Küresel ısınma dostlar, bu Haziran Ankara'da muhtemelen yağış rekoru kırılmıştır bile. Denge denen şey kalmadı ki. Ne bekliyoruz?
Ben kahveyle ilgili olan yazıyı bana "hangi kahveyi alayım sence?" Diye soran herkese atıyorum. Ellerine sağlık sayın yazarın, beni çok dertten kurtardı:))
Akrabalar arasında iyi insanlar var hatta ailemin yakın olduğu çokça insan bulunmakta ancak bu insanların beni pek benimseyememesinden ileri gelen bir uzaklık da hep bulunmaktadır. Fikirlerimi ve kişiliğimi hiçbir zaman saklamadım ve neredeyse primer önemdeki her şey onlara ters düştüğü için severler beni ama yakın değilizdir. Ailemle olan durum da budur. Genel bir yabancılık hakim anlayacağınız. Bunlara rağmen beni büyüten, seven güzel kadın anneannemin yeri her zaman ayrıdır. Kendisine anne derim zaten. Cevabım sorgusuz sualsiz anneannemdir.
dökün efenim, burada okuyan birileri var. Dökün siz.
hangi birinden başlayalım? var mı bir psikiyatri asistanımız?
Olabildiğince kısa zamanda 💪🏻
ay umarım her şey gönlünüzce olur sayın mdblue
Yaa çok teşekkür ederim. Umarım sizin de, hepimizin de 😇
2 (iki): kedim ve okuldan bir arkadaşım.
dehşet bir hangoverın etkisindeyim, başım çatlıyor. paracetamol almak için de biraz bekledim zira alkol ve paracetamol karaciğerimize fazla yükleniyor malum. bugün ses duymak istemiyorum gerçekten, insanlar fazla geldi. sosyallik kotamı dün doldurdum.
dehşet bir hangoverın etkisindeyim, başım çatlıyor. paracetamol almak için de biraz bekledim zira alkol ve paracetamol karaciğerimize fazla yükleniyor malum. bugün ses duymak istemiyorum gerçekten, insanlar fazla geldi. sosyallik kotamı dün doldurdum.
çok nahif ve zarif bir medya platformudur. çok severek ilgileniyordum kendisiyle. instagram'dan edinebileceğiniz tüm faydalı içeriği pinterest'ten edinip insanlarla zerre uğraşmak zorunda kalmazsınız pinterest'i kullanırken. çok huzurlu bir ortam.
hocam bu saniter olamaz herhalde ya?
babam dün almış pazardan, yıkıyorum ben de, omzumda benim şişko kedim duruyor. gösterdim kirazı beyefendiye, korkup kaçtı. yaşı yetmediği için geçen seneki mahsullere yetişemediğini fark ettim. dün ilk defa kiraz gördü benimkisi:)))
yaş 6, anneannemlerin komşusu olan, annemin gelin saçını yapan aile kuaförümüz saçımı kesiyor. aralarda beyazlar olduğunu fark edince anneme dönüp "bu kızcağız çok mu stres yaptı bu aralar:))" diyor. ilk o zaman düştüler. ama şu an yoklar sanırım. dönemsel olabiliyor mu acaba?
"Topu topu yedi nota var, kaç farklı beste yapılabilir ki?" diyen Serdar Ortaç'a, dört nucleotitle tüm canlıların genetik kodunun yazılması şoku.
tam dolara değil yarım dolara bakarsak doğru olan durumdur. karpuzların da yarım olarak satılmaya başlamasıyla birlikte artık bu tür gösterimlerin daha da yaygınlaşmasını beklemekteyim. pazara gidenler bilirler, 1-2 senedir taze fasulyeyi de bu şekilde satmaktadırlar: " yarım (okunamayacak kadar küçük bir yazıyla) kilo 5 tl (kocaman simsiyah yazıyla). sonumuz hayır olsun yazmak isterdim ama hayır olmayacağı pek bir aşikar sanki.
karpuzun kilo 1.50-2 lira, haziran başına göre normal karpuzda sıkıntı yok :D
ankara üniversitesi'ninkini gördükten sonra aslında o kadar da kötü olmadığını fark ettiğim müfredattır.
Gerçekten mi diyorsunuz? Sarkazm filan değil hiç bilmediğimden soruyorum da
Gerçekten diyorum sayın ruhsuz, preklinik müfredatlarını arkadaşlarım sayesinde gördüm ve hiç tasvip etmedim:)
Ehven-i şer olmak da böyle mutluluk verirmiş bana 🌝 sağolun mutlu oldum:))
Samimi ve düzgün bir üslupla konuşulduğu takdirde hiçbir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Bizim dönem grubunda mükemmel stickerları tam yerinde kullanan bir insan var mesela, ben gördükçe çok mutlu oluyorum. Dönem gruplarındaki en büyük sıkıntı bence tus dershanesi spamı yememizdir, insanların çoğunluğu saygılı bir üslupla konuşuyor zaten.
hayalimi yaşıyorsunuz sayın elegantmoon :)
Benim de çok güzel stickerlarim var sayın armut, tanışırsak bir gün size de arada guzel stickerlar atarım:))
Çok teşekkür ederim. Umarım bir gün stikırlarınızla karşılaşırız :)
Dediklerinize katılmakla birlikte tus dershanesi kısmına ekstra imzamı atıyorum,yok böyle bir şey ya.YouTube reklamlarından çok daha kötü.
Ben de her an her yerde sticker atabilirim ama tepkisiz kalıyorlar üzülüyorum
Hayır proprenses aktif çicek böcek atanlardan,ricaları teşekkürleri havalarda uçuranlardansan ben cevap veriyorum hep🥰🌝🌚
Proprenses bu yüzden üzüldüğünüzü bilmiyordum,siz üzülmeyin diye atılan her stickera cevap vereceğim artık
kum torbasıdır. var mı ankara'da bildiğiniz bir yerde kum torbası?
tıbbı bırakmayı, her tıpçı akademik hayatının bir aşamasında muhakkak düşünüyor mu?
Ben düşündüm. ✋
:D 1. sınıfta düşünmüştüm ama bugün geldiğim noktada düşünüyorum ki, bu meslek çok kutsal çok mübarek bir meslek, bir insanı kurtararak tüm insanlığı kurtarmak, insanların hayır duasını almak bambaşka şeyler. evet zor, türkiye'de daha zor ama, çok hayırlı bir iş be
Düşünmeyen biri olmadığını sanmam... sonuçta üstesinden gelmesi kolay bir yer değil ruhsal ve fiziksel olarak
D1 im ben. Geçenlerde doku1 sınavından önce çok sıkışmıştım. Ve bıraksam mı diye düşündüm. Ev hanımı olup yağlı bir kapının gelini olmazsam hayatım daha da zor geçer diyip katlanmaya karar verdim. Katlanıp iş güç sahibi olmam yağlı kapı bulmamdan daha olası çünkü.
gütf etkisi sebebiyle artık bana sadece sühan hocamızı çağrıştıran yarışmadır.
"yahu iyi hoş da, ben bir yerlerde yanlış yapıyor muyum acaba?" ya da "ben buna katlanmak zorunda mıyım?"dır. beş dakikadan fazla düşündüğümde üzülüyorum.
ben geldiğimde buralar resmen dutluktu. gerçekten. şimdi ise muzip nickli bir sürü yazarımız, her renkten başlıklarımız var. dutluk büyüdü, gelişti; hepimiz yiyoruz meyvelerini. ben kayıt olalı bugün itibari ile tam yüz elli gün olmuş. çabuk geçiyor zaman.
Yaaa benim de 150 ;)
ilginçtir ki yazım göze çok güzel gözükür ama asla okunmuyor. bazen ben bile okuyamıyorum.
ben temmuz ortasına kadar ders çalışacağım gerçekliğine inanamıyorum da hala. umarım büte kalmayız..
Ben de Ağustos ortası.... kolaylıklar dilerim. 🤲🏻
ilaçlardan hastalıklara, güncel makalelerden case quizlerine birçok ilgi çekici içeriğe sahip uygulama ve internet sitesidir. ben genelde makalelerini okuyup çok zevk alıyorum. herkesin bir göz atmasını tavsiye ederim:)
çok da serbest olmayan bir çağrışımla aklıma bunu getirdi:
gütfsözlük ailesi olarak birlikte kutlayacağımız ilk dini bayramın şerefine bu başlığı açmak istedim. tüm yazarlarımızın ramazan bayramı kutlu olsun. sevdiklerinizle iseniz umarım geçirdiğiniz vaktin sonu gelmez, değilseniz ise de umarım tez zamanda kavuşursunuz. tüm yazarlarımıza komitelerinde, stajlarında başarılar:) herkese mutlu bayramlar dilerim. birlikte kutlayacağımız nice bayramların şerefine, bayramınız kutlu olsun.
tam mevsimindeyiz sayın dostlar. çiçekçiler açılınca alıp bir sevdiğinizi sevindirebilirsiniz. papatya denince aklıma gelenlerden biri de babaannemdir. babaannem tam mevsiminde doğaya gider, taaa yükseklerden papatya toplayıp kuruturdu. sonra onları, sonbahar gibi, bize bez torbalarda gönderirdi çay yapıp içelim ya da burnum tıkanırsa kaynatıp buharından yararlanayım diye. dönüp bakınca görüyorum ki sevmeyen insan yapmaz bunu. her ne senaryo geçerliyse ölümden sonrası için, en iyisi onun olsun.
obez insanlarda brown adipose tissuenun noksan olduğunu göz önünde bulundurarak bu tip insanların metabolizmalarında, bat'nun bir etkisi olduğunu düşünmekteyim.
oyun sonunda seyircilere doğru atılan saman kağıttan yapılmış uçaklardan birini alıp üstüne oyunun tarihini yazdığımdan, aklımdan hem oyuncuların performansları hem de oyunun kendi mükemmelliği sebepleriyle çıkmayan oyundur. 26.11.2016 tarihinde küçük tiyatro'da bu oyunu izleme şerefine nail olmuştum. oyunun temposu, sonlara doğru, işlenen temayı vurgulamak için bariz bir şekilde artıyor idi. başrol oyuncusunun oyun bittiğinde ağlıyor oluşu gözlerimden kaçmamıştı. oyun bittiğinde, değerli oyuncuları ayakta alkışlamak zevki şimdilerde bize uzakmış gibi gelse de, o beyefendi için yapılan ve minimum beş dakika süren, salonda yankılanan alkışlar sanki dünmüş gibi aklımdadır. kişinin, toplumun çarklarının ezici baskısıyla nasıl şekillendiğine ışık tutan oyunu umarım hepimiz bir gün izleme şansı elde ederiz:) Konuya daha fazla değinmek istemedim zira sahnedeki taptaze enerjiyi tadarak görülmesi gereken bir oyun olduğunu düşünmekteyim.
genellikle yürüme ritmine eşlik ettiğinden insana -amiyane tabirle- gaz veren şarkılardır.
bir önceki entryme ek olarak bugün yine başıma gelen bir olayı da gariplikler listesine eklemek isterim. insanların, tanımadıkları insanlara cinsel organlarının fotoğraflarını atmasıdır. Amaç, beklenti, ahlak, zihniyet ve sahip olunan cesaret tek tek incelenirse tuhaf bir patolojik tablo önümüze çıkacaktır muhakkak.
sanıyorum ki hayat enerjisinin miktarı, mavi gökyüzü ile korelasyon gösterdiğinden gerçekleşen durumdur. elbette ki gönül başka aktiviteler yapmayı yeğlemektedir ancak kötü havada ders çalışıldığındakinden çok daha verimli olduğu da göz ardı edilmemelidir. hepimize verimli günler:)
Verimli günler sevgili elegantmoon ;)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?