yüksek olasılıkla gerçekleşmeyecek olay. hekimler, dünyâ genelinde robotik bilimi ve yapay zekâyı medikal teknolojiler altında tıbbî pratikte hâlihazırda kullanıyorlar. yapay zekâ hekimliği yok eden değil; hekimin diyagnostik, terapötik, girişimsel başarısını daha da artıran bir fasilitatör. bugün literatürdeki hâkim kanı da bu şekilde.
WiLL ROBOTS TAKE MY JOB? isminde, günümüz ve gelecekteki muhtemel teknolojileri baz alarak mesleğinizi kaybedip kaybetmeyeceğini hesaplayan ilginç bir web-site de mevcûd meselâ bu siteye göre hekim ve cerrahların mesleğini kaybetme olasılığını %0.4 olarak hesaplıyorlar ki bu sitedeki en düşük oranlardan biri. yâni yapay zekânın ve robotların, gelecek nesillerde yerini alma ihtimâli en düşük olan meslek gruplarından biri hekim ve cerrahlar...
https://willrobotstakemyjob.com/29-1060-physicians-and-surgeons
örnek yazılar:
mıt technology review: "aı can't replace doctors. but it can make them better."
https://www.technologyreview.com/2018/10/23/139414/ai-cant-replace-doctors-but-it-can-make-them-better/
"aı is supporting doctors, not replacing them."
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5819974/
"as recently discussed in the literature doctors will most likely not be replaced by artificial intelligence: smart medical technologies exist as such as support to the physician in order to improve patient management."
https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fmed.2020.00027/full
- serona kan yürüdü robot evladım sarı serondan bir daha takıver
- serona kan yürümesi algilaniyor.... 111011101010
- sari seron algilaniyor... 101110100101010101
- sari seron bulunamadi
- yaaa robot kardeş çok rahat konuşuyordun
dikloron-muscoril
aspirin-klopidogrel...
aspirin-klopidogrel...
sözlüğün genele hitâp etmeyen, az yazarlı niş bir sözlük olması ve yazarlarının tamâmına yakınının aynı dört duvar içinde olduğunu varsayarsak,
ilerleyen zamanlarda okul normale döndüğünde meselâ her bir yazar için istese de istemese de bir yerlerde vukû bulma ihtimâli %50'nin üzerinde olan durum. :d
(ortamda gütfsözlük lafı geçmiştir)
- aaa yazar mısın sen de orada?
- evet uzun süredir yazarım.
- nickin ne?
- x.
- aaa ben de y. seni okuyordum bayâ favlamıştım o senmişsin demek.
- eheheehehe
- öhöhöhöhöh
ve tanış olunur.... ya da uzun süredir sözlükte tâkip ettiğin birinin, aslında tanıdığın biri olduğunu öğrenirsin...
meselâ sözlükten anonim yazışılır tanışalım denilir sonrasında şöyle şeyler olamaz mı bence olur yâni:
- kanka bugün benim öğle arası işim var biraz da sen yemeğe gidersin beni bekleme.
- tamam kanka ben de yemeğe gitmeyecektim zâten görüşürüz.
(ikisi de dekanlığın önündeki merdivenlerde beklerken yeniden karşılaşırlar.)
- hayırdır napıyorsun burada :d
- kanka birini bekliyorum da.
- aaa ben de. burada mı bekliyorsun?
- evet. sen?
- ben de.
- lan yoksa.
- hsssshtir o sen miydin lan sözlükteki x?
- evet sen de y'ydin değil mi?
- evet.
- vaaay anasssını
(bkz: sözlükten tanıştığın yazarın aynı amfiden çıkması)
ortamlarda sözlük hakkında konuşulurken kendini gizlemesi muhtemel yazarlar da pek tabî mümkün. o yüzden gütfsözlük'te anonim yazar olmanın ilk kuralı, gütfsözlük hakkında konuşmamaktır. :d
ilerleyen zamanlarda okul normale döndüğünde meselâ her bir yazar için istese de istemese de bir yerlerde vukû bulma ihtimâli %50'nin üzerinde olan durum. :d
(ortamda gütfsözlük lafı geçmiştir)
- aaa yazar mısın sen de orada?
- evet uzun süredir yazarım.
- nickin ne?
- x.
- aaa ben de y. seni okuyordum bayâ favlamıştım o senmişsin demek.
- eheheehehe
- öhöhöhöhöh
ve tanış olunur.... ya da uzun süredir sözlükte tâkip ettiğin birinin, aslında tanıdığın biri olduğunu öğrenirsin...
meselâ sözlükten anonim yazışılır tanışalım denilir sonrasında şöyle şeyler olamaz mı bence olur yâni:
- kanka bugün benim öğle arası işim var biraz da sen yemeğe gidersin beni bekleme.
- tamam kanka ben de yemeğe gitmeyecektim zâten görüşürüz.
(ikisi de dekanlığın önündeki merdivenlerde beklerken yeniden karşılaşırlar.)
- hayırdır napıyorsun burada :d
- kanka birini bekliyorum da.
- aaa ben de. burada mı bekliyorsun?
- evet. sen?
- ben de.
- lan yoksa.
- hsssshtir o sen miydin lan sözlükteki x?
- evet sen de y'ydin değil mi?
- evet.
- vaaay anasssını
(bkz: sözlükten tanıştığın yazarın aynı amfiden çıkması)
ortamlarda sözlük hakkında konuşulurken kendini gizlemesi muhtemel yazarlar da pek tabî mümkün. o yüzden gütfsözlük'te anonim yazar olmanın ilk kuralı, gütfsözlük hakkında konuşmamaktır. :d
giride emek var bildiğin saygı duydum
ben de prime ın önce davranıp yorum yazmasına ilaveten saygı duydum
ingiliz çayı olarak bilinen sütlü çayın doğu'da tüketim şekli. iki farklı yolla yapılabilir. ya suyla demlenmiş çaya sıcak süt eklersiniz ya da çayı doğrudan sütle demlersiniz. ikincisi, süt-çay kombinasyonunu sık kullanan şahsım tarafından daha lezzetli olarak kabûl edilmiştir. öyleyse nogay çayı târifimi vereyim.
200 ml yarım yağlı süte 1 tatlı kaşığı birinci kalite siyah çay ve 1 çay kaşığı earl grey kullanacaksınız. ilk olarak, tercîhen porselen demlikte, yarım yağlı sütü hafifçe ılıyana kadar 2-3 dakîka ısıtıyorsunuz. ısıttıktan sonra sütle orantılı olarak çaylarınızı süte ilâve edip karıştırıyorsunuz. süt kaynama noktasına yaklaşırken tâze çekilmiş/kırılmış karabiber ve kaya tuzunu mâkûl miktarlarda ekliyorsunuz ve karıştırıyorsunuz. çay kaynama noktasına geldiğinde çayın altını ve porselen demliğin kapağını kapatıp çayın 10 dakîka kadar demlenmesini bekliyorsunuz.
çay demlendikten sonra süzüp bardağa veyâ kâseye koyup üzerine bir parça tereyağı ekliyorsunuz. tereyağı yerine tâhin veyâ kaymak da kullanabilirsiniz.
geleneksel nogay çayı aşağı yukarı bu şekilde. tat olarak eğer karabiberli süt çorbası içmişseniz ona yakındır. ancak, baharatları çeşitlendirerek çayı farklı bir lezzete büründürmek de kolay. örneğin, karabiber eklediğiniz sırada biraz tarçın, muskat, karanfil, kakule vs. de kullanırsanız daha aromatik bir çay elde edersiniz. târifte kesinlikle şeker yoktur. tarçın kullanmanız çayı çok daha lezzetli yapar. karabiberin ve çayın acılığını biraz bastırır.
özellikle sonbahar-kış zamânı sıradan çayın iyi bir alternatifi olabilir.
200 ml yarım yağlı süte 1 tatlı kaşığı birinci kalite siyah çay ve 1 çay kaşığı earl grey kullanacaksınız. ilk olarak, tercîhen porselen demlikte, yarım yağlı sütü hafifçe ılıyana kadar 2-3 dakîka ısıtıyorsunuz. ısıttıktan sonra sütle orantılı olarak çaylarınızı süte ilâve edip karıştırıyorsunuz. süt kaynama noktasına yaklaşırken tâze çekilmiş/kırılmış karabiber ve kaya tuzunu mâkûl miktarlarda ekliyorsunuz ve karıştırıyorsunuz. çay kaynama noktasına geldiğinde çayın altını ve porselen demliğin kapağını kapatıp çayın 10 dakîka kadar demlenmesini bekliyorsunuz.
çay demlendikten sonra süzüp bardağa veyâ kâseye koyup üzerine bir parça tereyağı ekliyorsunuz. tereyağı yerine tâhin veyâ kaymak da kullanabilirsiniz.
geleneksel nogay çayı aşağı yukarı bu şekilde. tat olarak eğer karabiberli süt çorbası içmişseniz ona yakındır. ancak, baharatları çeşitlendirerek çayı farklı bir lezzete büründürmek de kolay. örneğin, karabiber eklediğiniz sırada biraz tarçın, muskat, karanfil, kakule vs. de kullanırsanız daha aromatik bir çay elde edersiniz. târifte kesinlikle şeker yoktur. tarçın kullanmanız çayı çok daha lezzetli yapar. karabiberin ve çayın acılığını biraz bastırır.
özellikle sonbahar-kış zamânı sıradan çayın iyi bir alternatifi olabilir.
yapay zekâ teknolojileri kullanarak yeryüzünde hiç yaşamamış, aslında var olmayan gerçekçi insan yüzleri oluşturan web-sitesi. sayfayı her yenilediğinizde, yalnızca sizin sayfanız için üretilmiş unique ve gerçekçi yüzler görüyorsunuz ve kapattığınızda o yüz bir daha var olmamak üzere kayboluyor. yüzlerdeki gerçeklik, o insanın var olmadığını düşündüğünüzde biraz ürkütücü gelebilir.
https://www.thispersondoesnotexist.com/
https://www.thispersondoesnotexist.com/
yazarların mezûnîyet sonrası uzmanlık yapmayı hedeflediği ya da istediği tıp alanlarıdır.
hastâne koşullarını tâkip etmiş, ilgilendiği hastalıkları araştırmış ve hakkında seçmek için yeterli düzeyde bilgi sâhibi olduğuma inanan biri olarak kendim adına nöroşirürji diyorum.
hastâne koşullarını tâkip etmiş, ilgilendiği hastalıkları araştırmış ve hakkında seçmek için yeterli düzeyde bilgi sâhibi olduğuma inanan biri olarak kendim adına nöroşirürji diyorum.
zor ve hassas bir bölüm umarım kazanırsınız :)
teşekkür ederim :)
türkiye'de, gittiğim her sâhildeki denizden birkaç adet ufak taş alıyorum meselâ. hedefim türkiye'deki tüm sâhillerden en azından bir adet ufak taş almak. işsizlik mi, bilmem. zevkli bence.
ayrıca koleksiyonu yapılabilecek diğer şeyler:
Eski mâdenî para/Banknot. çok klasik evet ama koleksiyon başlığına illâ yazılması gerekir.
Pul. bu da aynı şekilde.
Çakmak. eski el yapımı çakmaklar var. savaş dönemlerinden kalma vb. ya da dedelerinizden kalma çakmaklar. bunları internette ya da bit pazarı gibi yerlerde bulabilir, restore edebilir, değerlendirebilirsiniz.
Çiçek kurusu. bunları cam fanusların içinde muhafaza edebilirsiniz.
Böcek kurusu. bunları da camlı bir çekmecede muhafaza edebilirsiniz.
Şarap (el yapımı, yerel, farklı bir yöreye âit yıllandırılabilecek şaraplar olabilir)
Genel içkiler (Rakı, votka, viski, konyak). şarap mantığı.
Tıp kitapları. haha evet. tıp okurken yapılabilecek ufak şımarıklıklardan biri de, eski basım tıp kitaplarını biriktirmek olabilir. örneğin bende 50li yılı süre aşkın önce yayımlanmış, orijinal basım tıp kitapları bulunmakta. sarı sarı böyle. ne deniyordu o kâğıt çeşidine unuttum.
Bıçak. youtube'da bıçak restorasyonu videoları izleyip gaza gelebilir, kendi evinizin garajına bir demir-çelik atölyesi inşâ edebilirsiniz. ya da gidin beğendiğiniz bıçakları satın alın daha kolay.
Silah. hayâlim. evet. ikinci dünyâ savaşı silahları öncesinden başlamak sûretiyle silahların evrimini merâk edebilirsiniz. evimin bir köşesinde böyle târihsel makinalara sâhip olmayı isterdim. müzelik amaçlarla. :d
Model araba. klasik ve yeni nesil araçların minyatür versiyonları.
Tahta oyma eşyalar
Takı, aksesuar, gümüşler
Karakalem çalışmaları. yıllardır karakalem çizerim. koleksiyon olacak kadar çok sayıda değil ama bu da yeteneği olanlar için bir koleksiyon alternatifi olabilir.
El sanatları. karakalem'in başka çeşidi.
Uçlu kalem. evet ilkokuldan üniversiteye okuyoruz. satın aldığımız uçlu kalemlerden bir müze çıkar herhâlde.
Deniz kabuğu. hâlâ yapan var mı bilmem ama bu da vardı bir aralar.
Dünyânın farklı yerlerinden kum. benim taş olayının daha enternasyonel ve kum olan versiyonu.
Gidilen ülkelerden bayraklı rozet. yaygın baya.
Bot/Postal. ben yalnızca bot ya da postal giyerim. hâliyle ev bot ve askeri postal dolu. yakında koleksiyon boyutuna ulaşacak, inanıyorum.
Değişik hırka. vintage hırkalar popüler oldu, bir dolabı bunlarla doldurup koleksiyon yapabilirsiniz renk renk.
Yüzük. benim tek yüzüğüm vardır o da evlilik yüzüğgimdgdg. değil tabi. zevke göre farklı tipte yüzüler koleksiyon yapılabilir.
Bilet (Sinema, Konser, Maç, Müze...). anısı olan biletler... sevgilinizle gittiğiniz yerlerden kalma olabilir ve çok da değerli olur.... yıllarca saklarsınız....
Parfüm. Parfümleri orijinal şişelerinde içlerinde bir miktar kalacak şekilde muhafaza edebilirsiniz ben gibi. 10 yılı aşkın bekleyen parfümlerim var diplerinde biraz duruyor.
Yaka kartı (Gidilen kongre/sempozyumlardan). yine ufak tıpçı şımarıklıkları.
Başarı belgeleri. başarılarınızı sergilemek için olmaz mıydı böyle bir şey...
Oyuncak. yetişkinler de oyuncak oynar. kaç yaşınıza gelirseniz gelin bir oyuncakçıda ilginizi çekecek bir şeyler her zaman bulursunuz. hâlâ boncuklu tabanca oynarım.
Dergi. national geographic'in çok eski basımlarını satın alıp biriktirmiştim bir ara. bunun gibi olabilir örneğin.
Şarap mantarı. Üzerine içilen târih, marka ve birlikte içilen kişiler yazılır, yıllar sonra anılar yâd edilir...
Saat/cep saati.
İlginç taşlar
Kupa (fincan bardak)
Puzzle
Beyin. farklı hayvanların beyinlerini disseke ederek formaldehit içinde muhafaza edebilirsiniz... (veganlar lince hazırlanıyor)
Sigara/Puro/Pipo
Satranç tahtası
Dolma Kalem....
ayrıca koleksiyonu yapılabilecek diğer şeyler:
Eski mâdenî para/Banknot. çok klasik evet ama koleksiyon başlığına illâ yazılması gerekir.
Pul. bu da aynı şekilde.
Çakmak. eski el yapımı çakmaklar var. savaş dönemlerinden kalma vb. ya da dedelerinizden kalma çakmaklar. bunları internette ya da bit pazarı gibi yerlerde bulabilir, restore edebilir, değerlendirebilirsiniz.
Çiçek kurusu. bunları cam fanusların içinde muhafaza edebilirsiniz.
Böcek kurusu. bunları da camlı bir çekmecede muhafaza edebilirsiniz.
Şarap (el yapımı, yerel, farklı bir yöreye âit yıllandırılabilecek şaraplar olabilir)
Genel içkiler (Rakı, votka, viski, konyak). şarap mantığı.
Tıp kitapları. haha evet. tıp okurken yapılabilecek ufak şımarıklıklardan biri de, eski basım tıp kitaplarını biriktirmek olabilir. örneğin bende 50li yılı süre aşkın önce yayımlanmış, orijinal basım tıp kitapları bulunmakta. sarı sarı böyle. ne deniyordu o kâğıt çeşidine unuttum.
Bıçak. youtube'da bıçak restorasyonu videoları izleyip gaza gelebilir, kendi evinizin garajına bir demir-çelik atölyesi inşâ edebilirsiniz. ya da gidin beğendiğiniz bıçakları satın alın daha kolay.
Silah. hayâlim. evet. ikinci dünyâ savaşı silahları öncesinden başlamak sûretiyle silahların evrimini merâk edebilirsiniz. evimin bir köşesinde böyle târihsel makinalara sâhip olmayı isterdim. müzelik amaçlarla. :d
Model araba. klasik ve yeni nesil araçların minyatür versiyonları.
Tahta oyma eşyalar
Takı, aksesuar, gümüşler
Karakalem çalışmaları. yıllardır karakalem çizerim. koleksiyon olacak kadar çok sayıda değil ama bu da yeteneği olanlar için bir koleksiyon alternatifi olabilir.
El sanatları. karakalem'in başka çeşidi.
Uçlu kalem. evet ilkokuldan üniversiteye okuyoruz. satın aldığımız uçlu kalemlerden bir müze çıkar herhâlde.
Deniz kabuğu. hâlâ yapan var mı bilmem ama bu da vardı bir aralar.
Dünyânın farklı yerlerinden kum. benim taş olayının daha enternasyonel ve kum olan versiyonu.
Gidilen ülkelerden bayraklı rozet. yaygın baya.
Bot/Postal. ben yalnızca bot ya da postal giyerim. hâliyle ev bot ve askeri postal dolu. yakında koleksiyon boyutuna ulaşacak, inanıyorum.
Değişik hırka. vintage hırkalar popüler oldu, bir dolabı bunlarla doldurup koleksiyon yapabilirsiniz renk renk.
Yüzük. benim tek yüzüğüm vardır o da evlilik yüzüğgimdgdg. değil tabi. zevke göre farklı tipte yüzüler koleksiyon yapılabilir.
Bilet (Sinema, Konser, Maç, Müze...). anısı olan biletler... sevgilinizle gittiğiniz yerlerden kalma olabilir ve çok da değerli olur.... yıllarca saklarsınız....
Parfüm. Parfümleri orijinal şişelerinde içlerinde bir miktar kalacak şekilde muhafaza edebilirsiniz ben gibi. 10 yılı aşkın bekleyen parfümlerim var diplerinde biraz duruyor.
Yaka kartı (Gidilen kongre/sempozyumlardan). yine ufak tıpçı şımarıklıkları.
Başarı belgeleri. başarılarınızı sergilemek için olmaz mıydı böyle bir şey...
Oyuncak. yetişkinler de oyuncak oynar. kaç yaşınıza gelirseniz gelin bir oyuncakçıda ilginizi çekecek bir şeyler her zaman bulursunuz. hâlâ boncuklu tabanca oynarım.
Dergi. national geographic'in çok eski basımlarını satın alıp biriktirmiştim bir ara. bunun gibi olabilir örneğin.
Şarap mantarı. Üzerine içilen târih, marka ve birlikte içilen kişiler yazılır, yıllar sonra anılar yâd edilir...
Saat/cep saati.
İlginç taşlar
Kupa (fincan bardak)
Puzzle
Beyin. farklı hayvanların beyinlerini disseke ederek formaldehit içinde muhafaza edebilirsiniz... (veganlar lince hazırlanıyor)
Sigara/Puro/Pipo
Satranç tahtası
Dolma Kalem....
saman kağıt mı sayın necdetersoz?
saman kâğıdı da olabilir, oldukça kalın yapraklar.
neredeyse tüm yeryüzü tarafından yaygın kullanılan nişasta kaynağı sebze ve kökü.
glycemic index'i yüksek, bugünün modern fast-food endüstrisinin temel taşlarından biri olsa da belirli popülasyonlarda akılcı kullanım yollarıyla dengeli, yeterli, sağlıklı bir beslenmede de rol oynayabilir. tatlı patates, bu sarı patateslerin glycemic index'i düşük, iyi bir alternatifi fakat bulunmuyor her yerde.
temiz kilo almak isteyen, ağırlık kaldıran skinny bireyler için tercih edilesi karb kaynaklarından biri. kahvaltılarda, egzersiz öncesi, sonrası bunu haşlayıp lor'la birlikte ezip baharatladığınızda güzel bir sporcu besinine dönüşüyor. yulaf ve pirinçle birlikte clean bulk döneminin 3 temel karbonhidratından biri. yulaf tükettiğinizde uzun süre tok hissediyor ve yeniden yemek istemediğiniz için gün içinde yeterince kalori alamayabiliyorsunuz; ancak patates daha kısa sürede sindirim sisteminden kayboluyor ve kalori almanız kolaylaşıyor. protein değeri hesaplamada kullanılan Protein Digestibility Corrected Amino Acid Score (pdcaas) değeri 1'e yakın. yâni her ne kadar kendisi bir whey protein, bir yumurta, süt, tavuk göğsü gibi complete protein kaynağı olmasa da, barındırdığı aminoasitler neredeyse bu hayvansal kaynaklar gibi vücut tarafından alınabiliyor.
fazla tüketilmesinin glycoalkaloid toxicity yapabileceğine dâir tıbbî literatüre girmiş, patates kaynaklı şu ana kadar en az 2000 case ve 30 ölüm de var. patates öldürür mü yau, öldürmüş.
toksisiteye neden olan glikoalkaloid maddenin adı olan solanine, patates'in bilimsel adı olan solanum tuberosum'daki solanum'dan gelir. uzun süre beklemiş patateslerin dış kısmında daha çok birikir. plastik kaplarda taşındıklarında ve doğrudan güneş ışığına mârûz kaldıklarında toksik maddenin oranı artar. özellikle patatesler yetiştirilirken köklerinin toprağın içinde kalmasına dikkat edilmesi öneriliyor. bu madde ayrıca domates, patlıcan gibi bitkilerde de bulunuyor.
glycemic index'i yüksek, bugünün modern fast-food endüstrisinin temel taşlarından biri olsa da belirli popülasyonlarda akılcı kullanım yollarıyla dengeli, yeterli, sağlıklı bir beslenmede de rol oynayabilir. tatlı patates, bu sarı patateslerin glycemic index'i düşük, iyi bir alternatifi fakat bulunmuyor her yerde.
temiz kilo almak isteyen, ağırlık kaldıran skinny bireyler için tercih edilesi karb kaynaklarından biri. kahvaltılarda, egzersiz öncesi, sonrası bunu haşlayıp lor'la birlikte ezip baharatladığınızda güzel bir sporcu besinine dönüşüyor. yulaf ve pirinçle birlikte clean bulk döneminin 3 temel karbonhidratından biri. yulaf tükettiğinizde uzun süre tok hissediyor ve yeniden yemek istemediğiniz için gün içinde yeterince kalori alamayabiliyorsunuz; ancak patates daha kısa sürede sindirim sisteminden kayboluyor ve kalori almanız kolaylaşıyor. protein değeri hesaplamada kullanılan Protein Digestibility Corrected Amino Acid Score (pdcaas) değeri 1'e yakın. yâni her ne kadar kendisi bir whey protein, bir yumurta, süt, tavuk göğsü gibi complete protein kaynağı olmasa da, barındırdığı aminoasitler neredeyse bu hayvansal kaynaklar gibi vücut tarafından alınabiliyor.
fazla tüketilmesinin glycoalkaloid toxicity yapabileceğine dâir tıbbî literatüre girmiş, patates kaynaklı şu ana kadar en az 2000 case ve 30 ölüm de var. patates öldürür mü yau, öldürmüş.
toksisiteye neden olan glikoalkaloid maddenin adı olan solanine, patates'in bilimsel adı olan solanum tuberosum'daki solanum'dan gelir. uzun süre beklemiş patateslerin dış kısmında daha çok birikir. plastik kaplarda taşındıklarında ve doğrudan güneş ışığına mârûz kaldıklarında toksik maddenin oranı artar. özellikle patatesler yetiştirilirken köklerinin toprağın içinde kalmasına dikkat edilmesi öneriliyor. bu madde ayrıca domates, patlıcan gibi bitkilerde de bulunuyor.
"yanardağlarda bulunan çok ince silis tozunun solunmasıyla oluşan hastalık" anlamına gelen kelîme. her ne kadar bugün aynı hastalığı ifâde etmek için silicosis ya da pneumoconiosis gibi daha genel hastalık terminolojileri tercih edilse de, oxford english dictionary'e göre aktif kullanımdaki en uzun ingilizce sözcüktür.
etimolojisi:
pneumo (latince): akciğerle ilgili
ultra (latince): -ötesi
mikron (yunanca): küçük
scopos (yunanca): görünüş, görme
silico (latince): silisyum
volcano (latince): yanardağ
konis (yunanca): toz
osis (yunanca): hastalık
her ne kadar bu sözcük ingilizcedeki en uzun olarak ifâde edilse de, çeşitli bilim dallarında bundan daha uzun türetilmiş ingilizce terimler de var. fakat ilgili bilimsel alanda niş olarak kullanıldığından public dilde yerini almamış. bu kelîmeyi ise ingilizler daha yaygın olarak bilmekte.
etimolojisi:
pneumo (latince): akciğerle ilgili
ultra (latince): -ötesi
mikron (yunanca): küçük
scopos (yunanca): görünüş, görme
silico (latince): silisyum
volcano (latince): yanardağ
konis (yunanca): toz
osis (yunanca): hastalık
her ne kadar bu sözcük ingilizcedeki en uzun olarak ifâde edilse de, çeşitli bilim dallarında bundan daha uzun türetilmiş ingilizce terimler de var. fakat ilgili bilimsel alanda niş olarak kullanıldığından public dilde yerini almamış. bu kelîmeyi ise ingilizler daha yaygın olarak bilmekte.
basit fakat ilk kez duyulduğunda ne olduğu bir türlü çözülemeyen bir başka terim. o zaman yeniyiz uzaktan kulak misâfiri olduk hoca asistana diyor ki "hastaya ne kadar "mayi" verdiniz" hoca da asistan da yoğun biz de o zamanlar düşünüyoruz daha ilk kez de duyunca yazılışını da bilmiyoruz tam da anlayamadık google'dan araştırıyorum:
google mahi nedir enter.
google mayhi nedir enter.
google mai tıp terimi enter.
google maği enter vs vs
derken,
bir şey çıkmıyor. neyse akabinde öğrendik ki, bu mayi'ymiş. mayi de "sıvı" demekmiş. mayi ile sf'i kastediyormuş.
"sıvı"...
google mahi nedir enter.
google mayhi nedir enter.
google mai tıp terimi enter.
google maği enter vs vs
derken,
bir şey çıkmıyor. neyse akabinde öğrendik ki, bu mayi'ymiş. mayi de "sıvı" demekmiş. mayi ile sf'i kastediyormuş.
"sıvı"...
may arapcada da su demek bi'may da sulu olan sey belki oradan geliyordur.
evet arapça kökenliymiş.
ilk kez duyduğumda şaşırdığım, genellikle eski hocaların kullandığı, "nabız atımı" ya da "pulsasyon" anlamında kullanılan eski bir terim.
meselâ hocanızdan yatak başı pratiklerde "hadi bakalım x, alt ekstremiteden nabazanlara bir bak" şeklinde bir şey duyarsanız, bilin ki alt ekstremite nabızlarını almanızı istiyor. o âna kadar hiç duymadıysanız, içinizden "nabazanlara bakmak" ne ki diye geçirip anlık heyecanla spontane "herhangi bir nabazan göremiyorum hocam" yanıtı verme ihtimâliniz yüksek :d
ilk kez duyulduğunda garipsenen diğer terimler için,
(bkz: gudde)
(bkz: mayi)
meselâ hocanızdan yatak başı pratiklerde "hadi bakalım x, alt ekstremiteden nabazanlara bir bak" şeklinde bir şey duyarsanız, bilin ki alt ekstremite nabızlarını almanızı istiyor. o âna kadar hiç duymadıysanız, içinizden "nabazanlara bakmak" ne ki diye geçirip anlık heyecanla spontane "herhangi bir nabazan göremiyorum hocam" yanıtı verme ihtimâliniz yüksek :d
ilk kez duyulduğunda garipsenen diğer terimler için,
(bkz: gudde)
(bkz: mayi)
yazarların hastanede karşılaştıkları yer yer komik bâzen sıcak anılar ya da olaylardır.
dâhiliyede geriatri servisinden hasta alınmıştır. geriatri rotasyonu tek gündür ve o gün hasta sunumu yapılacaktır; dolayısıyla hastanın sunumunun 2 saat içinde hazır olması gerekmektedir.
sabahın köründe odaya girilir. tanışılır.
merhaba isminiz x değil mi, ben stj. dr necdet sizle şikâyetleriniz hakkında konuşup sizi muayene edeceğim.
geriatri kliniğindeki hastalar genellikle kompleks hastalar, dermatolojik ve psikiyatrik problemleri bir arada barındıran; kalpten nefrodan tutun ortopediye romatolojiye kadar geniş bir hastalık yelpâzesiyle yatışı yapılmış hastalar oluyor. bir de hastaların irritabl, depresif, sıkılgan hâlleri tabloya eklenince anamnez güçleşiyor.
bizim hasta 10 yıl öncesinden romatoid artrit tanılı, crp yüksekliğiyle gelmiş. yatış şikâyeti belirtmiyor. dosyada da bir şey yok. crp yüksek o nedenle geldim diyor. ne şikâyetin var diyorum yok diyor.
haydaa. stajyer anamnezi neredeyse tamâmen semptomatolojik olmalıdır, epikriz yazar gibi öykü istenmez. stajyerlerin en sık yaşadığı problem. rutin olan şey hastanın bir iki geliş şikâyeti vardır sen onları başlangıç zamânından yatışa kadar evirir çevirir ayırıcı tanıya uygun bir şekilde sorgulayarak ifâde edersin. crp'yi ne yapalım?
neyse hasta yaşlı erkek, uykuya meyilli, kooperasyonunda da problemi var. bilinç yerinde ama yanıt vermede ve algılamada problemler yaşıyor. kesin psikiyatrik şeyler de var bu hastada dedim, anamnezde sıkıntı yaşıyor tam o sırada hasta yakını da lafa girdi.
sık sık düşüyor dedi. düşmekten şikâyetçi dedi. hâlâ var mı dedim, evet. ilginç, benim anamneze semptom belirtmem gerek ne soralım? hasta yakını teyze devrede.
ilk kez ne zaman oldu bu? 3 yıl oluyor.
ne sıklıkta düşüyor? önceleri birkaç ayda bir kez düşerdi sonra sıklığı arttı.
denge kaybıyla mı oluyormuş? yok. baş dönmesi? yok. bacak ağrısı, zayıflama? yok.
gibi gibi sorular devâm ediyor.
psikiyatrik-nörolojik şeylerle de ilişkilendirmeye çalışıyorum. nasıl bir his oluyor düşerken? hasta devreye girdi, ayakları birbirine dolanıyormuş, düz yolda bile ayakları birbirine takılıyormuş.
nasıl bir takılma oluyor târifler misiniz?
derken hasta yakını teyze âniden sözü aldı.
- düşünce top gibi yuvarlanıyor. düz yolda yuvarlana yuvarlana top gibi hop hop gidiyor.
bir de eliyle gösteriyor böyle top yapıyor.
teyze o an hastâne yaşantımın en empresyonist şikâyet betimlemesini yaptı. el hareketleriyle de kombinlediği betimlemeleri sabahın köründeki tüm ciddîyetimi bozdu. mimiklerimi kontrol etmek için ekstra çaba sarf ediyorum. birkaç sâniyelik rahatlama periyodundan sonra düşme şikâyetinden devâm ettim. hiçbir şikâyetim yok diyen hastanın, anamnezin ilerleyen zamanlarında hâlihazırda ağır depresyona bağlı problemleri, gün boyu devâm eden uykuya meyli, hâlsizliği, iştahsızlığı, nefes darlığı, ayakta şişliği, kaşıntısı pek çok devâm eden şikâyeti çıktı. ra'ya bağlı semptomları kalmamış sâdece. onun dışında pek çok yakınma var. benim anamnez bulamaç oldu bele geriyyatrinin içine soxum. hiçbir şeyi birbiriyle ilişkilendiremiyorum, derken elimde yalnızca düşme şikâyeti ön planda var. psikiyatrik ve megaloblastik anemi-b12 düşündük. dönüp dolaşıp top gibi yuvarlanma mevzûsuna gelince, tüm o ciddiyetin arasında içten bir sırıtma geliyor anamneze kendimi vermeye çalışıyorum.
muayene nizâmî geçti fakat tamamlayamadım anamnezi. hocaya sunsam, "hasta düşerken top gibi hop hop yuvarlanıyormuş" desem ne olurdu acaba? mâlûmunuz, tıbbî terminolojiden arındırılmış, ekserîyetle hasta ve yakınlarının ifâde ettiği şekilde istiyorlar öyküyü. meslekî yaşantım boyunca bir ikinci kez, düşerken top gibi hop hop yuvarlanma târifi duyar mıyım, sanmıyorum.
dâhiliyede geriatri servisinden hasta alınmıştır. geriatri rotasyonu tek gündür ve o gün hasta sunumu yapılacaktır; dolayısıyla hastanın sunumunun 2 saat içinde hazır olması gerekmektedir.
sabahın köründe odaya girilir. tanışılır.
merhaba isminiz x değil mi, ben stj. dr necdet sizle şikâyetleriniz hakkında konuşup sizi muayene edeceğim.
geriatri kliniğindeki hastalar genellikle kompleks hastalar, dermatolojik ve psikiyatrik problemleri bir arada barındıran; kalpten nefrodan tutun ortopediye romatolojiye kadar geniş bir hastalık yelpâzesiyle yatışı yapılmış hastalar oluyor. bir de hastaların irritabl, depresif, sıkılgan hâlleri tabloya eklenince anamnez güçleşiyor.
bizim hasta 10 yıl öncesinden romatoid artrit tanılı, crp yüksekliğiyle gelmiş. yatış şikâyeti belirtmiyor. dosyada da bir şey yok. crp yüksek o nedenle geldim diyor. ne şikâyetin var diyorum yok diyor.
haydaa. stajyer anamnezi neredeyse tamâmen semptomatolojik olmalıdır, epikriz yazar gibi öykü istenmez. stajyerlerin en sık yaşadığı problem. rutin olan şey hastanın bir iki geliş şikâyeti vardır sen onları başlangıç zamânından yatışa kadar evirir çevirir ayırıcı tanıya uygun bir şekilde sorgulayarak ifâde edersin. crp'yi ne yapalım?
neyse hasta yaşlı erkek, uykuya meyilli, kooperasyonunda da problemi var. bilinç yerinde ama yanıt vermede ve algılamada problemler yaşıyor. kesin psikiyatrik şeyler de var bu hastada dedim, anamnezde sıkıntı yaşıyor tam o sırada hasta yakını da lafa girdi.
sık sık düşüyor dedi. düşmekten şikâyetçi dedi. hâlâ var mı dedim, evet. ilginç, benim anamneze semptom belirtmem gerek ne soralım? hasta yakını teyze devrede.
ilk kez ne zaman oldu bu? 3 yıl oluyor.
ne sıklıkta düşüyor? önceleri birkaç ayda bir kez düşerdi sonra sıklığı arttı.
denge kaybıyla mı oluyormuş? yok. baş dönmesi? yok. bacak ağrısı, zayıflama? yok.
gibi gibi sorular devâm ediyor.
psikiyatrik-nörolojik şeylerle de ilişkilendirmeye çalışıyorum. nasıl bir his oluyor düşerken? hasta devreye girdi, ayakları birbirine dolanıyormuş, düz yolda bile ayakları birbirine takılıyormuş.
nasıl bir takılma oluyor târifler misiniz?
derken hasta yakını teyze âniden sözü aldı.
- düşünce top gibi yuvarlanıyor. düz yolda yuvarlana yuvarlana top gibi hop hop gidiyor.
bir de eliyle gösteriyor böyle top yapıyor.
teyze o an hastâne yaşantımın en empresyonist şikâyet betimlemesini yaptı. el hareketleriyle de kombinlediği betimlemeleri sabahın köründeki tüm ciddîyetimi bozdu. mimiklerimi kontrol etmek için ekstra çaba sarf ediyorum. birkaç sâniyelik rahatlama periyodundan sonra düşme şikâyetinden devâm ettim. hiçbir şikâyetim yok diyen hastanın, anamnezin ilerleyen zamanlarında hâlihazırda ağır depresyona bağlı problemleri, gün boyu devâm eden uykuya meyli, hâlsizliği, iştahsızlığı, nefes darlığı, ayakta şişliği, kaşıntısı pek çok devâm eden şikâyeti çıktı. ra'ya bağlı semptomları kalmamış sâdece. onun dışında pek çok yakınma var. benim anamnez bulamaç oldu bele geriyyatrinin içine soxum. hiçbir şeyi birbiriyle ilişkilendiremiyorum, derken elimde yalnızca düşme şikâyeti ön planda var. psikiyatrik ve megaloblastik anemi-b12 düşündük. dönüp dolaşıp top gibi yuvarlanma mevzûsuna gelince, tüm o ciddiyetin arasında içten bir sırıtma geliyor anamneze kendimi vermeye çalışıyorum.
muayene nizâmî geçti fakat tamamlayamadım anamnezi. hocaya sunsam, "hasta düşerken top gibi hop hop yuvarlanıyormuş" desem ne olurdu acaba? mâlûmunuz, tıbbî terminolojiden arındırılmış, ekserîyetle hasta ve yakınlarının ifâde ettiği şekilde istiyorlar öyküyü. meslekî yaşantım boyunca bir ikinci kez, düşerken top gibi hop hop yuvarlanma târifi duyar mıyım, sanmıyorum.
ya da sister mary joseph's sign, umbilicus ve çevresinde inspeksiyonda fark edilen, palpabl, genellikle kızarık, ağrılı ve akıntılı olabilen metastatik kitle. büyüklüğü 0,5 cm - 15 cm arasında değişir. en sık gastrointestinal ve pelvik malignitelerin metastazıdır (en sık mide ca). dişide over ca metastazı olabilir. genellikle kötü prognoz göstergesidir, farklı bölgelerde de metastaz olabileceğini düşündürür. fizik muayenede boyun, göğüs, abdominoinguinal lenf nodu muayeneleri detaylı yapılmalıdır. inspeksiyon görüntüsü tipik olsa da ayırıcı tanıda periumblikal diğer kitlelerden ayrımı için ultrason kullanılabilir.
ilk kez hemşire sister mary joseph dempsey tarafından fark edildiği için literatürde onun ismiyle yer almış.
dâhiliyede aytuğ hoca ile pratiklerde, derslerinde ya da sınavda bir şekilde bir yerlerde öğrencinin karşısına çıkma ihtimâli %99'dur.
sister mary joseph nodülü: (nejm'dan)
ilk kez hemşire sister mary joseph dempsey tarafından fark edildiği için literatürde onun ismiyle yer almış.
dâhiliyede aytuğ hoca ile pratiklerde, derslerinde ya da sınavda bir şekilde bir yerlerde öğrencinin karşısına çıkma ihtimâli %99'dur.
sister mary joseph nodülü: (nejm'dan)
insan sinir sisteminin organizasyonu, anatomisi ve fonksiyonların yerlerini çalışan bilim. tıpta temel bilimlerde öğrenciyi en çok zorlayan; ancak fizyolojisiyle birlikte evrimsel bakış açısıyla entegre edildiğinde çok iyi bir şekilde öğrenebileceğiniz, zevkli ama başta oldukça sıkıntı çıkarabilecek bir derstir aynı zamanda.
(bkz: snell's clinical neuroanatomy)
(bkz: snell's clinical neuroanatomy)
caffeine'le birlikte alındığında etkisi artan ilaç. kendi bedenimde yaptığım faz ı denemelerine göre 1 mg/kg caffeine'e denk gelen kahveyle 500 mg paracetamol'ün birlikte alınması paracetamol'ün gösterdiği etkiyi hissedilir derecede artırdı. 1 g'da diş ağrısı kesmeyen parol yanında filtre kahveyle 500 mg'da diş ağrısını kesti.
(bkz: filtre kahveyle iyi giden şeyler)
daha sonraları öğrendim ki, zâten bu kombinasyon hâlihazırda varmış ve ismi panadol extra'ymış. minoset plus gibi analjeziklerde de paracetamol + caffeine kombinasyonu görürsünüz.
(bkz: filtre kahveyle iyi giden şeyler)
daha sonraları öğrendim ki, zâten bu kombinasyon hâlihazırda varmış ve ismi panadol extra'ymış. minoset plus gibi analjeziklerde de paracetamol + caffeine kombinasyonu görürsünüz.
önceden yapılan bir araştırmanın sonucuna göre en yaşanabilirden en yaşanmaza, skala koyu yeşilden koyu kırmızıya doğru gidiyor. bir eskişehirli olarak oyum eskişehir'den yana.
edit: harita düzeltildi.
edit: harita düzeltildi.
bu araştırmayı tebrik ediyorum, tek yeşil olması gereken Kıbrıs adasiydi dermisim dkdkdkdm
sayın necdet ersöz google da yaptığım tersine görsel aratma sonucunda bahsettiğiniz haberi buldum ve görseldeki renklerle yaşanabilirlik düzeyinin bir alakası olmadığını okudum. haberin linkini bırakıyorum
https://www.ntv.com.tr/yasam/iste-turkiyenin-yasanacak-illeri,AV6Z_fv48UiImWdLgKyFew
https://www.ntv.com.tr/yasam/iste-turkiyenin-yasanacak-illeri,AV6Z_fv48UiImWdLgKyFew
Neresindensiniz acaba sayın necdetersöz?
@olay ufku Evet haritadaki yanlışları fark ettim haritayı custom olarak düzenleyeceğim.
@fahri muzdaribi Merkez sayılır. :)
@fahri muzdaribi Merkez sayılır. :)
:)))
sayın necdetersöz araştırma biraz doğuda mağarada mı yaşıyorsunuz niteliğinde hazırlanmış sanki neyin kıstas alındığını anlayamadım aydınlatabilir misiniz?
taaa 5 yıl önce, kısa dönem yönetiminde yer aldığım, fakültenin en eski ve hâlen faal, çalışkan topluluklarından biri. ülke genelindeki bat familyasının bir mensûbu.
burada hâlihazırda yöneticileri ya da eskiden yöneticilik yapmış olanlar varsa, selâm olsun.
burada hâlihazırda yöneticileri ya da eskiden yöneticilik yapmış olanlar varsa, selâm olsun.
bir yeri ağrısa hemen kendini pole atıp gugılda okudum bende kesin kanser var diyen +50 yaş anksiyöz teyzelerle ortak yanımız. dönem 3 patoloji dersleriyle başlar dönem 4 dâhiliye stajıyla peak yapar, asistan olunca geçer.
(bkz: hypochondriasis)
ha tutturamaz mısınız tutturursunuz, sıradan herkes gibi ip atlarken ayak bileği posteriorunda meydâna gelen âni ve şiddetli ağrının ilk sâniyesinde tepkim hskktir tendonu kopardık olmuştu ve âcildeki doktora bir türlü bunu inandıramamıştım.
netîcede gecenin köründe mr ve tanı 2 gün sonra sol komplet achilles tendon rupture...
(bkz: hypochondriasis)
ha tutturamaz mısınız tutturursunuz, sıradan herkes gibi ip atlarken ayak bileği posteriorunda meydâna gelen âni ve şiddetli ağrının ilk sâniyesinde tepkim hskktir tendonu kopardık olmuştu ve âcildeki doktora bir türlü bunu inandıramamıştım.
netîcede gecenin köründe mr ve tanı 2 gün sonra sol komplet achilles tendon rupture...
Peki burada google'ın hiç mi suçu yok necdet bey
mâsûm değiliz hiçbirimiz ve hiçbir şey...
çeyrek asırdır resmî ve gayrîresmî tüm kurum, kuruluş, müessese, takım, hırdavatta kullanmakta olduğum bir kombinasyon olması. daha ben karbon atomu iken belirlenmiştir; hâliyle zigot olduğum zamanlarıma dek kökenleri vardır.
yılların sözlükçüsü, birçok farklı sözlükte totalde binlerce entry girmiş, yüzlerce farklı insanla hâtırâlar biriktirmiş şahsımın gün îtibâriyle +1'lediği kelle hesâbı. yurtdışında oynayıp kariyerinin sonuna yaklaştığında memlekete dönüp anadolu kulübüne imzâ atan +30 yaş gurbetçi topçu gibi hissediyorum.
Bu entry neden bu kadar eksi almış…
ilk entrymden böyle bir karşılamayı uygun görmüşler :D
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?