İnsanın bulunduğu bedeni ya da ruhu kabullenememesi korkunç bir his. Ölene dek beraber olmak zorunda olduğun tek kişi olan kendine karşı tahsmmülsüzsün ve seni bırakmayacağına da eminsin... bazı günlerin geçmesi gerçekten güç geliyor.
Size katılıyorum sayın armut, sevmediğimiz herkesi hayatımızdan çıkarabiliyoruz ama kendimizi hayatımızdan çıkarmamız imkansız ve bu çoğu zaman bana ağır geliyor açıkçası. Yine de deniyorum kendimi sevmeyi, ne kadar başarılı olabildiğimi bilmiyorum ama deniyorum çünkü elimden başka bir şey gelmiyor. Sizi okuduğumda şu aralar gerçekten zor zamanlardan geçtiğinizi anladım, yaşça benden büyüksünüz, size tavsiye verebilecek konumda değilim fakat mesaj kutum size hep açık çünkü dinlemeyi severim, kendinizi daha iyi hissedecekseniz bana yazabilirsiniz :)
Çok yakın olduğum insanlarla yapmaktan rahatsız olmadığım fakat yakın olmadığım insanlarla bir saniyesine bile zor tahammül ettiğim eylem konuşmadan oturabilmek. Konuşmadan oturabilme samimiyeti diye bir şey var gerçekten bence. Edit:Entry başlığa uygun hale getirildi.
4 kişiyiz ama listeye yazabileceğim siz ve ben varız, ben diğer kişiliklerimi de getirirsem okey oynayabilecek bir çoğunluk oluşturuyoruz sayın poyrazkarayel
Six feet under finalinde claire arabaya binmiş, new york'a doğru yola çıkmıştır. Arabanın aynasından nate'in koşuşunu ve yavaş yavaş kayboluşunu görürüz, işte o an ileleualatyr dayanamaz ve hüngür hüngür ağlar bölüm bitene kadar. Sonra sahnede çalan breathe me'yi her dinlediğinde de gözleri dolar.