Benim için sadece evlenmeyi değil ilişkide olmayı da kapsar. Bu sözü edilen denklik, objektif bir olgu olmamakla birlikte kişinin hissettiği ve kendince yorumladığı bir durumdur zannımca. Benim düşüncem ise spesifik örneklerden ziyade hissiyatı içermektedir: size akademik, ekonomik ya da siyasi görüş gibi nokta atış örnekler veremem. Bunların yerine, verdiğim örneklerin de desteklediği bir "anlayabilme-anlaşılabilme" hissiyatı demek istiyorum sayın yazarlar. Hayatta yaptıklarınızı, yapmak istediklerinizi, yapabileceklerinizi nedenleriyle birlikte anlayabilen, sizi bu hususlarda destekleyebilen insanla bence denksinizdir. Elbette tam anlamıyla anlamak ve desteklemek için bir miktar ortak geçmiş ve bilgi birikimi gerekmektedir. Hayat tarzlarının benzerliği de bence bu noktada önemlidir. Aynı olmasına gerek yoktur; anlayıp destek verip empati yapabilecek kadar içinde olsundur, yeterdir. Bir de ben şu durumu ilk defa beyefendimle olan birlikteliğimde hissettim: ikimizin de birbirimiz için yaptığımız ve yapacağımız fedakarlıklar çok büyük ancak aynı boyuttadır. Bunun önemli ölçüde birbirimizi kendimize denk görmemizle alakalı olduğunu düşünmekteyim. Yani bir tarafın karşıdaki için yapmaya gönüllü olduğu şeylere öbür taraf yanaşmıyorsa eğer, karşısındakini kendi seviyesinde görmemesiyle alakası vardır muhtemelen. Ben, kendim için ne istiyorsam aynılarını beyefendi için de istemekteyim. Hissiyatı yoklayın, içgüdünüz söyler bence size.
Burnunu çeken demek istemiyorum, zira yapılan bu değildir, burnunun içini 0.2 saniyede bir bin beygir gücüyle vakumlayandır. O sümük belki de durmak istemiyor burnunuzda, düşündük mü bunu hiç? Dile gelse bungee jumping yaptığını söyleyecek olan o mucosaya da bana da bir rahat vermesi gereken tiplemedir kısacası.
Bej ile grinin çok benzer üslupları oldukları kanaatindeyim ben sayın yazarlar. Resmen ikisinin de binbir türlü tonu var ve bana hissettirdikleri yüksek oranda aynı, o küçük farklılık da bejin sıcaklığından grinin ise soğukluğundan kaynaklanıyor aslında. Ancak bejin ne açından gizemli olduğunu bilmiyorum, belki nasıl bir gizeme sahip olduğudur asıl gizem:)
Metroya doğru koşmaktasınızdır. Merdivenlerin başına geldiğinizde gözünüz raylara ilişir ve yaklaşmakta olan treni görürsünüz. Koşarsınız; yarınlar yokmuşçasına, düşünce kırılmayacak bacaklarınız varmışçasına, Speedy Gonzales'in ikinci dereceden kuzeniymişçesine koşarsınız. "Dıdııııııı dıdıııııı" sesiyle birlikte kendinizi metronun içine atarsınız ve kapılar sizin ardınızdan kapanır. İnsanlar aslında paldır küldür girmenizden ötürü size bakarlar ama siz onu kahramanlığınıza yorarsınız. O gün o metro durağının kahramanı sizsinizdir.
10.15'inci dakikadaki sahne aklıma geliyor hep. Parasite olarak görmek gayet akla yatkın. Bir kere yaşanacak dünyada vaktini nasıl geçireceğini tamamen kendisi kontrol etmek isteyen insanlar için çocuk sahibi olmak mantıksız gelebilir. Hiç bitmeyecek bir iş, ne izin günün ne akşam saatiniz var. Dünyanın en büyük sorumluluğu dense abes kaçmaz sanırım. Herkese göre değildir.
Bugün benim beyefendiye aldık 4. Caddedekilerden birinden. Beyefendi yeşil istedi hiç düşünmeden ama yeşilin dört farklı tonu vardı birbiriyle hiç alakası olmayan. Koyu tonda olanını bir giydi beyefendi, giyer giymez gözlerinden kalpler çıkan bugs bunny'ye döndüm. Sevdiğiniz bir insanın hayatında başarıyla ilerleyişine şahit olmak ayrı bir güzel hissettiriyor insanı. Ayrıca bu koyu yeşil scrubsın ceplerinde kullanılan sekonder renk sarıydı, gerçekten çok hoşuma gitti bunu da eklemeliyim. O sarı, çok güzel bir uyum içindeydi ana renkle güzel seçmişler.
tabi ama bu vosvosu vosvos yapmak için yeterli bir sebep değil bence.(burada spoiler vereceğim devamını okumak size kalmış)hele behzat'ın harun'un borçları için vosvosu satması ve üstüne üstlük final sahnesi vosvosu vosvos yapmak için ideal bir dizi olduğunu gösteriyor zannımca :)
Şarkıları bir zaman ölçütü olarak kullanması muhtemel olan insandır. Kendi bildiği bir şarkı listesi açıkken "5 şarkı sonra evden çıkmalıyım" şeklinde hesap yapmak mantıklı geliyordur. Duşta iken bence yapılması en mantıklı şey de budur, tavsiye ederim. Onun haricinde ise benim kafamın içinde çalıyor sürekli müzik. Eğleniyorum ben baya gün içinde bu sayede hahahhahah:) Edit: başlıktaki anlatım bozukluğunu düzeltmeye çalışan bir lise son öğrencisi var içimde.
Antares, Akrep Takımyıldızı'nın en parlak yıldızıdır. Kendisi kırmızı bir yıldız olup eski zamanlarda bu özelliği sebebiyle Mars ile mukayese edilmiştir. Benim beyefendinin takımyıldızı akrep'tir. Kırmızıya bayılır. Antares'in orada oturur. Gökyüzünde Antares'i ararım her gece. Baktıkça yanımda hissederim kendisini. Nereye bakarsam onu görmek istedikçe gökler güzel bir çağrışım oyunu oynar bana. Dipnot: romantik kısma alerjisi olan yazarlar son kısmı boşversin ve gökyüzüne baksın, kaybolup gidiyor insan.
Hali hazırda söylenmişlerin, umudu söylenmemişlerde arattığından ileri gelir zannımca. Bilinmeyendeki gizemden de besleniyor olabilir elbet. Bilmiyorum sayın yazarlar, açın başlık da ona göre karar verelim:)
Coğrafya kaderdir. Aile kaderdir. Bu kader kişinin kendi kişiliğiyle uyuşmazsa kişi mutsuz olur. "Daha fazlasını hak ediyorum, peki niye sahip olamıyorum?" düşüncesi insanı yer bitirir. En son da çekip gitmeyle kurtulabilir sanırım. Maksimum yetmiş sene süren ömre milattan önceki dönemin cehaletini sığdırmayı başaran bir milletin toprakları burası. İnsan tabi mutsuz olur.
her dönemden toplam yazar sayımız 200'ü aşmışken ve burada birbirimize ulaşma imkanımız kolayken böyle bir başlığın faydalı olabileceğini düşündüm. ben ev arkadaşı olmaya talibim. varsa sayın yazarlarımızın tanıdığı, dmden birbirimize ulaşalım. hepimize hayırlı günler.
Sözlüğümüzün internlerine sormak istiyorum: Mezun oldunuz mu, diplomalarınızın üstünde ne yazıyor? "'Bachelor of science' mevzusu ne oldu?" Diye kime sorsam "Halledilmiş ya herhalde?" Diye cevap veriyor. Diplomalarınızın üstünde ne var şu an?
Balkondaki çamaşırları aniden bastıran yağmur yüzünden toplamam gerektiğini bilmeme rağmen 10 (on) saniye içinde tamamen ıslanmalarını sadece seyrettim çünkü dün aşı oldum ve kolumun ıslanmaması gerektiğini söyledi hemşirem (üşendim). Chaotic evil enerjisi:)