prime

komageneyi sevmeye başladığım mekandır. arkadaşlarla gidince daha bi sarar. komageneye gitmeden mezun olan varsa eksik kalmışıtr...

ailemi ikna etmeye çalışıyordum Gazi'nin işi belli olmaz hafta sonuna kadar kalayım diye ;)

bi de bunun tırnağı vardır çok sert çarpılırsa kırılır ki ben yazarken bile canım yandı

halsey - manic

bu konuda ben tek bir şey söylemek istiyorum yıllar önce android kullanmış ya da amiral gemisi kullanmamış insanlar android'e hala negatif bakıyor lakin aynı fiyat segmentindeki android ve ios cihazlar kıyaslandığında kamera haricinde android'in alamayacağı bir versus yok

öğrenmek istediğiniz dilde uzmanlaşmak istiyorsanız hiçbir işe yaramayan uygulama çünkü bi yerden sonra sabrınız gelmiyor

Şöyle söyleyeyim TOEFL'a girmeyeceksen ben kursların veya uygulamaların öğreticiliğine inanmıyorum. Bir dil sadece belli kurallar bütünü değildir. Aynı zamanda yaşayan, değişen, gelişen bir sosyal oluşumdur. gerekli temel gramer altyapın varsa eğer (A2 seviyesi falan yeterli bence) başlangıç olarak hoşuna giden bir diziyi Türkçe altyazılı izlemeni tavsiye ederim çok minimal olarak etkileyecektir lakin ileri seviye için bilinçaltında altyapı oluşturacaktır. (Zaten izlemiş olduğun yapımlar varsa gerek yok.) Tecrübelerime göre bu altyapı şöyle oluşuyor bir İngilizce cümle ile okuduğun Türkçe çeviri içerisinde bildiğin kelimeler zaten eşleşiyorken bilmediğin kelimeler de istemsizce eşleşiyor ve cümle kurmaya ve anlamaya altyapı sağlamış oluyor. Bunun ardından ben Doctor Who serisini (çok akıcı, çok saf bir İngiliz aksanı tercih edilen mükemmel bir bilim kurgu serisi) İngilizce altyazılı olarak izlemeye başladım. Bunun etkisi baya bi oldu daha da ilerleyen süreçte altyazı olmadan izleyebiliyordum. Birazdan mesleki hayatıma dokunsun diyorsan makale çalışarak İngilizce öğrenebilirsin ama konuşma anlamında biraz eksik kalırsın. Bir de penpallık olayı var ki aracı sitelerden bir tane mektup arkadaşı ediniyorsun yazışarak başlayıp ileride görüntülü aramalara kadar gidebilen bi boyut. Biraz uzun olmuş kusura bakmayın :)

Arkadaşlar yukarıda baya linç görüyorum da evet içeriklerin özgün olmaması ya da büyük çoğunluğunun youtube dünyasından olması hoş değil lakin Netflix vb ortamların çıktığı gün tuttuğunu düşünmüyorum. Ben güzel bi başlangıç olarak görüyorum. Netflix'in başarısının en büyük nedeni bence her dilde çok fazla içerik üretmesi ve güzel reklam yapılması. Netflix'in izlemek için para verseler izlemeyeceğimiz yapımları olduğunu da hepimiz biliyoruz bence. Şu an exxen de farksız değil. Projeleri ile sıyrıldıkça kendini geliştirecektir diye düşünüyorum. Zaten daha iyisini yapamayız diye işe girişmemek yerine bi başlangıç yapan zihniyetin takdir edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Kalite kontrol gibi düşünülebilir sözlüğe daha çok zaman ve emek harcayan yazarların veya beğenilen yazarların ünvanlarıyla ayrışması olayı bana göre

aşı karşıtı olmamakla birlikte birkaç dakika önce bir televizyon kanalındaki haberlerde aşının random olarak seçilip kontrol edileceğini aşıların tamamının kontrol edilmeyeceğini öğrendim. bu aşının sağlık çalışanlarına yapılacağını göz önünde bulundurduğumda bu ne kadar doğru diye düşündürdü açıkçası. turizm için korona virüsün yayılmasına bu kadar müsaade edilmişken 1. aşama bireyleri adına önlem almak amacıyla tüm kontrollerin tamamlanmasını beklemek alınamayacak bir risk midir?

not: yanlışım varsa düzeltmeniz beni çok mutlu eder teşekkürler :)

çok vizyonlu şeyler de yazılabilir ama tek önerim aslında şu
Gaziantep'e gitmeden ölmeyin

en son güzide olduktan sonra hileye dayanamayıp bıraktığım oyundur. sanıldığı kadar basit değildir. yukarılara çıktıkça ciddi anlamda zeka gerektiren bi oyundur. yapılan akıl oyunlarını izlemek yüksek keyif kaynağıdır

Sözlükle birlikte kurulmuş olan, çok sayıda vizyon örneği barındıran harika bir ortam. Tüm editör ve yazar takımına sevgilerle...

bence burada her şey tozpembe olmamalı o yüzden bu başlığı açıyorum. bugün Türkiye'de bir kadın yakılarak öldürüldü toplamdaysa bugün 3 kadın öldürüldü. dile kolay 3 çiçek daha soldu bugün ve bu sadece bilebildiğimiz kadarı. bence artık tepkimizi koymaktan öte şeyler yapmaya çalışmalıyız. herkesi bu konuda bir şeyler paylaşmaktan fazlasını yapmaya davet ediyorum. teşekkürler...

(not: lütfen bu entry'i beğenmeyin, beğenilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum)

http://anitsayac.com/?year=2020

Kitap okumak ve film izlemek bence kıyaslanmaması gereken bir versus. İkisi bambaşka şeyler. Film dediğimiz yapı bir mesaj, bir eleştiri veya bir görsel şölen sunmalıdır. Kitapta ise okurun hayal gücü görsel şöleni yaratabilmelidir. Film izlemek bir nevi kolaycılıktır ama müdavimleri için konuştuğumuzda kaliteli oyunculuk görmek bazı şeylerden daha önemlidir.
(bkz: Django'da Leonard DiCaprio'nun elini gerçekten kesmesine rağmen rolüne devam etmesi)

bana kalırsa türkçe okumak mesleki yetkinlik açısından daha önemli. tabi tus'a çalışırken bu açık kapanıyorsa eğer ingilizce okumanın kaynaklara ulaşma açısından daha rahat olduğunu söyleyebilirim. akademik hayattaki katkıları da göz ardı edilemez tabi.

İnsanları sevin, değer verin ama kaybetmekten de korkmayın. kaybetmekten korkmak kendiniz olmanızı engeller. Ve unutmayın siz dahil kimse vazgeçilemez değildir. Hayatta sık sık durup düşünün tolare ettiğiniz şeyler tolare ettiğiniz kişi uğruna tolare edilmeye değer mi?

Aklına gelen hiçbir şeyi yapma :)

taktikleri alalım

karın düşüşü gibi bir o yana bir bu yana savrularak bazen de daha düşmeden eriyerek geçiyor hayatımız.

Gazi Tıp camiasının görmüş olduğu en kolektif çalışma. Emeği geçen, katkıda bulunan ve katılan herkese en içten teşekkürlerimle...

Miss Sloane (2016) - Jessica Chastain
Clouds (2020) - Sabrina Carpenter, Fin Argus
Good Will Hunting (1997) - Matt Damon, Robin Williams, Ben Affleck
Babam ve Oğlum (2005) - Çetin Tekindor
Babam (2017) - Çetin Tekindor, Melisa Şenolsun, Berker Güven
Dead Poets Society (1989) - Robin Williams, Robert Sean Leonard, Ethan Hawke
La La Land (2016) - Ryan Gosling, Emma Stone
Forrest Gump (1994) - Tom Hanks
The intouchables (2011) - François Cluzet, Omar Sy, Anne Le Ny
Dedemin İnsanları (2010) - Çetin Tekindor, Yiğit Özşener, Gökçe Bahadır


Ben biraz daha konusuyla, işleniş şekliyle, duygusuyla öne çıkan filmler seçmeye çalıştım. İzleyecek herkese iyi seyirler dilerim...

ikisine de çok az hakimim ama kişisel kanaatim televizyon ve sinema endüstrisinde uyarlamalar üzerinden prim elde etmek yerine projelerimizi kendimiz tasarlamamız gerektiği yönünde. uyarlamalarla ulaşabileceğimiz en üst nokta yine uyarladığımız çalışmaların altında kalacaktır. bu nedenden ötürü prodüksiyon vs. şeyleri katmadan fikir olarak düşündüğümüzde house md > hekimoğlu.

"Okumayan, yazmayan, düşünmeyen toplumlar içten içe çürürler." - Uğur Mumcu

bana göre birkaç mükemmel parça
yedinci ev - anlat ona
perdenin ardındakiler - beni kendinden kurtar
şekersiz - en güzel yaşımdı (akustik)

her komiteden sonra sınavda batırınca anlık parlamayla gelen çalışma isteğinin insana söylettiği o mükemmel söz

buralar değerlenir hep buradan yer tutmak lazım

+kıymetli ismini bana bağışlar mısın?
-siz koymak istemez misiniz koyun da güzel bir ismim olsun

açılımı çalışma salonu olan bazı insanların ders çalıştığı bazılarının da vicdanını rahatlatmak adına eşyalarını bıraktığı mükemmel ötesi ortam