Konserlerde eğlenemiyorum. Saatlerce ayakta durup yorulmayı, o sıkışıklıkta terlemeyi ve iğrenç sigara kokusunu falan cidden sevmiyorum. Keşke konserler konferans salonlarında olsa. Hoş, konferans salonları da beni direkt uyutuyor.
edit: 13.02.23. ne kadar çok şey değişiyor gerçekten. konserlerde eğlenmeye başladım. sıkışıklıkta dans etmeye bayılır oldum. sigara içer olmam en şaşırtıcı nokta. ama konferans salonları beni hala uyutuyor. bir de konserden önce ayakta bekleme kısmını sevmiyorum hala uzun uzun. ama çıkarıyoruz tadını bu gece hayatının :)
Lise 3 e kadar idrarın testislerde depolandığını zannediyordum. Beni böyle düşünmeye iten şeyin cremaster refleksi olduğunu üniversitede öğrenerek gerçekle yüzleştim maalesef.
rastgele modunda entry okurken yazarların profiline giriyorum bazıları 6 ay kadar önce bırakmış ama o an yazdıkları hâlâ burada bana dokunabiliyor.bunun çok daha acısını ekşide gezerken yaşıyorum.bir yazar aşk acısını yazmış 2008-2010 gibi hemen profiline giriyorum 6-7 yıl sonra farklı dertleri farklı aşkları var ama yazıya döktüğü için o duyguları hep animsayabilecek.bazı yazarlara rastlıyorum espriler yapmış,çözüm önerileri sunmuş bir şeyler karalamış kendince adını sözlükte aratınca öldüğünü öğreniyorum bu biraz içimi burkuyor.çünkü ben yazıları okurken muhatap kişi sanki karşımda o an diye hayal ediyorum.sözgelimi siz soylediklerinizi , duygularınızı,düşüncelerinizi unutsaniz bile yazı unutmuyor.sözlüğe de bir nebze bundan kaydoldum.eğer kalıcı olursa belki uzmanlık yıllarımda belki daha geç vakitlerde bakıp 20 yaşıma selam gönderirim.fotoğraflar kadar sarsıcı hatıralardır yazılar.
İçimde dinmeyen bir öfke var. Buna ek olarak nasıl başlarsa başlasın bütün duygularım en sonunda öfkeye dönüşüyor ve buna engel olamıyorum. İnsanları er ya da geç kendimden soğutuyorum.
son zamanlarda kendimi hiç güvende hissetmiyorum. hem hepimizin bildiği sebeplerden hem de tecrübe ettiğim, gözlemlediğim birkaç şeyden sonra oldu bu. dışarı çıkasım bile gelmiyor, ileride bu mesleği nasıl yapacağım diye düşünüyorum. birine güvenip nasıl aşık olacağım, biriyle nasıl yeni bir arkadaşlık kuracağım diye düşünüyorum sürekli. düşündükçe içinden çıkamıyorum düşüncelerimin. ne olacak böyle onu da bilmiyorum, tek bildiğim beni huzursuz ediyor bu çevre. bir an önce kendimi güvende hissedeceğim yere gitmek istiyorum.
klavyede hashtag' in nerede olduğunu bilmiyordum, bulamamıştım yani. hashtag' e ihtiyaç duyduğumda google' a "hashtag" yazıyordum, ordan copy paste yaparak kullanıyordum. zaten çok nadir kullandığım bir sembol olduğu için sorun etmiyordum. az önce yine #' e ihtiyacım oldu. dedim ki kendi kendime, "klavyede bulunmaması gibi bir şey söz konusu olamaz, dikkatli bakmamışsındır, o yüzden bulamadın." gerçekten de dikkatlice arayınca buldum. artık kolaylıkla kullanabilirim. ahahahahah çok mutluyum. benim için büyük, insanlık için küçük bir başarı. #claricestarlingboşyapıyor
hayatım "ya şunu yapsaydım" "ya söyleseydim" "ya ısrar etseydim" cümleleriyle o kadar dolu ki. "keşke yapmasaydım" pişmanlığı daha iyi, daha katlanılır. aklınızı kurcalayanı yapın gitsin. (ne kadar klişe oldu ya bu da.)
edit: (benim bu yazıyı paylaşsam mı ikileminde kalıp atayım gitsin ya demem gibi.)
kararlarımız bizi biz yapan şey ya onu yapsaydın ya söyleseydin farklı bi sen olurdun. şu anki olduğun halinden memnunsan eğer düşünme derim. hayat hatalarla da güzel
beni konfor alanımın bayaa bi dışına itecek durum var tabiri caizse it gibi korkuyorum. Ama bazen korkular bir şeyleri yapmamıza engel değildir. Umarım değildir.
aga ben okumak istemiyorum vallahi bunaldım yeter da 4 sene ilkokul 4 sene ortaokul 4 sene lise üniversite sınavına hazırlan cart curt e tamam abi adam olana fazla bile ne bu fizyoloji anatomi cart curt aaaa salın beni
kafam karışık. hem de çok karışık, baruthane pilavcısının yemekleri kadar karışık. her konuda çok ama çok karışık. Senin biraz kafan mı karışık? Evet, karışık. Ortaya, ortaya karışık.
Çok küçük şeylerde bile bazen kardeşlerime çok sert oluyorum, aniden bir yükseliyorum :/çevremdeki diğer insanlara karşı hiç yapmadığım bir şey olmasına rağmen. aradan 5-10 dk geçince kendime neden diye soruyorum acayip pişman oluyorum.
pandemi yüzünden henüz gütf'ün kapısından içeri giremedim. aynı durum kare çarşı için de geçerli. insanlar kare çarşıdan bahsettiklerinde gazi'li oluşuma zeval vermemek için biliyormuş gibi yapıyorum:(