Birkaç eski şarkı. Dinlersem üzülüyorum. Ne gerek var yersiz hüzne? Üzüleceğimiz çok şey var bundan sonra. Onun için bari bugün üzülmeyelim.
Sünger Bob kare pantolon'daki Patrick. Tembelliği ve yemeyi seviyor. Aslında yardımsever birisi ancak beceriksiz olduğu için yardımları her zaman olumlu sonuç vermeyebiliyor. Dizideki en kusurlu karakterlerden olmasına rağmen en pozitif ve mutlu olan yine kendisi.
Sayın ruhsuz'un sandığının aksine entelektüel seviyesi yüksek olmayan yazardır. Bunu birkaç gün düşünüp kendi kendini tasdiklemiştir. Tıp fakültesi, entelektüel seviye olarak toplumun ortalama seviyesinden üstte bulunan bir fakültedir. Ve armut bu özel seviyelenmede ortalarda bir yerde bulunmaktadır.
Edit: Sıradandır demek de uygun olabilir
Edit: Sıradandır demek de uygun olabilir
Hiçbir şey. Her şeyi keseden yemişim.
Maalesef o kadar ünsüz ünlüler var ki benimle aynı gün doğmasalar varlıklarından haberdar olmazdım.
brooklyn nine-nine dizisinin ikonik karakteri jake peralta'yı canlandıran oyuncu
Tus puanından tamamen bağımsız olarak oldukça klinik bir bölüm üstüne yan dal istiyorum. Geleceğim tıp fakültelerinde heba olacak. Bu ışıltısız hayatı ben seçtim üstelik. Ben okumayı seviyorum sanırım.
2018 senesi itibariyle inancımın kalmadığı olaydır. Eski ben bu yazımı görse "bu ne saçma başlık isteyen istediğiyle yakın arkadaş olur" der geçerdi. Ama gördüğüm bazı şeyler sonucunda en fazla arkadaş olabileceklerini anladım. Bu ilişki bulduğu ilk fırsatta fire veriyor. Ateş ve barut, yan yana duramıyorlar sevgili yazarlar. Klişe ama gerçek.
ağlıycam ya çok haklı bir tespit :/
Yapabildiğim ama kendi fotoğraflarımda diş beyazlatmak için bile kullanmayacağım uygulama. Söylediğim yalana başkası inanırsa utanırım söylediğime. Ama ben kendi yalanıma inanırsam, yalan söylediğimi unutmuş olurum. O yalan gerçekmiş gibi yaşarım. Aynısı photoshoplu halim için de geçerli.
Birkaç tane spor var ama hepsi devamsız ve başarısız işler olarak bitti. Severek yaptığım bir tek yüzme kalmıştı. Havuzların hazin sonu nedeniyle o da başka bahara kaldı.
Anadolu'nun bozkır yüzünden parçalar taşıyan Blu tv yapımı dizi.
Bu insan benim. Maalesef ki çok konuşuyorum. Eskisinden daha iyi olsam da konuşurken sevdiğim insanların bile beni dinlemediğini görüyorum ya da sözümü kestiğini... O zamanlarda kendime söz veriyorum artık daha az konuşacağım diye. Sözlerim hep boşa çıkıyor.
Kendi adını özellikle değiştiren birisi yoksa kardeşlerim dahil olmak üzere herkese uyguladığım durumdur. Acil bir durum olursa soyadımdan yola çıkarak yakın çevremi aramaları için yapıyorum. Anne-babamı da annem,babam olarak kaydettim. Farklı şekillerde kaydettiğim takdirde yine acil bir durum olursa sorun yaratabilir.
Pişik. Arka arkaya, uzun süreli pişik derseniz ne kadar komik bir kelime olabileceği daha belli oluyor.
Üniversiteye başladığım günden beri hissettiğimdir. Aile evimde artık barınamıyormuşum gibi geliyor. Bana ait şeylerin sayısı azalmış bu evde. Ankara'ya gitsem her ev kira, her yurt geçici... sanki koskoca dünyada evli ama yurtsuz gibi hissediyorum. Her yeri yadırgıyorum.
Evimdeyim
Edit: kendi evimde deplasmandayım
Edit: kendi evimde deplasmandayım
Şanslı insanlar için kesinlikle en mükemmel yer✨
Teşekkürler sayın Kaira 😊
editinize binaen söylüyorum, sanırım aile evi?
Editi yeni görüyorum😂 kesinlikle çoğu kişi sizinle aynı şeyi hissediyor sayın armut
Teşekkürler sayın yazarlar :)
Doktorluğun yarısı soğukkanlılıktır kalan yarısı da ilgidir. Mezun olabilenin zaten bilgisi vardır.
Çok doğru.
Ankara'da değilim
Başıma gelmesinden deli gibi korktuğum hadisedir. Hiç yaşamadım. Yaşamam gerektiğinde de adeta şoka uğradım. geçen sene milli kütüphaneye kart çıkartmak (nasip olmadı) için gittiğimde görmüştüm kazayı. Tam da gözümün önünde oldu. Aleyna isimli bir kız yaya geçidinden geçiyordu ve kıza araba çarptı, Kendisi ile tanışmıyordum arkadaşları seslenirken duydum, Tahminimce liseliydi ve ders çıkışında çalışmaya gidiyordu. Hızlıca kaza yerine ulaştım. Bir anda toplanan kalabalıktan sıyrılıp yerde uzanan Aleyna'ya baktım. Hemen gözümle inceledim. Alnında bir şişlik vardı ama kanlı, ezilmiş, büyük bir şişlik değildi. Çarpmanın etkisi ile oluşan basit bir şişlik olabilirdi diye düşündüm. Ama kafa sonuçta içinde beyin var. İlk giden kişi olsam asla başına hareket yaptırmazdım. Kendisi ben gidene kadar çoktan oturur pozisyon almıştı. sordum nerelerin ağrıyor diye. Genel olarak problem yok gibiydi. Ellerine baktım. Elleri yer yer çizilmişti ve kanamıştı, aynı zamanda da toz, pislik içinde kalmıştı. Çantamdan ıslak mendil çıkarıp tampon hareketler ile kan dağılmadan yara yerin çevresindeki tozları sildim. Buraya kadar kendime göre (sınıfım küçüktü çünkü) oldukça bilinçli bir tavır sergilemiş gibi dursam da bu olayda çok büyük bir eksik vardı. Kıza kendimi tanıtmadım. Belki sorduğum sorulardan dolayı sıradan bir vatandaş gibi yaklaşmadığımı fark etti. Fakat kızın yanında duran arkadaşları yaşça küçüktü ve uzakta kaldılar, kaza durumundan çekindiler. Kim olduğunu bilmediği biri tarafından hastanın ilk kontrolü yapıldı. (Benden önce konuşanlar ya da fikir söyleyenler oldu ama bilinçli ifadeler olmadığını fark ettiğim an devreye girdim) Çok korktuğuna eminim, ambulansa binerken ağlıyordu kız. fakat ben de korkmuştum. Kendisine karşı olan bu tutumum için üzgünüm. Yeterince soğukkanlı değilim.
Twitter'da olduğumdan daha az özgür hissettirmesi
Sürekli pot kırıyorum ve çok sakar birisiyim. Kendimi, yazın bodrumda başlayıp yaz sezonu geçince İstanbul'a taşınan dizilerdeki başrol kadın gibi hissediyorum. Fakat farkımız var: Onlar her zaman asıl adamı kapıyor...
Çoğumuza yakınının yaşayacağı sondur. Farklı biri olmak için ya da ebeveynlerimize benzememek için ekstra çaba göstersek de en nihayetinde birini bulup evlendikten sonra sıradan yerleşik hayatlara sahip olacağız. Akşam yorgun bir şekilde eve gelip kendi öz evladımız ile ilgilenecek vakit bile bulamayacağız. Ama aynı çocuk en iyi eğitimi alsın diye yok zamanımızdan ayırıp araştırmalar peşinde koşacağız. Çocuğumuz aldığı eğitimler sonucunda ileride kendini idame ettirecek bir hayata atılacak. Sonrasında o da evlenecek ve sıradan döngü bir kere daha başlayacak. Geriye dönüp baktığımızda ne iyi bir ebeveyn olabileceğiz ne de iyi bir doktor olabileceğiz. Bu sırada hem işimizin hem evimizin hem çocuğumuzun peşinde koştuğumuz için muhtemelen kendimizi de aksatacağız. Böylece hayatta her şeyi yarım yapıp her şeyde eksik kalmışlığın ağırlığı çökecek üstümüze. Neden bu kadar karamsarsın diyebilirsiniz. Pek çok konuda karamsar olacaksam da maalesef ki bu konu hayatın bir gerçeği. Hayatta küçük resimlere odaklanırken asıl büyük resmi kaçırıyoruz. Günlük koşuşturmalar peşinde ilerlerken ve bu rutinde bir şeyleri erteleyip dururken aslında ileriki yıllarımızı kendimizden çalıyoruz. Hayatta asıl mücadelemiz hep zamanla olandı. Öyle olmaya devam edecek. Anne-baba olmak, evlat olmak, eş olmak, meslek sahibi olmak, kardeş olmak, arkadaş olmak, para sahibi olmak, para yönetmek zorunda olmak... Sorumluluklarımız sadece yaş aldığımız için artacaklar. Hangi konuda eksik kaldığımızı ancak yaşlılık yıllarımızda görebileceğiz. O zaman göreceğiz ki en az bir konuda hayatta aradığımızı bulamamış olacağız.
ve bunları bilmek beni korkutuyor. yaşlanmak, yaşadığım hayattan tatmin olamamaktan korkuyorum. umarım hayatlarımız zorunlulukların getirdiği yoldan çıkıp istediğimiz yöne girebilir.
Umarım istediğimiz düzlüğe ulaşırız andromedus. Yine de yaşlanmaktan korkmayın lütfen. Elinizden geldiği halde ve zamanınız olduğu halde eksik kaldığınız hiçbir şey olmasın umarım :)
Hislerime tercüman olmuşsunuz sayın armut.insan geriye dönüp baktığında bu kadar senede,bu kadar koşuşturmacanın içinde sadece molalarda yaşadığını farkediyor malesef
şu sıralar, her yaşın kendine has bir güzelliği vardır klişesine tutunmaya çalışıyorum. umarım başarabilirim. :) inşallah hepimiz hayatlarımızın en iyi versiyonlarını yaşarız. iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim sayın armut.
Maalesef sayın shogun. Koşuşturmacası daha az molaları daha uzun bir hayata sahip oluruz umarım :)
Umarım sayın armut bu bizim tercihlerimize bağlı biraz da :)
İçimi okumuşsunuz resmen sayın armut elinize sağlık. Tam da bu nedenlerle bir şeyleri tam yapabilmek için bir şeylerden vazgeçmek gerektiğini düşünüyorum. Hepimizin tercihlerinden pişman olmayacağı bir hayatı olur umarım 🙏🏻
Umarım her zaman en doğru tercihleri yaparız sayın kendiyle kavgalı 👍
Umarım siz de sayın armut 😌
ben de yorum yapmak istemek, madem herkes yapmak burası.
Hoş geldiniz fıstıkgibiri :)
hoş bulduk armut 🍐🍐🍐
Allah sevgisini verdiği gibi sabrını da versin.
Kişi için her türlü ihtimalin kabul olduğunu belirten birleşik fiildir. Aslında fark ediyordur.
Vücudumda hissettiğim şeyler için navigasyon gibi lokasyon belirtebiliyorum.
anatomi bilmenin güzel yanı
anatomi bilmenin güzel yanı
Henüz ortaokuldayken varlığından haberdar olduğum ve haberdar olmam ile birlikte doktor olmaktan vazgeçtiğim sınavdır.
Dışarıdan gelen her türlü etken ile bozulma tehlikesi yaşadığı için temelinin hiç sağlam olmadığını düşündüğüm yapı.
Ağzını tutamayana ifşa kaçınılmazdır
(bkz: #8458)
(bkz: #8458)
Ne kadar çok konuşursak o kadar çok tanışıyoruz. Bu durumda az entrysi olan yazarlar pek tabi tanınmayacaklardır. En çok entry giren yazarlardan biri olarak maalesef böyle bir şansım yok. Ağzını tutamayana ifşa kaçınılmazdır.
Gizli kalmak için ekstra çaba göstermediğimden ötürü benim için yakın zamanda olacağını tahmin ettiğim durumdur.
Ben de öyle. Ayrıca tanınmamak için çok çaba sarf edersek de kendimiz olmayacağımızı düşünüyorum ben. Şu an herkes beni tanıyormuş gibi geliyor mesela sayın armut... 🥲🥲
Çok haklısınız mdblue. Olduğu kadar kendimiz gibi devam ederiz. Fakat herkes tanısa bile fikirlerimin bazı insanlara açık olması fikri beni birazcık geriyor :,)
Evet orası öyle tabii... olabildiğince sakınalım o zaman biz de. Elden başka bir şey gelmiyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?