Yine ayrıcalığımızı(!) sonuna kadar hissettiğimiz bir dönemde açmıştım hesabımı. İşte ben de ona gönderme yapmak istemiştim e tabi İngilizcem de süper(!) olduğu için ortaya böyle bir şey çıkmış oldu :)
yazarların kullanmakta oldukları nick'i seçme nedeni
Çevremdeki bazi insanların spiritüel yeteneklerim olduğunu iddia ederek biraz da TLC izlemenin verdiği etkiyle bana taktıkları bir lakaptı longisland medyumu.
ilk entry'i bu başlıkta yazmak güzel bir başlangıç diye düşünerekten nick'imi açıklayayım. her şeyi çok detaylıca düşünen biri olarak biraz akışta olmanın güzel olacağını düşündüm.
Hoşgeldiniiizz
Hoş geldiniz sn yazar
Sayın poyrazkarayel bir saniye arayla yazdık, ben sizden daha büyüğüm bu durumda
Nsjsns hadi ya
Çok mantılı bir bağlantı
İkiz esprisi:(
hoş bulduk efendim :)
Özür dilerim sn evdenuzakta hanım
Hoş geldiniiiz, entry'niz bol olsun
çok ağladığım bi an yapmışım herhalde hatırlamıyorum..
tarzımız farkımız kardeşş...
1. nesil yazarlardan birisi bu kadar basit bi nicki almasa olmazdı. (türkçesini min 3 karakter zorunluluğundan dolayı alamadım)
avatar:the last airbander dizisindeki "the tales of ba sing se" bölümü.
little soldier boy / come marching home
little soldier boy / come marching home
Ahajanak bi kişi de bander ne ya dememiş ahajnaajna neyse düzeltmiyorum kalsın
en sevdiğim kitap karakteri ve dizinin ilk 5 sezonu ile en sevdiğim dizi karakterleri listesinde ilk 3'tedir kendisi. eğer karakter sınırı olmasa dany'nin bütün unvanlarını yazardım bu arada :d
los pollos hermanos a.ş. 1961 yılında kurulan yarım asırlık lezzet şöleni. itina ile elle kuru yolum yapılan besili tavukları sofralarınıza taşıyoruz. ilk şubemizi silopi/şırnak'ta kurmamız üzerine gelen yoğun ilgiler sebebiyle kısa sürede dünyanın 5 farklı ülkesine hizmetlerimizi açmış bulunmanın haklı gururunu yaşıyoruz. daha önce hiç gezen tavuk yemediniz mi, buyrun o hâlde. 🐓
Yoruma duyar kasmaya gelcektim ama komikli yanı ağır bastı entry'nizin fjbfbdbd
Tamamı ile mizah amaçlı (tüm karakterler ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.) ;)
Özdemir asaf çok sevdiği bir kadına yazmıştı lavinia şiirini. Adını gizleyecegim der laviniaya. Bir gün lavinia şiirini tam da o kadının karşısında okuyacakken kadın salondan çıkar ve adını gizleyecegim dediği lavinia bu şiiri ozdemir asaf'in sesinden bir daha duyamaz.
Lavinia 2 anlama gelir
1. Ölüm çiçeğidir
2. Hayalimdeki muhteşem sevgilidir.
Çok etkilenirim bu şiirden hep. Sevilmek çok güzeldir. Ama sevmek de bir ilham, yaşam kaynağıdır. Özdemir Asaf'in uğruna siirler yazdığı laviniası olmak çok isterdim.
Lavinia 2 anlama gelir
1. Ölüm çiçeğidir
2. Hayalimdeki muhteşem sevgilidir.
Çok etkilenirim bu şiirden hep. Sevilmek çok güzeldir. Ama sevmek de bir ilham, yaşam kaynağıdır. Özdemir Asaf'in uğruna siirler yazdığı laviniası olmak çok isterdim.
“yeldeğirmeni” anlamına geliyor ama benim için çok daha derin bir anlamı var. çok hoş sesli bir hanımefendinin seslendirdiği bir şarkının adı, sözlerini birazdan yazacağım o zaman daha iyi anlarsınız. insanların sığınabileceği ve güvenebileceği biri olmak çok değerli bu yüzden ismim windmill.
Windmill, are you still afraid of nothing?
(Yeldeğirmeni, hâlâ hiçbir şeyden korkmuyor musun?)
Are you still afraid of something? Is the wind still your friend?
(Bir şeyden hâlâ korkuyor musun? Rüzgar hâlâ arkadaşın mı?)
Are you still afraid of wind? Is it you who command?
(Rüzgardan hâlâ korkuyor musun? Kontrol eden sen misin?)
Oh, Windmill, you're a place where I can cry
(Yeldeğirmeni, sen ağlayabileceğim bir yersin.)
You're a place where I can lie (If I want, when I'm sad)
(İstersem üzgünken uzanabileceğim bir yersin.)
You're a place where I can die (when I'm tired, when I'm down)
(Yorgunken, tükenmişken ölebileceğim bir yersin.)
Windmill, are you still afraid of nothing?
(Yeldeğirmeni, hâlâ hiçbir şeyden korkmuyor musun?)
Are you still afraid of something? Is the wind still your friend?
(Bir şeyden hâlâ korkuyor musun? Rüzgar hâlâ arkadaşın mı?)
Are you still afraid of wind? Is it you who command?
(Rüzgardan hâlâ korkuyor musun? Kontrol eden sen misin?)
Oh, Windmill, you're a place where I can cry
(Yeldeğirmeni, sen ağlayabileceğim bir yersin.)
You're a place where I can lie (If I want, when I'm sad)
(İstersem üzgünken uzanabileceğim bir yersin.)
You're a place where I can die (when I'm tired, when I'm down)
(Yorgunken, tükenmişken ölebileceğim bir yersin.)
sözlükte büyük harf olmayışının gazabına uğramışım ya, çok üşendim düzenlemeye
aklıma gelenler anonimliğime zeval getirebilirdi. sonra bunu hatırladım sevdiğim bir videodan. her izlediğimde mutlu eder. kendi kendime söyleyip gülerim yani öyle komik.
Harikaymış sayın yasyasyasyasgiley ;))
teşekkür ederiim sayın mdblue :)
her ne kadar göze hitap etmese de kulağa hoş geldiğini düşündüğüm için siyah bir bok olmayı seçtim
çeyrek asırdır resmî ve gayrîresmî tüm kurum, kuruluş, müessese, takım, hırdavatta kullanmakta olduğum bir kombinasyon olması. daha ben karbon atomu iken belirlenmiştir; hâliyle zigot olduğum zamanlarıma dek kökenleri vardır.
en sevdiğim ve kendimi başrolüyle özdeşleştirdiğim filmin adının halk tarafından pek bilinmeyen kısmı. kelime anlamı basit gözükse de manevi anlamı benim için büyük. kendimi bildim bileli sanal mecrada nick aradığım için sonunda en uygun nicki bulmanın haklı gururunu yaşıyorum.
ne yazsam diye düşünürken aklıma gelen ilk kelime olması
En parlak yıldız olması, hakkında efsanelerin oluşunun yanında kuran'da necm suresinde işaret edilmiş bir yıldız oluşu öğrendiğimden beri hep ilgimi çekmiştir. Böyle olunca da neden bir nick olmasın dedim :))
cardash, like a kardashian ha bir de araba paneli demek , aslında sevdiğim bir şarkının sözlerinden geliyor
şimdi burada uzun uzun açıklamak isterdim ama aman ali rıza bey anonimliğimiz kaçmasın.
Günü gününü tutmayan biriyim. Bunu yansıttığını düşündüm
Çünkü ülker çikolatalı gofret sevmiyordum ancak geçen hafta kendisine bir şans vermek istedim ve gayet beğendim nickimi gördükçe kendisine haksızlık yapmışım gibi üzülüyorum şimdi de.
aramızda ülker çikolatalı gofret sevmeyen de kalmadığına göre hayat normale dönebilir
Umarım...
Hedefim ;)
Sene 2019,eylül ayının başı. Dönem 2 olmaktan değil de, dönem 1 olmanın çömezliğini atmış olmaktan dolayı mutlu olduğum dönemlerdeyim.
Fakat Kitap okumayı çok seven bendeniz marguerite gautier'in, ne yazık ki yetişkin bir dönem 2 olduğu andan itibaren; dönem 2 koordinatörlüğünün ona tayin ettiği yaşam tarzı doğrultusunda okuyabildiği tek şey avicenna notları haline geliyor. "Neyse" diyor kendi kendine, "istediğim her şeyi yapabileceğim upuzun bir yaz tatilim var.".
...
Sene 2020, temmuz ayının ortası.
Marguerite gautier'in eğitim-öğretim yılının ilk gününden beri beklediği yaz tatili, yaz neredeyse bitmesine rağmen hala başlayamamış. Kah ders çalıştığı, kah içinden çinlilere dair kendinden utanması gereken ırkçı düşünceler geçirdiği ve kah ders çalışmaya devam ettiği bir yazdan sonra 20 temmuz günü gelip çatıyor. dönem 2 finalinden kurtuluyor ve bir senedir beklediği yaz tatili sonunda başlamış oluyor.
Tatilden önce ders çalışırken zift gibi içtiği kahvesini bu sefer bol sütlü ve buzlu hazırlayıp güzel bir romanla beraber terasa çıkıyor. Sıcak yaz havasına rağmen oldukça serin olan şemsiyenin altında oturuyor ve saatlerce romanını okuyor.
Marguerite gautier'in o gün okuduğu roman kamelyalı kadın'dı. Adaşım Marguerite gautier ise o romanın baş kahramanı olan güzel, zarif, zenginlik içinde yaşayan ama ne yazık ki acı bir sonla hayata veda eden hoş hanımefendiydi.
Marguerite gautier, bir bakıma benim birkaç ay için de olsa özgürlüğüme kavuşunca tanıştığım ilk insandı; dolayısıyla da benim için özgürlüğün, huzurun ve tatilin bir simgesi. Gütfsözlük de büyük bir zevkle hem yazdığım hem okuduğum, sıklıkla ziyaret ettiğim nadide bir mecra ve Gütfsözlük'e her girdiğimde bana en az 6 ay kadar uzakta olan güzel günleri hatırlatıp beni gülümsetecek bir kullanıcı adım olsun istedim.
Dip not: terasta saatlerce oturup buzlu şeyler içince hasta olunuyormuş. Pandemi döneminde hasta olunca da covid oldum diye, insanın içi içini yiyormuş. Aman dikkat edin :)
Fakat Kitap okumayı çok seven bendeniz marguerite gautier'in, ne yazık ki yetişkin bir dönem 2 olduğu andan itibaren; dönem 2 koordinatörlüğünün ona tayin ettiği yaşam tarzı doğrultusunda okuyabildiği tek şey avicenna notları haline geliyor. "Neyse" diyor kendi kendine, "istediğim her şeyi yapabileceğim upuzun bir yaz tatilim var.".
...
Sene 2020, temmuz ayının ortası.
Marguerite gautier'in eğitim-öğretim yılının ilk gününden beri beklediği yaz tatili, yaz neredeyse bitmesine rağmen hala başlayamamış. Kah ders çalıştığı, kah içinden çinlilere dair kendinden utanması gereken ırkçı düşünceler geçirdiği ve kah ders çalışmaya devam ettiği bir yazdan sonra 20 temmuz günü gelip çatıyor. dönem 2 finalinden kurtuluyor ve bir senedir beklediği yaz tatili sonunda başlamış oluyor.
Tatilden önce ders çalışırken zift gibi içtiği kahvesini bu sefer bol sütlü ve buzlu hazırlayıp güzel bir romanla beraber terasa çıkıyor. Sıcak yaz havasına rağmen oldukça serin olan şemsiyenin altında oturuyor ve saatlerce romanını okuyor.
Marguerite gautier'in o gün okuduğu roman kamelyalı kadın'dı. Adaşım Marguerite gautier ise o romanın baş kahramanı olan güzel, zarif, zenginlik içinde yaşayan ama ne yazık ki acı bir sonla hayata veda eden hoş hanımefendiydi.
Marguerite gautier, bir bakıma benim birkaç ay için de olsa özgürlüğüme kavuşunca tanıştığım ilk insandı; dolayısıyla da benim için özgürlüğün, huzurun ve tatilin bir simgesi. Gütfsözlük de büyük bir zevkle hem yazdığım hem okuduğum, sıklıkla ziyaret ettiğim nadide bir mecra ve Gütfsözlük'e her girdiğimde bana en az 6 ay kadar uzakta olan güzel günleri hatırlatıp beni gülümsetecek bir kullanıcı adım olsun istedim.
Dip not: terasta saatlerce oturup buzlu şeyler içince hasta olunuyormuş. Pandemi döneminde hasta olunca da covid oldum diye, insanın içi içini yiyormuş. Aman dikkat edin :)
schrödinger sevdiğimiz bir abimiz. kedileri de severiz. sentezzzzzz :)
çok küçükken dünya klasikleri okumaya merak salıp okuyunca minicik ruhumu şaşkınlığa uğratan kitap karakteridir.
şarkı ismi. dinlemenizi öneririm, çok severim ben.
ve aynı zamanda ''güzel ay'' anlamına geliyor. iki kelime beraber estetik durunca neden nick'im olmasın ki dedim.
ve aynı zamanda ''güzel ay'' anlamına geliyor. iki kelime beraber estetik durunca neden nick'im olmasın ki dedim.
Alaaddinin sihirli lambası var uçan halısı var ucanseccade si neden olmasın :d
eskiden başka bir platformda kullanırdım sonra anısı kalsın diye burada da aynı nickle açtım
geçenlerde arkadaşla online oyuna girmiştik. eşleşmeyi kapatmayı unutmuşuz takıma bu nickle birisi geldi. dikkatimi çekti tabii. oyuncuya nickin çok güzelmiş falan dedim ses gelmedi karşı taraftan. sonra dedim ki ben bunu bi yerde kullanırım :d burası orasıymış. çok hoşuma gidiyor iyi ki o oyuna girmişiz :)))
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?