Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım..
(buluşmak üzere, can Yücel)
Pelvik elevasyon.
Tayfun hocam?
Tayfun hoca bitanedir..
Annemlere halkçasına söylediğimde çok hoşlarına gitmişti bilimselcesinin oluşu sjsjsj
Öğrenci yurtları tc simülasyonunun acı bir parçasıdır. Hayat şartlarınızı minimuma, gerçekten minimuma, indirmeniz gerekir. Az uyku, az yemek, hiç temizlik.. Bir sistem nasıl her yıl daha kötüye gider. Gerçi ülke olarak toptan geriye doğru akıyoruz. bu durumda "sistem" beklemek benim hatam. Eğer sporlu bir bakteri değilseniz hayat gerçekten çok zor.
Erkek ve kadın beyni bu konuda da farklı çalışıyor tahmin edildiği üzere. Bir kitapta erkeklerin genelde yüz metre sonra sağa dön, ikinci ışıklardan sola git gibi ifadeler kullandığından, kadınların ise belli başlı yerleri hedef göstererek, starbucks'tan sonra sola dön, şu marketten sonra ikinci aradan gir gibi yol tarif ettiğinden bahsediyordu.
Ne yaptığım önemli değil. Ders çalışmıyorum önemli olan bu :/
Karın gurultusuna iyi gelir. Şişkinlik yapmaz. Tatlıları ile zaman zaman serotonin salınımına yardımcı olur. Aldığımız son bilgilere göre Gelen zamın açlıkla imtihan eden insan Kuyruğuna etki edeceğini düşünmüyoruz.
Kapalı, alışık olduğumuz gri tonlarında. Kasvet hüküm sürüyor. Birkaç damla da düştü ekranıma. Güzel :)
En kafa açan bölüm beyin cerrahisi mantıken :)
Sabah aniden güzel bir rüyadan gözlerini açarsın ve devamını merak ettiğin için tekrar uyumaya çalışırsın ya hani.. Daha çaresiz hissettiğim çok az şey olmuştur.
En sevdiğim. Yaprakların çıtırtısından, hafif esen rüzgarlardan, atmosferin rengine kadar nostaljik bir görünüm. Mükemmel.
Neler geldi geçti, neler yaşandı bitti. İnsan elbet alışır. Farketmeden.
Aslında iyiyim. Sadece eksik hissediyorum biraz o kadar. Geçer.
Ne heycan ne korku hiçbir şey kalmamış. Bugün hoca bakın bunu sorarlar diyor, devamsızlık yapmayın sözlüde göz önünde bulundururuz falan diyor. Bağışıklık kazanmışım bu sözler korkutmuyor artık hocaaam..
Edit : sevgili intörn arkadaşlarım beni biraz korkuttu. Bu sayılır mı :) İntörnlük kötü bir şeymiş teşekkürler..
Edit : sevgili intörn arkadaşlarım beni biraz korkuttu. Bu sayılır mı :) İntörnlük kötü bir şeymiş teşekkürler..
Göbeğimden utanmadan, abur cubur yiyerek izlediğim TV programı.
Bazı insanlara Sadece işi düşünce yazma cesaretini verdiğim için kendimden özür dilerim.
İstenmediğini hissetmek.
Aklım ve kalbim. en zoru bu. Şimdi çık çıkabilirsen işin içinden.
Bir adım ileri gitmek için yüzlerce adım atmamın gerekmesi.
Eğlenceli ve komik ama bir o kadar da yorucu. O kadar çok araba uçurduk ki çağ atlamamıza ramak kaldı :))
Yarın ankaraya gidecek olmam beni mutlu etmeye yetiyor. İnsan okula gitmeyi sözlüye girmeyi özler mi ya. Bu şehir insana sözlü gecesini bile özletiyor ne haldeyim siz düşünün.
Vizyon sahibi bir fakir olmak. Bari vizyonumuz da olmasaydı da üzülmeseydik.
Herkes her şeyi yapma potansiyeline sahiptir. insanlar yansıttıkları karakterin çok ötesinde olabiliyor. Yine gerçeğin acı olduğu bir nokta maalesef.
Soğuk baklava. Neden böyle bir şey yapmışlar anlamadım. Ve canınız gecenin bir saati nasıl bundan çekebiliyor..
ya çok biliyorlardı ya da hiçbir fikirleri yoktu. Arasını bulamadım. Ya yalnız olacaktım ya da delirecektim. Yalnız kaldım. Delirdim.
Bazıları benden iyi biliyor (!)
Schlimazlın Anılar köşesine hoşgeldiniz :) bugün tek başıma piknik alanı bir yere gittim. Çayımı kekimi falan da aldım. Oturdum bir masaya tek başıma. Yedim içtim. Dedim biraz da müzik dinleyeyim. Tam keyif yapıyorum arkadan bir kadın iki çocuğuyla beraber geldi. Dedi ki yer mi tutuyorsunuz. Hayır dedim. Birileri gelecek mi.. Yok tek başıma oturuyorum. Herhalde tek başına olunca sırıtıyor biraz sjsjd "oturabilir miyiz?" tabi buyrun dedim. Hatta ben kalkayım bile dedim. Kadının içi rahat etmedi yok oturun rahatsız olmayın. Yemek yemeye gelmişler belli. Hatta bana da ikram ettiler. Pazar günü olduğundan da hafif kalabalık. 10 15 dakika sohbet ettik. Sonra ben kalktım. Sonuç olarak yine bir masayı kaptırdım :)) karede yer bulma sırrını açıkladıktan sonra masalarda oturamaz oldum arkadaşlar :)
Nietzsche ağladığında.
Farkında olmaktır. Kendini her şeyiyle kabul etmektir. "Hata yaptım farkındayım,Kendimi bu alanda eksik görüyorum o halde bunu düzeltmeye çalışmalıyım, Hayır bu konuda bir fikrim yok, Biraz kilom var biliyorum ama bu beni rahatsız etmiyor lütfen sizi de etmesin." gibi cümleler kurabilmek müthiş bir özgüven göstergesi bana göre. Sevmiyorum yerine " içimde bir şeyler beni tatmin etmiyor. Bunu bulup daha iyisi olmalıyım."diye düşünsek çok daha mutlu olabiliriz bence.Kendimi sevmiyorum diyerek ruhunuza bedeninizde hapis hayatı yaşatmayın.
"yaşamımın bir niçini var,nasılına da tahammül gösterecek güce sahibim."
Özne. Göz bakar, akıl görür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?