karşıdaki kişinin haddi olmadığı halde gereksiz kişisel sorular sormasıdır. kişisel sınır algısının, türk halkında gelişmediği kanısındayım, gerim gerim geriliyorum.
Kesinlikle katılıyorum elegantmoon çok sinir bozucu bi durum.memleket muhabbetinden başlar annen baban ne is yapıyor evli misine kadar gidiyor bazen sjssj
hiç sorma shogun, bitmiyor bu muhabbetler. ama en azından bunlar zararsız, kötü niyetli olmayan sınır bilmemezlikler. ben fakülte hocalarından bile neler neler duydum bir bilsen! Kabile ülkesi olduğumuzdan çok yadırgamıyorum artık.
tabi siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir kadının annelik etmesine şiddetle karşısınız ama. -bihter ziyagil
Gidene zordur. Çünkü kalan elinden geleni yapmıştır ve beklemiştir. Giden her şeyi arkasında bırakır. Çoğu zaman ortak arkadaşlar kalanın yanında kalır. Çünkü gitmek için gerçekten her şeyi bırakıp gitmek gerekir, diğer türlü hep başa dönülür. Her şeyi değiştirip baştan başlamak ancak şanslı biriyseniz kolay olabilir
evet garip :( ama son zamanlarda çokça kulaklık bozduğum için bir çözüm buldum kendimce. bozulan kulaklığımı gece şarkı dinlemek için kullanmaya başladım. zaten bir tarafa dönüp yatınca bir tanesi yetiyor. sen de böyle yapabilirsin :))
Anadoluda kadın cinsiyete sahip olmak. Sayın muamma gibi bir Anadolu şehrinde doğdum. Doğduğum günden beri cinsiyetim dolayısıyla ben hep ayıplı ve yanlış biri gibi hissettirilerek büyüdüm. Ailem, akrabalarım, sokaktaki teyzeler, okulda öğretmenler... Henüz ortaokuldayken şehrin sokaklarında tacize uğramaya başladım. Aileme söyleyemedim. Ailemin tacize uğrayan bir kadına karşı "sen naptın adama" benzeri tavır sergileyecek olma ihtimalinden korktum. Çünkü ben bu şehirde bunu diyen anne babalar gördüm. İnsanların büyük şehirlerde var olmadığını sandığı pek çok şeye şahit oldum büyürken: çocuk gelinlere, hem seven hem döven kocalara, ayıp olur diye çocuğunu sevmeyen babalara, kızının kıyafetini beğenmedi diye öldüresiye döven (belki de öldüren) babalara, kızının erkek arkadaşı var diye öldüresiye döven babalara.... hep kapalı kapılar arkasında yaşandı gerçekler. Siz hepsini televizyonda göremediniz. Ama ben duydum. Peki kadına şiddet varken anneler neredeydi? Anneler babalara destek verdiler. Kızlarını aşağılayan bir isim de anneler oldular. Kendi annelerinden gördüklerini hakikat belleyip geleneği ahlak olarak direttiler. Çünkü cahil kaldılar. Cahil bırakıldılar, okumaya layık görülmediler. Okuyanlar da zihniyete yenik düştüler çoğu kez. Bir çocuk olarak saçma bulsam da kabullendiğim her şeye bugün karşı çıksam bile ailem ve sevdiklerim bu şehirdeyken hiçbir zaman buradan vazgeçemeyeceğim. Ve korkarım yine ezilen kadın figürü olarak hayatıma devam edeceğim. Tıpkı kadın olan herkesten beklenen gibi. Çünkü ben bir kadının evin içindeki rolünü hep bu olarak gördüm. Ben bundan başka kaç tane aile gördüm bilemiyorum. Evde hizmetçi gibi çalışan mutsuz ve cahil kadınların kendi çocuklarını büyüttüğü bu şehirde mahkum kaldım ben. Kaçsam bile köklerimin bir kısmı bu şehirde kalacak. Bana da haddimi bildirdiler.
Kadın olmak hiçbir zaman beni üzen bir şey olmadı. Sadece bu coğrafyada bir şekilde bunların olduğunu unutan herkese karşı sinirli ve kırgınım. Ağlanacak olsa çok daha fazlası çıkacaktır ama eminim...
Söylenecek çok söz var burada. Ancak sana en yakınımdan örnek vereceğim. Ailem her ne kadar nisbeten modern ailelerden olsa da onların ailesi öyle değil:) babaannem halamın okumasına izin vermemiş. Halam bana baktı. Halam bana kitaplar okudu,halam sayesinde ben kitaplara aşık oldum. Erkek torun bekleyen,erkek çocukları kutsayan bir zihniyetteydi babaannem. Belki de ben yanlış tanıdım. O kısmını bilemiyorum. Ve bizim ailemizde bir sürü erkek kuzen vardı. Kızlar çok ama çok azdı. Kızların hepsi lisans düzeyinde eğitim alıyor bugün. Erkekleri ise ona küçük torunlar getiriyor:))
bir kız çocuğu için babanın her dediği her davranışı çok kıymetlidir ama anneler tamamen örnek oluyor, böyle durumlarda beni en çok annenin de çevre gibi düşünmesi kızlarını korumaması üzüyor
Çok haklısınız ansia. Belki şimdiye kadar fark etmese de pek çok kız çocuğu ailesinde benzer şeyler görüyor. Umarım yıllar içinde tüm anne aday adayları bunları görerek kendi kızını her zaman daha fazla korur sayın ansia
Sayın ruhsuz benim babaannem bu şehirde tanıdığım en modern babaannelerden biridir. Yine de erkek torun beklentisine girmiş ve kız çocuklarının okuması konusunda hiç de ısrarcı olmamış. Ne kadar modern de olsa eski zamanda ne gördüyse onu yapmış. Oysa şimdi bu konuda çok pişman. Erkekler bir şekilde iş buluyor diyor. Kızlarını okutmayarak kötü bir kadere onları itmiş olabileceğini düşünüyor. Bazen insanlar keşkeleri çok zaman geçtikten sonra görebiliyor. Umarım bizim yaşlı halimiz böyle keşkeleri hiç görmesin sayın ruhsuz :)
Sığ düşünce, at gözlüğü, kötü gelenek sonuç erkek olmanın avantajlı olduğu bir dünya. Lakin benim burada anlamadığım sevgili armut hani bu Anadolu'da herkes bu kadar namuslu ya herkes bu kadar pür pak mükemmel bi insan ya hani bu yüzden kızlarını bu kadar baskılıyorlar bu yüzden kadınları bu kadar baskılıyorlar. O zaman bu kadınları taciz eden gençleri, adamları, amcaları kimler yetiştiriyor diye düşünüyor insan. Kimse lütfen üstüne alınmasın ama kişi kendinden bilir işi. Ahlak bekçiliği yapan insanlar ahlakı en çok yozlaştıran insanlarla aynı kişilerdir. Doğrudan yapmasalar da dolaylı yoldan gerektiği yerde seslerini çıkarmayarak yaparlar bunu.
Erkekler sokaktan geçen herhangi bir kadına malı gibi davranabilir ama kadınlar ses edemez çünkü ayıplanırlar. Kadınlar ses etmemelidir çünkü kadın adamı tahrik etmese adam böyle bir şey yapmazdı. Ben de buna inandırılmıştım. Ortaokulda tamamen giyinik bir kız çocuğu olarak tek başıma yürüdüğüm yolda tacize uğrayana dek. Sanırım ahlak bekçiliği yapmaktan önce tacizin taciz eden tarafa ait bir suç olduğunu kabul etmeyi bilmeliler. Bazı şeyler çok geri kafalı, onlar kadar geriye gidip müdahale etmek imkansız.