Ya da rahatsız olduğumuz bir konuyu dile getirebilme rahatlığına sahip olmak. Gerçekten bazı insanlara hatasını söylemiyorum artık, direkt mesafeyi koymam gerekiyor çünkü biliyorum hata karşısında vereceği tepkiyi. Ne güzel yazmışsınız schlimazl :)
Yeterli samimiyet rahatsız olduğumuz şeyleri dile getirme cesaretini vermeli bence. Hata demiyorum o başka bir konu. İnsanlar yerini kendi belirliyor bir şekilde. Teşekkür ediyorum moonlight.
Gastroözofageal Reflü : içim yanar içim kanar da isyaan VUR : bir ileri iki geri bu neydi böyle Mı : affet bu gece ölmek istedim Osteoartrit : sana koşmak istedim derman yok dizlerimde. Şizofreni : iki gözüm kadar eminim sen yoksun Wpw sendromu : kalbimin orta yerinde bu nasıl bir cumhuriyet.. Bipolar : bir öyle bir böyle ben kimim anlarsan söyle. Hipokondriyazis : iyi değilim ben, hiç iyi olmadım..
yapmak ve yapmamak arasında kaldığımda,benden tavsiye istendiğinde, birini ikna etmek için gibi durumlarda kısacası hayatın her alanında kullandığım cesaret temelli cümledir. Klasik bir örnek vereyim. Ben en fazla ne olabilir ki diyerek birine mesaj atmıştım. En fazla pişman olurdum belki, olmadım. Keşkelerde kalacağına eskide kaldı. Peki siz bu cümleyi kurup neler yaptınız? Paylaşmak isteyenleri bu başlıkta toplayalım mı :)
6.sezon ~the intörn 1.bölüm Tür : gizem, gerilim Imdb : 6/10 Konu : kendini psikolojik bir savaşın tam ortasında bulan bir öğrencinin hayatta kalma hikayesi. Bir tarafta sevinç diğer tarafta hüzün. Korku, Kan, ter, gözyaşı, karmaşık duygular.. Tıpfak serisi heycan dolu final sezonuyla karşınızda.
Başıma gelen bir şeyden bahsedeyim. Schlimazl'ın bitmeyen anı köşesi :) Bir ara 50tl'lik kitap almıştım. Kitaplardan Birinin arasından 50 TL çıkmıştı. Efsaneye göre bazı iyi insanlar bilerek kitaplara para koyuyormuş ki öğrenciler sevinsin. Bana çıkan para Ayraç olarak mı kullanıldı, kötü günler için mi saklandı yoksa bilerek mi orda bırakıldı bilinmez.. *merak edenler için kitap : gün olur asra bedel.
Birine veya bir şeye sevgi beslemek için bir nedene ihtiyacınız yoktur. "neden seviyorsun?" sorusu kısa bir an için bile olsa duraksatır ve çoğu zaman cevapsız kalır. Sadece seviyorum,bu kadar. Bunun yanında sevmemek için nedenlerimizin, nefret etmek için daha güçlü nedenlerimizin olması gerekir. "neden sevmiyorsun?" sorusu da birkaç cümleden birkaç sayfaya kadar farklı şekillerde cevaplanabilir. Bundandır nefret daha güçlü bir duygudur. Yeterince güçlü sebepler sevgiyi bile nefrete dönüştürebilir. Geriye dönüşü olmadığı gibi sizden de bir şeyler götürür. Nefret etmeyin ondan bundan. Güzellikler sizinle olsun.
"hoşçakal." Bana ağır geldiğinden Kullanmayı tercih etmiyorum. Hem zaten vedaları da sevmem. Ben görüşmek umuduna sığınanlardanım. Hayat bu belli mi olur,belki bir gün...
Seni bulmaktan önce aramak isterim. Seni sevmekten önce anlamak isterim. Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.
"stutz" Ünlü psikiyatrist phil stutz ve oyuncu Jonah hill arasında geçen sohbeti izliyoruz aslında. Phil stutz terapilerinde kullandığı yöntemlerden bahsediyor. Bunların hayata bakışı nasıl değiştirdiğini ise Jonah hill tarafından dinliyoruz. Bana iyi gelen bir tarafı var. Ben bir şans verilmeli diye düşünüyorum.
İlk stajımdan son stajıma kadar kullanmaktan keyif aldığım Anonim temellere dayanan platform. Tabi biz o anonimleri de birer birer tanıdık da neyse :)) Nerde o eski yazarlar..
Kare çarşıya yakın zamanda açılmış kahvecidir. Bir kez filtre kahvesini denemek gibi bir hata yaptım. Uykumu kaçırması gerekirken tadımı kaçırdı. Puanım 1/10. Midenizi sevin ve cezvesi olan bir yeri tercih edin :)