Okul bitsin kafam rahat çalışayım dedim yine olmadı. Yok öyle bir motivasyon kaynağı. Yalan haber.
Gerçekleşmesi için dua ettiğim şeyler gerçekleşmediği için şükrettiğimde. Bunun farkına vardığımda hayata birkaç bakış daha büyüdüm.
bir filmi iki kere izlemeyi bile vakit kaybı olarak gören biriydim. nasıl bir kitabı her okuduğunuzda farklı yorumlar çıkarıyor,olaylara farklı bir sizle yeniden bakıyorsunuz bence filmler için de geçerli bu. minik bir örnek vereyim hepimizin "en az" bir kere izlediği buz devri serisi. serinin kaçıncı filmi hatırlamıyorum ama bir yerde diego sid'e şöyle bir şey diyor : " insanlar konuşmayı bilmezler." bu replik beni etkilediğinde on değil yirmi iki yaşındaydım. artık bazı filmlerin de birden fazla kez izlenmeyi hak ettiğini düşünüyorum.
Bir ankara'yı istiyorum senden. Bir de biraz sevgi. Bu ikisi bana yeter.
Yazılır mı acaba diye düşündüğüm bölüm.
Survivor. Her anlamda.
Unutmayı geçtim hiç öğrenemediğim her seferinde kafamın aşure kadar karışık olduğu bir konu var : lösemi, lenfoma.
Enfeksiyon : sana bir önerim olacak hayatından mikropları at :)
Acil grubum 8 kızdan oluşuyordu. Bir gece nöbetinde abi erkek intörn arıyor. Döndü dolaştı sordu soruşturdu. Baktı yok son çare beni tuttu kolumdan sen gel dedi. En erkek intörn benmişim. Derdi de şey ortopedi konsa gelmiş, Kalça çıkığı. Beni de femur tutmak için çağırmışlar. Biraz Ağırdı ama çaktırmadım :)
Zıt kutuplar sadece fizikte birbirini çeker. İnsan kendi gibi olanı sever. sizi birbirinize çeken de ortak yönleriniz ve farklılıklarınıza duyduğunuz saygıdır.
Zıt kutup olmanın muhabbeti artırdığını düşünüyorum. Tabi ki taban tabana zıt olmak kötü olurdu ancak ortak olmayan noktaların en az ortak olanlar kadar saygıya değer görüldüğü her ilişkinin farklılıkların getirdiği zenginlikten faydalandığını düşünüyorum. Ancak gerçekten saygıya sahip 2 insanın birbirini bulması çok önemli
Temelde bazı noktaların benzemesi şart diye düşünüyorum. Ortak şeylerden zevk alamadığım birinin farklılıklarına ne denli meraklı olabilirim bilmiyorum. Benzer şeyleri farklı şekilde ifade etmiş olduk. Teşekkür ediyorum.
İnsan ilişkileri konusunda master yapmış biri olarak tanımlarım kendimi. Kısa zamanda tanıyıp seven de olur, uzun zaman tanıyamayan da. ortamlardan dışlandım, Uzakları yakın kılmaya çalıştım, verdiğim değerin onda birini görmedim, ayırdığım zamanın kıymeti bilinmedi, istenmedim. Sebepleri anlamaya kendimce çözümler üretmeye çalıştım. Denedim de. Bazen sadece olmuyor ve bunun sorumlusu her zaman ben değilim. Onu anladım. İnsan önce kendini kabullenmeli, hatasıyla doğrusuyla. Herkes beni sevmek zorunda değil, sevmesin de zaten. Son günlerde Sevildiğimi hissetmeye ihtiyaç duyduğumu farkettim. Gitmeden görüşelim bile diyemedim çoğunuza, yolda görsem tanıdık ama. İsminizi bilmem sizi tanıdığımı göstermiyor malesef. Artık Bana aşamayacağım duvarlar örmeyin. Direkt yok sayın daha iyi. Ben de öyle yapacağım bundan sonra. Çıkarlarınızı ayıklamaktan yoruldum. Hoşçakalın.
Bildiğim tek şey öğrenci olmaktı. Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.
Memlekette 1 gece fazla zaman geçirdiğim an "ben burda bu insanlarla nasıl yaşayacağım?" hissine kapılmıştım. Şu an Arkadaş çevrem ve sohbet ettiğim tüm insanlar en az benim gibi. Her anlamda. Çoğu zaman uzun uzun açıklama yapmak zorunda kalmadan ne demek istediğimi anlayan, sorunları çözmeye odaklı bireylerle iletişim halindeyim. Farklı düşüncelere saygım var ama ucu bucağı belli olmayan cahillikten kaynaklanan tavırlara tahammülüm yok. Yaşına uygun davranışlar sergilemeyen, fikirleri olgunlaşmamış, hayat gayesi olmayanlardan uzak durmaya çalışıyorum ki nefes alabileyim. O yüzden zorunlu hizmet harici memleketimde yaşamak istemiyorum, içinde ailem olsa bile. Ben bu kentin insanı değilim.
son haftama özel başlık. önerilere açığım sayın yazarlar.
Müzelerin hepsini gezmek,bence
birkaçını tekrar atmış bulundum. mesleki deformasyon :) hepsine yetişmem zor gibi. teşekkürleer :)
Rica ederim :)
denk getirebilirseniz gitmeden ünal çeken sahnesinde bir oyun izlemenizi öneririm <3 çok sevdiğim ve beğendiğim bir sahnedir, eğer bir gününüzü gezmeye ayıracaksanız ulustaki azize terasa kilisesine gidebilir, ardından nado's pizza'da karnınızı doyurabilirsiniz, buradan da kurtuluş parkına geçmek güzel olurdu sanırım~~ bira içmeyi seviyorsanız da ankaradan gitmeden mutlaka emek'teki charlotte'ta bir akşamüstü oturmanızı öneririm, sakinliğini ve kendi halindeliğini çok severim oranın. üstelik kendisi "köyden indim şehre" filminin de çekildiği, pek çok ünlünün ikamet ettiği,1956'da inşaa edilmiş bir site olan yeşiltepe ve yıldıztepe bloklarının hemen karşısında. hem anıtkabire de yakın, eser parkının içinden yürüyerek, milli kütüphaneye ve 7. caddeye teğet geçersiniz ve akşamı charlotte'ta (istemezseniz hemen yanına finestra diye bir kafe de açılmış) kapatabilirsiniz🐞
teşekkür ediyorum sayın gri bu detaylı plan için. deneyeceğim.
schlimazl artık doktor.
Tebriklerrrr 😇
Bu uzun ve yorucu yolculuğunuza yakından eşlik etmiş gibi hissediyorum :) Umarım tüm yorgunluklarınıza değecek günleriniz olurrr💐
Çok teşekkür ediyoruum sayın moonlight 🙏🏻 umarım sizin yolculuğunuz daha az yorucu ve daha eğlenceli geçer.
Hayırlı uğurlu olsunn❤️🥺
Teşekkür ediyoruum armut💙🙏🏻
Sn schlimazl doktorlar çok kazanıyor diyorlar ne diyorsunuz doğru mudur
yalan haber sn poyraz açız :))
İntörnlüğümün son nöbeti. İlk nöbeti de bir cumartesi günüydü..
Merak edilmek, Özlenmek. En son ne zaman özledim, nasılsın gibi mesajlar aldım hatırlamıyorum. Hepsinin altında bir şey danışmak istiyorum, randevu, doktor işleri vs gibi istekler yatıyor. Üzülüyorum gerçekten neyi yanlış yapıyorum ki ben.
Yapacağım ilk şey şu an yaptıklarımı yapmayı bırakmak olurdu.
2 hafta süren servislerde bile unutmak istemediğim anılarım varken 6 yılda kareye nasıl anlam yükleyemedim bende bilmiyorum. Olmadı tutunamadım bir türlü.
Okul bitince napıcam korkusu müthiş bir motivasyon kaynağı.
bazen anlatamazsın.içine içine batar kederin. böyle günlerde yazmak iyi gelir derler. bende bir kağıt parçasına yazar yakardım. kağıt yanardı,yakardı da aynı zamanda. geçmezdi belki.en azından hafiflerdi. rahatlardım.
şimdilerde dakikalarca bakıyorum bir cümle bile kuramıyorum.eziliyorum ağırlığında kelimelerin.
şimdilerde dakikalarca bakıyorum bir cümle bile kuramıyorum.eziliyorum ağırlığında kelimelerin.
Günümüz ikili ilişkilerinin getirdiği, duyguları basitleştiren terimlerden biri. Karşı tarafla iletişimi durduk yere, sebepsiz kesme hali. Empati ve özgüven yoksunu bireyler için Bir tür kaçış yöntemi de denilebilir.
Arkadaşlarım asistan oldu 🥳
gazi tıp bitebilen bir şeymiş gerçekten.şurda bir iki hafta sonra belki bir daha ankarada yaşayamayacağım.yepyeni bir hayata adım atacağım.her şeyi sıfırdan inşa etmem gerekecek. insanlar,işim,sorumluluğum,evim...ben buradaki 6 yılımı dolu dolu yaşamadım.yine de eski fotoğraflara baktığımda anlıyorum ki birçok anı biriktirmişim. dönem arkadaşlarımı da özlediğimi belirtmeliyim.tanıdık birilerini görmenin, kısa zamanda yol üstü sohbet etmenin bile insana iyi gelen tarafı varmış.yabancı kalınca anladım.hayatımın dörtte üçünü kaplayan öğrenciliğimin sonlarına gelmiş bulunmaktayım.özlemem diyordum ama ben Gazi'yi her şeye rağmen özleyeceğim sanırım.beni büyüttüğün için teşekkür ederim.
seçeneklerimi 5'e kadar düştüm. schlimazlın ilk beşini bilene benden çay :) aman allahım neler düşünüyorum ben böyle. oluruz,yaparız bir şeyler diyordum da o iş öyle olmuyormuş sayın seyirciler :)
peki siz schlimazl'ı hangi bölümde görmek istersiniz ?
edit : pediatri diyeni boğarım :)
peki siz schlimazl'ı hangi bölümde görmek istersiniz ?
edit : pediatri diyeni boğarım :)
KBB, göz, anestezi ile açılış yapıyorum. Birinin tutacağına inanıyorum.
Üçte iki tutmuş. Nerden baksan güzel tahmin :) tebrikler, alkış emojisi.
Hamdolsun
Kazanırsınız inşallah gönlünüze göre
İnşallah, teşekkür ediyoruum.
Gazi'de son sayılı günlerimi yaşıyorum. Bugün karede hastaneye karşı kahvemi yudumlarken içimi bir hüzün kapladı. Bazen eve dönmek evi terketmekten daha zor geliyor insana.
Pediatri intörnlüğünü yapmadığım, kafamın oldukça karışık olduğu dönemlerde kendi kendime şey diyordum "baktın tusta bir cacık yapamadın, çocuklarla iletişimin de iyi, hani acaba en ama en son tercih olarak düşünülür mü?"
2 aylık pediatri intörnlüğünde resmen 2 yıllık yoruldum. Hayat enerjim yok oldu. Bir gün Sabaha karşı çocuk acilde age, Üsye bakıyorum tam hasta çağıracağım sırada erişkin acile arrest geldi. Koşarak karşıya gitmek istedim. Dedim ben burada napıyorum. İşte Tam o an pediatriye bir çizgi çektiğim andır. Çocukları seviyorum ama hasta olmadıklarında.
2 aylık pediatri intörnlüğünde resmen 2 yıllık yoruldum. Hayat enerjim yok oldu. Bir gün Sabaha karşı çocuk acilde age, Üsye bakıyorum tam hasta çağıracağım sırada erişkin acile arrest geldi. Koşarak karşıya gitmek istedim. Dedim ben burada napıyorum. İşte Tam o an pediatriye bir çizgi çektiğim andır. Çocukları seviyorum ama hasta olmadıklarında.
Son 1 aydır isye age bakıyorum yaklaşık 1000 tane üsye ve age bakmışım. Sadece dün 230 hasta baktım 24 saatte 🥲 yine de pişman değilim
Mükemmelsin sayın armut 🥳 İyi bir pediatrist olacağına inancım tam. Bol şans ve çalışma gücü 🔥
İyi olup olmayacağım konusunda bir şey demek için henüz çok erken ama desteğin için çok teşekkür ediyorum 🥺❤️
Şey bende miyop var ben o kadar uzağı göremiyorum :)
Seçimlerim yüzünden istediğim üniversite hayatını yaşayamadım. anlatacak çok şey var da uzatmanın manası yok. Ne diyelim, kader.
Eski ben olsa beğenmiyorum cevabını verirdi belki. Şu an içinde bulunduğum bedeni de sahip olduğum ruhu da epey beğeniyor,seviyorum. Kendimi sevmediğimde ruhum soluklaşıyor adeta. Sevmediğim bir şey varsa da o halim işte.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?