İnsan olduğumu unutuyorum ben.
Beklenti hayal kırıklığı doğurur. Mutlu bir hayatın en sade kuralı beklentiye girmemektir.
Burdan dünki derse beklentisiz gitmem gerekiyordu gibi bir ders çıkarmalıyım sanırım 🥲
Gayet komik…
Gülümsettiniz sayın lavinia :)
B-bu mizah.. arkadaş olabilir miyiz sayın lavinia
Fbsjdjsndhsjsk
Ahahwjakaj neeeeeeeeeeeeeeeee biri beni mi çağırdıı
Kdjdjjsjdjsj
Konular yetişmeyecek, çıkmış odaklı gitsene, çıkmışları anlamıyorum, kafamı s, millette yer olmuyor, tusdata demo ders formunu doldurdum mu, sonraki komite günü gün- neyse, topluluklarr, kitap mı okusam, forsanın klibi ne öyle, dikkatini topla, granülosit ne tam olarak, sınıfta kalcam, geçen haftanın notunu almadım daha, aldıklarını bitirdin de o kaldı, önündekini oku, konuyu oturtmayıp ezber yapıyorum aklımda kalmayacak, ajanda kullanmaya başlamalıyım artık, merkez de fena değil sanki, bu gece dizi izlemeyip erken yatam, nee saat 2 olmuş, neyse ya 5 saatlik uyku yeter, off 10 olmuş, neyse öğle yemeğinden sonra çalışırım, yine böyle geçti harika.
Gemm-csf ne diye sormamanız da iyi bir şey ben onu da sordum fhfhd
Randomun arasında neden tire var
😂🥲
Gemm-csf kim ve bizden ne istiyor
Öcü bkz:başlıkların ötesinde
izleyici olarak geldim ben yarışmacı arkadaşlara başarılar
hepimiz yapayalnız ve kimsesiziz. yalnız doğduk ve yalnız öleceğiz. bunu unutamamak lazım..
şu olaylar bi bitsin düzelecez
genellikle son fotoğraf olduğu bilinmeden çektirilir. çoğu kez, ince bir hüzünle karışık özlemden ibârettir.
Hiç bulunduğunu hissedememişse ister insan kaybolmayı. Eğer yoksa bulabilen, daha da derinlere kayboluruz zaten bir daha bulunmamak üzere.
bu konu biraz hassas bir konu bence.
bunu sadece bir dürtüye indirmek yanlış olur. evrimsel süreç bakımından baktığımız zaman evet insanlar soyunun devamı için dünyaya yeni bireyler getirmek ister ama baba olmak bu kadar basit bir konu değildir.
evlat edinerek de baba olabilirsiniz arkadaşlar. burada olay dürtü değildir. bunu dürtüsel olarak yapanlar yok mudur? tabii ki vardır.
baba olmak sadece sperm donörlüğünden ibaret olmadığı için ve (yazar: inthebleakmidwinter)'ın da dediği gibi eski baba figürünün değişmeye başlamasıyla da birlikte olay sadece "eve ekmek getirip gerisine karışmamak"tan çıkıp "babalık yaptığın, doğrusunda yanlışında yanında olduğun, topluma faydalı bir birey yetiştirmeye çalıştığın duygusal bir süreç"e döndüğü için her erkek baba olmak istemez.
her çocuk yapan da baba değildir. öyle her isteyen de baba olamaz.
bunu sadece bir dürtüye indirmek yanlış olur. evrimsel süreç bakımından baktığımız zaman evet insanlar soyunun devamı için dünyaya yeni bireyler getirmek ister ama baba olmak bu kadar basit bir konu değildir.
evlat edinerek de baba olabilirsiniz arkadaşlar. burada olay dürtü değildir. bunu dürtüsel olarak yapanlar yok mudur? tabii ki vardır.
baba olmak sadece sperm donörlüğünden ibaret olmadığı için ve (yazar: inthebleakmidwinter)'ın da dediği gibi eski baba figürünün değişmeye başlamasıyla da birlikte olay sadece "eve ekmek getirip gerisine karışmamak"tan çıkıp "babalık yaptığın, doğrusunda yanlışında yanında olduğun, topluma faydalı bir birey yetiştirmeye çalıştığın duygusal bir süreç"e döndüğü için her erkek baba olmak istemez.
her çocuk yapan da baba değildir. öyle her isteyen de baba olamaz.
çok güzel kitap ve şarkı alıntıları ile beynimde yer edinen yazarımız. en kısa sürede sizi aktif görmeyi bekliyoruz :)
çok teşekkürlerrr sayın sokratesla :)) ben de yazmayı,sizlerle yorumlarda buluşmayı epey özledim.en kısa zamanda görüşmek üzere diyelim :')
Sözlüğün en emektar yazarlarındandır. 393 başlık ile sözlükte açılan başlıkların %21'inin sahibidir. Çok çeşitli konularda uzun uzun entry girebilidiğine göre genel kültür seviyesi de hayli yüksektir herhalde. Şu sıralar pek aktif değil. Keşke geri dönse.
hakkımdaki güzel düşünceleriniz ve tahminleriniz için çoook teşekkür ediyorumm sayın selektor yapan yildiz beni fazlasıyla mutlu ettiniz efendim :) en kısa zamanda sözlüğe aktif olarak dönmek istiyorum ben de bakalim :)
bir tık önemli hanım ne derse o partiye atacağımızdan dolayı...
beğeni gelir diyodum ama bu kadar fav geleceğini beklemiyordum yav kdjsfksdk
favlamak için izin geldi şimdi ben de favliyorim ndjd
şaka
hava kapalı olunca bu havada nasıl ders çalışayım diyerek telefonla yatağıma gidip yorganı üstüme çekiyorum. hava açık olunca da bu havada nasıl ders çalışayım diyerek dışarı çıkıyorum. sanırım sorun havada değil
söylediklerimizde ve yaptıklarımızda doğruluktan ayrılmamak, doğru olmak. dürüstlük, güzel ahlaklı ve erdemli insanların en önemli özelliklerinden biri şüphesiz.
dürüstlüğü severim ve dürüst olmaya çalışırım. genellikle benim zararıma olabilecek konularda bile bunu bilmeme rağmen dürüst olurum, zaten yalan söylemekten korkan biriyim yani dürüst olmamayı istesem de beceremem galiba. bire bir iletişimde olduğum insanlardan da her zaman dürüstlük beklerim. özellikle insanların dürüst olmak mecburiyetinde olmadıkları konularda dahi dürüst olmaları çok hoşuma gider, örneğin duygularını saklamayıp açık ve doğru bir şekilde ne hissettiklerini paylaşabilmeleri gibi. davranışlardaki dürüstlüğe de çok önem veririm, davranışlarda dürüst olunmadığı takdirde ilişkiler samimiyetsiz bir hal alıyor malumunuz.
ancak dürüst olmak patavatsızlıkla karıştırılmamalı ve dobralığın arkasına sığınılarak kırıcı olunmamalı. unutmamalıyız ki her doğru her yerde söylenmez. ne söylediğimiz kadar nerde, ne zaman ve nasıl söylediğimiz de çok önemli. tamam, dürüst olalım, doğruyu söyleyelim ama bunu doğru yerde ve doğru zamanda, güzel bir üslupla yapalım. aksi takdirde dürüstlük gibi erdemli bir davranışı bir kalp kırma aracına dönüştürebiliriz. bu davranışlar için de geçerli bir durum. tamam, mesela hoşlanmadığımız birine samimiyetsizce sevgi göstermeyelim ama illa dürüst olacağım diye onu sevmediğimizi yüzüne vurup kalbini kırmamız gerekmez.
yalan söylemeyelim ama her zaman doğruları söylemek en iyi fikir olmayabilir. bazen susmak gerekir. karşımızdaki kişinin durumuna, ruh haline, bulunduğumuz yere, zamana ve en önemlisi konuya göre bu dengeyi kurabilmeliyiz.
dürüstlüğü severim ve dürüst olmaya çalışırım. genellikle benim zararıma olabilecek konularda bile bunu bilmeme rağmen dürüst olurum, zaten yalan söylemekten korkan biriyim yani dürüst olmamayı istesem de beceremem galiba. bire bir iletişimde olduğum insanlardan da her zaman dürüstlük beklerim. özellikle insanların dürüst olmak mecburiyetinde olmadıkları konularda dahi dürüst olmaları çok hoşuma gider, örneğin duygularını saklamayıp açık ve doğru bir şekilde ne hissettiklerini paylaşabilmeleri gibi. davranışlardaki dürüstlüğe de çok önem veririm, davranışlarda dürüst olunmadığı takdirde ilişkiler samimiyetsiz bir hal alıyor malumunuz.
ancak dürüst olmak patavatsızlıkla karıştırılmamalı ve dobralığın arkasına sığınılarak kırıcı olunmamalı. unutmamalıyız ki her doğru her yerde söylenmez. ne söylediğimiz kadar nerde, ne zaman ve nasıl söylediğimiz de çok önemli. tamam, dürüst olalım, doğruyu söyleyelim ama bunu doğru yerde ve doğru zamanda, güzel bir üslupla yapalım. aksi takdirde dürüstlük gibi erdemli bir davranışı bir kalp kırma aracına dönüştürebiliriz. bu davranışlar için de geçerli bir durum. tamam, mesela hoşlanmadığımız birine samimiyetsizce sevgi göstermeyelim ama illa dürüst olacağım diye onu sevmediğimizi yüzüne vurup kalbini kırmamız gerekmez.
yalan söylemeyelim ama her zaman doğruları söylemek en iyi fikir olmayabilir. bazen susmak gerekir. karşımızdaki kişinin durumuna, ruh haline, bulunduğumuz yere, zamana ve en önemlisi konuya göre bu dengeyi kurabilmeliyiz.
Şarkıları doğal antidepresan olan şarkıcı.
entry eksilemekle ilgili fikirlerimi daha önceden belirtmiştim ve o entrymde bir kere bile kimseye eksi vermediği yazmıştım. o entrynin üzerinden yaklaşık 3 ay geçmiş ve bir kez bile eksi oy vermemişliğim hala devam ediyor. vermedim, vermeyeceğim. bu sadece sözlüğe özgü bir durum değil benim için, çok kullandığım platformlardan bir diğeri olan youtube'da da "dislike"ladığım video olmamıştır. bu arada normal hayatımda fikirlerimi belirtmekten kaçınmayan, yakınımdaki insanların hatalarını düzeltmesi için onları nazikçe eleştirmeyi bilen biriyimdir. yani birisinin bir davranış ya da fikrini yanlış bulursam veya ondan farklı bir şekilde düşünüyorsam bunu ona söyleyebilirim, dediğim gibi bunu yakın çevremdeki insanlara yaparım.
bir entryye eksi oy vermeyi fazla büyüttüğümü düşünmenizi istemem, eksi oy almak umrumda olmaz. sadece benim gereksiz bulduğum bir şey eksilemek. birisi orda fikrini belirtmiş, ben katılmıyorum diye illa ki bunu belirtmem gerekmez. belirtmek istiyorsam zaten başlığa kendi düşüncelerimi yazabilirim. bazen benim düşünce tarzıma hiç uymayan entryler oluyor, okuyor ve geçiyorum. bana farklı bir bakış açısı katan bir şeyse artılayıp geçiyorum, rahatsız edici bulduğum bir şeyse sadece geçiyorum. bazen de gerçekten sinirimi bozan entryler oluyor, çok nadiren. böyle zamanlarda da içimden "hadi lan ordan" ya da "bak senn" gibi bir tepki veriyor ve geçiyorum (bunu bu kadar açık bir şekilde yazdığım için kusura bakmayın). bu konuda kendi fikrimi paylaşmak istiyorsam o başlığa ben de entry giriyorum ya da istersem yazarımıza mesaj atıp fikrini yanlış bulduğumu ve neden yanlış bulduğumu anlatabilirim, böylece onun da kendini daha iyi ifade etmesini sağlayıp onu daha iyi anlayabilirim. bu çok yaptığım bir şey değil açıkçası, genellikle birinci yazdığımı yapıyorum.
neyse başlıktan biraz uzaklaştığımın farkındayım. şimdi başlıkla ilgili fikirlerimi yazayım. öncelikle ben eksi aldığımda üzülmem, üzülecek tonla şey varken buna üzülemem, kimsenin onayına da ihtiyaç duyduğum yok zaten. ancak eksi aldığında üzülen birinin üzülmesini anlayabilirim, gayet de üzülüyor olabilir yani. kimin neye üzüleceğini biz söyleyecek değiliz sonuçta. eksi aldım diye üzülen birinin "zayıf karakterli" olduğunu asla düşünmem, bu şekilde düşünülmesini de hoş karşılamam. kişilerin günlük hayatında ne yaşadığını, ne kadar hassas olduklarını bilemeyiz sonuç olarak.
bir entryye eksi oy vermeyi fazla büyüttüğümü düşünmenizi istemem, eksi oy almak umrumda olmaz. sadece benim gereksiz bulduğum bir şey eksilemek. birisi orda fikrini belirtmiş, ben katılmıyorum diye illa ki bunu belirtmem gerekmez. belirtmek istiyorsam zaten başlığa kendi düşüncelerimi yazabilirim. bazen benim düşünce tarzıma hiç uymayan entryler oluyor, okuyor ve geçiyorum. bana farklı bir bakış açısı katan bir şeyse artılayıp geçiyorum, rahatsız edici bulduğum bir şeyse sadece geçiyorum. bazen de gerçekten sinirimi bozan entryler oluyor, çok nadiren. böyle zamanlarda da içimden "hadi lan ordan" ya da "bak senn" gibi bir tepki veriyor ve geçiyorum (bunu bu kadar açık bir şekilde yazdığım için kusura bakmayın). bu konuda kendi fikrimi paylaşmak istiyorsam o başlığa ben de entry giriyorum ya da istersem yazarımıza mesaj atıp fikrini yanlış bulduğumu ve neden yanlış bulduğumu anlatabilirim, böylece onun da kendini daha iyi ifade etmesini sağlayıp onu daha iyi anlayabilirim. bu çok yaptığım bir şey değil açıkçası, genellikle birinci yazdığımı yapıyorum.
neyse başlıktan biraz uzaklaştığımın farkındayım. şimdi başlıkla ilgili fikirlerimi yazayım. öncelikle ben eksi aldığımda üzülmem, üzülecek tonla şey varken buna üzülemem, kimsenin onayına da ihtiyaç duyduğum yok zaten. ancak eksi aldığında üzülen birinin üzülmesini anlayabilirim, gayet de üzülüyor olabilir yani. kimin neye üzüleceğini biz söyleyecek değiliz sonuçta. eksi aldım diye üzülen birinin "zayıf karakterli" olduğunu asla düşünmem, bu şekilde düşünülmesini de hoş karşılamam. kişilerin günlük hayatında ne yaşadığını, ne kadar hassas olduklarını bilemeyiz sonuç olarak.
sadece karakter ithamı olmadığı için bile favlanır
teşekkürler :))
Çok güzel, anlayış dolu, bolca empati barındıran, samimi bir yazı. Saygılar sayın clarice starling.
güzel yorumunuz için teşekkür ederim sayın objector. saygılar ve sevgiler benden efendim :)))
Evet, şöyle bi aklımda toparladım ve açıklıyorum... shdhshsjk
Sözlüğün;
En çok güldüğüm yazarı: (yazar: schlimazl)
En kaliteli espri yapan yazarı: (yazar: schrodingerin kedisi)
En underrated yazarı: (yazar: red)
En iyi çıkış yapan yazarı: (yazar: ileleualatyr)
En çok entrysini gördüğüm yazarı: (yazar: kaira)
En sevecen yazarı: (yazar: mdblue)
En çok merak ettiğim yazarı: (yazar: yazar)
En pozitif yazarı: (yazar: ruhsuz)
En kafa yazarı: (yazar: highwaytohell)
Dipnot: umarım kimseyi gucendirmemisimdir, benim bakış açımdan durumlar böyle :))
Sözlüğün;
En çok güldüğüm yazarı: (yazar: schlimazl)
En kaliteli espri yapan yazarı: (yazar: schrodingerin kedisi)
En underrated yazarı: (yazar: red)
En iyi çıkış yapan yazarı: (yazar: ileleualatyr)
En çok entrysini gördüğüm yazarı: (yazar: kaira)
En sevecen yazarı: (yazar: mdblue)
En çok merak ettiğim yazarı: (yazar: yazar)
En pozitif yazarı: (yazar: ruhsuz)
En kafa yazarı: (yazar: highwaytohell)
Dipnot: umarım kimseyi gucendirmemisimdir, benim bakış açımdan durumlar böyle :))
ya mutlu ettiniz beni! çok teşekkür ederim efendim :)))
Aaa ne demek lafı bile olmaz :))
Amanınnnn çok mutlu oldumm.sözlükten birine bile enerji kattıysak,gülümsetip umut verdiysek çıktığımız yoldan sapmamışız demek oluyor bu. 🤩🤗
Teşekkür ederim☺🙏🧚♀️🥳
Teşekkür ederim☺🙏🧚♀️🥳
En'lere girmişim :) çok teşekkür ederiim ne mutlu bana :)
Çok kibarsınız sevgili batmanken. Hepimizi mutlu ettiniz ;)
Çok sevindimmm mutlu olmanıza... biraz cekinmistim çünkü yazarken :)))
Ödülümüzü nereden alıyoruz?Bir de balkon nerede konuşma yapacağım da.
hahahhhahshjdjdj
Sjxbjahajajsjsjs ödülü düşünmemistim :)
Büyük ihtimalle sözlükte en çok entrysi olan kişi olduğum için her yerde karşınıza çıkıyorum 😂
Bu durumdan hiç rahatsız değilim ben :))
🥰
bu iltifat bana ömür boyu yeter
Ne iltifatı efendim gerçekler böyle :d
Olur da görüşemezsek iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler.
İki gün önce bir hastanın bıçaklı saldırısına uğrayarak parmaklarını kullanma yetisini kaybetmiş, dolayısıyla bir daha muhtemelen cerrahlık yapamayacak hekim.
Söylenecek çok şey var fakat elim yazmaya gitmiyor, çünkü yazdıkça bu olayı ve geçmişte olan sağlıkta şiddet olaylarını daha da içselleştiriyorum ve maalesef korkuyorum. Korkuyorum çünkü henüz yolun başındayken bile bu kadar emek verilen bir meslekte biri sırf canı istedi, bir şeyler hoşuna gitmedi diye beni öldürebilir ya da iyi ihtimalle beni yaralayabilir ve belki de bu travmayla mesleği bırakmama sebep olabilir.
Daha baştan bunları düşünmek çok acı, ülkemin beni korumayacağını bilmek çok acı. Şu an tıp fakültesinde okuyan benden büyük veya benimle yaşıt ne kadar tanıdığım varsa yüzde doksanı tus çalışmak yerine yurt dışını deneyeceğini söylüyor; bunu söyleyenlerin hepsi bunu yapmasa bile bunu düşünmeleri, düşünmemiz bence bu ülkenin büyük bir kaybı.
Çok üzgünüm, bu ilk değil ve böyle giderse son da olmayacak ta ki halkımız hekim bulamayana dek.o gün geldiğinde anlarlar belki de.
Not:Bunu söz konusu başlık bir hekimi içerdiğinden hep hekimler üzerinden yazdım fakat aslında bu tüm sağlık çalışanları için geçerli.
Söylenecek çok şey var fakat elim yazmaya gitmiyor, çünkü yazdıkça bu olayı ve geçmişte olan sağlıkta şiddet olaylarını daha da içselleştiriyorum ve maalesef korkuyorum. Korkuyorum çünkü henüz yolun başındayken bile bu kadar emek verilen bir meslekte biri sırf canı istedi, bir şeyler hoşuna gitmedi diye beni öldürebilir ya da iyi ihtimalle beni yaralayabilir ve belki de bu travmayla mesleği bırakmama sebep olabilir.
Daha baştan bunları düşünmek çok acı, ülkemin beni korumayacağını bilmek çok acı. Şu an tıp fakültesinde okuyan benden büyük veya benimle yaşıt ne kadar tanıdığım varsa yüzde doksanı tus çalışmak yerine yurt dışını deneyeceğini söylüyor; bunu söyleyenlerin hepsi bunu yapmasa bile bunu düşünmeleri, düşünmemiz bence bu ülkenin büyük bir kaybı.
Çok üzgünüm, bu ilk değil ve böyle giderse son da olmayacak ta ki halkımız hekim bulamayana dek.o gün geldiğinde anlarlar belki de.
Not:Bunu söz konusu başlık bir hekimi içerdiğinden hep hekimler üzerinden yazdım fakat aslında bu tüm sağlık çalışanları için geçerli.
Neden konuşmuyorsun? Seni de kırdılаr dimi, seni de yordulаr.
Konuşmаk rаhаtlаtır derler, konuşsаnа. Bаğır istersen, kır dök.
Yorgun değilim ben.
Konuşsаnа o zаmаn.
Konuşsаm ne аnlаtаcаksın ki?
Bu dа geçer mi diyeceksin, boş ver be mi diyeceksin?
Hem bаğırmаk sаdece konuşmаklа mı olur?
Sen hiç bаğırа bаğırа susmаdın mı?
Konuşmаk rаhаtlаtır derler, konuşsаnа. Bаğır istersen, kır dök.
Yorgun değilim ben.
Konuşsаnа o zаmаn.
Konuşsаm ne аnlаtаcаksın ki?
Bu dа geçer mi diyeceksin, boş ver be mi diyeceksin?
Hem bаğırmаk sаdece konuşmаklа mı olur?
Sen hiç bаğırа bаğırа susmаdın mı?
İt feels like home anymore.
Bugün, Aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk'ün doğum günüdür.
İyi ki doğdun, iyi ki bu millettensin, iyi ki varsın ve hep var olacaksın.
İyi ki doğdun, iyi ki bu millettensin, iyi ki varsın ve hep var olacaksın.
Her bayram birileri hayatımızdan eksiliyor. Eş, dost, aile, arkadaş... Bayramlar birlikteliğin ve sevginin zirve yaptığı günlerdir ve kendi birliğimizden eksilen Her bireyi o gün daha derin hissederiz. Sizden uzakta da olsa sevdiğiniz birinin bayramını ilk gün erkenden kutlayıp yalnız ya da eksik olmadığını ona mutlaka hissettirin. Sizi bizzat tanımasam dahi fikren hepinizle tanışıyorum ve hepinizin değerli fikirlerini çok seviyorum. Hepinize iyi bayramlar sevgili yazarlar :)
96 doğumlu, yarı mısırlı yarı belçikalı bir müzik efsanesidir(bence). özellikle birkaç sene önce bayağı popülermiş, pandemiden önce de sürekli ankara'ya geliyormuş konsere. ben tamino'nun adını ilk duyduğumda lisenin son zamanlarıydı. "ankaraya gidince tamino konserine gidilsin" dedim ama işte... kısacası sesini, müziklerini çok seviyorum. habibi, indigo night, cigar, tummy... dinlemeniz de naçizane tavsiyemdir.
https://www.youtube.com/watch?v=yxj3Bd0uGLo&list=TLPQMDQwNTIwMjG5rLN2IFemmg&index=24
Edit: albümlerinin isimleri amir ve sahar
https://www.youtube.com/watch?v=yxj3Bd0uGLo&list=TLPQMDQwNTIwMjG5rLN2IFemmg&index=24
Edit: albümlerinin isimleri amir ve sahar
“Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, gören körler mi, gördüğü halde görmeyen körler”
Jose saramago-körlük
Jose saramago-körlük
Bu kitabı çok severim ben ya, rastgelede görmek duygulandırdı :)
Ne mutlu :)
Ömür bu, ansızın bir sonu var. Varlık nasıl ki geçiciyse yokluk da zamanla geçiyor. Yokluğunda ne yapmam gerektiğini bilemediğim insanların ardından defalarca kez yokluklarını unuttuğumu fark ettim. Sonra sokakta ansızın gördüğüm uzak bir tanıdık bana onlardan bahsetti. Kaç senemi birlikte geçirdiğim insanların bambaşka kişilerin hatrında güzel anılarla anımsandığını gördüm. Ölüm bu, ansızın geliyor, bilemiyoruz. Unutulmayacak önemli biri olmak için bir ömrü feda etmek gerekir, belki son demlerimde belki de ölümümün ardından ancak takdir görürüm yine de. Öbür türlüsünde de uzun yaşayabilirsem torunlarımın çocukları tarafından hatırlanacağım en fazla. Ben öbür türlüsünü yaşıyorum. Madem hayatta bir iddiam yok, madem sıradan bir ömre talibim; öyleyse var olduğum sürece kim isem o kadarıyla bu dünyadan göçüp gideceğim. Hatta belki de tanıştığım herhangi biri beni anımsayan son insan olabilecek. Ve ben bulunduğum son hatırada kalp kıran, bencil, yalancı, egoist, beceriksiz insan olmak istemiyorum.
Yaşadığım her gün belki de son günümmüşçesine ve konuştuğum her insan yokluğumun son varisi olacakmışçasına yaşamak için bir güne daha başlıyorum.
Günaydın herkese sevgili yazarlar.
Yaşadığım her gün belki de son günümmüşçesine ve konuştuğum her insan yokluğumun son varisi olacakmışçasına yaşamak için bir güne daha başlıyorum.
Günaydın herkese sevgili yazarlar.
günaydın armut
İyi günler fıstıkgibiri :)
Bir başka vasat Netflix Türkiye yapımı daha. 4/10
Edit: Medium anlamındaki vasat değil, halk arasında kullanılan anlamıyla vasat.
Edit: Medium anlamındaki vasat değil, halk arasında kullanılan anlamıyla vasat.
Kendisine sahip olduğum her şeyi, aldığım eğitimi, gelecekteki mesleğimi, özgürlüğümü, hayatımı, evimi, bastığım toprağın her bir tanesini borçlu olduğum lider; türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu.
Eğer bugün hâlâ bu ülke için bir şeyler yapmak istiyorsam, hâlâ bir umut varsa içimde bunda senin payın büyük, seni çok seviyorum.
umarım biz gençler senin yüzünü kara çıkarmayız, emanetine bize yakışır bir şekilde sahip çıkarız.
Eğer bugün hâlâ bu ülke için bir şeyler yapmak istiyorsam, hâlâ bir umut varsa içimde bunda senin payın büyük, seni çok seviyorum.
umarım biz gençler senin yüzünü kara çıkarmayız, emanetine bize yakışır bir şekilde sahip çıkarız.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?