Bazen, bazı şeyleri etraflıca anlayabilmek için dışardan bakmak gerekliliğini gözler önüne seren durumdur.
Dirk Pitt ile derin bir aşk yaşadık zamanında. O esmer teni, siyah kıvırcık saçları, her konudaki engin bilgisiyle kendine ait serisi olan aşık olduğum bir beyefendidir o. Aşkımın seviyesini ortaya çıkarmamak için sıfat sayısını sınırlı tuttum. Ah bu beyefendi nasıl bir beyefendidir yazarlar bir bilseniz! Dünya'nın dört bir yanındaki gizemleri zekasıyla, gücüyle, şeytan tüyüyle aydınlatır! Ah canım Dirk Pitt!
ismini, Almanya'nın Köln şehrinden alır. (bkz: true story)
Şu an açıkçası ne yapacağımı bilmiyorum. kendimi de sıkışmış ve fazla stresli hissediyorum. Ne olucak onu da bilmiyorum. Çok basit şeyler istiyorum aslında, her şey bu kadar zor olmamalı.
-Robin Williams. Öldüğünde evde bir yas havası hakimdi.
-Robert de Niro: resmi olarak film izleme kariyerime "Analyze This/Analyze That" ile başlamam bunda büyük bir etkendir:)
-Robert de Niro: resmi olarak film izleme kariyerime "Analyze This/Analyze That" ile başlamam bunda büyük bir etkendir:)
Üç kat daha fazla yemek yememe sebebiyet veren davranışımdır. Yediğim yemeğe odaklanmayınca daha hızlı yiyorum, doygunluk hissi gelene kadar normalde yiyeceğimden çok daha fazla tüketmiş oluyorum. Uzun vadede verimsizdir.
Normal boyut kaşık-çatallardır. Sevmiyorum sayın yazarlar, kullanmıyorum da. Niye o kadar büyük lokmaları yemek zorunda kalayım, niye elimden daha büyük bir araçla yemek yiyeyim daha kolayı, zarifi, ergonomiği varken?! Normal boyutlu kaşık ve çatallarla aramızda husumet olduğu için tatlı kaşığı ve çatalı ile yemek yiyorum evet. Bu raddede bir nefret olmasa da dev gibi tabaklarla da yıldızım barışmadı hiç, onun yerine şirin kaseleri tercih ediyorum.
Birçok sosyal medya platformunu yapısında toplamıştır: (bkz: snapchat),(bkz: tiktok) ve dm özelliği sayesinde muhtelif mesajları uygulamaları.
Multifonksiyonel olması ve kullanıcıyı uygulamaya daha da bağımlı hale getirecek şekilde bir algoritma kullanması sebebiyle instagram, anneannelerden torunlara, yediden yetmişe herkesin hayatına girmeyi başarmıştır.
Multifonksiyonel olması ve kullanıcıyı uygulamaya daha da bağımlı hale getirecek şekilde bir algoritma kullanması sebebiyle instagram, anneannelerden torunlara, yediden yetmişe herkesin hayatına girmeyi başarmıştır.
türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde doğmuş ve kendini erkek olarak tanımlayan bireylerin oluşturduğu kümedir. kırk milyon insanı daha spesifik genellemelere tabi tutmak, bu güzide mekanı ekşi sözlüğe dönüştürebilir.
pardon hocam biz çıkalım siz devam edin o zaman, yani şurada bu genelleme yorumunu yapabileceğiniz yüzlerce başlık sayabilirim size, görüşümü yazdım, katılırsınız katılmazsınız, üstüne yorum yapmaya gerek yok
sayın objector, merhabalar. girdiğim entry sizin entrynize bir yorum ya da eleştiri niteliğinde değildir, size cevap olarak yazmadım. aksine, her yerde gördüğüm ve duyduğum "türk erkeği şöyle kötüdür, şöyle huyludur veya türk kadını şöyledir" vb. yorumlardan sıkıldığım için bunu yazdım. konunun entrynizle ilgisi yoktur anlayacağınız. iyi günler:)
buna ek olarak entry girme özgürlüğü kurallara uyulduğu takdirde tüm yazarlarımıza aittir. yorum yapma özgürlüğü de bunu beraberinde getirir. saygılar.
yaptığınız eleştirinin bu başlıkta yazılan ve bana ait olan tek entry'e olmayıp gelebilecek potansiyel entry'lere yönelik olabileceğini anlayamamışım demek ki, iyi günler.
"Sen mutlu olunca mutlu oluyorum ben"dir.
bursa merkezli kitapçıdır. 2-3 senedir kullanmaktayım. ilk başlarda her siparişte ücretsiz kargo imkanı varken şu an 30 tl üzerine bu imkan tanınmış. olsundur, zaten 30 tl kitap alımında bulunurken aşılması çok kolay bir sınırdır. hızlı ve ucuz olduklarından, bilmeyen varsa yararlanabilirler diye bu başlığı açmak istedim. herkese iyi günler:)
3-4 ay önce sarf ettiğim "uzun süre kimseyle duygusal bir münasebetim olsun istemiyorum, kendime odaklanayım istiyorum. Zaten tonla işim gücüm var, yapmak istediğim onlarca şey var, azıcık kafa dinleyeyim" sözlerinin ardından gerçekleşen; görünce kalp ritmimin arttığı, görmediğimde hatta yanımdayken dahi özlediğim bir beyefendinin hayatıma girmesi şoku.
Edit: yaklaşık bir buçuk senedir birlikteyiz, başarılı bir iş yapmışım eheheh:)
Edit: yaklaşık bir buçuk senedir birlikteyiz, başarılı bir iş yapmışım eheheh:)
Maşallah diyelim nazar değmesin 🧿🧿
Bir nazar boncuğu da benden gelsin. 🧿 hep mutlu olun inşallah sevgili elegantmoon :))
Sayın yazarlar, çok incesiniz, çok sağ olun. Çok mutlu ettiniz beni :)
çok sevindim sizin adınıza sayın elegantmoon mutluluklarrr :))
🧿🧿🧿
"Emotional olarak hep yanımda olan, çekici, mükemmel bir kedisin sen😄"
Yahu, içim ısındı ne yapacağını bilemedim. Elimi, kolumu bile nereye koyacağımı bilemedim. Gidip sımsıkı sarılmak istedim hiçbir zaman bırakmayacak gibi. Sarılamadım ama daha, haftaya artık umarım.
Yahu, içim ısındı ne yapacağını bilemedim. Elimi, kolumu bile nereye koyacağımı bilemedim. Gidip sımsıkı sarılmak istedim hiçbir zaman bırakmayacak gibi. Sarılamadım ama daha, haftaya artık umarım.
ağzıma pelesenk olmuş lafımdır: "ikili ilişkiler hayatın baharatıdır."
hali hazırda kıvamı tutmuş, malzemeleri yerinde olan yemeğe baharat katarsanız; tadına tat katmış, lezzetli olan yemeği daha da lezzetlendirmiş olursunuz. ancak bozuk, malzemeleri eksik olan yemeği baharatlarla kurtaramazsınız, üstüne bir de malzemeyi ziyan etmiş, boşa harcamış olursunuz, yazıktır.
hayat kaliteniz yerindeyse, siz mutluysanız, who'nun sağlıklı birey tanımına uyuyorsanız, hayatınıza da böyle biri girdiği takdirde yaşamdan aldığınız zevk artık yüz üzerinden değil, minimum yüz on üzerinden değerlendirilir olur. eğer bu konumda değilseniz, naçizane tavsiyem önce kendinize odaklanmanız, kendinizle mutlu olacak iç çalışmalarınızı yapmanızdır. yoksa baharatlar ve yemek gibi hem siz hem vaktiniz hem de karşınızdaki harcanmış olursunuzdur, neme lazımdır.
kendimle mutlu olduğumda çok bir şey umurumda değildir zira mutluyumdur. eğer osmanlı'dan hallice iç karışıklıklara sahipsem zaten dünya umrumda değildir, kendimle fazlaca meşgulümdür.
özetle, partnerimin olması bir ihtiyaç, bir gereklilik değildir ancak tüm şartları sağlayarak olduğunda da onun bedeni bir ihtiyaç olur, zihni ve yaşamı baş ucu kitabım olur, mutluluğuma mutluluk katar.
her durumda mutlu olmamız dileğiyle:)
hali hazırda kıvamı tutmuş, malzemeleri yerinde olan yemeğe baharat katarsanız; tadına tat katmış, lezzetli olan yemeği daha da lezzetlendirmiş olursunuz. ancak bozuk, malzemeleri eksik olan yemeği baharatlarla kurtaramazsınız, üstüne bir de malzemeyi ziyan etmiş, boşa harcamış olursunuz, yazıktır.
hayat kaliteniz yerindeyse, siz mutluysanız, who'nun sağlıklı birey tanımına uyuyorsanız, hayatınıza da böyle biri girdiği takdirde yaşamdan aldığınız zevk artık yüz üzerinden değil, minimum yüz on üzerinden değerlendirilir olur. eğer bu konumda değilseniz, naçizane tavsiyem önce kendinize odaklanmanız, kendinizle mutlu olacak iç çalışmalarınızı yapmanızdır. yoksa baharatlar ve yemek gibi hem siz hem vaktiniz hem de karşınızdaki harcanmış olursunuzdur, neme lazımdır.
kendimle mutlu olduğumda çok bir şey umurumda değildir zira mutluyumdur. eğer osmanlı'dan hallice iç karışıklıklara sahipsem zaten dünya umrumda değildir, kendimle fazlaca meşgulümdür.
özetle, partnerimin olması bir ihtiyaç, bir gereklilik değildir ancak tüm şartları sağlayarak olduğunda da onun bedeni bir ihtiyaç olur, zihni ve yaşamı baş ucu kitabım olur, mutluluğuma mutluluk katar.
her durumda mutlu olmamız dileğiyle:)
bilgisayarı ders çalışayım diye açıp gütfsözlük'te entry girince ders çalışılmış olmuyor.
yemek faslının uzun sürmesini seviyordur, ağzının tadıyla yemek yemesi için üşenmemesi gerektiğini biliyordur. bu arkadaş size onu beklememenizi söyler, mantıklı olan da odur ancak siz yine de yanında kalıp sohbetinizle, bu yemek yemesi 2.5 saat süren arkadaşa eşlik edin. içten içe seviniyorlar:)
(bkz: şeker bağımlılığı)
Yüz kaslarının farklı konumlanması veya yapılanması sonucu oluşan, bozukluk olmayan anatomik bozukluklardır.
Dipnot: omuzda ve belde de görülebilir. Şahsımda üçü de bulunur, çok da matah bir şey değildir.
Dipnot: omuzda ve belde de görülebilir. Şahsımda üçü de bulunur, çok da matah bir şey değildir.
bilhassa bugünkü gibi, masmavi bir gökyüzüne sahipse beni mutlu mutlu yataktan çıkaran, verimlilik ve tebessüm tetikleyicisidir. kedi bey'in işlerini halledip mutlu mutlu ders çalışmaya oturdum hemen. sonra da yürüyüşe çıkıp bir bahçeli havası alıp geri döneriz. ev sessiz, ben mutlu, sokaktan kuş cıvıltıları yükseliyor. açıkçası şu an yanımda olmasını istediğim beyefendi dışında hayattan pek bir isteğim yok. güzel bir pazar günü dilerim herkese:)
Hayırlı pazarlar sayın elegantmoon :)
Size de sayın mdblue:)
Sizin yazdıklarınızı okuyunca hayatın güzel yanlarını anımsıyorum :) bu arada 7.caddede ben de çok yürürüm, belki de karşılaşıyoruzdur kim bilir :)
Hahahah çok sağ olun sayın objector. Evet dediğinizin olma ihtimali var kesinlikle:)
sosyal medyanın çeşidine göre kullanıcıların, davranış şekillerini adapte etmesidir. instagram'da herkes mutlu, herkesin hayatı mükemmel, her yaptığı eğlenceli, lüks iken twitter'da herkes derbeder, cefakar, mutsuz ve depresiftir. insanların hayatını, beslenme düzenlerini, kıyafet tercihlerini ve daha nicelerini güdüleyen sosyal medya platformlarının, belirli duyguların sadece belirli yerlerde ifade edilebileceği anlayışını kazandırması zannımca garip ve ilginçtir. instagram'da mutsuzluğunuzu dile getiremezsiniz, 'prim' yapmaz çünkü; hatta çoğu kişice uygunsuz karşılanabilir. aynı duyguları twitter'da paylaşırsanız fenomen olma ihtimaliniz yüksektir. tamamen yanılıyor da olabilirim elbet, bu sadece benim radarıma giren data sonucu yaptığım bir çıkarımdır.
yusyuvarlak, tostoparlak, bembeyaz tenli, kıskıvırcık saçlı bir tosuncuk.
Maşallah size sevgili elegantmoon
hahahhahaha üstünden 21 yıl geçti sayın objector, o halimle pek benzerliğim kalmadı artık. ama sağ olun:)
Olsun, insan ömründeki her yaşın olumlu ve olumsuz özellikleri var ve bu dengeleme sayesinde her yaşın değeri aynı sayılır :)
Aklımda hayal ettim. Anlık şöyleyim 🥰🥰🥰
Bebekler çok tatlı şeyler :)
spotify'da bulunan, muhtelif amaca yönelik, yazarların kullandığı podcastlerdir. benimkiler ektedir:
-almanca için:
*slow german with annik rubens
*auf deutsch gesagt!
*german stories from level a2
-tarih seven inek tıpçılar için:
*medical mysteries
hep beraber bir podcast rehberi oluşturalım sayın yazarlar:)
-almanca için:
*slow german with annik rubens
*auf deutsch gesagt!
*german stories from level a2
-tarih seven inek tıpçılar için:
*medical mysteries
hep beraber bir podcast rehberi oluşturalım sayın yazarlar:)
Muhteşem bir başlık. Bir teşekkürü borç bildim ;)
Sayın mdblue, sizinkileri de ekleyin lütfen :)))
Ben Spotify kullanmıyorum 🤣 ama kullanır kullanmaz dinlemeyi düşünüyorum ve yeni tavsiyeler için hazır olun 😅
sayın yazarlar, photoshop'un günümüz dünyasındaki sosyolojik ve psikolojik etkilerine çok yerinde değinmişsiniz. elde edilemeyecek bedenler, hayatın primer odağı haline gelmiş pozlar ve vücut ölçüleri, sokaktaki herkesin burnunun birbirine benzemeye başlaması gibi durumlar sosyal medyanın olmazsa olması photoshop'un augmentesiyle olmuştur. yalnız buna küçücük bir not eklemek istiyorum: photoshop denildiğinde akla sadece beden üzerinde yapılan oynamalar gelmemelidir. bir fotoğrafın üzerinde yapılan tüm oynamalar photoshop yardımıyla yapılabilir. o görülen güzelim günbatımları, makinede veya telefonda aslında çok da güzel gözükmez; fotoğrafın aydınlığı, doygunluğu, keskinliği gibi değerleriyle oynanır ve bunlar da photoshop ile yapılabilir. doğru kullanıldığında iş yapar yani:)
edit: işbu entry, sözlükteki 200. entryimdir. tüm sözlük ahalisine teşekkür ederim:)
edit: işbu entry, sözlükteki 200. entryimdir. tüm sözlük ahalisine teşekkür ederim:)
(bkz: bir ömür nasıl çarçur edilir)
ilişkide iki taraf da bu husus üzerinde consensusa ulaştıysa sıkıntı olmayan mevzudur. sizi bilmem sayın yazarlar, ama ben çok değişik insanlarla karşılaşıyorum, çok tuhaf şeyler duyuyor elf kulaklarım. herkesin aynı değer yargılarına sahip olmasını beklemek absürd olur. başlıktaki gibi düşünüp mutlu olan çiftler de pekala olabilir. bendenizin konu hakkındaki görüşü ise bu doğrultuda değildir, sevgide kıskançlığa yer olmamalıdır. iki taraf da kendini belirli düzeyde biricik hissetmelidir. herkesin ilişkilerinde mutlu olması temennisiyle:)
daha önce başka bir entryimde de yazmıştım sanırım: melankolik bir insan değilim, baseline mutluluk değerim yüksektir. mutluluk durumumuzun skalasını -100 ile +100 arasında tanımlayacak olursak normal bir günde stabil olarak +40 ile ortada geziyorum, iş yapıyorum. son bir aydır bu değer +55'e çıkmış durumunda. günlerim daha verimli geçmeye başladı, daha çok iş yapıyorum, daha çok kazanıyorum, daha çok geziyorum, kedimle daha fazla zaman geçiriyorum. sizi mutlu etmeyen (bakın mutsuz eden demiyorum) faktörleri çıkarın yazarlar hayatınızdan (bkz: aile evinin kanserojen olması), sizi yeniden çocukmuş gibi hissettiren insanları, etmenleri ise dahil edin hayatınıza. azıcık süründükten sonra rahata çıkıyor hayat. mutsuzsanız ya değişin ya da değiştirin. hayat fazla hızlı geçiyor, bana "senin zamanında" ile başlayan bir cümle kuruldu geçen. bunların hiçbiri olmuyorsa -çünkü kabul edelim, hayat herkese eşit davranmıyor- kedi alın.
Çok güzel ifade etmişsiniz
çok sağ olun sayın objector:)
türkiye gibi stabil olmayan bir ülkede yaşayan insanların haklı olarak sahip olduğu korkudur. sekiz yıl önce akşam antrenman çıkışı eve gelmiş idim. annem uzun zamandır ev ahalisi olarak birlikte kitap okumadığımıza dikkat çekerek televizyonu kapatmamızı önerdi ve biz de yaptık. salonda herkes kitabını okudu ve erkenden yattık. sabah bir kalktık ki ne görelim! gezi parkı tüm haberlerde, ülkede bir şeyler oluyor! bir gün televizyonu kapayıp uyuyalım dedik "gezi" başlamış yahu?! uyumayın sayın yazarlar, ülkede her an her şey olabilir, nitekim oluyor da.
Ne doğru dediniz sayın elegantmoon'cuğum. Ülke gündemine yetişmeye çalışırken kendimi beli bükülmüş bir şekilde bastonuyla yürürken arkada kalan ve siyasilere “dövüşmen guzum” diyen bir babaanne gibi hissediyorum :(
sayın mandalinasoydumbasucumakoydum, "dövüşmen guzum" yazmışsınız ya, dönüp dönüp okuyorum yorumunuzu. her seferinde ayrı bir kahkaha atıyorum, çok sağ olun:)))))
Ahahahh ne demek efendim sizler sağ olun böylesine önemli bir konuya değindiğiniz için :)
(bkz: hayatın sorgulandığı anlar)
son iki haftadır dikkatimi çeken hadisedir. reklam miktarını abartmadıkları için moderatörlere teşekkürlerimi sunuyorum.
2011 yazına hızlı teleport için linke tıklayabilirsiniz.
Glee, Samuel😍
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?