiyorsunuz. Gütf'ün enayisi oluyorsunuz.

Daha az çalışmak için sigara molalarına çıkmayı ihmal etmeyin (sigara içmenize gerek yok) çünkü sigara içenler bu molaların suyunu çıkartabiliyor. Sigara içmeyenin üstüne iş kalıyor.

İşten kaçın demiyorum. Doktor olarak dahil olacağınız her işe isteyerek gidin. Hiç korkmayın. Ancak mütemadiyen size verilen intörn işleri maalesef ki beyninizi değil omurganızı kullanarak yapabileceğiniz işler oluyor.

Zaman zaman bazı bekar erkek asistanların kadın intörnlere yakın olmak için ekstra çaba içerisine girebileceğine şahit olacaksınız. Bu gibi durumlarda kadın bir intörnseniz asistanınıza tıbbi sorular sorarak bir sonraki staja kadar olayı kendi lehinize çevirebilirsiniz.

Merak ettiğiniz şeyleri asistanlarınıza sormaktan çekinmeyin. Genelde anlatıyorlar ve sizi geri çevirmiyorlar.

İntörn olacağınız zamanı hesaba katarak liste sırası size yakın olan insanlar ile ikili ilişkilerinizi ılımlı tutmaya çalışmak sizin için faydalı olabilir. Fazla yakınlık kurun da demiyorum asla. Çoğu stajda önünüze hazır bir mesai iş listesi geliyor ve o insanları her gün görüyorsunuz.

Çömez asistanlar sürekli olarak hastanede dosya işi yapıyorlar. Onların ani çıkışları nedeniyle kendinizi suçlu hissetmeyin genel olarak gerginler ve iş yükleri çok fazla. Genel olarak tüm asistanların iş yükü çok fazla aslında...

Hem doktorsunuz hem de hiçbir şeysiniz. Sizi görmezden gelmelerine müsade ederseniz boş geçirdiğiniz ve personel olarak kullanıldığınız 1 seneniz için üzülmüş olursunuz. 6 senelik tıp fakültesi hayatımın en güzel senesini geçirdim benim için çok güzel bir deneyim oldu. Sizin için de çalışmaktan, sormaktan, öğrenmekten keyif aldığınız harika 1 sene olur umarım.

1
armut armut
Armut'un 19 nisanda mübalağa yaparak anlattığı ve telefonunun notlar kısmına kaydettiği o taslak

tıp öğrencisinin sosyal hayatı

ileleualatyr
“Benim x gün sonra sınavım var ya, gelemem” ya da “Ben gelirim demiştim ama sanırım konular yetişmeyecek, gelemeyeceğim” şeklinde olandır.
Komiteden sonraki birkaç gün, en iyi ihtimalle bir hafta ve bir ya da iki aylık yaz tatiline sıkıştırılmıştır.

neden tıp okuyorum ki

ruhsuz
Çok düşündüm ben bunu.
Zor ile geldim,bırakamadım,daha mantıklı bir seçeneğim de yoktu.

Defalarca bırakmanın eşiğine geldim.
Başka şeylerin eşiğine de geldim. "Acabası" bile psikolojik destek almayı zorunlu kılan bazı şeyleri düşündüm. O sıralar kimseye doğru düzgün anlatmıyordum ama hayatım korkunçtu. Düşündüğüm şeyleri ilaç etkisinde düşündüğümü bilecek kadar bilincim yerindeydi çok şükür. Büyüttü filan ayrı mesele o ama hala da çoğunu dillendiremiyorum. Neyse.

Ben biraz Kalender yetiştirildim. Belli standartlarım sağlandıktan sonra gözüme gelmez para pul,harcama alışkanlıklarım zihnimi doyuracak,ruhumu sevindirecek şeyler üzerine kurulu şu anda. Yani en basitinden bindiğim arabanın modelini pek umursamam. Dolmuşa,otobüse binmeyi de pek umursamam. (Yıllarca özel okulda okumuş,okula çoğumuz gibi servisle gitmiş,dersaneye ise babası götürmüş,yani üniversiteye kadar toplu taşımayı lafta bilen biri olarak söylüyorum bunu.)

Benim için var olmak çok zordu. Bu,maddi var oluş değildi. Kendimi kabul ettirmek. Benimsediğim hayatı kabul ettirmek. Erkek kuzenlerimle eşitçe var olmak. Onlar kadar pay almak. Evet,babam kabul ediyordu çoğunu ama benim konuşma hakkım yoktu gibi bir şey Geniş ailemizde. Hâlâ da tam sağlayamadım. Lâkin şöyle bir şey var: ben mezun olduğumda kendi memleketime dönünce iş bulmak için soyismimin referansına ihtiyaç duymayacağım. O soyisim kendi başıma özgür bir kadın olarak var olduğumda benim için nimet olacakken referansına muhtaç olursam nikmet olacak.
Bunun bilincinde olunca devam ettim durdum.

Gelelim içsel diğer sebeplerime;
insan iyileştirme motivasyonum yoktu.
Tıbbın nebahatını da anlamamıştım.
Çiğ kalıyordum,bu ilme yakışmıyordum.

Yıllar içinde çok güzel insanlar tanıdım,elimden tuttular.
Yakın zamanda tanıdığım biri var ki tatlılığını,başarısını,kıymetini kelimelerle anlatamam.

Göre göre ne olmak istediğime karar verdim.
Görev insanı olmanın bilincini kavradım.

Neden tıp okuyorum ki? Başta kendime(bu en önemlisi) ve yanımdakilere faydam olduktan sonra hayatım,birilerinin hayatına karışabilsin diye okuyorum sanırım. Bilimsel bilgiler ışığında kaotik süreçlerin yönetilmesi esasına dayanan bu sanat "nedir" ve de "ne değildir" anlamlandırmaya başlamışken bırakmak yakışık olmaz.

Devam edip olacakları görmek lazım gibi duruyor. :)

bu gece

ileleualatyr
Kötü bir gece. Pek çok gece gibi kötü bir gece. Hayatımıza giren herkeste bir sorumluluğumuz var ve bu farkındalığın bende yarattığı etkinin altında eziliyorum. Çok kötü bir gece çünkü bu gece elimden bir arkadaşım için hiçbir şey gelmiyor, ondaki acının yarısını alıp kendime katmak istiyorum. Onun yükü hafiflesin o ağrıları çekmesin istiyorum, bunu bir şekilde yapmak zorunda gibi hissediyorum ama bir çaresi yok, zamanla geçmesini beklemekten başka. Tek dileğim bir daha etrafımdaki kimsenin kılına bile zarar gelmemesi. benim hayatıma giren kim olursa olsun, bana ne yapmış olursa olsun, başına hiçbir şey gelmesin. Lütfen.

komik biseyler

gri
Artık büyümenin etkisiyle bu kafadan kurtulsam da (özür dilerim sartre ve nietzsche) lisede varoluşsal sancılara gark olmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Kendimi bi şeylere adamak ve hayatta bir anlam bulmakla kafayı bozmuştum




Bir gün bir tiyatro yarışması duyurusu gördüm. Aha dedim aradığım şey bu. Liseler arası bişi, gittim edebiyatçıyı buldum. Tamam gri katıl sen de, dedi. Ama pek istemiyordu beni. toplantı yapıyorlar ama beni çağırmıyor vs :d. Yine de o kadar inat ettim ve öyle fikirler sundum ki senaryoyu bana yazdırdılar, kostümleri ben ayarladım, oyuncuları seçtim, market market gezip kutularla dekor hazırladım, posteri çizdim & bastırdım... velhasıl çok uğraştım ve bu bana 1736362 tane derse girmemeye mâl oldu

Tüm derslerden çıkıyordum, dinci "anan baban izin verebilir ama benim rızam yok" diyor bnane diyorum çıkıyorum, matematikçi trigonometri işlicez diyor oky diyorum çıkıyorum. Yeni burs yatmış gamsızlığı var üstümde, "temassız var" der gibi "edebiyatçı çağırıyor" diyorum, ardından sınıfın kapısı şak açılıp şak kapanıyor

5 ayın ardından, hummalı çalışmalar sonucu biz finalde 2. olduk. sonra öğrendik ki 1. olan oyunu güldür güldüre benzetmişler, ondan kazanmış :). Üstüne oturup varoluşsal krizlerle kafa patlata patlata yazdığımız senaryo şive komedisine yenildi :d ben de madalyayı aldım g** cebime koydum, indim sahneden

Sonra dış kapının ordan ulu bir şak sesi geldi

Ama bu sefer kapı kapanma sesi değildi, 1. olan oyunun başrolü bize el hareketi çekmiş. İşte bu benim hayatımda duyduğum en epik sestir arkadaşlar. Kusursuz bir şak'tı, ideal ırkı yaratıcam derken hiçbir ***** başaramayıp üstüne bi dünya savaşı daha kaybeden almanya gibi yıkık kaldım. Ne hayatın anlamını buldum ne de elime bir şey geçti yani

Velhasıl sınıfa döndüm yani aylar sonra, her derste çok geriyim tabii. almanca dersi vardı ben gittiğimde. Okula 1 hafta önce gelen arkadaşımızın bile 15 plusu vardı, benim 0.

Sonra arkadaşım bana döndü, şak

Bu da duyduğum en güzel 2. şak'tır

7
shogun shogun
Ahahah bu okuduğum en harika ve edebi entry 👏
gri gri
Ahxbsjkx teşekkür ederim sn shogun
shogun shogun
Kafamda deep Turkish web videosu tadında canlandırdım hikayeyi okurken çok iyi oluyor :))
gri gri
"Sanattan anlayacaksınız, hepinize bunu anlatacağım. Tiyatro." Ahjdbakanxkwn
shogun shogun
Hakan taşıyan,müslüm gürses,Azer bülbül sjsjsj
ruhsuz ruhsuz
gricim yazılarını annemle büyük bir keyifle okuyoruz,en son sigortasız çalışan olma hikayene hakır hakır gülmüştük şimdi de buna. bin yaşa :)))
gri gri
eğlenmenize çok sevindim sn ruhsuz, siz de bin yaşayın :)

sevilmesine imrendiren

erbain
Hazreti fatıma..
Resulullah sevmiş.. sevmiş..
efendimizin kızına olan sevgisini okudukça, dinledikçe gözüm dolar. Kıskanmaktan Allah'a sığınırım ama imrenmek kelimesi az kalıyor bu sevgiye.

sevilmesine imrendiren

mdblue
Hz Aişe…
Peygamber efendimize onu sevip sevmediğini sorduğunda “kördüğüm gibi seviyorum” cevabını alan ve yıllar sonra “kördüğüm ne alemde” sorusuna “ilk günkü gibi” cevabının verildiği en güzel sevilen kadın…

rasmus paludan

erbain
esfel-i sâfilîn..
Olayı gidin, bakın, öğrenin..
Ama şunu da bilin: bu olayın üstüne Türkçe bir haber kanalının YouTube yorum kısmında "içimin yağları eridi, bedavadan ısındık" yorumu yapılabiliyor ve yüreğimi bu çok yakıyor.
Yarın sabah namazında camilere tüm Türkiye davetli, sizler gibi..

"Musa'dan yana olmak yetmez, Firavun'un da karşısına çıkmak gerekir.."

Ahirette "ben ilettim" diyebilmek içindi bu mesaj, selâmetle.

komik biseyler

gri
bu, grinin sigortasız çalışan olma hikayesi



benim babam biraz katı bir adamdır. bu sene mayısta, sınıfta kalacağım kesinleşince, adama hem FF hem 5000 lira kredi kartı borcu götürmemek için aksiyon aldım. gerçi bu da hoşuna gitmedi, günde 10 saat ders çalışarak finalden 112 almamın mümkün olacağına kendini bir şekilde inandırdı ve beni isyancı ilan etti. yine de burnumun dikine gittim ve kadın anamın onayını almayı başardım (bkz sokratesin savunması) ("anne bak 3. köprüyü satıyolar, hisse alalım 2050'ye zengin oluruz")

her yere başvuru verdim, sokak sokak esnaf gezdim. biraz abartmışım gerçi, hâlâ arayıp "merbalar gri hanım, nasılsınız, haftada 70 saat çalışıp 100 lira kazanmaya ne dersiniz" dedikleri oluyor. tövbeler eşliğinde bir bardak soğuk su içiyorum. çünkü ben mayısta öyle bir b** yedim ki bırakın yoğurdu üfleyerek yemeyi, yoğurdun üstüne yangın tüpü sıkıyorum.

en son bir ev yemekleri dükkanı buldum. girdim tanıştım falan, patron kadın baya sevecendi, muhabbeti hoştu. benim de kanım kaynadı. annemin de içine sinecek bir yerdi hem, alkol yok meze yok dansöz yok. anlaştım, yemekleri patron yapacak, ben bulaşık yıkacağım, bir de sabah dükkanı açacağım. ne kadar basit ve masum dimi

meğer ben suç yuvasına girmişim ***, kerhaneye girsem daha iyiymiş. ertesi gün bi geldi yanında afgan kaçak. çocuğu camide bulmuş, adını zeki koymuş, her işini yaptırıyor, para mara da vermiyor. bildiğiniz köle, bi kırbaçlamadığı kalıyor çocuğu.
her akşam it gibi içiyor dükkanda; sabah viski, rakı şişesi topluyorum. sonra takım elbiseli adamlar geliyor, yurtdışına adam kaçırıyorlar, rüşvet al ver yapıyor. el altından gırla içki satıyor, geceleri pavyona gidiyor. 1'e 1000 kâr koyup araba ev satıyor.
mesela bir evi vardı türk öğrencilerin kaldığı, kirayı arttırdı. "abla ödeyemeyiz" dediler. "******** gidin" dedi, onların yerine 10 tane suriyeli aldı. abi neler neler, her şeyi anlatsam tüm sözlük tutuklanırız. polise ihbar edilecek gibi değil, zaten etsem de faydasız 3 tane polisle aynı anda sevgili. yetmiyormuş gibi kendi kızı kokainman, dükkana her gün pilav yemeye gelen bir sapık var ve yan dükkandaki adam yobaz. her sabah arabesk şarkıları eşliğinde kepenk açıyorum, kolları sıyırıp masa taşıyorum, çay may koyarken "gri kardaş günaydın" diye kafasını kapıdan uzatıyor, sabah sabah siyasetten giriyor bitcoinden çıkıyor velhasıl iyi kafa şişiriyor*

neyse benim iş tanımım giderek genişledi, bulaşık yıka diye aldıkları yerde fellah köftesi, arnavut ciğeri, her türlü bakliyat pişiriyor paketliyorum. olmaz ben bilmiyorum diyorum dinlemiyorlar googledan tarifine bak yap diyorlar, trendyolda getirde başımıza taş gibi yorumlar yağıyor. ben de 2002'de askere gitmiş gibi şafak sayıyorum. şafağa en son 7 gün kalmıştı.

bir öğleden sonra... işten çıkacaktım ama patron yoktu, aradım. dedi ki gri ben çok uzaklardayım dükkan senin olsun :D. kaçmış gitmiş kadın, bi daha da dönmicem dedi (ıtır ruslar peşimizde ilişkimiz açığa çıkmış) ben de kepengi indirdim, afgan kölemizi yan dükkana emanet ettim gittim. 15 sayfalık sigortasız çalışan hikayemin sadeleştirilmiş versiyonu bu, şimdi size dükkanın bazı trendyol yorumlarını göstermek istiyorum dfhksjdfhkjds



evet, çünkü elle bölünmüştü. zekiye bi türlü bıçak kullanmayı öğretemedim



makarna 3 gün öncesine aitti, göndermeyelim dedim, şifa şifa dediler yanında baklavayla gönderdiler


11
gri gri
bu da böyle bi anı
shogun shogun
Ahahahaa bir ömür boyu anlatılacak ve sağlam tecrübe getiren olaylar silsilesi olmuş efendim.Puanım 10/10
gluteusmaximus gluteusmaximus
Abooovv bu ne böyle sn gri nxnxnxm
gri gri
korkumdan iki haftada bir bahane bulup paramı istiyodum, kesin bu bana parayı vermeden kaçar diye ahzbsvavav
deli dumrul deli dumrul
Olası diyalog:
Anne: gri işler nasıl seni çog yoruyolar mı -baba araya girer- ya bırak alt tarafı masa siliyo ne düşüncelisin hanım ben onun gibiyken tek kolumla 20 kilo kalas taşıyodum
Gri: babam doğru diyo anne tabak çanak yıkıyorum alt tarafı sjsjsj -arkadan ses- zeki kaç defa dedim toleti iyi temizle diye boşuna mı besliyom seni, gri sipariş gelmiş yap bi lahmacun çabuk bakimm
Anne: yoğunsunuz galiba kızım kolay gelsin ben seni sonra yine ararım
Gri: evet bi tık öyle ihih, teşekkürler anneehh.. swh -o sınıfta kalmayacaktık-
shogun shogun
Kolpaçino tadında olaylar silsilesi olmuş :)
gluteusmaximus gluteusmaximus
Yemeklere yorum yapanlara cevap olarak bu entryi atmak nasıl olurdu acaba ndndnsm
ruhsuz ruhsuz
Ay gri bu kadın sana kek mek bi şey yapmıstı da sen buraya atmıştın kalple filan. O geldi aklıma şimdi fjfdbf
ruhsuz ruhsuz
Kalple olmayabilir ama iyi insanlar var gibi bi şey demistin fjdbd
gri gri
Evet ya sevildiğinizi hissettiğiniz anlar başlığı.. hdbsbabdh o entrynin ertesi gününde de ben benim kafamı s diye entry girmiştim ahxbsva
ruhsuz ruhsuz
:/

gütf idare çevrelerinin kayıtsızlığı

ruhsuz
Nere yazsam bilemedim.
Tam bir hafta önce dekanlıktaki birinci kattaki kızlar tuvaletinde sabun yoktu.
Fellik fellik kare çarşıya koşmak zorunda kalmıştım.
Bu hafta sadece bir sabunlukta sabun vardı.
Kare çarşı zaten ılgıt ılgıt kokuyor.
E9'daki tuvalete mecbur kalmadıkça gitmek istemiyorum.
E9'daki okuma salonundaki kütüphane mütemadiyem kilitli. Aynı çalışma salonu çok kalabalık olunca çok sıcak,az kalabalık olunca soğuk. Genel çs,amfi problemimiz resmen nefesimizle mekanı ısıtmak.
Karedeki çs zaten berbat,e9'daki çs'nin sandalyeleri berbat. Kirli,kırık,rahatsız,masayla orantısız,yeterince çekemiyoruz..
Ben bunları nereye söyleyeceğimi de bilmiyorum.
Söylesem ne değişir onu da bilmiyorum.

Ben evde kalmasam,çalışmak için okula ihtiyacım olsa muhtemelen çok kırgın olurdum.

Ankara tıptan bir arkadaşım var,anladığım kadarıyla onların imkanları kat be kat daha iyi.
Ben okulu gerçekten seviyorum her şeye rağmen ama..

Meslektaşına davranır gibi davranan çok az hocamız var ve bunu hocalarımızın yaş ortalamasına bağlamak istiyorum..

Her neyse,imkanlar konusunda çoğumuz kırgınız..
1
ruhsuz ruhsuz
Meşhur stickerı herkes gördü bu yorumda,okey?

histoloji

gri
Dünyalar tatlısı bir departman bizim okuldaki, hele labda bizim masaya bakan batuhan hoca melek resmen

Histoloji diğer fakültelerdeki arkadaşlarımın çok çile çektiği bir ders iken bizde çok dozunda; bu tabii ki duygu dayanır'ın, zeynep yığman'ın sayesinde <3

O kadar sakin, o kadar saygıdeğer insanlar ki ❤️
4
gluteusmaximus gluteusmaximus
Kendi mailimi unuturum [email protected]'yi unutmam
gri gri
İdolüm bu kadın ya üstüne bir de çok güzel giyiniyor
ruhsuz ruhsuz
Bir de öğrencilerini çok seviyor🙏❤
ruhsuz ruhsuz
Geçen seneden beri büyüyünce dr.duygu dayanır olacağım diyorum sjsjsjs

bugün

longislandmedyumu
Bugün yurt arkadaşım bana yaşadığı olayı anlattı. Kendisi metro durağında oturuyormuş, yanına bir adam gelmiş ve şunları söylemiş:
yengen de enteldi, feministti, hayvanseverdi
Sarhoş değilim, iki bira içtim.
Aştiye gidiyorum, geri döndürmeye...
2
darklife darklife
Dayıya burdan selam olsun gece gece güldürdü bizi :))
longislandmedyumu longislandmedyumu
🤭

futboldan konuşmak

longislandmedyumu
Bu aralar komiteler yüzünden izleyemesem de birkaç sene önce sorsanız size brezilya milli takımı tersten sayabilirdim sayın sözlük. İyi bir takım oynamışsa konuşulacak çok şey vardır, eğlenceli muhabbettir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol