1 yıl önce bugün yine ağlayarak ve büyük stresle ders çalışıyormuşum, gütf şaşırtmadı :)
yağmur -ya da şu sıralar kar- pıtı pıtı atarken nostaljik şarkılar eşliğinde sıcak çikolatanı yudumlamak
garip bir hüzün çöker aynı zamanda, çok hoş
garip bir hüzün çöker aynı zamanda, çok hoş
"ne zaman yaşayacağım ben?"
oblomov-gonçarov
oblomov-gonçarov
Türkiye'den göçünce…umarım yani
yaşlı hissetmekten kaçtığım için yeğenimin bana adımla hitap etmesine izin veriyorum, hatta adımla seslenmeyince hiç üstüme alınmıyorum :)
ama insan yoruluyor bazen; hayatın telaşından, kargaşasından, çektiklerinden, çekeceklerini düşünüyor ve de. önünde -allah izin verirse- uzun bir yol görüyor ama o yol için kendini yeterince genç hissetmiyor.
ama insan yoruluyor bazen; hayatın telaşından, kargaşasından, çektiklerinden, çekeceklerini düşünüyor ve de. önünde -allah izin verirse- uzun bir yol görüyor ama o yol için kendini yeterince genç hissetmiyor.
gütfblogda okuduğum bir şiirin ismi
şiiri de şöylece bırakayım
(bkz: https://blog.gutfsozluk.com/korkuyorum/)
korkuyorum, kendimden.
şiiri de şöylece bırakayım
(bkz: https://blog.gutfsozluk.com/korkuyorum/)
korkuyorum, kendimden.
Ayy link olmamış galiba sayinkimliksizot
yaa evet :( 2 kere denedim oysa ama beceremedim :/
Olsunnn bakarız sizin için ararizz❤️
en çok bilinen kinyas ve kayra kitabının yanı sıra az, daha, zargana, azil, ziyan gibi kitapların yazarı. aynı zamanda çoğumuzun izlediği ve haluk bilginer'e yılın erkek oyuncusu ödülünü kazandıran "şahsiyet" adlı dizinin senaristi.
yeraltı edebiyatında eserler verdiğini iddialarını da şiddetle reddedip 'Ben "yeraltı edebiyatı" diye bir tür bilmiyorum, tanımıyorum' diyor kendileri :)
yeraltı edebiyatında eserler verdiğini iddialarını da şiddetle reddedip 'Ben "yeraltı edebiyatı" diye bir tür bilmiyorum, tanımıyorum' diyor kendileri :)
bu fenomene puanım 1
eksilenmişim ancak 1 puan vermekle "nisan hakan"ca 1 puan vermek farklı :')
Üzülmeyin sevgili kimliksizot kronik eksiciler de olabilir:')
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar
Kapının arkasında yokum demiştim
Ve divanın altında da.
Bulamazsınız ki artık beni,
Hayatın ortasında.
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar
Beni kimse bulamazdı
Tanrı'nın arkasına saklansam.
O Kocamandı, en kocamandı o.
Bir kız çocuğunun hayalleri kadar.
Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım.
Benim yokluğumdan dünyaya
Bir elbise çıkar sanmıştım.
Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan
Sonunda ben de alıştım.
Ah...dedim sonra,
Ah!
didem mamak 'ah'lar ağacı
Kapının arkasında yokum demiştim
Ve divanın altında da.
Bulamazsınız ki artık beni,
Hayatın ortasında.
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar
Beni kimse bulamazdı
Tanrı'nın arkasına saklansam.
O Kocamandı, en kocamandı o.
Bir kız çocuğunun hayalleri kadar.
Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım.
Benim yokluğumdan dünyaya
Bir elbise çıkar sanmıştım.
Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan
Sonunda ben de alıştım.
Ah...dedim sonra,
Ah!
didem mamak 'ah'lar ağacı
çoğu yazarın aksine şimdiye kadar hep iyilerine denk geldim, hatta geçenlerde gece kütüphaneden dönerken belirttiğim konuma varmadan bir anda ineceğimi söyleyince 'eğer paranız yoksa hiç sorun değil, götüreyim nereye isterseniz' demişti birisi.
tabi o uykusuzlukla hastane ismini yakın olduğu için söylediğimi, çok bilindiği için orayı söylediğimi aslında evimin daha yakın olduğunu söyleyemeden 'haa şey yok ... cidden... aa... inmem lazım' falan demiştim.
tabi o uykusuzlukla hastane ismini yakın olduğu için söylediğimi, çok bilindiği için orayı söylediğimi aslında evimin daha yakın olduğunu söyleyemeden 'haa şey yok ... cidden... aa... inmem lazım' falan demiştim.
sabahları erken kalkacağım, düzenli spor yapacağım, biraz dersleri sıkı tutacağım, şu müzik aletinde kendimi geliştireceğim, daha iyi yazabilmek için yazmayı alışkanlık haline getireceğim, okumayı ihmal etmeyeceğim, biraz daha sağlıklı besleneceğim, kafein alımımı sınırlandıracağım, zamanımı boş geçirmeyeceğim, textbook okuyacağım, insanları daha az önemseyeceğim ve bu sayede daha az kırılacağım...
bu liste böyle uzar gider.
en kötüsü tam başlarken zincirin bir halkasını koparınca hepsinden vazgeçmek :(
genelde sabah erkenden uyanamayıp "yine batırdın kimliksizot" derken buluyorum kendimi.
bu liste böyle uzar gider.
en kötüsü tam başlarken zincirin bir halkasını koparınca hepsinden vazgeçmek :(
genelde sabah erkenden uyanamayıp "yine batırdın kimliksizot" derken buluyorum kendimi.
Gerçekten dediklerinizin hepsini kendim için kullanıyorum cok garip
şu ataletten bi kurtulsak...
elbet bir gün buluşacağız
bu böyle yarım kalmayacak
bu böyle yarım kalmayacak
Öyle uzak ki yerim uzakları aşıyor
Bütün özlediklerim benden ayrı yaşıyor…
Bütün özlediklerim benden ayrı yaşıyor…
Deniz tekin konseri.
18inde ve maalesef gidemiyorum, ağlamak yine mi bana düşer…
Gidenlerden ricam, benim için de eğlenin :')
18inde ve maalesef gidemiyorum, ağlamak yine mi bana düşer…
Gidenlerden ricam, benim için de eğlenin :')
Ukde bıraktığımı bile unutmuşum onca zamanın üstüne. Doldurduğunuz için teşekkür ederim sayın mdblue, bu alıntıyı bekliyordum.
Peki farklı bir şekilde, bir soruyla yaklaşayım bu sefer başlığa.
Sizce aynı dünya ağrısına sahip iki insan birleşince ortaya yeni bir hayat mı çıkar yoksa iki hayat birbirini mi söndürür?
Peki farklı bir şekilde, bir soruyla yaklaşayım bu sefer başlığa.
Sizce aynı dünya ağrısına sahip iki insan birleşince ortaya yeni bir hayat mı çıkar yoksa iki hayat birbirini mi söndürür?
aşk.
Benim için kendimi bulmak. Karşımda gördüğümün benden bir parça olduğunu hissetmek, sanki dünyaya inmeden önce ruhlarımızın birbirine karıştığını veyahut önceki yaşamlarımızdan birini birlikte geçirmişiz gibi gelmesi. Hayatın manasının hediye edildiği o bohçayı bulmak. Düşündükçe nefesimin kesilmesi, görmeye ya da duymaya ihtiyaç duymadan varlığını hissetmek, aldığın her nefesin içinde olması. Doğruyu yanlışı düşünmemek, kafanın içindeki tilkileri dahi paylaşmak… daha çok şey yazılabilir bu entry'e.
Ancak aşklar bazen bitmek zorunda kalıyor, elden gelen bir şey yok.
Benim için kendimi bulmak. Karşımda gördüğümün benden bir parça olduğunu hissetmek, sanki dünyaya inmeden önce ruhlarımızın birbirine karıştığını veyahut önceki yaşamlarımızdan birini birlikte geçirmişiz gibi gelmesi. Hayatın manasının hediye edildiği o bohçayı bulmak. Düşündükçe nefesimin kesilmesi, görmeye ya da duymaya ihtiyaç duymadan varlığını hissetmek, aldığın her nefesin içinde olması. Doğruyu yanlışı düşünmemek, kafanın içindeki tilkileri dahi paylaşmak… daha çok şey yazılabilir bu entry'e.
Ancak aşklar bazen bitmek zorunda kalıyor, elden gelen bir şey yok.
Ağlamak
Unutmak kadar kolaydır inan
Sevin ağlayabiliyorsan
Sevin ağlayorsan
Gül ağlayabiliyorum diye
Gül ağlayorum ağlayorum diye
Sana bir şey yapamam
Ağlayamıyorsan
Unutmak kadar kolaydır inan
Sevin ağlayabiliyorsan
Sevin ağlayorsan
Gül ağlayabiliyorum diye
Gül ağlayorum ağlayorum diye
Sana bir şey yapamam
Ağlayamıyorsan
kuş damdan düşünce
sarışın bir yürüyüşüdür artık ölümün
bir yağmurdur açılan kuraklığa
bir yağmurdur kulübesi nisandan
ve onun ayaklarına dolanan o gökyüzü
kansız yüzleridir diri kuşların
kuş düşünce damdan
kuş düşünce damdan
kızlar saçlarıyla ölümü düşünürler
uzun bacaklı tanrılar koşuşur sokaklarda
kuş öldü herkes mi arıyor
gençlik mi yürüyor herkese ve mi arıyor
onun gözlerini satılan çarşılarda
kuş öldü kanadının altındaki o yara
yağmurun karanlığını getiriyor geceye
yağmurun ırmaklarını getiriyor geceye
kuş öldü
küçücük bir yorgunluktu ölmeden önce
öldü, kim ısıtır artık onun ellerini
suların aynasında üşüyen ellerini
suların saygısıyla üşüyen ellerini.
sarışın bir yürüyüşüdür artık ölümün
bir yağmurdur açılan kuraklığa
bir yağmurdur kulübesi nisandan
ve onun ayaklarına dolanan o gökyüzü
kansız yüzleridir diri kuşların
kuş düşünce damdan
kuş düşünce damdan
kızlar saçlarıyla ölümü düşünürler
uzun bacaklı tanrılar koşuşur sokaklarda
kuş öldü herkes mi arıyor
gençlik mi yürüyor herkese ve mi arıyor
onun gözlerini satılan çarşılarda
kuş öldü kanadının altındaki o yara
yağmurun karanlığını getiriyor geceye
yağmurun ırmaklarını getiriyor geceye
kuş öldü
küçücük bir yorgunluktu ölmeden önce
öldü, kim ısıtır artık onun ellerini
suların aynasında üşüyen ellerini
suların saygısıyla üşüyen ellerini.
benim için 'hayal kurabilmek'.
aşkın zehri de hayal kurmakla başlıyor, etkisiyse aşk bitince ortaya çıkıyor ne yazık ki...
aşkın zehri de hayal kurmakla başlıyor, etkisiyse aşk bitince ortaya çıkıyor ne yazık ki...
Seni yerlerde göklerde bulamazlarken
Bende gizli olduğunu sezenler olmuş
Bende gizli olduğunu sezenler olmuş
nasıl yapılır sevgili dostlar, birini yaşatmak için ona ne gibi sebepler sunmak gerekir?
yoksa bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok mudur?
yoksa bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok mudur?
İçinin neden ölümle bu kadar erken ya da vaktinden erken tanışmak istediğini öğrenmeliyiz bence.
öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim sayın mdblue :)
Peki sebebi çözümü olmayan bir şeyse ne yapabiliriz bu da merak ettiklerim arasında.
Peki sebebi çözümü olmayan bir şeyse ne yapabiliriz bu da merak ettiklerim arasında.
rica ederim. :)
Örneklendirmek işi hep kolaylaştırır. O zaman sevdiği birini kaybettiği için ölmek isteyen birinden bahsedebiliriz. Böyle bir konuda kişiye yapabileceğimiz en iyi şey bu duruma alışmasına Yardımcı olmaktır. Sahip olduğu inanca göre ölümü içselleştirmesini sağlamaktır diye düşünüyorum.
Aslına bakarsanız bu konu üzerine çok uzun konuşabilirim. Entrylere sığdıramam sanıyorum. Eğer sadece meraktan dolayı bu başlığı açtıysanız bir gün uzunca konuşalım. Ama eğer gerçekten yardıma ihtiyacı olan birini tanıyorsanız özelden daha uzun açıklamalar yapabilirim.
Örneklendirmek işi hep kolaylaştırır. O zaman sevdiği birini kaybettiği için ölmek isteyen birinden bahsedebiliriz. Böyle bir konuda kişiye yapabileceğimiz en iyi şey bu duruma alışmasına Yardımcı olmaktır. Sahip olduğu inanca göre ölümü içselleştirmesini sağlamaktır diye düşünüyorum.
Aslına bakarsanız bu konu üzerine çok uzun konuşabilirim. Entrylere sığdıramam sanıyorum. Eğer sadece meraktan dolayı bu başlığı açtıysanız bir gün uzunca konuşalım. Ama eğer gerçekten yardıma ihtiyacı olan birini tanıyorsanız özelden daha uzun açıklamalar yapabilirim.
Ayrıca henüz psikiyatri stajı almadım ama bu konulara çok ilgim var. :) anlayışınız için teşekkürler.
insan ancak çözemediği şeyleri kabullenirse üstesinden gelebilir diye düşünüyorum. bazen elden bir şey gelmez ama zaten her zaman elden bir şey gelmek zorunda değildir. insanın gücü de, enerjisi de, yapabilecekleri de sınırlıdır. o yüzden bunun farkına varıp çözemediğimiz şeyleri kabullenmek de bir çözümdür. birini kaybettiğimizde acısı tazeyken bize yaşamak ne kadar zor gelse de kaybettiğimiz kişinin ölümünü kabullendiğimiz zaman, bir gün hepimizin bu sonu yaşayacağını düşündüğümüz zaman hayatımız eski akışına kavuşuyor. ölüme çare yok ama ölümün kaçınılmaz olduğunu kabullenmek bize biraz da olsa çare oluyor. bu sadece bir örnek. çözemediğimiz şeylerle yaşamayı öğrenmek, bizi ölelim de kurtulalım fikrinden uzaklaştırıyor. Farkında olmadan aynı örneği vermişim ama bir insanın içinin ölüm çekmesi için başka bir sebep gelmedi aklıma :)
sayın mdblue ve moonlight, yorumlarınız için çok teşekkür ederim. merakımdan sormuştum, haklı olduğunuzu düşünüyorum.
kozalak yaktım ben de
sessizlikte-
ömrümün kozalaklarını
küllere sıvanmış
baştan başa dolaşıp
ağrıyan ormanı.
yağmur dindi sevgilim bak dinle
her şey dindi, acıysa dinmemiş halde.
79'ankara
Behçet Aysan
sessizlikte-
ömrümün kozalaklarını
küllere sıvanmış
baştan başa dolaşıp
ağrıyan ormanı.
yağmur dindi sevgilim bak dinle
her şey dindi, acıysa dinmemiş halde.
79'ankara
Behçet Aysan
Anahtarlığım yok :)
şu online dönemde, daha birbirini hiç yüz yüze görmeyen gönüllü dönem 1lerin oluşturduğu güzelim not grubu. sürekli "nasıl daha iyi oluruz?" arayışı içindeler. diğer üniversitelerin dönem 1leriyle kıyaslandığında bariz biçimde etkili bir sistem yürütülüyor. instagram hesaplarında finale hazırlık gönderileri paylaşıyorlar, komite sınavlarından önce tekrar hikayeleri paylaşıyorlar. gözlemlerime göre gayet iyi gidiyorlar ve büyük bir özveriyle devam ediyorlar. neredeyse hiç tanımadıkları dönem arkadaşları için hiçbir şey talep etmeden böyle bir şey yapmaları gerçekten gazi tıp ruhuna yaraşır bir hareket bence. umarım bu grup diğer birkaç not grubu gibi yok olmaya mahkum olmaz, umarım çok daha iyi işlere imza atarlar.
artık şu tişörtleri basıp satışa çıkartın be kardeşim! dedirten, çok güzel şarkılar keşfetmemi sağlayan youtube kanalı.
Az önce sözlükte gezinirken aşağıda bir tişört reklamı çıktı, üzerinde “are you living your dream?” yazan. O dakikadan beri bir önümdeki tus kitabına bir de reklamı gördükten sonra bulunduğu ajandanın arasından çıkardığım 'gelecekteki kendime not' a bakıyorum. Sen ne yapıyorsun be kimliksizot...
“Vahşi bir hayvanın kükremesi, tabiatın bu acı haykırışları yanında hiç kalır.”
Ben de Tutunamayanlar'dan bir alıntı bırakayım o hâlde.
“ 'Büyük ve güzel şeyler de var.' demişti bir gün. O sırada ben ne yapıyordum? Hiçbir güzelliğin içime girmesine izin vermiyordum. Öyle miydim? Hatırlamıyorum.”
“ 'Büyük ve güzel şeyler de var.' demişti bir gün. O sırada ben ne yapıyordum? Hiçbir güzelliğin içime girmesine izin vermiyordum. Öyle miydim? Hatırlamıyorum.”
Şu an bu entryi sonradan görmenin buhranı içindeyim :)
:')
Ah, yalan dünyada, yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada :')
Yalandan yüzüme gülen dünyada :')
"bunu da bileceksiniz."
evvet :)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?