ne yaşarsam yaşayayım Bir yerlere yazdığım sürece anlamlı kılarım yaşadıklarımı.içimi yazıya dökersem rahatlarım.hepsinin yazılacağı yer farklıdır.kimisi burada yer edinir kimisi tweetlerde en önemlileri ise defterimde.bugün,kağıtlara dökmem gereken birikmişleri Uzun süredir yazmadığımı fark ettim. Yazmak istiyorum, yazmam gerektiğini biliyorum ama ellerim gitmiyor kaleme,uzanamıyorum deftere. Sanki bir şey var içimde,yutkunmakla geçiştirdiğim,beni kalemden uzak tutan bir şey. Yazarsam kapatmaktan korktuğum,yazmazsam ayazında üşüyeceğim bir kapı.o kapıyı ellerimle itecek güç zihnimde yer edindi ama canım istemiyor sanki.bir şey elimden tutuyor da beni engelliyor sanki.Yutkunmak yazmaktan daha kolay geliyor ilk kez.geç kaldığım birikmişlerden ötürüdür belki de bu.bilmiyorum,buraya yazıyorum çünkü bu durumun cevabını da yazarsam bulacağım biliyorum.
İyi geceler sevgili sözlük halkı :)
Arkadaşımı teselli ederken içimde var olduğunu bilmediğim bir cümle kurdum.onu Buraya yazmak,burada saklamak istiyorum.
“Bir şeyi bırakmak istiyorsan ilk önce gerçekten istemen lazım.sonra bunun sebebini; kendi içinde,ruhunla inşa ettiğin dünyanın temellerine dayanarak bulman lazım. İşte o zaman hiçbir bahane seni kararından alıkoyamaz,hiçbir şey seni gittiğin yoldan döndüremez. Ama başkalarının tesellilerinde avuntu bulursan,içinde çözmek istemezsen,ne kadar yürürsen yürü o yolda hep bir geri dönüş ihtimali olur,kararsızlığın seni elbet bir gün bir yerde en acımasız şekilde vurur. O yüzden ben sana bir şey demiyorum,git ve içindeki ilkene aykırı olan sebebi bul ve onunla yüzleşmeyi dene.”
“Bir şeyi bırakmak istiyorsan ilk önce gerçekten istemen lazım.sonra bunun sebebini; kendi içinde,ruhunla inşa ettiğin dünyanın temellerine dayanarak bulman lazım. İşte o zaman hiçbir bahane seni kararından alıkoyamaz,hiçbir şey seni gittiğin yoldan döndüremez. Ama başkalarının tesellilerinde avuntu bulursan,içinde çözmek istemezsen,ne kadar yürürsen yürü o yolda hep bir geri dönüş ihtimali olur,kararsızlığın seni elbet bir gün bir yerde en acımasız şekilde vurur. O yüzden ben sana bir şey demiyorum,git ve içindeki ilkene aykırı olan sebebi bul ve onunla yüzleşmeyi dene.”
Demesi çok kolay yapması çok zor şey lakin pek haksız değil sanırım sayın privileged of medic
Evet ben mesela bir yıl boyunca zorluğunu yaşadıktan sonra başarabilmiştim yaşadığım bir olayda bunu. Ve gerçekten temellerimi sarsan bir sebep sayesinde oldu. Ondan da hemen yapmasını değil en azından bunu istemekle başlayıp bu sürece doğru yol almasını istedim aslında sayın aoe
Umarım başarılı olur arkadaşın da senin gibi
Umarım
Kimsecikler beğenmemiş cezvesizi :( ama ben sütlü filtresini seviyorum yAni en azından çsde çalışırken uykumu açmama yardımcı oluyor,tadı da bana göre fena değil.hem de öğrencilere altı kahveye bir kahve hediye kartı da veriyorlar hatta benimki dolmak üzere :)) Bir de gerçekten hastalardan fırsat bulup rahatça oturabildiğimiz,hatta sözlü için karşılıklı çalışabildiğimiz bir yer. Dekoru da hoşuma gidiyor insanı birazcık da olsa karenin içindeki diğer taraftan uzaklaştırıyor. Diğer kahve çeşitlerini denemediğim için çok bir şey diyemem ama bence kareye böyle bir yer lazımdı :)
Ben de sütlü kahvesini çsde çalışırken içiyorum sayın privileged of medic benim de kartım dolmak üzere 🤭
Tek olmadığımı bilmek mutlu etti sayın longislandmedyumu 😊
Akıp gider yetişemezsiniz,Alıp gider müdahale edemezsiniz,Katıp gider sevinemezsiniz,acıtır üzülemezsiniz,mutlu eder gülemezsiniz,zihne işler silemezsiniz,kalbe dokunur kabul edemezsiniz.
Çok şey yapar zaman;çok şey yaşatır,çok şey öğretir. Onu diğer kavramlardan ayıran,onu her şeyden üstün kılansa kendine tek çare yine kendisi olmasıdır.
Kendi söküğünü yine kendisi diker. Kendi dağıttığını yine kendisi toparlar. Kendi yaptığını yine kendisi yıkar. Kendine yine kendisi derman olur.
O yüzden onun karşısında elinizden bir şey gelmez. Gücüne,akıp gitmesine,lehinize yA da aleyhinize işlemesine,hiçbir şeyine karışamazsınız.acizlik edersiniz,bazen geçmesini bazen durmasını istersiniz. Ama sadece istemekle kalırsınız.Ona asla müdahale edemezsiniz. Gücü kendinden alan,kendine yine kendi çare olan hiçbir şeye el uzatamazsınız,karşı koyamazsınız.
Zaman kendine çare olandır,insanı aciz bırakandır. Diğer kavramlardan üstün olandır. O yüzden Ona yetişemezseniz de bekleyin o size bir yerde yetişecek,kendi hatasını kendiyle telafi edecektir.
Çok şey yapar zaman;çok şey yaşatır,çok şey öğretir. Onu diğer kavramlardan ayıran,onu her şeyden üstün kılansa kendine tek çare yine kendisi olmasıdır.
Kendi söküğünü yine kendisi diker. Kendi dağıttığını yine kendisi toparlar. Kendi yaptığını yine kendisi yıkar. Kendine yine kendisi derman olur.
O yüzden onun karşısında elinizden bir şey gelmez. Gücüne,akıp gitmesine,lehinize yA da aleyhinize işlemesine,hiçbir şeyine karışamazsınız.acizlik edersiniz,bazen geçmesini bazen durmasını istersiniz. Ama sadece istemekle kalırsınız.Ona asla müdahale edemezsiniz. Gücü kendinden alan,kendine yine kendi çare olan hiçbir şeye el uzatamazsınız,karşı koyamazsınız.
Zaman kendine çare olandır,insanı aciz bırakandır. Diğer kavramlardan üstün olandır. O yüzden Ona yetişemezseniz de bekleyin o size bir yerde yetişecek,kendi hatasını kendiyle telafi edecektir.
okula gönderelim pp yapsınlar
Pp yapılacağı hakkındaki duyurunun duyurusu atılacaktır… :)
Annen saçlarını okşarken babanın,yanıbaşında seni hayata dair destekleyici sözleriyle sarmalayamadığı, onların sımsıcak temaslarından mahrum kaldığın yermiş.Bugün öğrendim.
Dün gece zorla daldığım uykumda gördüm bir rüya. içeriğini tam hatırlamıyorum ama kötü hissettirdi işte onu biliyorum. Sabahtan beri atamadım içimden o hissi,kafamda dönüp duruyor,sebepsizce içimi acıtıyor.
Evet tam da kafamı toplamak zorunda olduğum bir zamanda. Kendimden başka düşmana ihtiyacım yok,bilinçaltım bile benden yana değil :)
“Tek'in yokluğunun acısı,çoğun mutluluğunu alt edip de boğazı düğümlü bırakmamalı.”
İyi geceler sevgili sözlük :)
“Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine hala inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum.”
Frida kahlo
Bir şeye sarılmadan uyuyamam yastık yoksa bile illa bir şey bulmam gerekiyor cekete sarılıp yattığımı bile hatırlarım. Daha Garibi kış geldiğinde yorganımı sarıldığım yastığın üstünü de tam örtecek şekilde örtüyorum.Yoksa üşür diye düşünüyorum çünkü :)
“Biz ki hasreti edeple yaşarız
Belki esefle taşırız.”
Belki esefle taşırız.”
… “Kendimize hep aynı soruları sorup duracağız. Kalbimiz niye var olduğunu bilir ve ancak tevazu sahibi olanlar bunu kabul edebilecektir.Evet,kalple söyleşmek zordur,ama şart mıdır? Mühim olan inanmak,işaretleri takip etmek,kendi menkıbemizi yaşamaktır. Er ya da geç bir şeylerin bir parçası olduğumuzu hissederiz,bunun ne olduğunu mantıkla anlayamasak bile.” …
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Orhan Veli Kanık
Anlatamadıkları anlattıklarından çok olanlara,ne kadar çabalasa da kelimeleri kifayetsiz kalanlara ama en çok da şarkıların güzel olduğunu fark edenlere gelsin…
İyi geceler sözlük :)
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Orhan Veli Kanık
Anlatamadıkları anlattıklarından çok olanlara,ne kadar çabalasa da kelimeleri kifayetsiz kalanlara ama en çok da şarkıların güzel olduğunu fark edenlere gelsin…
İyi geceler sözlük :)
O yaparken mutlu olduğum,heyecanla dinlediğim bir deneyimi yaşayınca koşa koşa ona anlatmak isteyip de onu yanımda bulamayınca bir kez daha idrak ettiğim durumdur. Onun desteğiyle girdiğim bir yoldaki ilerlememin mutluluğunu onunla paylaşamamanın acısını hissettirendir. Ondan vazgeçmeyip her seferinde onunla olabilmek için uğraşırken,en olmadık yerde bende anlamlı biriyle onun için savaşırken, inandıklarımdan vazgeçmeyince onun neden bile göstermeden benden çekip gitmesi sonucu oluşan durumdur. Normalde o var diye gittiğim yerlerde şimdi o var diye ayaklarımın geri geri gitmesidir. Senin yanından öylece geçip gidince insanların neden diye soran gözlerle bakışlarına yanıtını bilmediğin için cevap veremediğinde hissettiğindir. Herkese gösterdiği saygıyı sana göstermeyince zorla inandırdığı dostluk müessesesini içinden söküp alandır.
İnsanın yakın dediği arkadaşının artık bırak yakını arkadaşı bile olmadığını fark ettiren bir durumdur.
İnsanın yakın dediği arkadaşının artık bırak yakını arkadaşı bile olmadığını fark ettiren bir durumdur.
Bana hiçbir zaman büyük mutluluklar vadedilmedi . Hissettirilmedi.Her zaman yaşanılanların ucundan kıyısından bir şeyler koparmaya çalıştım.hiçbir zaman karşıma geçip beni mutlu edecek cümleler söylenmedi. Hep kendim için,konuşulanların içinden kısa da olsa bir kelime bulmak için uğraştım.
Ama ne olursa olsun her seferinde mutlu olmak için çabaladım,küçük şeylerle yetinmem gerektiğini bildim,ya da karşımdakilerin mutluluklarıyla mutlu olabilmeyi öğrendim.çünkü yola devam etmem gerekiyordu.çünkü yürüdüğüm yolu takip edenler vardı.
Ve bir de En önemlisi tüm bunlar için çabalarken vadedilmeyenlerin olma ihtimali uğruna kendimden,inandıklarımdan,içimdekilerden bir an olsun vazgeçmedim. Bekledim. Sabrettim.
Hâlâ vazgeçmiyorum.bekliyorum.sabrediyorum…küçük mutluluklara sığınmaya,cümleler içinden sözcükler bulmaya çalışıyorum…
Öyle birden içimden geldi. İyi geceler sevgili sözlük. İçindekilere kulak verip,onlara inanmayı tercih eden benim gibilere gelsin.
Ama ne olursa olsun her seferinde mutlu olmak için çabaladım,küçük şeylerle yetinmem gerektiğini bildim,ya da karşımdakilerin mutluluklarıyla mutlu olabilmeyi öğrendim.çünkü yola devam etmem gerekiyordu.çünkü yürüdüğüm yolu takip edenler vardı.
Ve bir de En önemlisi tüm bunlar için çabalarken vadedilmeyenlerin olma ihtimali uğruna kendimden,inandıklarımdan,içimdekilerden bir an olsun vazgeçmedim. Bekledim. Sabrettim.
Hâlâ vazgeçmiyorum.bekliyorum.sabrediyorum…küçük mutluluklara sığınmaya,cümleler içinden sözcükler bulmaya çalışıyorum…
Öyle birden içimden geldi. İyi geceler sevgili sözlük. İçindekilere kulak verip,onlara inanmayı tercih eden benim gibilere gelsin.
Yemekhanede tepsiler üzerinde farklı resimler var ya sayın yazarlar onlardan üstünde rektörlük binasının karlı hali olanını çok sevdiğim için her seferinde sıramı ona göre ayarlıyorum arkadaşlarımı öne arkaya atıyorum falan :) ulaşamazsam da bi tık mutsuz yiyorum yemeğimi
Ayyy ben de öyleeee! Çok şaşkınım su an
Birbirimize bu kadar benzememiz beni ürkütmüyor değil sevgili lavinia :)
🤤🤍🤍
Göğe bakınca Ne güneşinden mutlu olalım ne yağmuruna boynumuzu bükelim . Ne fırtınasına bakıp ümidi keselim ne de bulutunun güzelliğine aldanıp kendimizi kandıralım.güneşin sıcaklığı yaksa da rüzgarın soğuğu ürpertse de ruhumuzu,gün sonunda göğe bakmayı unutmayalım sayın yazarlar.grisinde hüzün dursa da güneşi gözümüzü alsa da kararınca umudumuz yok olsa da biz ne yapıp edip her zaman mavisini bulup onun içindeki sevgiye sığınalım.gökten kaçmak yerine içindeki sonsuzluğa yol almaya çabalayalım.belki o zaman baktığımız gördüğümüzle bir olur,tamamlanır…
Karemizden bir kare demeyi kaçırmışım :(
Bir anda gözümü işgal eden yaşlara müdahale edemediğim ,neden aktıklarına anlam veremediğim bir gece. Sanki gökten bile karaymış da içim biraz olsun ışık veren hilalim,umudum bir daha gelmeyecekmiş gibi.çözdüğümü sandığım tüm sorularım birbirine karışmış bir daha asla cevap veremeyecekmişim gibi.duygularım onları yaşatamadığım için bana kırgın,bir daha içime uğramamakla beni tehdit etmiş gibi.girdiğim tüm yollar çıkmaza varmış da yolun sonu uçurummuş gibi.susmak için çabalayıp kendime sakladığım tüm cümlelerim bana başkaldırmış,yazdıklarıma ihanet edip karanlığımı görünce zihnime kazınıp da canımı acıtmış gibi.kendimden dahi sakladığım,kendime itiraf edemediğim her şey bir anda beni içimden,inandıklarımdan hançerlemiş de içim hep kanayacakmış,bir daha asla tam olmayacakmış gibi bir gece…
Başta ailem olmak üzere eve geldiğimden beri çevremdeki çoğu insan bana değiştiğimi söylüyor.aynı kalmamalı kişi değişmeli elbet.yaşadıklarından kendine katmalı kimi zamansa yaşadıkları kendinden bir şeyler almalı.böyle olmalı ki yaşamanın da bir anlamı olsun.Öylesine geçip giden günlerden ibaret ve anlamsız olmasın hayat diye düşünürdüm ben.Ama bu kötü bir şeymiş gibi sanki kötü bir şekilde değişmişim gibi beni incitecek üsluplarla söylediler sürekli.Öyle olunca ben de kendimi sorgulamaya başladım.Değişen ne onu bulmak istedim.neyin değiştiğini sorduğumda bana eskiden bizimle daha çok konuşurdun daha çok gülerdin daha heyecanlı olurdun daha çok koşuştururdun diye cevap verdiler.bilmiyorum sayın yazarlar ben hep içime kapalı olandım hep kendimi sadece kendimle konuşan,kimselerle içini paylaşmayandım.ben hep yalnız olan yalnız kalmak için zaman kollayandım.ben hep insanlarla az konuşan ama kendi içinde susmak bilmeyendim.ben hep daha çok sevdiklerim mutlu olsun diye gülen sevdiklerinin olmadığı yerde küçük bir tebessüm bile etmeden öylece durandım.ama bu yıl galiba bir şeyler oldu.belki artık gücüm tüm bu dediklerime yetmedi.kendi içimde o kadar boğuldum ki dışarıdakilere istediklerini veremedim.Belki artık sevdiklerim için değil biraz da kendim için yaşamayı öğrendim.kendime öncelik vermeyi seçtim.belki de hayatın aldıkları kattıklarından fazlaydı. Bilmiyorum. Ne oldu ne bitti bilmiyorum.Nasıl oldu da insanları hayal kırıklığına uğrattım bilmiyorum.onlar bana nedenini sormadan sadece sonucu yargılamakla meşgul oldukları için hayal kırıklıklarına üzülmem gerekir mi onu da bilmiyorum.ama bir şeyi çok iyi biliyorum.bu yıl “ilk defa”yaşadığım çok şey oldu.ilk kez;içten kahkaha attım,kendimi durduramayıp bitap düşene kadar ağladım,yeni duygularla tanıştım ve sonuna kadar onları hissettim,bir şeyleri başardım,doğru seçimler yaptım,yanlış insanlara güvendim,yeni bilgiler öğrendim,kendimi kendim toparladım,birilerine kendimi açtım içimi paylaştım.tüm bunlardan ruhuma bir şeyler katmasam,hep aynı kişi olsam daha mı iyi olurdu ki sayın yazarlar? Eğer aynı ben olsam,bu ilkler gerçekleşmese ya da gerçekleşenlerden ruhuma yeni şeyler işlenmese daha mı mutlu edecektim onları? Tüm bu ilklerden,yaşanmışlıklardan yoksun gülüşüm daha mı anlamlı olurdu onlar için? Susup içime attıklarım sayesinde yazdıklarım yerine amaçsızca konuşsam daha mı benimserlerdi beni?
Bilmiyorum. Ama sadece mutlulukları değil, hüznümü de gözyaşlarımı da seviyorum.ilk kez yaşadığım,bana yenilikler katan her şeyi seviyorum.beni ben yapan her zerreme çok şükür.yani kendime kattıklarımla bir “ben” oluşturamayacaksam ne anlamı var ki yaşamanın ? Ya da başkaları için kendimi zorladığım ruhsuz bir benle anlamı olur mu yaşamanın ?
…
Bilmiyorum. Ama sadece mutlulukları değil, hüznümü de gözyaşlarımı da seviyorum.ilk kez yaşadığım,bana yenilikler katan her şeyi seviyorum.beni ben yapan her zerreme çok şükür.yani kendime kattıklarımla bir “ben” oluşturamayacaksam ne anlamı var ki yaşamanın ? Ya da başkaları için kendimi zorladığım ruhsuz bir benle anlamı olur mu yaşamanın ?
…
Cansız bir varlık düşünelim, örneğin bu bir masa olsun. Masayı yüz sene de bıraksak aynı masa olarak kalacaktır. İyi mi kötü mü olacağı bilinmez ancak kaçınılmaz olan bir olgu vardır ki canlı olan bir varlık ise mutlaka değişecektir. Değişim konusunda da çevremizdeki insanlar bazen buz dağının alt kısmını görmeyebiliyor; yani değişimi görüyor ama bunun nasıl olduğunu, niye olduğunu göremeyebiliyor. Bu durumu da biraz kabullenmek lazım diye düşünüyorum.
Haklısınız sayın yazar. Bilmiyorum belki kendileri için de mutlak olan bu kavramı biraz daha az yargılasalar kabullenmek daha kolay olurdu. Ama zaten bir yerde dediklerini kabullenmek zorunda kalıyorum.önemli olan,kendimde olup dışa yansıyan değişimin sonuçlarını ve sebeplerini bilmek galiba.
Bu ara bu şarkıya takıldım.siz de seversiniz belki. İyi geceler sözlük :)
Bazen gerçek bir ruhun hayalden silüetini tam yanınızda hissettirir.bu gölgenin varlığı,huzuru da beraberinde getirir.böyledir işte hayat.bazen hayali bir mutlulukla size teselli verir.
Beni uykularımdan uyandıran zihnimin gürültüsünden çok yoruldum.
Biliyor musunuz o gürültünün varlığı beni uyanık tutan şey de aynı zamanda.
Bazen gözümü kapatır Göğün mavisiyle nefes alır doğanın yeşiline gözümü açardım.iyi gelirdi.
Bahçeli metro çıkışında çekmiştim bu fotoğrafı.
Ankara'yı özlediyseniz iyi gelir belki :) İyi geceler sayın yazarlar.
O esrarlı yangına bu can nasıl dayandı?
Sahile vurdu kalbim,su yandı,kum da yandı.
Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum,
Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı.
Yurdundan mahrum edip dolaştırdın Cem gibi.
Ruhumla söndü alev,sonra ruhum da yandı.
Kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut.
Bülbülün küllerine konan puhum da yandı.
Böylesi bir yangını görmedi Nemrut bile.
Kaktüsün gölgesinde nazlı âhım da yandı.
Âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım,
Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı.
Bir damla su ver bana ey çöl! Bari sen küsme.
Kalmadı hiçbir şeyim bak,günahım da yandı.
Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme.
Ülkem yıkıldı heyhat!
Ordugâhım da yandı.
Köleleri her akşam duman kıldı gözlerin,
Başıma tâc ettiğim padişahım da yandı.
İlk defa böylesine tutuştu gökkuşağı.
Renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı.
O'ndan başka ne varsa yandı,
Yandık sen ve ben.
O'nu göreyim diye,kıblegâhım da yandı.
Sahile vurdu kalbim,su yandı,kum da yandı.
Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum,
Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı.
Yurdundan mahrum edip dolaştırdın Cem gibi.
Ruhumla söndü alev,sonra ruhum da yandı.
Kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut.
Bülbülün küllerine konan puhum da yandı.
Böylesi bir yangını görmedi Nemrut bile.
Kaktüsün gölgesinde nazlı âhım da yandı.
Âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım,
Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı.
Bir damla su ver bana ey çöl! Bari sen küsme.
Kalmadı hiçbir şeyim bak,günahım da yandı.
Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme.
Ülkem yıkıldı heyhat!
Ordugâhım da yandı.
Köleleri her akşam duman kıldı gözlerin,
Başıma tâc ettiğim padişahım da yandı.
İlk defa böylesine tutuştu gökkuşağı.
Renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı.
O'ndan başka ne varsa yandı,
Yandık sen ve ben.
O'nu göreyim diye,kıblegâhım da yandı.
Bu güzel bayram gecesine bir şiir bırakmak istedim. İyi geceler sözlük :)
Bugün benim geleceğim için gerçek anlamda endişe ettiğim belki de gelecek hakkında ilk kez bu kadar düşündüğüm bir gündü.önce sabah gittiğim bir yerde görevi insanlara şifa dağıtmak olan hekimlere dair insanların acır vaziyette konuştuklarına şahit oldum.oysa çok uzak değil bundan birkaç yıl önce bulunduğum tüm ortamlarda hekimlerin ismi geçtiğinde insanlar üsluplarına bile çekidüzen verirdi.oradan haklı olduklarını fark edip bir şey diyemeden içim acıyarak ayrıldım.
Sonra akşamüstü Dr Ekrem karakaya'nın vefat haberini okudum.çok üzüldüm.ve düşündüm . Çok düşündüm.acaba bir tıp fakültesi öğrencisi olarak elimden ne gelebilir diye düşündüm.şu an sözü geçen büyüklerimin bu konuya dair ne yaptığına bakmak istedim önce.devir onların devri yA hani.şu an olaylara dahil olabilecek,bunların sebebine ulaşabilecek kişiler onlar ya.baktım,araştırdım birçoğu (ki bunların içinde bizzat bizi temsil edenlerin de bulunduğu kişiler) mevcut düzene dair sözler söylemek şöyle dursun sadece sıradan herhangi bir olaymış gibi durumu kınayan bir tweet atmayı yeterli bulmuş.hem de hekimler çoktandır bu iğrenç vaziyette hatta olanlar karşısında diplomalarını yırtacak bir durumdayken…
Gerçekten düşündüm sayın yazarlar.oturup kafa yordum sadece bu bölümde bir öğrenciyken ben ne yapabilirim diye.kafamdan birçok farklı düşünce,seçenek geçti ama hiçbirinin sonunda bu ülkeyi bu şekilde bırakıp başka bir ülkeye gitmek yoktu.çünkü bu bölümü;hastaneye her gidişinde şehrinin çektiği sıkıntıları gören,sevdiklerine biraz olsun fayda sağlayabilmek,ülkesine katkıda bulunabilmek için isteyen küçük kız çocuğuna sözüm vardı.iyi bir hekim olup şehrimin ve daha birçok şehrin sorunlarını çözmek istiyordu o.
Ve düşüncelerimin sonucu her şeyin bizim elimizde olduğunu fark etmek oldu.biz yani bu ülkenin şu anki sözü geçmeyeni ama ileride söz söyleyeni olacak olan gençleri.evet şu anda sadece tıp fakültesinde okuyan öğrencileriz evet şu an bizden öncekilerin devri evet şu an söz hakkımız yok hatta konuşsak da sözümüz yarıda kesiliyor,susturuluyoruz.ama olacak.geleceği şuankilerden devralıp biz yöneteceğiz.aramızdan birileri söz sahibi olacak.ancak şu an için yapabileceğimiz,elimizden gelen şeyin iyi,kaliteli,yararlı bir eğitim almak,şimdi sözü geçen hocalarımızdan faydalanmak olduğunu,ve tabi en önemlisi bu esnada da sessiz kalmayıp bizden öncekilerin hâlâ beceremediği “birlik” olmayı öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum…
Çok uzun yazdım belki çok fazla iyimser yaklaştım konuya ama bugün benim için gerçekten farklıydı.burada kalsın istedim düşündüklerim.arada eğer yolumdan saparsam bakıp bakıp ne yapmak istediğimi hatırlamak istedim.
Lütfen unutmayalım sayın yazarlar.bu ülkeye,hekimlere dair umudumuzu kaybetmeyelim.Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi geleceğin aydınlığına biz gençlerle kavuşacak bu ülke. Bizim ülkemiz…
Sonra akşamüstü Dr Ekrem karakaya'nın vefat haberini okudum.çok üzüldüm.ve düşündüm . Çok düşündüm.acaba bir tıp fakültesi öğrencisi olarak elimden ne gelebilir diye düşündüm.şu an sözü geçen büyüklerimin bu konuya dair ne yaptığına bakmak istedim önce.devir onların devri yA hani.şu an olaylara dahil olabilecek,bunların sebebine ulaşabilecek kişiler onlar ya.baktım,araştırdım birçoğu (ki bunların içinde bizzat bizi temsil edenlerin de bulunduğu kişiler) mevcut düzene dair sözler söylemek şöyle dursun sadece sıradan herhangi bir olaymış gibi durumu kınayan bir tweet atmayı yeterli bulmuş.hem de hekimler çoktandır bu iğrenç vaziyette hatta olanlar karşısında diplomalarını yırtacak bir durumdayken…
Gerçekten düşündüm sayın yazarlar.oturup kafa yordum sadece bu bölümde bir öğrenciyken ben ne yapabilirim diye.kafamdan birçok farklı düşünce,seçenek geçti ama hiçbirinin sonunda bu ülkeyi bu şekilde bırakıp başka bir ülkeye gitmek yoktu.çünkü bu bölümü;hastaneye her gidişinde şehrinin çektiği sıkıntıları gören,sevdiklerine biraz olsun fayda sağlayabilmek,ülkesine katkıda bulunabilmek için isteyen küçük kız çocuğuna sözüm vardı.iyi bir hekim olup şehrimin ve daha birçok şehrin sorunlarını çözmek istiyordu o.
Ve düşüncelerimin sonucu her şeyin bizim elimizde olduğunu fark etmek oldu.biz yani bu ülkenin şu anki sözü geçmeyeni ama ileride söz söyleyeni olacak olan gençleri.evet şu anda sadece tıp fakültesinde okuyan öğrencileriz evet şu an bizden öncekilerin devri evet şu an söz hakkımız yok hatta konuşsak da sözümüz yarıda kesiliyor,susturuluyoruz.ama olacak.geleceği şuankilerden devralıp biz yöneteceğiz.aramızdan birileri söz sahibi olacak.ancak şu an için yapabileceğimiz,elimizden gelen şeyin iyi,kaliteli,yararlı bir eğitim almak,şimdi sözü geçen hocalarımızdan faydalanmak olduğunu,ve tabi en önemlisi bu esnada da sessiz kalmayıp bizden öncekilerin hâlâ beceremediği “birlik” olmayı öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum…
Çok uzun yazdım belki çok fazla iyimser yaklaştım konuya ama bugün benim için gerçekten farklıydı.burada kalsın istedim düşündüklerim.arada eğer yolumdan saparsam bakıp bakıp ne yapmak istediğimi hatırlamak istedim.
Lütfen unutmayalım sayın yazarlar.bu ülkeye,hekimlere dair umudumuzu kaybetmeyelim.Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi geleceğin aydınlığına biz gençlerle kavuşacak bu ülke. Bizim ülkemiz…
Sn yazar ben de yüreğimin bir yanında sizin kadar iyimserim ancak 5 gündür ömrünü bu topraklara adamış,uğrunda birçok şeyden vazgeçmiş biriyleyim. Öyle ki o adamın yaşadıklarının binde birini duymamışızdır. Değil yaşamak,duysak bile tüm değer yargılarımı alaşağı olur.
Bu adam bana dedi ki;bak ruhsuz,iyi bak. Senin özgürlüğünü istediğin kadınlar bunlar. Senin ömrünü gömmeyi düşündüğün halk bu(o esnada medeniyetsizliğin daniskalarından birine şahit oluyorduk yine)
Sn. yazar o adamdan bunları duymak beni yıktı. Çünkü o asla vazgeçmedi,vazgeçmiyor ama içten içe de biliyormuş neredeyse hiçbir şeyin değişmeyeceğini.
Can alıcı nokta şu ki:"yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim ama ömrümü başka bir halka versem her şey bambaşka olurdu."dedi.
Sn yazar umarım ki çok insan sizin gibi düşünür de bir şeyler değişir.🌸🙏
Bu adam bana dedi ki;bak ruhsuz,iyi bak. Senin özgürlüğünü istediğin kadınlar bunlar. Senin ömrünü gömmeyi düşündüğün halk bu(o esnada medeniyetsizliğin daniskalarından birine şahit oluyorduk yine)
Sn. yazar o adamdan bunları duymak beni yıktı. Çünkü o asla vazgeçmedi,vazgeçmiyor ama içten içe de biliyormuş neredeyse hiçbir şeyin değişmeyeceğini.
Can alıcı nokta şu ki:"yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim ama ömrümü başka bir halka versem her şey bambaşka olurdu."dedi.
Sn yazar umarım ki çok insan sizin gibi düşünür de bir şeyler değişir.🌸🙏
Sayın yazar ben hiçbir şey yaşamadan yazdım bu sözleri belki ben de ilk yaşadığım olayda tüm bunları düşüneceğim. Sadece dün geceki üZüntümü unutmamakta kararlıyım. Bilmiyorum belki de bu yolda devam edebilmek için kendime umut aşılamak istedim bu yazdıklarımla.ya da hak etmeyenlerden çok hak edenlerle karşılaştım onları düşünüp yazdım. Bildiğim ve emin olduğum tek şey birlik olmayı öğrenmemiz gerektiği. Umarım bize gerek kalmadan hemen bir şeyler değişir. Umarım biz de bir şeyler yaparız ve sonunda pişman olmayız.söyleyebileceklerim bu kadar başka bir şey diyemiyorum :( 🙏
Değer verdiğim herkese çok fazla anlam yüklüyorum.istiyorum ki kimseler onlara dokunmasın,onları bir an bile üzmesin,onlara zarar vermesin.bazen bu düşüncelerimin şiddeti karşısında hayrete düşüyorum sayın yazarlar.onları inciten,kıran herkese o kadar sinirleniyorum ki normalde en nefret ettiklerime,bana zarar veren hiç kimseye karşı kin ya da kötülük beslemek gibi bir huyum yokken onları kıranlara aynılarının bin katını yapmak hatta bazen onları dünyadan bir şekilde yok etmek istiyorum.biliyorum her duygunun zirvesi tehlikelidir. Biliyorum duyguları ne olursa olsun kontrol edebilmek gerekir. Biliyorum evet ama söz konusu sevdiklerim olunca sanki hiçbir şey düşünemiyorum.doğru olanı değil hissettiğimi yapmak istiyorum.sadece onları düşünüp kendimi umursamadan hareket ediyorum. Bu huyumu sevip sevmediğimi de bilmiyorum.ama bunu törpülemem ya da aşmam gerektiğini biliyorum.çünkü onlara bir şey olduğunda onları düşünüp onlardan daha çok üzülmeme engel olamıyorum…
Bir ay kadar önce,bu başlığın ismini koyduğum bir şiir yazmıştım.dizelerimde her birini içtenlikle,yazmış olmamın verdiği sevgiyle,aklımdan uzaklaştırdığımı düşünmemin huzuruyla sıraladığım tüm korkularım gerçek oldu.yazarsam belki gerçekleşmez,belki de korkmam diye düşünmüşüm galiba yoksa hepsi gerçekleştikten sonra içimin bu kadar susmasının ve kapkaranlık olmasının başka bir anlamı olamaz.ya da bilemiyorum belki de hepsinin tek bir anda gerçekleşmesiydi içimi suspus ve âmâ eden.ama öğrendim.korkuların gerçekleşmesi düşüncesinden çok daha fazla ürkütüyormuş insanı.ve korkudan önce; susmak,gözlerini kapatmak zorunda olmak incitiyormuş insanı. Yani nedenlerden önce sonuçlarmış bizi tüm korkulara mahkum eden.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?