kumral ada mavi tuna- Buket Uzuner
hayatıma giren insanı daha da merak etmemin, onu her açıdan daha da yakından tanımak istememin bir sonucu olarak, beyefendinin çocukkenki en sevdiği kitabı okumaya başladım. beyefendinin düşünce dünyasına kapı aralaması umuduyla kitaba başladıysam da kitabın nahifliği ve muntazamlığı beni derinden etkiledi. tavsiye ederim.
Başka kimimiz var ki hayatta? Kendimi beğenmeyip kimi beğeneceğim? Olduğu kadarıyla, yapabildiğim kadarıyla kendimce yaşamaya çalışıyorum işte ben de. Niye beğenmeyeyim, ne sıkıntım var ki? Kendimi beğenmemeye harcayacak vaktim yok inanın. En fazla yetmiş yıl yaşayacağım zaten, kendimle barışmak için ömrümün bitmesini mi bekleyeyim?
en çok garibime gidenlerinden biri elektrik dağıtım vergisidir. Hocam ayıptır sorması o elektrik dağıtılmadıkça, elektriğin kime faydası var; bunu niye ek bir madde olarak sunuyorsunuz ki? hani elektriğin kullanılabilmesi için dağıtılması lazım bence yani. tesla mıyız biz, kablosuz kablosuz havadan herkese dağıtalım? nasıl oluyor tam olarak şimdi yani?
edit: 250. entryim pasif agresif, muhalif mizaçlı bir entry olmuş; sözlük halkına tekrar teşekkür ediyorum:)
edit: 250. entryim pasif agresif, muhalif mizaçlı bir entry olmuş; sözlük halkına tekrar teşekkür ediyorum:)
hep birlikte hayal edelim bir yazarlar: bahçelideyiz, yanımızda dostlarımızla kaldırımı kaplaya kaplaya, kahkahalar eşliğinde yürüyoruz. 7. Cadde'ye gelmişiz, grubun hayat dolu olanı, yaşına ve boyuna bakmadan caddenin ortasında zıplıyor (bkz: elegantmoon), "ya gençler, mado'dan dondurma alalım, hem livadan daha ucuz hem de daha güzeeel". limon ve karadut kombinasyonumuzu yapıyoruz, bir dondurmaya niye bu kadar para verdik düşüncesini içimizden geçirerek efil efil esen yaz rüzgarının elbiselerimiz arasından geçişiyle bu düşünceleri unutuyoruz. hayat güzel, kimse maske takmıyor, kahkahalar havada uçuşuyor. hayat güzel.
limon ve karadut dediniz ya, işte orda yakaladınız beni sayın elegantmoon :)
Çok güzel bir uyum değil mi sayın clarice starling:)
yaa kesinlikle evet <3
bir ara Bahçeli'de mitozla çoğalmıştı bunlar. komünitede gerekli bir nişleri olmadığından ileri geliyor ki, habitatlarını terk etmişler şimdi.
toplumumuz bu kadar bireyselleşmeden önce, kasaba kültürünün halim olduğu dönemde, düğünler sadece iki bireyin hayatını birleştirmesinden ibaret değildi biliyoruz ki. 'düğün dernek' kurulur; çoluk-çocuk, genç yaşlı demeden herkese haber salınır ve bu olay evlenen iki bireyin, özel günlerinde yanlarında olmasını istedikleri insanlarla eğlenmesinden çok adeta bir sosyal etkinlik havasına bürünürdü. dolayısıyla bu sosyal etkinliğin hakkını vermek, herkesin imece olarak eğlenceye katılmasından geçiyordu. "oturmaya mı geldik" savını bu sebeplerden dolayı haklı bulmaktayım -o dönem için-. köyün ve köylülerin etkinlik takvimini işgal eden düğünler, sosyal bir eğlence maksadı taşıyordu anlayacağınız. bu sebeple insanları zorla oynamaya kaldıran cengaverler, aslında bir kamu hizmetinde bulunuyor bana sorarsanız. öyle bir yazmışım ki sanki bu olaylar bir asır öncesinde kalmış:)) hayır efendim olur mu, çoğu yöremizde hala tüm haşmetiyle düğün dernekler kurulmaya devam ediyor. Yalnız sizin sevgili elegantmoon'unuzun bünyesi ve kulakları düğünleri kaldıramadığı için ya hiç gitmez ya da köşesinde oturup boynu bükük kuru pastalarını yer. tüm ben gibileri oynamaya zorlayan cengaverlere buradan sesleniyorum: eeey serdarlar! biz de kendimizce eğleniyoruz köşemizde unlu mamul tüketerek, gözünüz arkada kalmasın. teriniz bol, göbek atmalarınız çok olsun! kalın sağlıcakla. (elegantmoon yine kuru pasta yemeye gider.)
Bizde düğünde kavurma,pilav,cacık,yaş pasta verilir sayın elegantmoon.🤭😏
Eyvah, sayın ruhsuz beni de götürün o düğünlere.
Hemen bir düğün ayarlıyorum💃🤣
Elegantmoon, bizde tam bir ziyafet sofrası olur. Yayla çorbası, bamya çorbası, tabak tabak kavurmalı pilavlar, irmik helvası, zerde tatlımız, bazen hoşaf ya da meyve suyu ile tam bir midenin bayramı olur
Beni de götürür müsünüz bu düğünlere lütfen:(
Pandemisiz güzel günler gelir ve sağ kalırsak o zamana neden olmasın :)
nörodejeneretif hastalıkların hepsi. yavaş seyri dolayısıyla olduğum insanı kaybettiğimi kendim de göreceğim için ayrı bir korkutucu geliyor bu hastalıklar.
ben pek sıkılmıyorum, sıkılınca da uyuyorum. hiçbir şeye ihtiyacımız yok, bir yumuşak zemin yeterli:)
En sevdiğim şarkılarını bıraktım:
Freddy Mercury hakkında yazılabilecek methiyeler haklı olarak sonsuzdur ancak queen'in ikinci adamı Brian May gölgede kalmamalıdır zira kendisi mükemmeliyetin ta kendisidir. Kendisi, olağanüstü bir gitarist olmasının yanında astrofizikçidir. Eklediğim şarkının yazarı ve söyleyenidir. Şarkının içinde gizlenen zaman yolculuğu emarelerinden ayrıca tat almak mümkündür.
Freddy Mercury hakkında yazılabilecek methiyeler haklı olarak sonsuzdur ancak queen'in ikinci adamı Brian May gölgede kalmamalıdır zira kendisi mükemmeliyetin ta kendisidir. Kendisi, olağanüstü bir gitarist olmasının yanında astrofizikçidir. Eklediğim şarkının yazarı ve söyleyenidir. Şarkının içinde gizlenen zaman yolculuğu emarelerinden ayrıca tat almak mümkündür.
brian may başlı başına bir efsane
kesinlikle:)
komple balkon kapısını açık bırakarak katıldığım eylemdir. bir haftadır ankara -bana göre- yanmaktadır ve buna tahammülüm kalmamıştır. gecenin serinliğiyle birlikte, gündüzün sıcaklığının meyvesi olan böcükler de odama dolmaktadır ancak benim tüylü bıyıklı kedi beyefendisi kişisi o sorunu halletmektedir. havanın kokusu bana ayrı bir huzur vermekte, mutlu mutlu uyumaktayım:)
ya bu başlığı buraya kim taşıdı hahahhahahah. sayın yazarlar, ben buna lise 1 iken inanmıştım. en yakın arkadaşım beni kerizlemişti "benim annem ve babam hatta o konserde tanışmış" diye. yine gördüm, yine hatırladım, yine güldüm:)))
ya anlamadım gerçek değil mi shshdhdhf
gerçek tabi sayın highwaytohell, benimkiler de orada tanışmış hatta.
ya :( khkjdfljkjdkld
tuhaf olmasına tuhaftır ancak zararsız ve yaratıcı bir yaklaşım olduğu için takdir etmiştim:
- satranç oynamak: "beyin aktivitesi de glucose tüketiyor en nihayetinde" düşüncesinden temel almış taktiktir. hahahaha gerçekten sempatik geliyor, ne yalan söyleyeyim. Karpov ve kasparov'un efsane maçında, ikilinin toplamda 10 kilogramın üzerinde kilo kaybettiği de bilinen gerçeklerden. satranç oynamak için bir bahane daha yarattık şu an herhalde:)
- satranç oynamak: "beyin aktivitesi de glucose tüketiyor en nihayetinde" düşüncesinden temel almış taktiktir. hahahaha gerçekten sempatik geliyor, ne yalan söyleyeyim. Karpov ve kasparov'un efsane maçında, ikilinin toplamda 10 kilogramın üzerinde kilo kaybettiği de bilinen gerçeklerden. satranç oynamak için bir bahane daha yarattık şu an herhalde:)
Satranç başlığını açmıştım geçen aylarda sayın elegantmoon birgün online kapışmak isterseniz söylemeniz yeterli arada oynamak güzel oluyor :) Hatta diğer yazarlarımız da o başlığa yazarsa oynamak istediklerinde güzel bı aktivite olabilir
Ben de ders arasında birkaç puzzle çözüp çıkıyorum sayın shogun, elbette olur yani:)
Devamı niteliğinde olan angels&demons filmi ile arka arkaya izlendiğinde, izleyiciyi her anlamda tatmin eden sinematik bir tecrübe sunar. İşiniz yoksa şiddetle tavsiye ederim.
(bkz: Chuck)
Gözlerinden ışık çıkan, tutkulu, meraklı, kalbi güzel insanlara ayrı bir zaafım vardır benim hiç şaşmaz. Bu beyefendi de bunun televizyondaki çok tatlı bir yansıması:)
Gözlerinden ışık çıkan, tutkulu, meraklı, kalbi güzel insanlara ayrı bir zaafım vardır benim hiç şaşmaz. Bu beyefendi de bunun televizyondaki çok tatlı bir yansıması:)
Soğan nedir bilir misiniz?
Esansların harman olduğu, Anadolu mutfağının kucaklaştığı, yerin altından kopup sofralara bin bir formda gelen mucizedir.
Soğanı sevelim, soğanı yiyelim.
Esansların harman olduğu, Anadolu mutfağının kucaklaştığı, yerin altından kopup sofralara bin bir formda gelen mucizedir.
Soğanı sevelim, soğanı yiyelim.
Ben hayatı biraz romantize ederek yaşamayı seviyorum. Yarınların ne zaman gelmeyi keseceği belli değil dolayısıyla duygularımı, onları hissettiğim an ve hak ettikleri kadar yaşamayı seviyorum. Amygdalalar baskılanmasın, amygdalalara özgürlük!
Klasikciyiz 😍
öyleyiz valla sayın mdblue:)
- Ergonomik Ayakkabı
- Sevilen kişiyi mutlu eden her türlü hediye
- Ergonomik Ayakkabı
- Sevilen kişiyi mutlu eden her türlü hediye
- Ergonomik Ayakkabı
Aynı zamanda yüzücülerdeki belirgin kas grubudur.
Balkonda oturuyorum, çiçek böcek fotoğrafı çekiyorum. Birazdan gitarın tellerini tıngırdatıp gazi bulut ile yeniden buluşacağız.
istek parçamız: badem sen ağlama.
saçma derecede mevcuttur, çocukluğumdan beri bu tutkuya sahibimdir. El kadar çocuğu kartinge alıştırırlarsa böyle olur. yüzüme çarpan her rüzgar dalgasında kendimi daha bir canlı hissediyorum sayın yazarlar napayım elimde değil.
yoksa bir motorcu mu doğuyor
Küçükken annem her "yapma şunu şöyle?!" dediğinde sorardım sebebini. Hiçbir zaman, kimseden elle tutulur bir yanıt almadım zira zaten öyle bir yanıt yoktur.
https://www.google.com/amp/s/seyler.eksisozluk.com/amp/dis-macununu-ortadan-sikmanin-aslinda-eski-yillarda-gercek-bir-sorun-olmasi
https://www.google.com/amp/s/seyler.eksisozluk.com/amp/dis-macununu-ortadan-sikmanin-aslinda-eski-yillarda-gercek-bir-sorun-olmasi
Yol dediğin yol gibi
Ulaşmalı bir yere
Biz dön baba dönelim
Geliyoz aynı yere
Bu döngü kısır döngü
Başı var da sonu yok
Dönüyom dönemiyom
Sonunda bir çıkış yok
Amanieyynn
zaruri dipnot: dostlar farkındayım tek cümle değil. ama cuk oturuyordu dolayısıyla hiç bozmayayım dedim, affola.
Ulaşmalı bir yere
Biz dön baba dönelim
Geliyoz aynı yere
Bu döngü kısır döngü
Başı var da sonu yok
Dönüyom dönemiyom
Sonunda bir çıkış yok
Amanieyynn
zaruri dipnot: dostlar farkındayım tek cümle değil. ama cuk oturuyordu dolayısıyla hiç bozmayayım dedim, affola.
gidişattaki vahametten, iktidar kadar sorumlu olan karşıt düşünce topluluğudur.
bu dönem sınıfta kalmazsam soyadımı sizinle paylaşacağım sayın gütfsözlük söz veriyorum.
Sana harcadığım parayı kendime harcamıyorum.
(Benden kedime sitem dolu bir yakarış bıraktım)
(Benden kedime sitem dolu bir yakarış bıraktım)
"yahu bakın, iki hafta tam kapansak aslında baya iyi olur!" şeklinde söylemde bulunan bireylerle dalga geçilmesi hatırımdadır. Şu an radyodan tam kapanma ilkelerini dinlemekteyim. sonumuz hayrolsun.
Babam biraz celalli bir anadolu çocuğudur sayın yazarlar, öyle haksızlığa tahammül edemez, içine oturur. Eski evdeyiz, apartmanın birinci katında oturuyoruz. Babam da ben doğduğumdan beri sigarayı balkonda içer, bu alışkanlığını bu küçük balkonlu evde de devam ettirdi. Mevsimlerden sonbahar, House MD'li bir akşam; babamın sigara molasından gelmesini bekliyoruz ki diziyi devam ettirelim. Baba Bey büyük bir hışımla dombuldayarak geldi, gözlerden alev fışkırıyor. Bol sıfat tamlamalı bir küfür serisinin ardından konuyu anladık: baba bey balkonda, kullanılmış ve üzerinde hala kıllar olan bir tıraş bıçağı bulmuştur! Çöpe atıp hayatına devam etmek bir anadolu çocuğuna yakışır mı hiç?! Hadleri bildirilmelidir nitekim bu insanlik değildir! Kendisi bayağı zeki bir adamdır ve elinden geleni ardına koymayacaktır! Word belgesi açılır, insanlık dersi kelimelere dökülür ve binanın giriş kapısına asılmak üzere basılır. Yeter mi? Elbette hayır. Yapanın, kıllı kalmayı dileyeceği bir ceza düşünülmelidir. Ertesi gün sevgili elegantmoon'unuz okula giderken yazıyla birlikte o kıllı tıraş bıçağını apartmanın giriş kapısına bantlanmış şekilde bulur. Baba beyi kim durduracaktır? En nihayetinde apartuman yöneticisi de kendisidir! Bu onlara, derslerini verecektir!
Gerekli dipnot 1: o kıllı tıraş bıçağı iki hafta giriş kapısına bantlı şekilde kalmıştır.
Gerekli dipnot 2: yer, Ankara'nın merkezidir.
Gerekli dipnot 1: o kıllı tıraş bıçağı iki hafta giriş kapısına bantlı şekilde kalmıştır.
Gerekli dipnot 2: yer, Ankara'nın merkezidir.
"Elegantmoon aç kapıyı,geldim. Gelirken pasta da aldım."
Sonra yatağa geçer, sarılıp uyuruz.
Sonra yatağa geçer, sarılıp uyuruz.
Ahh nerede sayın elegantmoon nerede :(
elegantmoon'a bir pasta, tamam notumuzu aldık. sözlük ahalisi dostunu asla yalnız bırakmaz inşallah AMİN
Hahahahha çok sağ olun fistikgibiri:) sayın kimliksizot, hayale kendimi o kadar kaptırdım ki bugün ya kendim alacağım ya da kendim yapacağım. Hayalin kontrol edebildiğim kısmını gerceklestirebileyim bari diye:)
ben de en azından üzümlü kek yapayım dedim ama anacığım sağ olsun "kilo alıyorsun" sözleriyle izin vermedi -asıl neden bulaşıklar biliyorum xD- size afiyet olsun elegantmoon :)
(bkz: tabu)lardır.
Toplumun genel yapısına, örf, gelenek- göreneklerine aykırı olmaları sebebiyle üstü örtülen, nefretle bakılan konulardır. Bu mevzuların yüzeyselliği ve derin inkar mekanizmasıyla ortaya çıkması dikkatimi çekmektedir. Mesela Türk toplumunkilerden bazılarını ele alalım:
- cinsel ilişki: Yahu, dünyada sekiz milyar insan var. Nasıl oldu bunlar? Ikili iliski, rızası olan iki yetişkin arasında gerçekleşiyorsa toplum niye bunu abartıp saatlerini bunu konuşmaya harcıyor? Burnumuzu sokmadığımız bir tek milletin yatak odası kalmıştı çünkü.
-din: daha bireysel bir mevzu zannımca yoktur. Niye bunu insanlığın temel şartı olarak görüyoruz?
- (daha yüzeysel gidelim): normal çatal-kaşık-tabak kullanmadığım için uzaylı olarak görülüyorum. HERKES KENDi seçimi olan alet edevatla yemek yiyebilir. Karaca'da ne satılıyorsa onda yemek yemek zorunda değiliz.
-ailemle konuştuğum zamanlarda bazen dışarıda yemek yerdik ve hesabı ben öderdim. Hesabı ödemek erkeklerin sorumluluğu değildir. Erkek adam diye bir mevzu oluşturup bunu abartmayalım.
-siyasi liderler (tabu olmadan abartılan favori mevzum): onlar bize hizmet etmek için varlar, bu insanlar da bir toplum görevlisi. Niye ayaklarına kapanılıyor bunların?
Bizim toplumumuzu bırakalım başka tabulardan bahsedelim: yahu insanlar bir yerlere geç kalabilir, insanlık hali. ne var bunda bu kadar abartacak?!
Abartılı tepki verilen çoğu şey gereksiz geliyor bana aslında sayın yazarlar. Insanlık halidir, beşer şaşardır. Hayatı tamamen siyah beyaz olarak görmek, biraz tecrübesizlik biraz da çocuksuluktur. Anlayışlı olmak lazımdır.
Dipnot: güllaç.
Toplumun genel yapısına, örf, gelenek- göreneklerine aykırı olmaları sebebiyle üstü örtülen, nefretle bakılan konulardır. Bu mevzuların yüzeyselliği ve derin inkar mekanizmasıyla ortaya çıkması dikkatimi çekmektedir. Mesela Türk toplumunkilerden bazılarını ele alalım:
- cinsel ilişki: Yahu, dünyada sekiz milyar insan var. Nasıl oldu bunlar? Ikili iliski, rızası olan iki yetişkin arasında gerçekleşiyorsa toplum niye bunu abartıp saatlerini bunu konuşmaya harcıyor? Burnumuzu sokmadığımız bir tek milletin yatak odası kalmıştı çünkü.
-din: daha bireysel bir mevzu zannımca yoktur. Niye bunu insanlığın temel şartı olarak görüyoruz?
- (daha yüzeysel gidelim): normal çatal-kaşık-tabak kullanmadığım için uzaylı olarak görülüyorum. HERKES KENDi seçimi olan alet edevatla yemek yiyebilir. Karaca'da ne satılıyorsa onda yemek yemek zorunda değiliz.
-ailemle konuştuğum zamanlarda bazen dışarıda yemek yerdik ve hesabı ben öderdim. Hesabı ödemek erkeklerin sorumluluğu değildir. Erkek adam diye bir mevzu oluşturup bunu abartmayalım.
-siyasi liderler (tabu olmadan abartılan favori mevzum): onlar bize hizmet etmek için varlar, bu insanlar da bir toplum görevlisi. Niye ayaklarına kapanılıyor bunların?
Bizim toplumumuzu bırakalım başka tabulardan bahsedelim: yahu insanlar bir yerlere geç kalabilir, insanlık hali. ne var bunda bu kadar abartacak?!
Abartılı tepki verilen çoğu şey gereksiz geliyor bana aslında sayın yazarlar. Insanlık halidir, beşer şaşardır. Hayatı tamamen siyah beyaz olarak görmek, biraz tecrübesizlik biraz da çocuksuluktur. Anlayışlı olmak lazımdır.
Dipnot: güllaç.
Söylediğiniz her şeye katılıyorum, cinsel tabudan bahsederken saatlerini bunla ilgili konuşurken harcıyor demişsiniz, tam tersi hiç konuşulmadığı için tabu halinde bence, erkeklere yüklenen rol belli, bunu en eğitimlisinden en eğitimsizine kadar çoğu kişi benimsemiş durumda, kolay değişecek bir durum değil maalesef
Sayın objector, kast ettiğim daha çok dedikodu kültürü idi. Yani "o orada şununla şunu yapmış, bak o ikisi herhalde şunu yapıyor" gibi fısıltı gazetesi manşetleridir. Boş iştir, gereksizdir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?